Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2185 E. 2023/2128 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2185
KARAR NO: 2023/2128
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2022
NUMARASI: 2019/449 E – 2022/312 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin oluşturduğu iş ortaklığı tarafından idareden “…” üstlenildiğini, bu proje çerçevesinde yapılan konutların doğalgaz bağlantı işleri için müvekkillerince oluşturulan ortaklıktan abone bağlantı bedeli tahsil edilmesine rağmen davalı …’ın altyapı işlerinin yerine getirilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını ve bedel karşılığı edimin yerine getirilmediğini, davalı kurumun haksız olarak bedelini tahsil ettiği işin yapımını yine müvekkillerine bıraktığını ve müvekkillerinin işi başka firmalara yaptırdığını, müvekkillerinin davalı kuruma bedelin iadesi için başvuruda bulunulduğunu ancak davalı kurumda gereken sürede taraflarına cevap verilmediğini, müvekkillerinin hem hesaplanabilir hem de hesabı uzmanlık gerektiren pek çok zararının oluştuğunu, bu uyuşmazlık kapsamında davalı kurum ile müvekkillerinin arabuluculuk toplantısı yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını bu sebeple müvekkilleri olan şirketlerin davalı kuruma yaptığı abone bağlantı bedelinin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’lik kısmının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı kurum tarafından müvekkillerine iadesini, yargılama ücretleri ile vekalet ücretinin davalı kuruma yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacıdan alınan 193.708,80-TL bedelin iç tesisat bedeli olmadığını, abone bağlantı bedeli olduğunu, mevzuatta abone bağlantı bedelinin ve iç tesisatın ayrı ayrı tamamlandığından iş ve işlemlerin farklı tarafların sorumluluğunda olan bedeller olduğunu, davacı tarafından yaptırılan site içi 4 bar politelien alt yapı hattının abone bağlantı bedeli içerisinde yer almayan iç tesisata dahil olan kısmı olduğunu, doğalgaz kullanım sözleşmesi uyarınca tarafı olan müşteriye ait olduğunu, müvekkili olan şirketin yetki alanının dağıtım bölgesindeki imarı olmayan site içi güzergah sınırına kadar altyapıyı getirmek, hatları ve boruları döşemek olduğunu, kooperatif, site, toplu konut vs yapıların toplu yapılar olarak kabul edildiğini, toplu yapıların mülkiyetinin malikleri olan şahıslara ait olduğunu, toplu yapılara ait ortak alanlarda yapılacak olan her türlü tesisin kamuya tahsis edilmemişse hisseleri oranında toplu yapı maliklerine ait olduğunu bu sebeple davacıların site içerisindeki yerlerin ve yaptırdıkları işlerin de kendilerine ait olup müvekkili olan şirketin gerek yetki alanında olmadığı gerekse yapım sorumluluğunun olmadığını, davacı şirketlere mezkur adresin imarsız bir alan olduğunu ve site içerisine hat çekilemeyeceğini ve bağlantı bedeli olan 193.708,80-TL’yi ödemesi gerektiğini bildirdiğini, davacıların ise site içi bağlantı işlerinin kendileri tarafından yapılacağının beyan edildiğini ve bu işlem için Uygun Isı-…’un görevlendirildiği ve abonelik işlemlerinin başlatılmasını istediklerini, müvekkili olan şirketin mevzuat hükümleri uyarınca herhangi bir kusurunun olmadığını tüm bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “… Yapı ve … İnşaat şirketlerinin uyuşmazlığa konu bölgede konut inşa ettikleri, bu bölgeye doğalgaz bağlatmak için …’a başvuru yaptıkları, buna ilişkin projelerini hazırladıktan sonra proje ve bu projeyi gerçekleştirecek müteaahhit firma için …’tan ayrıca onay aldıkları, birim fiyatın 424,80 TL/m2, bağlantı bedeli sayısının 2599 olduğu, toplam bedelin 1.104.055,20 TL olarak hesaplandığı, bu bedelin 4 ayrı firmaya hak edilen miktarda bölüştürüldüğünde … ve…’nin payına 193.708.80 TL tahakkuk ettirildiği, bu bedelin …-… ortaklığı tarafından 6 ayrı çek ile …’a ödendiği, … tarafından 14.10.2014 tarihli faturanın kesildiği, bedelin hesabında ve bedel hakkında taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı, ihtilaf konusunun konut