Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2221 E. 2023/202 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2221
KARAR NO: 2023/202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2021
NUMARASI: 2020/790 E – 2021/1047 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu iş yerinde … nolu tesisatın kurulu olduğu, ticari faaliyete 06/06/2014 tarihinde başladığını, davalı şirketçe 07/06/2014 tarih … nolu zabıtla sayaçtan elektrik kullanılmadığı gerekçesi ile 11.779,30-TL kaçak elekrik faturası tahakkuk ettirildiğini, davalının müvekkili ile önceki kullanıcı arasındaki akbalık ilişkisi nedeni ile müvekkilinin abone talebinin karşılanmaması nedeni ile kaçak tutanağı tutturulduğunu, müvekkilinin dava konusu yeri kiraladıktan sonra gerekli tadilatları yaparak 06/06/2014 tarihinde iş yerini açtığını, önceki kullanıcı ile müvekkilinin irtibatı bulunmadığını, aynı iş yerine ilişkin olarak su ve doğalgaz aboneliğinin yapılmasına rağmen elektrik aboneliği talebinin karşılanmadığı, bunun üzerine Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/503 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, bu dosyada elektrik kesilmemesi yönünde tedbir kararı verildiğini, tedbir kararına rağmen abonelik talebinin red edildiğini, ancak işyeri işleten müvekkilinin abonelik talebinin haksız olarak red edilmesine rağmen abone olmadığı gerekçesi ile kaçak elektrik tarifesi üzerinden 2015/1 dönemi için 6.529,10-TL 2014/11 dönemi için 13.110,40-TL , 2015/3 dönemi için ise 18.190,90-TL’lik kaçak elektrik tahakkuk faturası düzenlendiğini, tedbir kararına rağmen elektrik enerjisinin kesilmeye çalışıldığını, oysa abonelik talebinin reddinin yasal dayanağının bulunmadığını, davalının önceki aboneden olan borcunu işyerinin sonradan kiralayan kişiden talep edemeyeceği gibi, önceki abone borcunu gerekçe göstererek sözleşmeden kaçınamayacağını, önceki abone ile muvazalı hiçbir ilişkisi bulunmayan müvekkilinin abonelik talebinin reddi ile redde göre kaçak elektrik faturasının tahakkukun usulsüz olduğunu, müvekkilinin 05/08/2014 ve 12/09/2014 tarihinde yaptığı abonelik başvurularının sonuçsuz bırakıldığını, müvekkilinden istenen borcun eski abonenin borcu olduğunu, ileri sürerek müvekkilinin dava konusu faturalar nedeni ile kaçak kısmı olan 18.915,20-TL’sinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan taleplerinin … A.Ş.’ye yöneltilmesinin gerektiğini, 07/06/2014 tarihinde yapılan kontrolde davacının kurumda kaydı bulunmayan sayaç üzerinde kaçak elektrik kullanıldığını, 07/06/2014 tarihli kontrolde belirlenerek 11.779,30-TL tahakkuk yapıldığını, bu tahakkuk nedeni ile Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/503 esas sayılı dava dosyasında dava açıldığını, davacının sürekli şekilde kaçak elektrik kullandığını, davacının önceki kiracı ile ilişkisinin bulunmadığını beyan etmesine rağmen eski kiracı hakkında düzenlenen 03/05/2014 tarihli tutanak altında davacının eşinin imzasının bulunduğunu, anılan tutanakta kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığının belirlendiğini, esasen 200.000,00-TL elektrik borcu bulunan bir işletmenin bir başkası tarafından kiralanamayacağını, devrin muvazaalı olduğunu, dava konusu 07/06/2014 tarihli tutanak sonrasında da aboneliğin yapılmaması nedeni ile usulsüz elektrik kullanım nedeni ile tutanak düzenlendiğini, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine,Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda ; ” mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunun birbiri ile ,kaçak kullanım olup olmadığı ve borç miktarı yönünden tamamen çelişkili olup,farkli kanaatler içermesine rağmen,raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ,2. rapora dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.bu sebeple 3.lü bilirkişi heyetinden rapor alınması ve çelişkilerin giderilmesi zorunludur.” gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılmıştır. