Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2291 E. 2023/1536 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2291
KARAR NO: 2023/1536
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2021
NUMARASI: 2016/558 E – 2021/980 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … A.Ş. ile imzaladığı 04.05.2015 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi ile fabrikaları için 2015 yılı Haziran ayından itibaren sanayi tarifesi üzerinden toptan enerji satın aldığını, diğer davalı … A.Ş. nin İzmir bölgesi dağıtım şirketi olduğunu, bahse konu sözleşmeye binaen 5999-3 sayılı EPDK kararı uyarınca, ilgili fabrikalar için sanayi sicil belgelerinin … A.Ş’ ye verildiğini, İzmir- Torbalı’daki fabrikanın sanayi sicil belgesinin süresinin dolması sebebiyle, … tarafından 13.10.2015 tarihinde elektronik posta yoluyla belgenin yenilenerek iletilmesi halinde tarife farkı yansıtılmayacağının bildirilmesi üzerine, yenilenen sicil belgesinin 15.10.2015 tarihinde elektronik posta yoluyla gönderildiğini, 12.01.2016 tarihinde sanayi sicil belgesinin ilgili dağıtım bölgesinede gönderilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine, sicil belgesinin diğer davalı … A.Ş.’ye de gönderildiğini, EPDK kararına göre, Görevli Tedarik Şirketinden enerji alan müşteriler için tedarik şirketinin, görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan müşteriler için ise dağıtım şirketinin, “vize bitim tarihinden iki ay önce sanayi sicil belgeleri yenilenerek ibraz edilmemesi halinde, enerji kullanımının ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına” dair yazılı olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, Bölgenin dağıtım şirketi olan … A.Ş. tarafından bu yükümlülük yerine getirilmeden, … A.Ş. tarafından “01.07.2015 -31.12.2015 tarihleri arası sanayi/ticarethane tarife farkı açıklaması ile 10.03.2016 tarihli 115.896,15 TL bedelli fatura tanzim edilerek, otomatik olarak tahsil edildiğini, bu sebeple davacıdan haksız olarak tahsil edilen 115.896,15 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. cevap dilekçesi ile özetle; Abonelik sözleşmesinin muhatabı tedarik şirketi olduğundan davanın … A.Ş. ve … A.Ş.” ye açılması gerektiğini, Elektrik tarifeleri yönetmeliği abone grupları ve tarifeleri başlıklı 5. Maddesinin “sanayi sicil kanununda tanımı yapılan sanayi işletmeleri Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ nın olumlu görüşünü ifade eden belgeleri almaları şartıyla şantiye dönemi de dahil olmak üzere sanayi abonesi olarak kabul edilirler hükmünü içerdiğini, Dava konusu sanayi sicil belgesinin 22.05.2013 belge tarihli … belge numaralı sanayi sicil belgesinin vize bitim tarihinin 22.05.2015 tarihi olduğunu, Enerji teminini sağlayan perakende şirketi tarafından 02.03.2015 tarihinde, 28.12.2012 tarih ve 28511 sayılı yazı ile süre bitimin tüketiciye bildirdiğini, Davaya konu fatura döneminin görevli tedarik şirketi … A.Ş. dönemini kapsadığını bu nedenle talebin hukuki dayanağının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.Davalı … Satış A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı olduğunu, bu bakımdan bilgilendirme yükümlülüğü altındaki şirketin dağıtım şitketi olan … A.Ş. olduğunu, davacının da zamanında ve usulüne uygun bildirimde bulunmadığını, dağıtım şirketi tarafından müvekkiline de bildirim yapılmaması sebebiyle, ticaret abone grubuna geçen davacının falurasının buna göre düzenlendiğini, bir kusur izafe edilemeyen müvekkili aleyhinde hüküm tesis edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın kabülü ile; 115.896,15 TL nin davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine , Alacağa 10.03.2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalılar vekilleri i istinaf etmiştir. 1- Davalı … vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Davacının davaya konu fatura dönemi görevli tedarik şirketinde(… A.Ş) olduğu dönemi kapsamakta olup , görevli tedarik şirketi davacıya bildirim yapmış, sonrasında da abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirmeye istinaden dağıtım şirketi abone grubu değişikliği yapma yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu. bu noktada müvekkili şirketin mevzuat kapsamında bildirim yükümlülüğü bulunmadığı, zira mevzuat kapsamınca sorumluluğun davacı olan tüketicide olduğu, nitekim perakende sözleşme yapılan şirket de bu yönde bildirimde bulunmuş olup bilirkişice yapılan “Davalı … A.