abonelik bedelleri karşılığında alınacak hizmetin ne olduğu ve bu yapılacak işlerin sorumluluğunun …’ta olup olmadığı konusunda olduğu, abone bağlantı bedelinin “dağıtım şebekesinin abone iç tesisatına bağlantısı için gereken proje, işçilik, malzeme, kontrol ve onay harcamaları ile sayaç bedeli toplamının abone başına düşen payını ifade eden sabit bedeli” olarak tanımlandığı, iç tesisatın ise “Basınç düşürme ve ölçüm istasyonu veya servis kutusu çıkışından itibaren sayaç hariç, müşteri tarafından yaptırılan ve mülkiyeti müşteriye ait olan boru hattı ve teçhizatı ile tüketim cihazları, atık gaz çıkış borusu, baca ve havalandırma sistemleri gibi tesisatı” olarak tanımlandığı, ihtilaf konusunun başlangıcının aslında dağıtım şirketi sorumluluğunun nerede bitip abonelerin sorumluluğunun nerede başladığı üzerine kurulu olduğu, iç tesisat tanımının bunu açıkça içerdiği, “müşteri tarafından yaptırılan”, “basınç düşürme ve ölçüm istasyonu veya servis kutusu çıkışından itibaren”, “mülkiyeti müşteriye ait olan” terimlerinin durumu netleştirmekte yardımcı olacağı, her ne kadar adı iç tesisat olsa da dağıtım şirketi sorumluluğunun servis kutusu sonrası bittiği, site gibi alanlarda site içi dağıtım yapılan kısımların ve unsurların (sayaçlar hariç) doğalgaz dağıtım şirketinin sorumluluğunda olmadığı, dağıtım şirketinin özel mülkiyet tanımına giren yerlerde kendi inisiyatifi ile bağlantı hatları inşa edemeyeceği, bağlantı hatlarının imar yollarına yapılabileceği, özel mülkiyet tanımının başladığı parsel sınırları içinde dağıtım şirketinin sadece bağlantı noktasını ve bu noktaya kadar olan hattı tesis edebileceği, nitekim davacı yanın abonelik bilgileri ekindeki bilgilerden “Proje etüdünün yapıldığı, imar yolu güzergahlarına 1 adet bölge regülatörü konulacağı, 2180 m PE hat çekileceği, 6 adet 400 m3/h ve muhtelif sayıda S300 servis kutusu konulması gerektiği” nin belirtildiği, Bu nokta sonrasının doğalgaz kullanımı için iç tesisat olarak tanımlandığı ve imalat sorumluluğunun müşteriye ait olduğu, müşterinin projesinde özel mülkiyete konu olmayan imara uygun yollar var ise dağıtım şirketinin imarlı yollarda dağıtım şebekesi ve/veya bağlantı hatları inşa etmesinin mümkün ve gerekli olabileceği, bu durumda dahi bu nokta sonrasında sorumluluğun müşteride olacağı, iç tesisatın teknik bilgilerinin (site içi binalar arasında olması, uzunluğu, vb) müşterinin sorumluluğunun dağıtım şirketine aktaramayacağı, bu bedelin bir kereye mahsus tahsil edildiği, dağıtım şirketinin müşterinin sunduğu sertifika sahibi müteahhit firmayı onayladığı, projeyi ve imalatları kontrol ettiği ve sisteme gaz verme işlemini gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, dava konusu abone bağlantı bedelinin hesabının da sunulan veriler ışığında doğru olduğu, bedelin dağıtım şebekesi ile müşterinin imal etmekle yükümlü olduğu iç tesisatın bağlanmasına ilişkin olduğu, dağıtım şirketinin site içi iç tesisat imalatların gerçekleştirilmesi ile ilgili bir sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, yasa, yönetmelik ve kurul kararlarında durumun açıkça ifade edildiği, yukarıda açıklanan gerekçelerle bu bedelin dağıtım firması tarafından davacı firmalardan mevzuata göre hesaplanıp tahsil edildiği ” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvurusunda özetle; davalı ile müvekkili şirketler arasında akdedilen sözleşme konusu edime karşılık gelen bedelin müvekkilleri tarafından ödenmesine rağmen davalı şirket tarafından sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri ifa edilmediğini, sebepsiz zenginleşme hükmüne göre davalı şirket tarafından haksız kazanç elde edildiğini, müvekkili şirketlerin, “İstanbul Kayabaşı … Konutları” işini üstlendiğini, bu konutların doğal gaz ve ana bağlantı hattı ve abone bağlantı işlemleri için abone bağlantı bedeli adı altında her konut için ücret tahsil edildiğini, tahsil edilen bu bedel karşılığı olan işin davalı … tarafından yapılması gereken altyapı işlerinin ifa edilmediğini, müvekkilleri