Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2225 E. 2023/990 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2225
KARAR NO: 2023/990
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2022
NUMARASI: 2021/1028 E – 2022/278 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından … plakalı araç, …’nolu genişletilmiş artı kasko poliçesi kapsamında 23.07.2020-23.07.2021 tarihleri arası dönem için sigortalanmış olduğunu, müvekkilinin şirket sigortalısı araç … Mahallesi … Bulvarı No:… Esenyurt/İstanbul adresinde park halindeyken davalı …’a ait şantiye alanında dış cephe imalatı yapan davalı … şirketi personelinin dış cephe iskele sökümü esnasında elindeki demir levhayı düşürmesi sonucu sigortalı araçta hasar meydana gelmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından meydana gelen kaza sonucu sigortalısına 21.09.2020 tarihinde 25.170,58 TL hasar ödemesi yapıldığını, davalıların meydana gelen hasardan Türk Borçlar Kanunu ve KTK uyarınca müteselsilen ayrı ayrı sorumlu olduğunu, bu sebeple de müvekkilinin şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatı, hasardan sorumlu olan davalılardan talep edilmekte olduğunu, bu nedenlerle; davamızın kabulüne, davalıların Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalıların asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılan mezkur davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerekmekte olduğunu, müvekkili şirkete haksız olarak icra takibi başlatılmış olup, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan iş bu icra takibine itiraz etmiş olduğunu bu sebepten dolayı icra takibini durdurma gereğinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle; öncelikle davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili şirket hakkında açılmış bulunan iş bu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Dava sözleşmenin tarafları arasında değil; sorumluluğundan kaynaklanmış olup, davacı sigorta şirketi sigortalısı dava dışı … tacir olmadığı gibi, Genişletilmiş Artı Kasko Sigorta Poliçesi’ne konu taşınmaz araç da ticari nitelikte değildir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu husus Yargıtay 17. HD.’nin 2018/5 Esas ve 2018/4524 Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir.” gerekçeleriyle davanın usulden reddine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece görevli mahkemenin yetki tayini konusunda hatalı karar verildiğini, icra takibinin Büyükçekmece Adliyesi yetki çevresinde açıldığını, kazanın meydana geldiği yerin Esenyurt ilçesinde yani yine Büyükçekmece Adliyesi yetki çevresinde bulunduğunu, görevsizlik kararı ile birlikte dosyanın yetkili “BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ”ne gönderilmesinin hatalı olduğunu, davaya konu icra takibine davalı/borçluların icra dairesinin yetkisine karşı usule uygun bir itiraz dahi bulunmadıklarını, dava aşamasında da herhangi bir yetki itirazlarının bulunmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve dosyanın görevli ve yetkili Büyükçekmece Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE, karar verilmesini talep etmiştir.Dava, sigortalısına ödeme yapan sigortacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. Maddesine dayalı olarak açtığı rücu talebine ilişkindir.Davacı rücuan tazminat talepli eldeki davayı açmış, mahkemece görev yönünden karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemeleri olmadığından bahisle karar istinaf edilmiştir. Bir davada hem görev hem de yetki itirazı bulunması durumunda öncelikle görev uyuşmazlığının çözümlenmesi gerekir. Mahkemece görev itirazı haklı bulunursa, yetki itirazı incelenmeden ve yetki konusunda bir karar verilmeden yalnızca görevsizlik kararı vermekle yetinilir (YARGITAY 13. HD 2006/6709 – 2006/11246). Şu halde mahkemece görevsizlik kararı vermekle yetinilmesi usul ve yasaya uygundur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/03/2023