Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2088 E. 2023/1125 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2088
KARAR NO: 2023/1125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2022
NUMARASI: 2021/618 E – 2022/439 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ibraz ettiği 2018/76 Esas sayılı dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı borçlu arasında … nolu elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme imzalandığını, iş bu sözleşme kapsamında sunulan elektrik enerjisi bedelinin ödeme- mesi nedeniyle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğunu ve alacağın para borcuna ilişkin olduğunu, müvekkilinin adresinin bulunduğu yer itibariyle takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkili olduğunu, ayrıca bugüne kadar borcun ödenmediğini beyanla davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptaline, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumi- yetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin tacir veya kamu tüzel kişisi olma- dığını, taraflar arasında hukuken geçerli bir yetki sözleşmesinden bahsedilemeyeceğini, davalının adresi itibariyle takipte Düzce İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, yetkisiz icra dairesinden başlatılan takibe dayanılarak açılan itirazın iptali davasında, “dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red” kararı verilmesinin gerektiğini, ayrıca açılan davada da Düzce Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, davanın İİK 67 maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, alacak 2006 yılına ilişkin olup talebin zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında davacının iddia ettiği şekilde imzalanmış bir sözleşmenin bulunmadığını, davacının böyle bir sözleşmesinin bulunmadığını, elektrik hizmeti sunu- lan taşınmazın davalı ile ilgisinin bulunmadığını beyanla davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/76 Esas- 2019/621 Karar 02/12/ 2019 tarihli ilamı ile” abonelik sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı”ndan bahisle “DAVANIN REDDİNE” karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonunda tesis olunan 2020/346 Esas- 2020/527 Karar nolu 03/06/2020 tarihli ilamında; “Davacının takip ve davaya dayanak yaptığı 01/08/1995 tarihli abonelik sözleşmesinin incelenmesinde,abone adının … olarak belirtilmesine rağmen, abone imzasının ”yerine” yazılarak atıldığı görülmüştür.Buna göre abone sözleşmesindeki imzanın abone yerine kim tarafından atıldığı hususu sözleşme kapsamından anlaşılamadığı gibi, aboneliğin abonelik sırasında verilen bir vekalet ile yapılıp yapılmadığı, abonenin yerine kimin imzaladığı araştırılması gerekirken, mahke- mece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı belirlenmiştir. O halde, davaya konu abone sözleşmesi davalı yerine başkası tarafından imzalandı ise, bu kişinin vekaleten hareket edip etmediği ve varsa vekaletnamesinin de temini yönünden abonelikle ilgili tüm kayıtların celbi gerekirken , bu konularda hiç araştırma yapılmadan ve karar gerekçesinde tartışılmadan davanın reddine dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.” denilerek davacının istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/298 Esas- 2021/436 Karar nolu 28/06/ 2021 tarihli ilamı ile; “Düzce Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün müzekkere cevabına göre, davalının 20/09/1989 tarihi itibariyle ticaret siciline kaydolduğu, sözleşmenin tanzim tarihi olun 01/08/1995 tarihi itibariyle tacir vasfını taşıdığı, abonelik tipinin “sanayi”, abonelik grubunun “ticarethane” ola- rak belirtildiği, davanın her iki tarafının tacir sıfatını taşıdığı ve uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili olduğu gözetilerek “resen “göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine” karar verilmiştir.Dosya tevzien İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/618 Esas sırasına kay- dedilmiş olup mahkemece yapılan yargılama sonunda; “DAVANIN REDDİNE, koşulları oluşma- dığından kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:Davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunu, incelenen imza örneklerinin davalının eli ürünü olmadığına dair tespitin gerçeklerle bağdaşmadığını, bilirkişi raporunun 15/04/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, iki haftalık beyan süresinin 29/04/2022 günü 23:59’a kadar devam ettiğini, bu süre dolmadan karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine … nolu abonelik kapsamında tahakkuk olunan 25/07/2008- 31/03/2014 dönemi 9 adet normal tüketim faturasına dayanarak 16.333,13 TL enerji bedeli + 17.068,14 TL gecikmiş gün faizi + 3.072,27 TL faizin KDV’sinden ibaret toplam 36.473,54 TL alacağın tahsili talebiyle icra takibine girişildiği, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre takip ve dava konusu borç … nolu abonelik kapsa- mında tahakkuk olunan normal tüketim bedelinden kaynaklanmaktadır. … nolu tesisata ilişkin 01/08/1995 tarihli “Alçak Gerilim Elektrik Şebeke- sinden Elektrik Satışına İlişkin Sözleşme”nin tetkikinde abone isminin Recep Sivrikaya olduğu, söz- leşmenin altındaki abone kısmına y.(yerine) imza atıldığı görülmüştür. 1-Davalı icra takibine itirazında, cevap dilekçesinde ve ilk derece mahkemesince yapılan isticvabında; … nolu tesisata ilişkin 01/08/1995 tarihli “Alçak Gerilim Elektrik Şebekesinden Elektrik Satışına İlişkin Sözleşme” deki imzanın kendisine ait olmadığını, bu imzanın kime ait olduğunu bilmediğini, böyle bir sözleşme yapması için kimseyi yetkilendirmediğini, İstanbul ile alakasının bulunmadığını ” beyan etmektedir. … Yasal Takip Direktörlüğü’nün 27/09/2021 tarihli cevabi yazısında ,arşiv kayıtlarında yapılan araştırma sonucu ” sözleşmeyi “yerine” ibaresiyle imzalayanın vekalet veya nüfus cüzdanı bilgisinin tespit edilemediği” belirtilmiştir. Mahkemece verilen ara karar gereğince, Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 04/04/2022 tarihli raporda; “Yazı ve imza incelemelerinde geçerli tüm grafolojik tanı yöntemleri dikkate alınarak, lup, stereomikroskop, S525 document dedector ve bilgisayar/scan kullanılarak fotokopi belgelerde tespit edilebilen grafolojik tanı unsurları dikkate alınarak yapılan incelemelerde; inceleme konusu … Sefaköy İşletme ve Bakım Müdürlüğü’nün 01.08.1995 tarihli, … numaraları alçak gerilim elektrik şebekesinden elektrik satışına ilişkin sözleşmesindeki …’ya atfen atılmış imza- ların, kişiye ait mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla; …’nın eli ürünü olmadığı ” belirtilmiştir. 2- Bilirkişi raporu 15/04/2022 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş olup itiraz süresi 29/04/2022 günü bitiminde sona ermektedir. En son duruşma beyan ve itiraz süresinin son günü olan 29/04/2022 günü yapılmış olup davacı tarafça bu güne kadar tebliğ olunan rapora ilişkin beyan ve itiraz içerir dilekçe sunulmamıştır.Duruşmaya katılan davacı vekili; bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmedik- lerini, dosyanın yeniden incelenmesi için ATK Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep etmiş, ayrıca yazılı beyanda bulunacaklarına dair bir açıklama yapmamıştır. Sonuç itibariyle beyan ve itirazlarını sözlü olarak iletmiş, mahkemece bu itirazları ara karar ile değerlendirilerek talebin reddine karar verilmiştir.3- Davacının imza incelemesi yönünden daha önce Adli Tıp Grafoloji Uzmanı Cüneyt Atasoy tarafından düzenlenen raporda da sözleşme üzerindeki imzanın davalı …’nın eli ürünü olmadığı belirtilmiş olup dosya kapsamında aldırılan her iki rapor bir birini teyit etmektedir.4- Sözleşme üzerine atılan imzanın davalı veya yetkili vekiline/temsilcisine aidiyeti ispatlanamadığından davalının tarafı olmadığı iş bu sözleşme kapsamında sorumluluğunun doğma- yacağı tartışmasızdır.Gelinen bu aşamada dava konusu abonelik sözleşmesi kapsamında tahakkuk olunan tüketim faturalarının davalıdan talep edelemeyeceği açıktır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 622,88-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 442,98-TL’nin talep halinde istinaf eden davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/04/2023