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda ; bilirkişi kurulundan alınan ve benimsenen rapor doğrultusunda; Davanın kısmen kabulü ile; davacının takip ve dava konusu … nolu, … nolu, … nolu 3 adet tutanak nedeni ile davalıya 15.302,70-TL borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; kararı veren mahkemenin yetkisiz olduğu, davada müvekkiline husumet düşmediği, Mahkemece, kaldırma kararından sonra alınan 24.08.2021 tarihli 3. bilirkişi raporunun denetime elverişsiz ve daha önceki bilirkişi raporları arasında mevcut çelişkileri gidermekten uzak olduğu, raporda herhangi bir teknik inceleme ve hesaplama bulunmamakta olup, sadece dosya kapsamında yer almakta olan önceki raporların ve Dairemizin kaldırma ilamının özetlerinin çıkarılması ile yetinildiği, raporun hiçbir yönüyle teknik ve hukuki incelemeye elverişli olmadığı, İstinaf incelemesinde tetkiki ve araştırılması istenilen hususların hiçbirinin karşılanmadığı, söz konusu bu raporun hükme esas alınması hukuka aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirdiği, eksik incelemeye dayalı ve hukuki değerlendirmeler içeren bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, kaçak elektrik kullanım tespiti ve tahakkukunun mevzuata uygun olduğu, davacı her ne kadar kaçak elektrik kullanmadığını iddia etmiş ise de; dosyasına iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığı, muvazaa olgusunun da dosyadaki delillerle ispatlandığı , kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle yapılan tahakkuklarla ilgili olarak menfi tesbit talebine ilişkindir. Mahkemenin önceki kararının istinafı üzerine ,Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda ; ” mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunun birbiri ile ,kaçak kullanım olup olmadığı ve borç miktarı yönünden tamamen çelişkili olup,farkli kanaatler içermesine rağmen,raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, 2. rapora dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.Bu sebeple 3.lü bilirkişi heyetinden rapor alınması ve çelişkilerin giderilmesi zorunludur.” gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılmıştır. Mahkemece her ne kadar kaldırma kararı üzerine 3 kişilik bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmmış ise de ,sözkonusu raporun uyuşmazlığı çözmeye veya çelişkilerin giderlmesi bakımından ,hiç bir teknik ve bilimsel gerekçe içermediği,dosyaya herhangi bir katkı sağlayıcı nitelikte olmadığı , sözkonusu raporda mahkemenin yetkisine giren hususta ,”muvazalı devir ve kaçak elektrik kullanım savlarının ortadan kaldırıldığı” şeklinde usul ve hukuka aykırı görüş beyan edildiği, ,Dairemizin kaldırma kararına rağmen,karar gereğinin yerine getirilmediği ve Mahkemenin hiç bir teknik açıklama içermeyen bu “heyet” raporuna göre karar vermesi de usul ve hukuka aykırı bulunmuştur. Dairemizce verilen kaldırma kararı uyarınca,mahkemece teknik ve bilimsel görüş içeren,denetime elverişli, itirazları karşılar nitelikte bir heyet raporu alınmadığından ve mevcut raporun bu anlamda “yok” hükmünde olması sebebiyle, evvelki kaldırma kararındaki aynı sebep ve gerekçeler halen mevcut bulunmakla, yukarıda açıklanan şekilde rapor tanzim eden heyetten ek rapor alınmasının dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla, kaldırma kararı uyarınca, mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak ,önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ve teknik, bilimsel görüş içeren,denetime elverişli, itirazları karşılar nitelikte bir heyet raporu alınması için kararın kaldırılması gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/01/2023