Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2106 E. 2022/2376 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2106
KARAR NO: 2022/2376
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/07/2022
NUMARASI: 2022/204 E – 2022/200 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, kaçak zapt tutanaklarına istinaden 345.945,81-TL alacaklı olduğunu, vadesinde borçlunun borçlarını ödemediğini, borçlunun, borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine usul ekonomisi gereği Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından infaz edilmek üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 28.07.2022 tarihli 2022/204 D.İŞ esas, 2022/200 karar sayılı kararla Kaçak elektrik kullanımı iddiasına yönelik ihtiyati haciz talebinin; kaçak elektrik kullanımının ancak yapılacak yargılama sırasında belirlenmesi gerektirdiğinden ve şartlar oluşmadığından İİK 257/1 maddesinde koşulları taşımayan davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davacı-alacaklı vekili istinaf etmiştir. Davacı alacaklı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; 08.07.2021 tarihinde borçlu şirkete ait mahalde alacaklı kurum kaçak ekipleri tarafından yapılan kontrolde ” sayaç haricinde hattan kaçak elektrik kullanıldığı” şeklinde tespit yapılarak borçlu adına … seri nolu kaçak zabtı tanzim edildiği, İşbu zapt gereğince kurum çalışanları tarafından kaçak elektrik tahakkuk bedeli hesaplanıp davalı şirkete teslim edildiği, ancak şirket tarafından borcun vadesi geldiğinde ödeme yapılmaması nedeniyle davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının mal kaçıracağına dair duyum alındığından ihtiyati haciz talep edilmiş, Yerel mahkeme kaçak elektrik kullanımının ancak yapılacak yargılama sırasında belirlenebileceğinden ihtiyati haciz taleplerimizin reddine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, İhtiyati haciz prosedüründe HMK 390 ve Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, vadesi gelmiş bir borcun alacaklı tarafından yaklaşık olarak ispat edilmesi gerektiği. kurum alacağının yaklaşık ispat koşulunun ortaya konulduğunu, ihtiyati haciz düzenlemesinde alacağın tamamen ispatlanmasına yönelik bir zorunluluk bulunmadığını, kurum alacağı hukuka uygun olarak düzenlenmiş kaçak zapt ile ortaya konulduğunu, Kesin delil niteliğinde olan işbu kaçak zapt tutanaklarının alacağın varlığını kanıtlar nitelikte olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesine göre; “Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi ” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiği, davacı tarafından kaçak elektrik enerjisi tüketildiğinin sabit olduğu, davaya konu kaçak elektrik tahakkukları emsal Yargıtay kararları gereği aksi ispat edilinceye kadar kesin delil hükmünde olduğu, kesin delil niteliğindeki kaçak zapt tutanakları ve zabıttaki tespitleri somut olarak destekleyen tüketim endeksleri alacaklı kurum alacağını yaklaşık ispat ölçüsünün de üzerinde ortaya koyduğu göz önünde bulundurularak vadesi gelmiş bir borç için ihtiyati haciz kararının kabulü gerektiğinden “kamu alacağı” niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye gireceğini ileri sürülerek, kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, 08.07.2021 tarihinde borçlu şirkete ait mahalde ihtiyati haciz talep eden kurum kaçak ekipleri tarafından yapılan kontrolde “sayaç haricinde hattan kaçak elektrik kullanıldığı” şeklinde tespit yapılarak borçlu yan adına … seri nolu kaçak zabtı tanzim edilerek kaçak elektrik tahakkuk bedelinin davalı-borçlu şirket tarafından borcun vadesi geldiğinde ödeme yapılmaması nedeniyle daval-borçlu hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasında icra takibi başlatılarak, davalının mal kaçıracağına dair duyum alındığından ihtiyati haciz talep edilmesi sonucunda mahkemece kaçak elektrik kullanımının ancak yapılacak yargılama sırasında belirlenebileceğinden ihtiyati haciz talebinin reddine dair karara yapılan itirazın kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, borçlunun kullanımında olan tesisatta alacaklı şirket tarafından yapılan kontrolde abonenin şebeke girişinden ek almak suretiyle harici hat üzerinden kaçak elektrik tüketimi yaptığı tespit edildiğinden ve borcunu ödenmediğiniden İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz talebinin yaklaşık ispat koşulları sağlanmadığından mahkemece reddine karar verilmiştir. İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Dava mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak kaçak elektrik tutanağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması sebebiyle bu aşamada, alacağın varlığına delil olacak başka bir delil sunulmadığı gibi yaklaşık ispat koşulunun varlığına da kanaat oluşturacak bir durumun bu bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2022