Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/23 E. 2022/1857 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/23
KARAR NO: 2022/1857
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2020
NUMARASI: 2017/528 E – 2020/256 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalıdan iletişim hizmeti satın aldığını, davalı tarafından 12.866,06-TL fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının fatura bedeline Konya … Noterliğinin 20.02.2017 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle itiraz ettiğini, faturanın işlemden kaldırılmasını davalı taraftan talep ettiğini, davalının itiraza 06.03.2017 tarihinde olumsuz cevap verdiğini, faturanın yasal takip tehdidi nedeniyle 23.02.2017 tarihinde 12.892,31-TL olarak ödendiğini, fatura içeriğinde davacıdan yasaya aykırı ve haksız bir şekilde cayma – iptal bedelleri adı altında ödeme talep edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan faturanın diğer ücretler başlığı altında iştecep internet servis cayma bedeli olarak 2.346,06-TL, … İnternet Paketi Cayma Bedeli olarak 2.317,52-TL, … Servis Cayma Bedeli olarak 2.135,94-TL, … Cayma Bedeli olarak 2.099,71-TL, 500 MB Data İptal Bedeli olarak 41.56-TL, … Eko Paket Ses Cayma 13,69-TL, yuvarlama farkı 4,29-TL olmak üzere 8.976,77-TL haksız fatura tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen bu faturanın yasal takip tehdidi altında ödenmek zorunda kalındığını, bu bedellerin tamamının haksız ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, söz konusu sözleşmelerin imzalı nüshalarının sunulması gerektiğini, tahsil edilen bu cayma ve iptal bedellerinin hangi sözleşme ve hangi hükümlere göre belirlendiğinin belli olmadığını, TBK m 20 genel işlem koşullarını düzenlediğini, böyle bir sözleşme olsa bile genel işlem koşullarının geçersiz olmasından dolayı geçersiz bir sözleşme hükmüne dayanılarak haksız tahsil edilen miktarın faizi ile birlikte tahsilinin gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL’nin 23/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, davalı şirketin ikametgah adresinin Maltepe olduğunu, davacının adresinin de İstanbul Mahkemelerinin yetki sınırları içinde olmadığını, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının tacir olduğunu, basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, sözleşmeler ve taahhütleri ile bağlı hareket etmesi gerektiğini, ancak davacı tarafın bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bir mal veya hizmeti tacir sıfatı ile alan davacı tarafın, kendi yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve dönem içinde yapılan kontratlı internet paketi, … sözleşmeleri olmasına rağmen hatlarını diğer operatöre taşıdığını, müvekkili şirketin de hatlara tanımlanan tüm kampanyalar sebebiyle davacı tarafa cayma ve iptal bedelini yansıttığını, bu hususun taraflar arasındaki sözleşmelerde de açık olduğunu, hattın iptali, devri ya da diğer operatöre taşınması durumunda cayma bedelinin yansıyacağının düzenlendiğini, davacı tarafın TTK m 21’e göre basiretli tacir gibi davranmak zerunda olduğunu, imzalanan sözleşmelerin de ticari iş olarak nitelendirilmesinin gerektiğini, basiretli tacir gibi davranmak yükümlülüğünde olan davacının, bir takım haklar elde ettiği ve yükümlülükler altına girdiği ve ne anlama geldiğini bilerek kabul ettiği taahhütlerin hükümlerini bir kenara koyarak, tacir olmasına rağmen tüketici sıfatına haiz gibi genel işlem koşulu bulunduğu yönünde iddialarının anlaşılır gibi olmadığını, faturanın her ne kadar ihtirazi kayıtla ödendiği ifade edilmiş olsa da faturaya usulüne uygun olarak süresinde itiraz edilmediğini, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu beyanla, öncelikle mahkemenin yetkisizliğine ve sonra da esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, kontratlı internet paketleri kampanya taahhütnameleri, 11.04.2016 tarihli taahhütname ek-1 formunda 26 numaralı hat için 12 ay süreli taahhüt verildiği, 22.05.2016 tarihli taahhütname ek – 1 formunda 2 adet numaralı hat için 12 ay süreli taahhüt verildiği, 11.05.2016 tarihli taahhütname ek-1 