Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/206 E. 2022/245 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/206
KARAR NO: 2022/245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 29/11/2021
NUMARASI: 2021/628 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava dışı … A.Ş.’nin ticarethane grubu sözleşmeli abonesi olarak, … hizmet/tesisat numaralı kullanım yerinde elektrik kullandığını, İstanbul Avrupa yakası bölgesinde tek yetkili elektrik dağıtım şirketi olan davalı şirket tarafından, belirtilen kullanım yerine ilişkin olarak, “Mahalde yapılan kontrolde yer altından gelen ana kolon hattı kofra öncesinden saplama alınarak kontaktör vasıtası ile harici hattan enerji kullanıldığı
tespit edildi. Sayaç sözleşmeli ve kayıtlıdır.” yönünde açıklama içeren 13.09.2021 tarihli ve
… numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanımı tespit tutanağı düzenlendiğini, tutanağa dayanılarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği m.42/1-b bendi hükmüne göre düzenlenen 22.09.2021 tarihli, 04.10.2021 son ödeme tarihli, … no’lu ve 205.210,77-TL bedelli kaçak tahakkuk faturası (ile borç tahakkuk ettirildiğini, mezkûr kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayalı davaya konu kaçak
elektrik faturası, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin kaçak elektrik tüketimi tespiti ile kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında ve faturalandırılmasında esas alınacak tüketim miktarını ve süreyi belirleyen m.42 ilâ m.49 hükümlerine aykırı olarak düzenlendiğini ve müvekkili şirket aleyhine haksız ve hukuka aykırı olarak olması gerekenden fazla kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek davaya konu 22.09.2021 tarihli, … numaralı ve 205.210,77-TL bedelli faturanın 145.383,09-TL kısmından borçlu olmadığının tespitine, HMK.’nun m.389 v.d. hükümler uyarınca; davacı müvekkil şirketin … hizmet/tesisat no’lu kullanım yerinde kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin; davalı şirketin, davacı müvekkil adına düzenlediği davaya konu 22.09.2021 tarihli, … numaralı ve 205.210,77-TL bedelli fatura borcundan dolayı kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 27.09.2021 tarihli ara kararla “Somut olayda dava konusu yerin işyeri olması, davaya konu kaçak tahakkuk fatura borcunun ise işyerine ait bulunması nedeniyle, isteme konu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi güç zararının oluşabileceği hususunda “yaklaşık ispat”ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için “tam ispat” koşulunun aranmayacağı, HMK 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu ” gerekçesiyle 1-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava değerinin %20’si 29.076,62 TL nakit veya kesin ve süresiz muteber banka teminat mektubunun ibrazı halinde “… Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No:… Bakırköy / İSTANBUL” adresi ile sınırlı kalmak üzere davalı tarafından davacı şirketin … no.’lu tesisat numaralı elektrik enerjisisin kesilmemesine, 2-Teminat şartının yerine getirilmesi halinde işbu ara kararın davalı tarafa tebliğine karar verilmiştir. Ara karar karşı davalı tarafın itirazın üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 29.11.2021 tarihli kararla ” Somut olayda, davalının ihtiyati tedbire itirazları yönünden yapılan değerlendirmede, ihtiyati tedbir kararının verilmesinde her iki tarafın yararı bulunduğu, kullanılan elektriğin sayaçtan geçerek kullanılması nedeniyle kullanılan enerji bedelinin tespitinin yapılabileceği, ancak verilen tedbir kararının dava konusu tutanak haricindeki ihtilafları kapsamayacağı, olası bu ihtilaflarla ilgili kurumun tutanak tutma, tahakkuk ve tahsilat yapma imkanının bulunduğu, davamıza konu edilen faturanın 22/09/2021 tarihli 205.210,77TL’lik kaçak elektrik faturası olduğu ve tedbir kararın da yalnızca dava konusu faturaya ilişkin olarak verildiği, isteme konu fatura nedeniyle elektriğin kesilmesi ve icra takibi yapılması halinde telafisi güç zararın oluşabileceği hususunda HMK 389.maddesinde belirtilen “yaklaşık ispat”ın gerçekleştiği, tedbir kararı verilmesi için “tam ispat” koşulunun aranmayacağı, teminatın ise dava konusu miktar üzerinden yasada belirtilen oranlara uygun takdir edilmiş olduğu ” gerekçeleriyle ihtiyati tedbire itirazların reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediğini, yaklaşık ispat koşulu da somut olayda gerçekleşmediğini, tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olması da hukuka aykırı olduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların mahkemece değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin Anayasal haklarına aykırılık söz konusu olduğunu, davacının diğer elektrik perakende şirketlerinden de elektrik temin etme seçeneğine de sahip olduğunu ileri sürerekitirazlarının kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, davacı hakkında davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturası nedeniyle menfi tespit, enerjinin kesilmemesi ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararın verilmesi talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Dosya kapsamından, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir. Açıklanan nedenlerle; davalının ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/02/2022