Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1966 E. 2023/426 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1966
KARAR NO: 2023/426
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/04/2022
NUMARASI: 2018/706 E – 2022/436 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … AŞ. ile müvekkil şirket arasında yapılan 02.03.2013 tarihli sözleşmeye istinaden Esenyurt İlçesi … Mevkii pafta …, ada …, parsel … ve … da bulunan arsa üzerine bir bina yapılmış ve muhatabın kullanımı amacıyla kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlunun müvekkil şirketin kiracısı olduğunu, aynı parselde davalıya kiraya verilen alanın hemen yanında müvekkile ait depo alanı bulunduğunu, muhatabın ve müvekkil şirketin depolama alanını ayıran tüm hat boyunca beton ve demir çit bulunduğunu, müvekkilinin kendine ait alanda ayıran tüm hat boyunca beton ve demir çit bulunduğunu, müvekkilinin kendine ait alanda inşaat, banyo ve mutfak hammadde ya da eşyalarını depo ettiğini, 05.02.2016 tarihi saat 13:15- 13:30 arasında müvekkil şirket yetkilisine depoda yangın çıktığını, yangın sonunda müvekkil şirkette büyük bir hasar meydana geldiğini ürünlerin çoğunun yanarak, bir kısım ürünler ise basınçlı su ve söndürme çalışmaları sırasında hasar alarak kullanılmaz hale geldiğini, yangından kurtarılan ürünlerin bir kısmı yoğun duman ve sıcaklık nedeniyle ekonomik anlamda değer kaybettiğini, kamera kayıtlarından … personelince ısınmak için yakılan ateşten kaynaklandığını, rüzgârın da şiddetiyle müvekkil şirketin deposuna sirayet ettiği özellikle aradaki çite davalı çalışanlarınca bitişik olarak istiflenen ve çit boyunu geçen istifleme nedeniyle müvekkil tarafına düşen kasaların yangının hızla büyümesinde büyük rol aldığının tespit edildiğini, itfaiye tarafından hazırlanan yangın raporunda yangının çıkış sebebi olarak “olay yerinde,” … marketlerine ait bahçenin girişine göre sağ ve orta kısmında bulunan ahşap paletler ve plastik kasalar ile bitişiğindeki …’a ait tek katlı çatısı galvaniz sac ile kaplı, çevresi tamamen açık olan çelik konstrüsivon sevkivat deposunun …’e bakan tarafının alevli şekilde yandığının” tespit edildiği, kamera kayıtlarında; … A.Ş’ye ait alanda girişe göre sağ kısımda, ısınmak maksatlı yakılan ateşten çıkan kıvılcımların rüzgarın da etkisiyle ahşap paletlere sıçraması sonucu yangın başlangıcının meydana geldiğinin, gelişerek istiflenmiş haldeki diğer ahşap palet ve plastik kasalara sirayet ettiğinin, aynı zamanda bitişiğinde bulunan tek katlı çatısı galvaniz sac ile kaplı, çevresi tamamen açık olan çelik konstrüksiyon …’a ait sevkiyat deposunun dahilinde bulunan paketlenmiş ve üst üste istifli muhtelif türde mamul yapı malzemelerine şiddetli rüzgarın da etkisi ile sirayet ederek geliştiğinin tespitinin yapıldığını, davalı şirketin sebep olduğu yangın nedeniyle müvekkili şirketin zarar gördüğünü bildirmek suretiyle davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … E .sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile; 3.285.824,46 TL üzerinden ve icra takip tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte takibin devamını, yine borçlunun kötü niyetinin açık olması karşısında %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmasa da, uyuşmazlık konusu olayın tarafların ticari işinden doğmayan haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle, huzurdaki davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, işbu sebeple mahkemenin öncelikle görevsizlik kararı vererek, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini sağlaması gerektiğini, aleyhe başlatılan takibe itiraz ettiklerini, öncelikli olarak, yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı ile birlikte davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilip dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, aksi halde dosyanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, Ticaret Mahkemelerinin görevi ve hangi işlerin ticari iş sayılacağının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5. maddesinde açıklandığı, HMK.115 madde uyarınca; dava şartlarının bulunup bulunmadığının mahkemece her aşamada resen incelenmek zorunda olduğunu, bu haliyle mahkemenin görevli olmadığını belirterek, göreve dair dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, hükme karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 01/06/2018 tarih ve 2017/1220 E-2018/710 K sayılı kararımızla ” Davacı ile davalı tacir olup uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili tacirler arası haksız fiil olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince görevsizlik kararının kaldırılmasına, yeniden esastan yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda;”Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalar, celp edilen bilgi ve belgeler, tanık beyanları, yangın raporu, icra dosyası, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/15 D. İş sayılı dosyası, mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına binaen; davaya konu yangının, metal dolapların da içinde olan … A.ş. nin palet vb. Malzeme ile korunaklı alan oluşturulan alanda meydana geldiği, Korunaklı alanın … A.ş. tarafına sirayetinde engel olduğu, diğer işletme tarafında bulunan … Sanayi tarafının açık olduğu, … A.ş. başlayan yangının yayılımında Rüzgarın yönü ve hızının tek başına etkili olmadığı, etrafındaki yapılar ve yanan malzemenin yüksek ısı çıkarması sonucu alev teması olmasa dahi yangın ısı transferi ile kolay tutuşabilen ambalaj malzemesini tutuşturarak genişlediği, Yangın meydana geldiği … Kağıt Ve Ambalaj Sanayi / … A.ş alanları üç tarafı kapalı bir alanda olduğunun alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının, dosyada mübrez olan 05.02.2016 tarihli yangın raporu ve Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/15 D.iş sayılı dosyadan alınan raporlarla uyumlu olduğu, her iki heyet bilirkişi raporu da yangının davalıya ait taraftan çıktığı belirlenmiştir. 09.08.2021 tarihli Bilirkişi ek raporunda “Haziran 2016 dönemine ait KDV beyannamesi ve 2016 yılı yevmiye defteri kayıtları davacının 400.688,66 TL’lik kısmını indirilecek KDV hesabından tenzil ettikleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 3065 sayılı KDV Kanunu şekil ve şartlarına uydukları tespit edildiğinden bu tutarından davacı şirketin zarar hesaplamasında dikkate alınması gerektiği” belirtilerek ” Davacı şirketin yangında zayi olan mallar ile belgelendirdikleri giderler için faiz hesaplaması yapıldığı yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin 2.769.057,74 TL tutarında yangından kaynaklı maliyetlere katlandığı, bu haliyle davacı şirketin davalıdan hesaplanan tutarı talep edebileceği rapor edilmiş olmakla, davacının, KDV’nin tenzilinden kaynaklı zararı talep etmesinde haklı olduğu, davacı şirketin diğer zarar kalemlerine ait giderler için belge sunamadıklarından temerrüt faizi hesaplanmasına dahil edilmeyerek davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, Kötü niyet tazminatının da reddedilen kısım bakımından yasal şartları oluşmadığından reddine ve İcra inkar tazminatı talebi yönünden alacağın likit olmaması nedeniyle reddine karar verilerek…” gerekçeleriyle 1-Davanın kısmen kabulü ile B.