tarafından başka firmaya ifa ettirildiğini, Doğalgaz Piyasası dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliği 37. Maddesi uyarınca “İç tesisatların projelendirilmesi ve yapımı, bağımsız bölüm maliki, binanın veya tesisin sahibi ya da bunların yetkili temsilcileri tarafından sertifika sahiplerine yaptırılır”. Yönetmeliğin 37. maddesinde bahsi geçen iç tesisat aynı yönetmelikte “basınç düşürme ve ölçüm istasyonu veya servis kutusu çıkışı itibaren sayaç hariç, müşteri tarafından yaptırılan ve mülkiyeti müşteriye ait olan boru hattı ve teçhizatı ile tüketim cihazları, atık gaz çıkış borusu, baca ve havalandırma gibi tesisatı” olarak tanımlandığını,mahkemece iç tesisatın malikler tarafından yapılması gerektiği yönünde karar verilmişse de Doğalgaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 37. Maddesinde de görüldüğü üzere iç tesisat malikler tarafından sertifika sahipleri yaptırılması gerektiğini, yönetmelikte de görüldüğü üzere müvekkili tarafından ifa edilen sözleşme konusu edim davalı tarafın yükümlülüğü altında olduğunu, mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, davalı tarafa “İstanbul Kayabaşı … Konutları İşi” ile ilgili olarak ödenen abone bağlantı bedellerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacılar davalı … tarafından abone bağlantı bedeli tahsil edildiği halde altyapı işlerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek kendisi tarafından dava dışı yüklenicilere ödenen altyapı bedellerinin tahsili talep edilmiştir. Davalı ise, davacılar tarafından yaptırılan site içi 4 bar polietilen alt yapı hattının abone bağlantı bedeli içerisinde yer almayan iç tesisata dahil olan kısmı olduğunu, doğalgaz kullanım sözleşmesi uyarınca tarafı olan müşteriye ait olduğunu savunmuştur. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişiler raporlarında özetle; mevzuat gereği hesaplanan Abone Bağlantı Bedelinin miktarı hususunda ihtilaf olmadığı, bu bedelin dağıtım şebekesi ile müşterinin imal etmekle yükümlü olduğu iç tesisatın bağlanmasına ilişkin olduğu, dağıtım şirket iç tesisat imalatların gerçekleştirilmesi ile ilgili bir sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, yasa, yönetmelik ve kurul kararlarında durumun açıkça ifade edildiği, bu bedelin dağıtım firması tarafından davacı firmalardan mevzuata göre hesaplanıp tahsil edildiği mütalaa edilmiştir. Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 4. Maddesinde; Abone bağlantı bedelinin “dağıtım şebekesinin abone iç tesisatına bağlantısı için gereken proje, işçilik, malzeme, kontrol ve onay harcamaları ile sayaç bedeli toplamının abone başına düşen payını ifade eden sabit bedeli” olarak tanımlandığı, Bağlantı hattının “Ulusal iletim şebekesini veya dağıtım şebekesi kutusuna veya basınç düşürme ve ölçüm istasyonuna bağlayan boru hattını ve servis kutusu veya basınç düşürme ve ölçüm istasyonu dahil ilgili teçhizatı” olarak tanımlandığı, dağıtımın “Doğal gazın müşterilere teslim edilmek üzere mahalli gaz boru hattı şebekesi ile naklini ve perakende satışı”, dağıtım hattının “Alçak basınçlı ve/veya orta basınçlı dağıtım hattı”, dağıtım şebekesinin “Bir dağıtım şirketinin belirlenmiş bölgesinde, işlettiği doğal gaz dağıtım tesislerini ve boru hatları” olarak tanımlandığı, İç tesisatın “Basınç düşürme ve ölçüm istasyonu veya servis kutusu çıkışından itibaren sayaç hariç, müşteri tarafından yaptırılan ve mülkiyeti müşteriye ait olan boru hattı ve teçhizatı ile tüketim cihazları, atık gaz çıkış borusu, baca ve havalandırma sistemleri gibi tesisatı” olarak tanımlandığı, dağıtım şirketi sorumluluğunun servis kutusu sonrası bittiği, site gibi alanlarda site içi dağıtım yapılan kısımların ve unsurların (sayaçlar hariç) doğalgaz dağıtım şirketinin sorumluluğunda olmadığı nazara alındığında mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacılardan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin istinaf eden davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/07/2023