Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2176 E. 2023/2125 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2176
KARAR NO: 2023/2125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2017/288 E – 2021/557 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı yanın kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesi üzerine 29/01/2015 tarihinde kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağa istinaden faturalandırma yapıldığını, düzenlenen tutanağın aksi ispat edilene kadar geçerli bir belge olduğunu, fatura bedelinin ödenmediğini ve başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; talebin zaman aşımına uğradığını, söz konusu aboneliğin müvekkili adına görünmekte ise de elektrik kullanımının müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğini, dava konusu tutanağa konu sayacın … AVM’de bulunduğunu, müvekkilince taşınmazın kiralanması için sözleşme yapıldığını, ancak taşınmazın müvekkiline kullandırılmadığını ve hukuka aykırı olarak tahliye edildiğini, taşınmazın Maltepe Belediyesi birimleri tarafından kullanıldığını, davanın bu şirketlere ihbarının gerektiğini, alacağın likit olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; ” Davacı ile davalı şirket arasında … Mah. … Cd. No:.. adresinde bulunan iş yeri için elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığının sabit olduğu, davacı şirket tarafından yapılan 29/01/2015 tarihli kontrolde anılan adreste kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, kaçak tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu (Yargıtay 3. H.D. 2018/5061 Esas, 2018/9950 K. Sayılı ilamı), davalı tarafça tutanağın aksinin ispat edilemediği, davalı tarafından abonelik kaydı kabul edilmekle birlikte elektrik kullanımının kendileri tarafından yapılmadığının savunulduğu, dosya kapsamında yer alan emniyet araştırması ve belediye yazı cevabı birlikte değerlendirildiğinde davacının bir dönem anılan adreste faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığı, keza kaçak tutanağının da davalı adına düzenlendiği, sayaç aboneliğinin davalı adına olduğu, basiretli bir tacir olarak davranması gereken davalı şirketin kullanılmayan bir iş yerindeki aboneliğini sona erdirmesi gerekmekte iken aboneliğin devam ettirildiği, elektrik kullanımın üçüncü kişiler tarafından yapıldığı iddiasının davacı şirkete karşı ileri sürülemeyeceği, düzenlenen kaçak elektrik faturasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak düzenlendiği, davacının 6183 Sayılı Kanun gereği gecikme zammı talep edebileceği, son ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işleyen gecikme faizinin 421,88 TL olarak tespit edildiği, bu tutar için talep edilebilecek KDV tutarının 75,94 TL olarak tespit edildiği, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren 6183 sayılı kanun uyarınca gecikme faizi ve faizin KDV’sinin talep edilebileceği, takip konusu alacağın yargılamayı gerektirmediği, likit olduğu, icra inkar tazminatı isteminin yerinde olduğu” gerekçeleriyle 1.Davanın KABULÜ ile, Sabit olan 11.161,08 TL asıl alacak, 421,88 TL gecikme faizi ve 75,94 TL KDV olmak üzere toplam 11.658,90 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 6183 sayılı yasa gereği değişen ve değişecek oranlar üzerinden uygulanacak gecikme zammı ile ve işbu gecikme zammı tutarına uygulanacak KDV si ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın yasal süresinde açılmadığını, iddia olunan elektrik kullanımının müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmediğini, mecurun müvekkili tarafından kullanılmadığı ve Maltepe Belediyesi birimleri tarafından kullanıldığına dair, Kartal … Noterliği’nin 14.04.2015 tarih ve … yevmiye nolu İş Ortaklığı Sözleşmesi örneği de dosya kapsamında olduğunu, Maltepe Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından 02.07.2019 tarihli yazı ve ekindeki raporda … Mah. … Cad. No:.. Maltepe/İstanbul adresinin müvekkilinin faaliyet gösterdiği ve Maltepe Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nce düzenlenmiş olan 05.04.2018 tarihli yazıda da söz konusu iş yerinin belli bir döneme mahsus davalı şirket adı altında faaliyet gösterdiğinin belirtilmiş ise de bunun yargılamaya esas alınabilecek güvenilirlikten ve belirlilikten uzak, muğlak bir beyan olduğunu, 05.04.2018 tarihli raporun ekindeki yazıda, 01.04.2018 tarihinde mecura gidildiği anlaşılmakla beraber, o tarihte davalı müvekkil … Ticaret A.