Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2224 E. 2023/502 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2224
KARAR NO: 2023/502
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2022
NUMARASI: 2020/69 E – 2022/573 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan … plakalı … model aracın 22/08/2019 tarihinde davalı şirkete balata ayarları ve partikül temizliği bakımının yapılması amacıyla çalışır ve sağlam şekilde teslim edildiğini, birkaç gün sonra davalı tarafın müvekkili şirketinin araç motorunda arıza olduğunu ve hatta arızanın ancak motorun değişmesi ile giderilebileceğini bildirdiğini, müvekkili şirketin aracı sağlam ve çalışır halde ve bizzat davalıya ait işyerine kullanılmak suretiyle davalıya teslim ettiği aracı çekici ile … servisine götürmek mecburiyetinde kaldığını, davalının kusuruna ilişkin delillerin kaybolmaması adına aracın motoruna ilişkin başkaca işlem yaptırmadan Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/150 d.iş dosyasıyla delil tespiti davası açtığını; bilirkişi raporuna göre 17/07/2019 tarihinde rutin kontrolleri yapılan dava konusu aracın kayda değer bir arızasının olmadığı ve bununla ilgili de bir kayıtta bulunmadığı halde davalıya bakım amacıyla teslim edilen aracın gazına fazla yüklenilmesi sebebiyle motor aksanının hasar gördüğünün tespit edildiğini; bilirkişi tarafından tespit edilen bu hususların delil tespit davasında tanık olarak dinlenen müvekkili şirketin çekici ile götürdüğü … servisi yetkilisi …’nun beyanlarında da sabit olduğunu; müvekkili şirkete ait aracın motorunun kullanılmaz halde olduğunu ve davalının müvekkiline aktardığı üzere aracın motorunun değişmesi gerektiğini; mahkemenin atayacağı bilirkişinin tespit edeceği ve müvekkilinin aracına takılacak yeni motorun bedeli ve söz konusu motorun araca takılma masraf, gider ve tüm işçilik ücretinin müvekkilinin doğrudan zararlarından olduğunu; müvekkilinin aracın motorunu yaptırdığını ve faturanın ilişikte olduğunu; ikinci olarak müvekkilinin aracının motorunu değiştirmek zorunda kalması nedeniyle aracında meydana gelecek piyasa değer kaybının da müvekkili açısından doğrudan zarar niteliğinde olduğunu; mahkemece görevlendirilecek bilirkişi tarafından tespit edilecek aracın önceki ve yeni motor takıldıktan sonraki değer kaybının müvekkilinin zarar kalemlerinden olduğunu ve davalı tarafından tanzim edilmesi gerektiğini; müvekkili şirket aracında meydana gelen hasar sebebiyle şirket işlerinin sürekli olarak aksadığını; dava konusu aracın yokluğundan mütevellit meydana gelen taksi ve yeni araç kiralama giderlerinin ödenmek zorunda kalındığını, müvekkilinin meydana gelen dolaylı zararlarının kar kaybının davalı tarafından tanzim edilmesi gerektiğini; bunun için yapılacak bilirkişi incelemesinde ortalama bir aracın günlük kiralama fiyatı baz alınarak müvekkilinin aracının bulunmadığı gün sayısıyla çarpılması suretiyle bulunması gerektiğini; aracın yapım ve onarımına ilişkin zarar(yeniden motor takılması, yeni motorun bedeli ve takılma masrafları olan) 41.436,00-TL’nin araçta meydana gelen değer kaybı olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00-TL’nin, müvekkilinin aracı kullanamamasından kaynaklanan dolaylı zararları/kar kaybı olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00-TL’nin davalının zarara sebebiyet verdiği haksız fiilin gerçekleştiği tarihten hesaplanacak faiziyle birlikte tazmin edilmesine karar verilmesini talep dava ve talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesinde,davada talep ettikleri toplam 42.436,00-TL lık taleplerini ,yoksun kalınan kar olarak bilirkişi raporunda belirlenen 9.920,00 TL lık bedel gözetilerek 9.420,00-TL ıslah ederek toplam 51.855,70 -TL’nin ticari faizi ve tespit masrafları ile tahsilini talep ettiklerini bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında verilen bilirkişi raporunun geçmişteki bir durum ile ilgili olarak …’in hizmet verip vermediğini bilmeden geçmişe dayalı olarak varsayımsal hazırlanmış olduğunu; davacı tarafın müvekkili şirkete 06/08/2019 tarihinde arızasını telefon ile bildirildiğini; araç sahibi tarafından aracın partikül filtresinin tıkalı olduğunu, arka egzozdan beyaz duman geldiğini, balataların kontrol edilmesi gerektiği yönünde şikayet oluşturulduğunu, şikayetin kayıt altına alındığını; 07/08/2019 tarihinde müvekkili şirkete gelen … marka … model beyaz renkli … plakalı aracın ön fren balatasının, ön fren diski, balata fişini değiştiğini ve partikül temizliği yapıldığını; müvekkili şirket çalışanlarının ne aracın motoruna dokunduğunu ne de aracın motoru ile ilgili bir müdahalede bulunduklarını; müvekkili şirketin sadece arızayı tespit ettiğini; müvekkili şirkete halihazırda beyan duman atıyor şeklindeki şikayet ile gelen aracın müvekkili şirket tarafından zarara uğratıldığı iddiasının gerçek dışı ve sadece iddiadan ibaret bir durum olduğunu; bilirkişi incelemesinde müvekkili şirketin kayıtlarına bakılmadığını ve şirketin ustalarına yapılan iş ile ilgili olarak soru sorulmadığını belirterek davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacı tarafça davaya konu aracın davalı tarafından ayıplı olarak tamir edildiği ve bu kapsamda araç onarım bedeli , kar kaybı ,ve değer kaybı bedeli talepli davada tarafların tanık dinletme taleplerinin yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporunda davaya konu … plaka sayılı araçta meydana gelen dizel partikül filtre temizliliği sonrasında yapılan test sürüşü esnasında motorunda tekleme nedeni ile oluşan arızanın davalının gerekli kontrolleri ve temizlik uygulamalarını yapmaması nedeni oluştuğu ve bu kapsamda davalının kusurlu ve sorumlu olduğu, dava konusu araçta oluşan araç onarım bedeli ve kar kaybı bedelinin 50.855,70 TL olduğu, araç değer kaybı zararının olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile; “50.855,70-TL’nin 07/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; tanıklarının dinlenilmediğini, keşif yapılmadığını,davalı şirket kayıtlarına bakılmadığını,bilirkişilerin otomotiv uzmanı bilirkişiler olmadığını,bu konuda uzman heyetten rapor alınması gerektiğini,davalının sadece arızayı tespit ettiğini,davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, bakım için davalıya bırakılan davacı aracının davalının kusuru ile kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hasar bedeli, değer kaybı, kar kaybı ve tespit davası yargılama giderine yönelik alacak talebine ilişkindir. Davalı vekili 05/01/2023 tarihli beyan dilekçesi ile ,tarafların sulh olduklarını,bu konuda düzenlenen sulh protokolünü sunarak sulh protokolüne istinaden istinaf talebinden feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekilinin istinaf talebinden feragat ettiği,davalı vekilinin kanun yolundan feragata ilişkin vekaletnamesinde yetkisinin bulunduğu ,ayrıca sulh protokolünün davacı vekili ile davalı şirket yetkilisi arasında imzalandığı ve 16/11/2022 tarihli olduğu,istinaftan feragat beyanının ise 05/01/2023 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK 349/2 maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 349/2 maddesi uyarınca feragat sebebiyle reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davalıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesine iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/02/2023