Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1993 E. 2023/335 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1993
KARAR NO : 2023/335
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2022
NUMARASI: 2021/651 E – 2022/376 K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 1014252282 hesap numarası ile abonelik sözleşmesi imzalandığını,davalının sözleşme kapsamında elektrik enerjisi satın almaya başladığını,davacının sözleşme gereği davalının tüketimlerini faturalandırıldığını, ancak davalının davacı şirket tarafından düzenlenen 27.11.2014 vade tarihli, 11.288,70 TL bedelli fatura üzerinden 7.735,79-TL lık borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı hakkında İstanbul Anadolu 8. İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile 9.149,90-TL tutarında icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmesinde tarafların anlaşmaya varamadığını belirterek davalının takibe haksız itirazının iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu abonelik sözleşmesinin davalı şirketin inşasını üstlendiği ” İstanbul İli, …” de yer alan, 5 blok ve 211 daire olarak hayata geçirildiğini, son derece lüks bir site olan İNLİFE Sitesi şantiyesinin elektriği için akdedildiğini, bu nevi abonelik sözleşmelerinde, tüketilen elektrik enerjisine karşılık gelen borcun ödenmemesi riskine karşı, görevli elektrik tedarikçilerinden perakende elektrik satış sözleşmesi kapsamında tüketicilerden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve diğer mevzuat uyarınca güvence bedeli alındığını, fatura ödemelerinin yapılmaması halinde, tüketicinin daha önce ödediği bu güvence bedelinden bahse konu borcun düşüldüğünü, davaya konu abonelik sözleşmesi akdedilirken, davalı şirketin de şantiyede kullanılacak elektrik için, Aralık 2009’da 3.040,00 TL güvence bedeli yatırdığını, güvence bedeli ödemesine ilişkin dekontun ekte sunulduğunu, İNLİFE Sitesi Projesi tamamlandıktan sonra, şantiye elektriği olarak kullanılan elektrik aboneliğinin yaşamaya başlanılan İNLİFE sitesi sakinlerinin kullanımına bırakıldığını ve öncelikle sosyal tesis elektriği için kullanılmaya başlanıldığını, nitekim ekte sunulan İNLİFE Sitesi Projesinin tamamlandığını ve sitede yaşamın başladığını kanıtlar nitelikte olan kuyu suyunun peyzaj suyuna çevrildiğini gösteren belge ile İSKİ ve İGDAŞ aboneliklerinin artık siteye ait olduğunu gösteren belgelerin, dava konusu elektrik hizmetinin site sakinlerinin ortak kullanım alanları için kullanıldığını, davalı şirketin bahse konu elektrik kullanımı ile hiçbir ilgisi olmadığını kanıtladığını, yani davaya konu icra takibine dayanak olarak sunulan, 27.11.2014 vade tarihli, 11.288,70 TL bedelli fatura üzerinden 7.735,79 TL borç olarak kaydedilen elektrik kullanımının davalı şirket ile hiçbir ilgisinin olmadığını, bu tarihte davalı şirketin çoktan İNLİFE sitesi projesini tamamladığını ve şantiye için elektrik kullanımını bitirdiğini, bu tarihlerdeki elektrik kullanmanın İNLİFE sitesi sakinlerinin ortak kullanımına ilişkin olduğunu, davaya konu borcun muhatabının davalı şirket olmadığını, kaldı ki, gerek mevzuat gerekse de hayatın olağan akışı gereği herkes tarafından bilineceği gibi, bir aboneliğin devralınması için ilk şartlardan biri, bu abonelik kapsamında mevcut ve muaccel borç var ise bu borcun kapatılması olduğunu, devralınan aboneliğin borcu var ise, bu borcun daha önce yatırılan güvence bedelinden düşürüleceğini,, bakiye borç kaldı ise tamamlatılacağı ve yeni devralandan da yine mevzuat kapsamında güvence bedelinin alınacağını, davacı firmanın, üzerine düşen bu yükümlülükleri yerine getirmeden davalı şirketi muhatabı olmadığı bir borçtan dolayı sorumlu tutmaya çalıştığını belirterek, davanın esastan reddine, icra inkâr tazminatı talebinin de reddin talep etmiştir.İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takipte davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında elektrik tüketim faturası nedeniyle 7552,92 TL. asıl alacak,182,87 TL Geçmiş dönem gecikme faizi, 1.198,40 TL gecikme faizi ve 215,71 TL KDV olmak üzere toplam 9.149,90 TL.nın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.Mahkeme, bilirkişiden kök ve ek rapor alındığı, dava konusu faturanın sözleşme gereği düzenlendiği,davalının bu faturayı ödediğini ispatlayamadığı,abonelik sözleşmesi sonlandırılmadığı taktirde abonenin fiili kullanımı ile birlikte sorumlu olduğu, fatura düzenlediği, davalı tarafça, faturadan kaynaklanan bedelin ödendiğinin ispat edilemediği, davalının İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan mahsupla birlikte 11.28870-3.735,60=7.553,10 TL asıl alacak hesaplanmasına rağmen taleple bağlı kalınarak 7.552,92 TL asıl alacak, yine resen yapılan hesaplama sonucunda 629,18 TL gecikme faizi, 113,25 TL gecikme cezasının %18 KDV si olmak üzere toplam 8.293,35 TL davacının alacaklı olduğu,ayrıca alacağın likit olduğu gerekçesi ile;
“1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 7.552,92-TL. asıl alacak, 629,18 TL işlemiş faiz ve 113,25 TL Gecikme cezasının KDVsi olmak üzere toplam 8.293,35-TL üzerinden yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen 7.552,92-TL. miktarın %20’si olan icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar vermiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; dava konusu aboneliğini İnlife sitesi inşaat şantiyesi aboneliği olarak tesis edildiğini ve abonelikle ilgili yerin proje tamamlanması sonrası İnlife sitesine sakinlerine bırakıldığını ve sosyal tesis elektriği olarak kullanıldığını, davaya konu 27/11/2014 tarihli faturanın davalı ile ilgisinin bulunmadığını,bu fatura konusu tüketimin davalı tarafça yapılmadığını, bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini,ilgili siteye ait İGDAŞ ve İSKİ abonelik araştırmasının yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini,ayrıca güvence bedelinden de bu fatura bedelinin düşülmesi gerekirken düşülmediğini,davacının bu nedenle kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, ödenmeyen elektrik tüketim bedelinin tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Yargılama sırasında alınan kök ve ek bilirkişi raporunda ,davalı abonenin söz konusu fatura tüketim tarih aralığı olan 20.10.2014 ile 17.11.2014 tarihleri arasında yada öncesinde aboneliğini iptal ettirdiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, davalı abonenin fiili kullanıcı ile bu tüketim bedelinden müteselsilen sorumlu olacağı,ayrıca toplam fatura borcu olan 11.288,70 TL dan güvence bedeli olan 3.735,60 TL mahsup edildiğinde davacının fatura asıl alacağının 7.553,10 TL olduğu,,icra takibine konu edilen alacak kalemlerinin içinde 182,87 TL geçmiş dönem faizi de olmasına rağmen, dava konusu faturada geçmiş dönem faizi olmadığı gibi bununla ilgili farklı bir belgede sunulmadığından, bu bedelin toplam alacağa dahil edilmediği, davalı şirketin, 7.552,92 TL asıl borç, 1.198,40 TL faiz ve 215,71 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 8.967,03 TL borçlu olduğu belirlenmiştir.Görüldüğü üzere,davalının dava konusu yerde şantiye aboneliğinin bulunduğu,bu aboneliğin sonlandırılmadığı sırada söz konusu İnlife sitesi ortak alanı olarak kullanıldığının davalı tarafça ileri sürüldüğü, her halikarda davalı abonenin sonlandırmadığı abonelik dönemindeki tüketim bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte sorumlu olduğu gözetilerek ,davacının fatura bedelinden güvence bedelini mahsup ederek kalan miktar yönünden icra takibi yaptığı,alınan bilirkişi ek ve kök raporunda davalı şirketin, 7.552,92 TL asıl borç, 1.198,40 TL faiz ve 215,71 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 8.967,03 TL borçlu olduğu tespit edilmesine rağmen mahkemece resen faiz hesabı ile 7.552,92 TL asıl alacak, yine resen yapılan hesaplama sonucunda 629,18 TL gecikme faizi, 113,25 TL gecikme cezasının %18 KDV si olmak üzere toplam 8.293,35 TL davacının alacaklı olduğu belirlenmekle,işlemiş faiz ve gecikme zammı oranlarına dair davacının istinaf talebinin bulunmadığı,bilirkişi raporundan daha az bedel olarak mahkemece yapılan hesaplamanın ise davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğu,hesaplamanın ilgili yönetmelik ve mevzuata uygun bulunduğu görülmüştür.
Bu nedenle mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 566,51 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 169,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 397,51‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/02/2023