formunda 1 adet numaralı hat için 12 ay süreli taahhüt verildiği, 11.04.2016 tarihli taahhütname ek – 1 formunda 2 adet numaralı hat için 12 ay süreli taahhüt verildiği, 10.08.2016 tarihli taahhütname ek – 1 formunda 1 adet numaralı hat için 12 ay süreli taahhütname verildiği, bu hatların taahhüt sürelerine uyulmadan iptallerin yapıldığı, akıllı ofis paketleri kampanya taahhütnamesinde 5 hat için 24 ay taahhüt verildiği ve fakat bu 24 ay süresinin dolmadan iptalin gerçekleşmiş olduğu, cayma bedelinin taahhütname şartlarına uygun olduğu, yeni işte cep kampanya taahhütnamesine göre 1 adet hat numarası için düzenlenen cayma bedelinin taahhütname şartlarına uygun olduğu, kontratlı paketler kampanya taahhütnamesi için 1 hat numarasının tanımlı olduğu, bu taahhütname için cayma bedelinin taahhütname kapsamında talep edilebileceği, bunun 13,69-TL olduğu, davacı tarafça taahhütname eklerinde yer alan çizelgelerde seçenek halinde sunulan internet-ses- toplam fatura tutarı ve indirim tutarları hususunda davacı şirketçe seçim yapılmış olduğu, her bir taahhütname için telefon numarasının belirlenmiş olduğu, dolayısıyla genel işlem koşulu olmaktan çıkılmış olduğu, dolayısıyla davacının iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle; “Davanın reddine “karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; kararın kesin olmamasına rağmen mahkemece kararın kesin olarak belirtildiğini,dava konusu hususlarda davacı tarafça davalıya taahhütname verilmediğinin iddia edilmesi vve davalı tarafça da ıslak imzalı taahhütname sunulmamasına rağmen sanki belge varmış gibi hüküm kurulduğunu, fotokopi belge üzerinden inceleme yapılamayacağını,taahhütname belge aslının davalı tarafça sunulmadığı,sunulsa bile imzalara itiraz edileceğini,taahhüdün geçersiz olduğunu, genel işlem şartlarına aykırı bulunduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, davacı taraftan fazla tahsil edildiği ileri sürelen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Alınan bilirkişi heyet raporunda dava konusu 10 Şubat 2017 tarih, 23 Şubat 2017 son ödeme tarihli 12.866,06 TL toplam tutarlı fatura içeriğine yansıtılan ilave tahakkukların -… İnternet Servis Cayma Bedeli:2.364,06 TL -… İnternet Paketi Cayma Bedeli:2.317,52 TL -… Servis Cayma Bedeli: 2.135,94 TL -… Cayma Bedeli: 2.099,71 TL -500MB Data İptal Bedeli: 41,56 TL -… Eko Paket Ses Cayma: 13,69 TL -Yuvarlama Farkı : 4,29 TL 8.976,77-TL olarak belirtildiği, her bir cayma bedeline esas taahhütname maddeleri değerlendirilirken, servis – Paket cayma bedellerinin Sözleşme ve Taahhütname içeriklerine uygun şekilde tahakkuk ettirildiği,sadece 500 MB data hizmetine ilişkin (41,56 TL.cayma bedel tutarlı) taahhütnamenin tespit edilemediği, ayrıca davacı şirketçe Taahhütname EK lerinde yer alan çizelgelerde seçenek halinde sunulan internet – ses – toplam fatura tutarı ve indirim tutarları hususunda davacı şirketçe seçim yapıldığı, her bir Taahhütname için telefon numarası belirlendiği, sözleşme ve taahhütname hükümlerinin taraflarca karşılıklı olarak görüşülüp tartışılmış olduğu bu durumun da bu taahhütname hükümlerini genel işlem koşulu olmaktan çıkarmış olacağı belirlenmiş,ek raporda aynı görüş tekrar edilmiştir. Davalı tarafça sunulan CD içeriğinde ilgili sözleşme ve taahhüt bilgilerinin bilirkişi raporunda davacıya ait herbir telefon hattı, her bir paket ve kampanya ve her bir taahhüt bilgileri ile birlikte ayrıntılı olarak değerlendirildiği,bu yönüyle taahhüdün sunulmadığı yolundaki davacı iddiasının sunulan CD dökümanları ile yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu yönüyle davacının ayrı ayrı telefon hatları ile ilgili seçimleri nedeniyle sözleşmenin koşullarında genel anlamda bir değerlendirme olmadığı, ayrı telefon numaralarında farklı seçimlerin değerlendirilmesiyle genel işlem koşullarına aykırılıktan söz edilemeyeceğinin tespitinin de yerinde olduğu görülmüştür. Bilirkişi raporu taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 118,60 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 37,90 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/06/2022