Ş.’nin mecurda ticari ve sosyal bir faaliyetinin bulunmadığı açıkça tutanak altına alındığını, müvekkilinin kullanmadığı elektrikten dolayı elektrik borcu olamayacağını ve borçtan da sorumlu olamayacağını, … A.Ş., davalı müvekkil şirket …A.Ş.’ye karşı suç duyurusunda bulunduğunu, 06.04.2017 karar tarihli… Srş. No.lu dosyada savcılık Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verdiğini, … A.Ş., İstanbul … Müdürlüğü’ne … sayılı yazıya istinaden 18.11.2014 tarihinde vermiş olduğu yazılı cevapta, şirketin kendi tesisat numarasını da bildirdiği, bildirilen tesisat numaralarında mahkeme dosyasında itiraza konu olan … no.lu elektrik tesisatının ise bu listede yer almadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak tahakkukuna dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 29.01.2015 tarihli tutanakla kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini tutanağa dayalı faturalandırma yapıldığını ileri sürmektedir.Davalı ise dava konusu yeri kullanmadığını savunmaktadır Dosyadaki kaçak tutanağının incelenmesinde, davacı şirket görevlilerince dava konusu … Mah. … Cad. No: … adresinde bulunan iş yerindeki …no.lu elektrik tesisatında (ticarethane abone grubu) yapılan 29.01.2015 tarihli kontrollerde perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanıldığı tespit edilerek tutanak düzenlendiği, davalının u tutanakta imzası bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi sunduğu raporda; ” Maltepe Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafınca mahkemeye sunulan 02.07.2019 tarihli yazı ve ekindeki raporda; … Mah. … Cad. No: … Maltepe/İST. sayılı adrese gidilmiş olduğu, adreste yapılan araştırmalarda 29.01.2015 tarihinde (kaçak tutanak tarihinde) davalı şirketin iş yerinin faal olduğu tespit edilmiştir. Yine Maltepe Belediye Başkalığı Zabıta Müdürlüğü’nce düzenlenmiş olan 05.04.2018 tarihli yazıda; söz konusu iş yerinin belli bir döneme mahsus davalı şirket adı altında faaliyet gösterdiği belirtilmiştir. Öte yandan dava konusu kaçak tutanağına istinaden davacı kurumca davalı adına düzenlenmiş olan kaçak tahakkuk hesaplamaları incelendiğinde; dava konusu tesisatta bulunan sayacın kaçak tespit tarihi öncesi en son okuma tarihinde endeks işaretinin 83.494 olduğu, kaçak tespit tarihindeki endeks işaretinin ise 104.121 olduğu, bu doğrultuda yasal olarak okuma yapılmamış dönemde sayacın kaydetmiş olduğu tüketim miktarının 104.121 – 83.494 = 20.627 kWh esas alınarak kaçak işlemlerinin yapıldığı, doğru tüketim değeri kaydetmiş sayaca göre kaçak tüketim miktarı hesaplamasının yapılmış olmasının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 28. Maddesi uyarınca uygun olduğu, yine kaçak tahakkuk hesabındaki ceza katsayısı işleminin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 30. Maddesine uygun olduğu , …tahakukuk toplamının11.161,08 TL olarak hesaplandığı.. ” mütalaa edilmiştir. Dosyaya sunulan kira sözleşmesi ve vergi levhasında davalı şirketin adresi ” … Mah. … Cad. No: …/… Maltepe/İST.” olarak geçmektedir. Kaçak tutanağındaki adreste ise dış kapı numarası … olarak belirtilmiş, numara kısmında ise “dükkan” olduğu yazılmıştır.Yüksek Yargıtay 3. HD’nin Esas No : 2022/8164 E- 2023/954 K sayılı ilamında, ” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; ” İlgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar. ” Nitekim özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanaklarının, 6100 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında sayılan belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir (Dairemizin 21.10.2021 tarihli ve 2021/4894 E., 2021/10580 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.). ” denmektedir. Somut uyuşmazlıkta; davacı şirket çalışanları tarafından düzenlenen kaçak tespit tutanakları ile davalının ” perakende satış sözleşmesiz” kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, tutanaklara istinaden davaya konu faturaların davalı adına tahakkuk ettirildiği; kaçak tespit tutanağında davalının imzasının bulunmadığı, davalının kaçak kullanımı inkar ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde davalının kaçak kullanım yaptığını ispat yükü davacı taraftadır. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmıştır. Mahkemece davacının kullanımın davalı tarafça yapıldığına dair delillerinin toplanarak, dava konusu yerin hangi tarihler arasında davalı tarafça kullanıldığının tespit edilmesi, tanıkların da dinlenilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince karar kaldırılarak yukarıda belirtilen şekilde yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/07/2023