çekmece … İcra Müd. … esas sayılı dosyasında 2.769.057,74 TL asıl alacak ve icra takibindeki faiz miktarıyla bağlı kalmak üzere 40.148,57 TL işlemiş faiz, olmak üzere 2.809.206,31‬ TL itirazın iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,2-İcra inkar tazminatının alacağın likit olmaması nedeniyle reddine, 3-Kötü niyet tazminatının da reddedilen kısım bakımından yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Mahkemece hüküm kısmında ”icra takibindeki faiz miktarıyla bağlı kalmak üzere’ denilmiş ise de, söz konusu husus işlemiş faiz tutarı mı yoksa talep edilen orana ilişkin mi olduğu yönünde bir ayrım yapılmadığını, takipte avans faizi talep edildiğini, takip tarihindeki avans faizi oranı %10,50 olması nedeniyle ayrıca bu oranın yazıldığını, mahkemece avans faiziyle takibin devamı yönünde hüküm kurması gerekirken infazda tereddüt yaratmış olan bu ibarenin düzeltilmesi gerektiğini, davanın kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olduğunu, davalının kötüniyeti sabit olmasına karşın kötüniyet tazminatı hükmedilmesi gerektiğini yargılama giderlerinin de hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararın gerekçesiz olduğunu, mahkemece hükme esas alınan raporda mahkemenin kararında belirttiğinin aksine söz konusu yangın olayının sebebinin ne olduğunun bilirkişilerce dahi kesin olarak ortaya konulamadığı gibi, zaten bilirkişilerce oluşturulan ek raporun yangın açısından değerlendirme kısmının başlangıcında dahi yangının çıkış nedeninin ortaya konulmasının mümkün olmadığının açıkça ifade edildiğini,-Dosyadaki mevcut delillerin eksik incelendiğini, itirazların karşılanmadığı denetime elverişli olmayan raporların hükme esas alındığını, bilirkişilerin dosyaya sunmuş oldukları raporların teknik uzmanlıktan uzak, birbiri ile çelişen yorum ve tespitler içerdiğini, itirazlarının itirazları ile sadece çelişen kısımların çıkarılarak ancak nihayetinde yine de dosyadaki tüm kayıtların eksiksiz incelenmeksizin ve somut olay şartlarına aykırı, denetime elverişsiz bir şekilde oluşturulduğunu, -Yangın olayının sebebinin ne olduğu yine bilirkişilerce kesin olarak ortaya konulamadığı gibi sadece yangının çıktığı yer olarak müvekkili şirket alanını işaret ederek yangının müvekkili tarafından çıktığına dair bir kanaat getirilmeye çalışıldığını, bu kanaate dayanak olarak yangının çıkışının kamera kayıt ve resimlerden anlaşıldığını açıklasalar da rapora karşı yaptıkları itirazlarda da belirttikleri üzere bu husus zaten çelişkiler içerdiğini, Bilirkişiler raporlarında video kayıtlarından bahsedilmişse de müvekkilinin çekim açısında bulunan ve dosyaya sundukları kayıtların hiç değerlendirilmediğini, bu nedenle yangının başlangıç ve yayılımı konusunda farazi ve sınırlı bir değerlendirme yapıldığını,- Her iki tarafın depolama alanı ve depolanan malzemelerin özellikleri göz önünde bulundurulmadığını, gerçekten de müvekkili ilgili alanda yağmura ve neme açık bir şekilde ahşap ve plastik malzemeler depoladığını, dolayısıyla söz konusu malzemelerin zaten büyük bir yangına sebep olmasının hava şartları nedeniyle mümkün olmadığını, yangın yayılımı ile alakalı yorum olarak bilirkişiler yangın karşı taraftan çıksaydı daha büyük yayılım gösterirdi şeklinde bir açıklamada bulunmuş olsalar da müvekkilinin kayıtlarından görüleceği üzere söz konusu yangının müvekkilinin deposuna sirayet eden tutuşma ve duman ile fark edildiğini ve akabinde de derhal müvekkili alanından müdahale edildiğini,-Yangının çıkış sebebi olarak bilirkişilerin örnek aldığı itfaiye raporu da incelendiğinde bu raporda sadece tanık beyanları dikkate alınarak değerlendirme yapıldığını, dosya kapsamında dinlenen tanıkların da çıkış nedenine dair görgüye dayalı bilgiye sahip olmadığını, başkaca bir delilin bulunmadığı bir olayda bir kısmı davacı personeli olan davacı tanıklarının beyanları da zaten ispata elverişli bir delil olmadığını, bu itirazlarını bilirkişiler tarafından değerlendirilmediğini, -Yangının meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusur veya sorumluluğu olmasa da karşı tarafın olayın sonuçlarına etkisi ve kusurunun hiç değerlendirilmediğini, karşı