Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2294 E. 2022/2465 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2294
KARAR NO: 2022/2465
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 23/08/2022
NUMARASI: 2022/578 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 28/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı … tarafından açılan menfi tespite ilişkin davada, davacının davalı kurumdan adına kayıtlı olan … hizmet no’lu tesisatla uzun süredir enerji kullanmakta olduğunu, davacının bugüne kadar faturalarını düzenli olarak ödediğini ve davalı kurum ile herhangi bir sorun yaşamadığını,davacının bulunduğu yerde restoran işlettiğini, iş yerine gelen davalı kurum çalışanları tarafından davacının tesisatında kaçak kullanım olduğu gerekçesiyle davacı adına 29/07/2022 tarihli 139.897,57 TL ile ek kaçak 47.738,27 TLlık toplam 187.635,84 TL kaçak elektrik faturası düzenlendiğini, ancak hiçbir faturanın davacıya tebliğ edilmeden elektrik enerjisinin kesildiğini, işyerinin çalışamaz durumda olduğunu, davalı kurumun kestiği faturalarda hukuka aykırılıklar bulunduğunu,davacının davalı kurumun mevzuat hükümlerine aykırı olarak hesaplama yapması nedeniyle haksız ve mesnetsiz olarak fazla tahakkuk ettirilen ve bir kısmı fazla tahsil edilen borcu ödeme yükümü altında olduğunu, davacının enerjisinin kesildiğini, davacının başka bir yerden enerji alabilmesi ve bu fahiş miktarlı faturayı ödemesinin de mümkün olmadığını, iş yerinde faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını, telafisi mümkün olmayacak zararlarla karşı karşıya olduğunu, davalı kurum enerji dağıtımını tekelinde bulundurduğundan bu hususu kendisine cebri bir yaptırım olarak kullanmakta olduğunu, dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin HMK 389 maddede yer alan şartların bulunması nedeniyle dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması zaruriyeti doğduğunu,davacının fahiş olan fatura bedelini ödemesi mümkün olmadığı belirterek menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar elektrik kesme işleminin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme,somut olay ilgili kanun maddeleri ışığında incelendiğinde; davacı aleyhine haksız bir şekilde kaçak elektrik kullanımına dayanan fatura tahakkuk ettirildiği ve buna dayalı davacının iş yerinde elektrik kesildiği taktirde telafisi imkansız zararlar doğacağından bahisle elektriğin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmiş olsa da, davacının iş yeri sahibi olduğuna ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edilmediği, dava konusu fatura incelendiğinde de davacının şahsi adına tahakkuk ettirildiği görülmekle, davacının işlettiği iş yerinin zarara uğrayacağı hususunun yaklaşık olarak ispat edilemediği gerekçesiyle ;”İhtiyati tedbir talebinin reddine”istinafı kabil olmak üzere 23/08/2022 tarihinde karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; elektrik kesme işlemi nedeniyle davacının işyeri faaliyetinin durduğunu, işyerinde telafisi güç zararlar oluştuğunu,ihtiyati tedbire karar verilmesi gerektiğini belirterek ,bu talebin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik nedeniyle yapılan tahakkuka ilişkin menfi tespit ve ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.Dava konusu faturaların davacı adına düzenlendiği,faturalardaki adres ile işyerine ait vergi kaydındaki adresin aynı olduğu,davacı tarafça sunulan vergi kaydına dair belgelerde davacının işini terkettiği ve işyerinin kardeşi Mahmut tarafından işletilmeye devam ettiği, ancak aboneliğin davacı adına olduğu görülmüştür. Yani abone davacı ,fiili kullanıcı ise işyerinin vergi kaydı üzerine olan kardeşi Mahmut olarak belirlenmiştir. Bu nedenle dava konusu işyerinin aboneliğinin davacı adına kayıtlı olduğu ve bu işyerini kardeşi işlettiğinden, dava konusu elektriğin kesilmesi durumunda işyerinin telafisi güç zararlara uğrayacağı açıktır. Mahkemenin işyerinin davacı adına olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Yapılan değerlendirmede; elektriğin kullanıldığı yer işyeri olup, elektrik kesintisi halinde işletmedeki faaliyetin de kesintiye uğrayacağı, ekonomik yönden mağduriyet yaşanması ihtimali bulunmaktadır.Bu sebeple ,mahkemece HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı vermesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla ,”Davacının istinaf talebinin kabulü ile ,mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 23/08/2022 tarihli ara kararı HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak yeniden; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, HMK’nın 389. ve devamı maddeleri uyarınca davacının dava dilekçesinde belirttiği davacı adına tahakkuk ettirilen 29/07/2022 tarihli 139.897,57 TL ile ek kaçak 47.738,27 TLlık elektrik borcu ile ilgili faturalarda belirtilen yer ve miktarla sınırlı olmak üzere dava sonuna dek elektriğin kesilmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına,dava değeri üzerinden %15 teminatın (nakit veya süresiz-kesin banka teminat mektubu) ilk derece mahkemesine davacı tarafça yatırılmasına,teminat süresinde yatırıldığında davalı şirkete tedbir kararının uygulanması için yazı yazılmasına” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 23/08/2022 tarihli ara kararı HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak yeniden esas hakkında; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, HMK’nın 389. ve devamı maddeleri uyarınca davacının dava dilekçesinde belirttiği davacı adına tahakkuk ettirilen 29/07/2022 tarihli 139.897,57 TL ile ek kaçak 47.738,27 TLlık elektrik borcu ile ilgili faturalarda belirtilen yer ve miktarla sınırlı olmak üzere dava sonuna dek elektriğin kesilmemesi için ihtiyati tedbir konulmasına,dava değeri üzerinden %15 teminatın (nakit veya süresiz-kesin banka teminat mektubu) ilk derece mahkemesine davacı tarafça yatırılmasına,teminat süresinde yatırıldığında davalı şirkete tedbir kararının uygulanması için yazı yazılmasına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacı tarafça yapılan 208,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/09/2022