Ş.’nin dava konusu her iki dönemde de dağıtım şirketi olması sebebiyle faturadan kendine düşen payı tahsil etmesi ve ikinci dönemde ayrıca bildirim yükümlülüğünün de kendisi ne geçmesine rağmen usulüne uygun bildirim yapmaması sebebiyle sorumlu olacağı” görüşü ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, faturalandırma dönemi göz önüne alındığında, görevli tedarik şirketi sorumluluğunda olup gerekli bilgilendirmenin de bu şirket tarafından aboneye yapıldığını, hal böyle iken bilirkişi raporunda 2015 yılına ilişkin bir ayrıma gidilmesinin kabul edilemeyeceği, Zira 01.06.2015 tarihinde abonenin zaten ticarethane tarifesinde olması nedeniyle herhangi bir bildirim yükümlülüğü de bulunmadığı, diğer yandan abonenin geçmişte(görevli tedarik şirketinden enerji aldığı dönem) yer alan müvekkili şirketin sorumlu olduğuna dair tespitlerin kabulünün de mümkün olmadığı ,ayrıca; Kurul kararı gereği müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığı, Şöyle ki; kullanım yerine ait … belge numaralı Sanayi Sicil belgesinin süre bitim tarihi olan 22.05.2015 tarihinde halen Görevli Perakende Satış Şirketinin portföyünde olması(Sanayi Sicil Belge bitim tarihi ile ilgili bildirim 2015/03 döneminde yapılmıştır) ayrıca vize bitim tarihinden sonra 01.06.2015 tarihi itibariyle görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alınmaya başlanması ve 02.03.2015 tarihli yazı ile Görevli tedarik şirketince sanayi sicil belgesinin süre bitimi ile ilgili bildirim yapılmış olmasına rağmen, müvekkili şirketin sorumlu olduğuna dair iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğu, davacı şirkete ,müvekkili şirket tarafından sanayi sicil belgesi süresinin dolduğunun ihbarının yapıldığı ve belge isteminin gerçekleştiğini ( 01.08.2016-32116 tarih ve sayılı Sanayi Sicil Belgesi istemi yazısı ), konu ile ilgili EPDK tarafından şikayet gelmesi üzerine ( 14.04.2016 tarihli EPDK yazısı ve ekleri ) ve EPDK’ya cevap verildiği, ( 26.12.2016-51023 tarih ve sayılı EPDK cevap yazısı ), davacı şirketten 22.05.2015 tarihine kadar vizesi onaylanmış sanayi sicil belgesinin ilgili tedarik şirketine tebliğ edildiğiyle ilgili bilgi ve belge gönderilmesi istendiği ( 16.06.2016-27302 tarih ve sayılı … belge istemi yazısı ) bütün bunlara rağmen müvekkili şirkete Sanayi sicil belgelerinin zamanında tebliğ edilmediği ve ilgili perakende şirketine zamanında tebliğ edildiğine dair belge sunulmadığı, bu sebeple sanayi tarifesinden ticarethane tarifesine geçişi yapılmış olup ,ticarethane üzerinden faturalandırıldığı, Sanayi Sicil Belgesinin müvekkili Şirkete tebliğ edildikten sonra tekrar sanayi tarifesine geçişinin yapıldığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin kusurunun göz önünde bulundurulmamasının hatalı olduğu,yine kabul anlamına gelmemekle birlikte , itiraz ettikleri raporlarda iade edilmesi gerektiği iddia edilen tutarlar arasında farklılıklar bulunmakla birlikte bu farkın neden kaynaklandığına ilişkin bir açıklamada da bulunulmadığı, bu nedenle yapılan hesaplamaların da hatalı olduğu, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. 2- Davalı … A.Ş vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından yasaya aykırı hiçbir işlem gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen müvekkil şirketin dava konusu edilen alacaklardan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, EPDK tarafından düzenlenen Usul ve Esaslar çerçevesinde müvekkili şirketin davacının abonelik grubunun tespitine ilişkin süreçte herhangi bir sorumluluğu, dolayısıyla da kusuru bulunmadığı, zira, Usul ve Esaslar’ın 3. maddesine göre sanayi sicil belgelerinin yenilenmesi gerektiği, aksi takdirde tüketimlerin ticarethane abone grubu üzerinden faturalandırılacağına dair yazılı bildirimde bulunma yükümlülüğünün ;Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler için görevli tedarik şirketine; Görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketine ait olduğu, bu kapsamda, gerekçeli kararda da ifade edildiği üzere, 22.05.2013 – 31.05.2016 tarihleri arasındaki dönem bakımından bu bildirimde bulunma yükümlülüğünün dava dışı … A.Ş.’ye, 01.06.2015 – 31.05.2016 tarihleri arasında ise … A.