Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2259 E. 2023/2211 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2259
KARAR NO: 2023/2211
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2022
NUMARASI: 2021/466 E – 2022/399 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Mah. … San. Sitesi .. Blok Mo:.. İçkapı No:… Bayrampaşa/İstanbul adresinde çorap imalatı ile uğraştığı ve iş yarini fason olarak çalıştırdığı, işyeriyle ilgili Vergi Levhası ve Kira Sözleşmesinin bulunduğunu, davalı elektrik idaresi tarafından müvekkile gönderilen elektrik faturalarının tümünün zamanında ödendiğini, ancak Covid 19 salgını nedeniyle işlerin etkilenerek işyerinin çok daha az çalıştığını, ayrıca müvekkili fason üretim yaptığından iş durumu aylık ve mevsimlik peryotlarla farklılık gösterdiğini, buna rağmen davalı tarafın müvekkile 26.04.2021 son ödeme tarihli 32.456,73 TL. bedelli bir adet kaçak elektrik faturası gönderdiğini, davalı tarafından fatura ödenmediği zaman müvekkilin elektriğin kesileceği uyarısı yapıldığını, ancak covid nedeniyle iş azaldığından doğal olarak elektrik tüketimininde azalacağı buna rağmen müvekkile kaçak elektrik faturası gönderildiğini, müvekkilin işyerinde kaçak elektrik kullanmadığı, kaçak elektrik kullanımının kabul edildiği anlamına gelmemek üzere kaçak elektrik faturası incelendiğinde tüketimin mükererr olarak çok fazla hesaplandığını, kaçak elektrik faturasının iptali için davalı idareye itiraz dilekçesi verildiği ancak müvekkil tarafından yapılan tüm itirazların reddedildiği, yazı ekinde kaçak elektrik faturasının bulunduğunu, davalı tarafa yapılan itiraza ve faturanın son ödeme tarihi 26.04.2021 olmasına rağmen davalı ekibinin işyerine gelerek müvekkilinin kullandığı elektriği kestiğini, ayrıca davalı tarafın arabuluculuk görüşmesini kabul etmediğini, mevcut ekonomik koşullarda müvekkilinin söz konusu fatura meblağını ödemesinin mümkün olmadığını, davalı tarafın usul ve yasaya aykırı davranak müvekkiline tahakkuk ettirdiği kaçak elektrik faturasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işyerinde kullanılan elektrik enerjisine karşılık müvekkili şirketin 26.03.2021 son ödeme tarihli 32.456,73 TL. kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, davacı tarafın söz konusu faturanın iptalini ve borçlu olmadıklarının menfi tespitini talep ettiğini, ancak davacı tarafın kaçak elektrik kullanmadıkları talebinin yersiz ve hukuksuz olduğu, müvekkili şirketin kayıtlarında yapılan incelemeye göre dava konusu mahalde 18.02.2021 tarihinde Borçtan Tahliye Kodu ile enerji kesik vaziyette aboneliğin sonlandırıldığının belirlendiğini, bu işlem için iş emri düzenlendiğini, iş emrinde sayacın beyaz mühür ile mühürlenerek enerjisinin kesildiğinin bildirildiğini, sonrasında müvekkili şirket elemanları tarafından yapılan denetimde 15.04.2021 tarihinde söz konusu işyerinin … no ile hizmet aldığı tüketim noktasında sözleşmesiz sayaçla enerji kullanımı yapıldığının tespit edildiğini, buna göre elektriği kullanan … adına 15.04.2021 tarihli … seri numaralı zabıtın düzenlendiğini, zabıt ile sözleşmesiz sayaç üzerinden geçen elektriğin kayıtlı işaretine göre kaçak elektrik faturası düzenlendiği, kaçak elektrik faturası düzenlenmesinin nedeninin işyerinde perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın sayaçtan geçirilerek elektrik kullanılması olduğunu, mevzuat maddelerine göre bu tür kullanımın kaçak elektrik kullanımı olduğundan tespiti durumunda mevzuat hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği, buna göre usulsüz kullanılan elektriğinde kaçak elektrik kullanımı olduğu, Yargıtay içtihatlarına göre kaçak elektrik tespit tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olduğu, bu nedenle kaçak elektrik kullanılmadığının ispat yükümlülüğünün karşı tarafa düştüğünü, tespitin ve tahakkukun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42. ve devam maddelerine göre yapıldığından herhangi bir hata olmadığını beyanla davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” Yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu anlaşıldığından mahkememizce itibar edilebilir bulunmuş, bu kapsamda davacı tarafından işyerinde sözleşmesiz olarak elektrik kullanması nedeniyle hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturası nedeni ile fatura konusu bedel miktarında borçlu olduğu ve dava konusu menfi tespit talebinin yerinde olmadığı ” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporunda somut hiçbir veriye dayanılmadan müvekkilinin iş yerinde kaçak elektrik enerjisi kullandığının beyan edildiğini, müvekkili tarafından kaçak elektrik enerjisi kullanılmadığını, yapılan hesaplamanın usul ve yasalara uygun olmadığını, Covid dönemindeki işlerin azalmasının bilirkişi tarafından dikkate alınmadığını, işyerinde on sekiz günlük sürede 32.456,73 TL’lik elektrik enerjisi kullanımı da fiziken mümkün olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak tahakkuku nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.Davacı kaçak elektrik kullanmadığını, yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda, elektrik enerjisinin kesildiği tarihteki endeks değeri ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihteki endeks değeri arasındaki fark dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, kaçak kullanım süresinin 18.03.2021 – 15.04.2021 tarihleri arası olduğunu belirterek Yönetmeliğin 42.,44.,45. Maddeleri gereğince yapılan hesaplama sonucu 32.456,73 TL. Bedelin hesaplandığını mütalaa etmiştir. Somut olayda davacının, kesilen elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açtığı, bu kullanımın kaçak kullanım olarak tanımlanmış olduğu, yapılan hesaplamanın yönetmeliğin 44. ve 45. Maddelerine uygun olarak yapıldığı anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/07/2023