Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2081 E. 2022/2258 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2081
KARAR NO: 2022/2258
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2022
NUMARASI: 2022/172 E –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
BİRLEŞEN İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2022/436 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen dosyadaki davacı tarafça, birleşen dosyadaki davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasında; birleşen davalı borçlunun dava dilekçesinde bilgileri yazılı ilgili kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihinin geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, alacağın muaccel olduğunu ve rehin ile de temin edilmediğini, açılan işbu davanın sonuçlanması ve icra takibinin kesinleşmesinin beklenildiği takdirde kamu alacağı niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsilinin tehlikeye gireceğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimalinin bulunduğunu da ileri sürülerek dilekçesinde bildirdiği nedenlerle borçlunun borca yeter miktarda malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması yönünde karar verilmesi istenilmiş ise de; Mahkemece 27006/2022 tarihli ara karar ile ; birleşen dosyadaki davacı tarafça, birleşen davada davalı hakkında elektrik abonelik sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliği ve yasal 7 günlük sürede birleşen davalı tarafça borca ve takibe itiraz edilerek takibin durduğu ve bunun üzerine itirazın hükümden düşürülmesi amacı ile birleşen davacı tarafça eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Bu durumda alacağın varlığı ve miktarı ile muacceliyetinin yargılamayı gerektirdiği, dolayısı ile İİK.’nın 257.maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği, diğer yandan İİK.’nın 257/2.maddesindeki koşulların varlığına ilişkin herhangi bir kanıt sunulmadığı gerekçesiyle , birleşen davacı tarafın ihtiyati haciz isteminin reddine kararı verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, birleşen dosyadaki davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz talebine ve davaya konu edilmiş olan alacak “kaçak elektrik” kullanımından doğan fatura alacakları olduğu, dava dosyasının içeriğine davalı hakkında tutulmuş olan … seri numaralı kaçak elektrik zaptı, çevre araştırması bülteni, sayaç değiştirme tutanağı, sayaç test/ muayene sonuç formu, kaçak elektrik tespit fotoğrafları, hesaplama bülteni, kaçak elektrik faturası sunulduğu, alacağın varlığı, miktarı, sebebi, konusu, gerekçesi, kaynağı dosya kapsamına sunulmuş olan belgelerle sabit olduğu, .ihtiyati haciz kararı verilmemesi “kamu alacağı” niteliğindeli kurum alacaklarını riske atmakta ve kamu zararına sebebiyet verdiği ,ihtiyati haciz şartlarının bulunduğu , kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;birleşen dava ,itirazın iptali talebine ilişkindir. Dava ödenmediği ileri sürülen kaçak elektrik fatura bedellerinin tahsiline yönelik yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen tutanağa dayalı olması sebebiyle , davalının bu tutanağın aksini ispat imkanı olup,kaçak elektrik kullanımının tesbitinin haksız fiil olması sebebiyle de yargılama gerektirdiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun varlığına kanaat oluşturacak bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, birleşen dosya davacısının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Birleşen dosya davacısının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/09/2022