Ş.’ye ait olduğu, somut olayda davacı şirket ile müvekkili şirket arasında elektrik enerjisinin tedarikine ilişkin olarak 05.05.2015 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında davacının 01.06.2015 tarihinden itibaren müvekkil şirketten elektrik enerjisi tedarik ettiği, bu çerçevede, elektrik enerjisinin tedariki konusunda müvekkili şirket ile yeni bir abonelik sözleşmesi tesis eden davacı şirketin durumunun, Usul ve Esaslar’ın m.3/f.1 düzenlemesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla ikinci fıkra kapsamında abonelik değişikliği yapılması ihtimali bakımından yapılan düzenleme uyarınca tedarik ya da dağıtım şirketi tarafından bildirimde bulunulmasının değil, bizzat davacı şirketin kendisi elektrik enerjisinin teminine ilişkin sözleşme imzalanması safhasında ilgili resmi kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ilgili kuruma ibraz etmesi gerektiğinin kabulü gerektiği, ilk derece mahkemesinin bu hususu göz ardı ederek konuyu hatalı şekilde Usul ve Esaslar’ın m.3/f.2 düzenlemesi kapsamında değerlendirmiş ve buradan hareketle tedarik ve/veya dağıtım şirketleri tarafından gerekli bildirimlerin davacı şirkete yapılmamış olması nedeniyle fatura karşılığı yapılan tahsilatların hukuka aykırı olduğuna ve iadesi gerektiğine kanaat getirdiği, oysa yukarıda ifade ettiğimiz gibi, sanayi abonesi grubundaki davacı şirketin yeni bir tedarikçiden elektrik temin etmeye çalışırken bizzat kendisinin müvekkili şirkete yaptığı başvuru sırasında sanayi sicil belgesini ibraz etmesinin zorunlu olduğu, ilk derece mahkemesi tarafından tesis edilen hükümde bu hususun hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmaması, davacı şirketin ilgili düzenleme uyarınca sanayi sicil belgesini başvuru ile birlikte ibraz edip etmediğinin araştırılmaması hatalı ve eksik inceleme ile hüküm verildiğini gösterdiği, ayrıca hüküm altına alınacak alacak tutarının tayininde davacı şirketin kusurunun göz önünde bulundurulmamasının hatalı olduğu, davacı şirketin somut olayda basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne riayet etmemiş; kusurlu hareketleriyle dava konusu edilen alacağın doğumuna etki ettiği, bu hususun dava dosyası kapsamında hiçbir şekilde değerlendirilmeden hüküm tesisinin hatalı olduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenmiştir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, alacak talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; Davacının 22.05.2013 tarihinde sanayi sicil belgesi alarak sanayi grubu aboneliğine geçtiği, sicil belgesinin bitim tarihi olan 22.05.2015 tarihinin dahil olduğu 2015 yılının 5. ayının sonuna kadar da görevli perakende şirketinden elektrik tedarikine devam ettiği, 01.06.2015 tarihinden itibaren ise davacı, görevli perakende şirketi yerine sözleşme ile davalı … A.Ş.’ den 12 aylığına elektrik tedarik etmeye başladığı anlaşılmaktadır.Yine dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; davalı … A.Ş.’nin, 22.05.2013-31.05.2016 tarihleri arasında, “Görevli Tedarik Şirketi Dönemi” ve “Sözleşmeli Tedarik Şirketi Dönemi” dahil her iki dönemde de, dağıtım şirketi olduğu, davalı … A.Ş.’nin, 01.06.2015-31.05.2016 tarihleri arasında, Sözleşmeli Tedarik Şirketi Şirketi olduğu,dava dışı … A.Ş.’ nin ise 22.05.2013- 31.05.2015 tarihleri arasında, Görevli Tedarik Şirketi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda özetle;Davacının 22.05.2013 tarihinde sanayi sicil belgesi aldığı, bu belge ile 31.05.2015 tarihine kadar dava dışı görevli tedarik şirketinden elektrik tedarik ettiği, Almış olduğu sanayi sicil belgesinin süresinin 22.05.2015 tarihinde dolacağı, bu sebeple görevli tedarik şirketinden cn geç 22.03.2015 tarihinden önce sanayi sicil vizesini alması gerektiğini bildiren bir yazı gönderilmeden, ticarethane abone grubuna dahil edilemeyeceği, dosya içerisinde davacıya hitaben yazılmış ve sanayi vizesinin yenilenme talebini içeren 02.03.2015 tarihli dava dışı … A.Ş. tarafından yazılmış bir yazı bulunmakla beraber yazının davacıya tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde bir evraka rastlanılmadığı, bildirim yükümlülüğünün dava dışı firma tarafından usulüne uygun yapılmadığı takdirde, davacının sanayi siciline vize aldığına ilişkin dilekçesi ve bunu ibrazı ile ilgili ediminin de beklenemeyeceği, bu edimini yerine getirmesi sebebiyle sanayi abone grubundan çıkarılamayacağı görüşü bildirilmiştir. Bilirkişi kurulunun kök raporlarının mevzuata uygun olduğu ,ek raporda itirazların karşılandığı böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı şirketlerin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalıların istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davalı … Anonim Şirketi’nden Alınması gereken 7.916,86-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.980,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.936,86 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalı … Anonim Şirketi’nden Alınması gereken 7.916,86-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.980,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.936,86 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/05/2023