tarafın Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/15 D. İŞ SAYILI dosyadan aldırmış olduğu bilirkişi raporundan da davacı tarafın hiç bir güvenlik önlemi almadan tamamen dış müdahalelere açık bir şekilde depolama yaptığının belirtildiğini, -Olay tarihinde müvekkilinin kullandığı ve olayın geçtiği deponun mülk sahibinin davacı olduğunu, yapı sahibi olarak alınması gerekli önlemlerin değerlendirilmemiş olduğunu, -Davacının yerel mahkeme tarafından kabul edilen miktarda hasarı bulunmadığını ve bunun miktarının denetime elverişli bir şekide ispatlayamadığını, zarar hesabının doğrudan ve sadece davacının davacı defterlerine itibar edilerek yapıldığını, ancak karşı tarafın delil tespiti kapsamında olayın hemen akabinde alınan bilirkişi raporunda karşı tarafın zayi olduğunu iddia ettiği, dosyaya sundukları stokların tamamının yanmadığının tespit edildiğini ileri sürmüştür. Dava, meydana gelen yangın nedeniyle oluşan maddi zararın giderilmesi talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı 05.02.2016 tarihi saat 13:15- 13:30 arasında çıkan yangının davalı müvekkilinin kiracısı şirkete ait … personelince ısınmak için yakılan ateşten kaynaklandığını, rüzgârın da şiddetiyle müvekkil şirketin deposuna sirayet ettiğini ve zarara neden olduğunu ileri sürmektedir. Davalı ise, yangın olayının sebebinin ne olduğunun bilirkişilerce dahi kesin olarak ortaya konulamadığını, davalının zararının kanıtlanamadığını savunmaktadır. İBB İtfaiye Daire Başkanlığının 12.02.2016 tarihli Yangın Raporunda, “… marketlerine ait bahçenin girişe göre sağ ve orta kısmında bulunan ahşap paletler ve plastik kasalar ile bitişiğindeki … ‘a ait tek katlı çatısı galvaniz sac ile kaplı, çevresi tamamen açık olan çelik konstrüksiyon sevkiyat deposunun …’e bakan tarafının alevli şekilde yandığı görüldü. Yangın söndürme çalışmaları esnasında ve söndürülmesine müteakip yapılan araştırma, inceleme ve izlenen kamera kaydında; … A.Ş.ye ait alanda giriş göre sağ orta kısımda, ısınmak maksadı yakılan ateşten çıkan kıvılcımların rüzgarın da etkisiyle ahşap aletlere sıçraması sonucu yangın başlangıcının meydana geldiği, gelişerek istiflenmiş haldeki diğer ahşap palet ve plastik kasalara sirayet ettiği kanaatine varılmıştır. Aynı zamanda bitişiğinde bulunan tek katı çatısı galvaniz sacla kaplı, çevresi tamamen açık olan çelik konstrüksiyon … Group alt sevkiyat deposunun dahilinde bulunan paketlenmiş ve üst üste istifli muhtelif türde mamul yapı malzemelerine şiddeti rüzgarın da etkisi ile sirayet ederek geliştiği…” tespit edilmiştir. Yangın sonrası Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/15 D. İş sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişiler raporlarında; yangının davalıya ait … A. Ş. ye ait alanda depo çalışanlarınca ısınmak maksadı ile yakılan ateşten çıkan kıvılcımların rüzgarın da etkisi ile ahşap paletler ve plastik kasalara sıçraması sonucu yangın başlangıcının meydana geldiğini mütalaa etmişlerdir.Mahkemece bilirkişi heyetiyle mahallinde keşif yapılmış, bilirkişiler tarafların sundukları video ve fotoğrafları Atatürk Havalimanı Meteoroloji Müdürlüğüne ve Büyükçekmece OMGİ’ye ait meteorolojik veriler, tespit rapor, itfaiye raporu, polis olay yeri tespit raporları ve tanık anlatımları değerlendirilerek hazırladıkları raporda özetle, yangının metal dolaplarında içinde olan … A.Ş. nin palet vb. Malzeme ile korunaklı alan oluşturulan alanda meydana geldiğini, korunaklı alanın … A.Ş. tarafına sirayetinde engel olduğunu, diğer işletme tarafında bulunan … AMBALAJ SANAYİ tarafının açık olduğunu, davacı şirketin 2.769.057,74 TL tutarında zararının olduğunu mütalaa etmişlerdir.Buna göre yapılan değerlendirmede davacı davalının kullandığı binanın maliki olsa da yangının davalının kullanımındaki binanın yapımı, kullanımı veya muhafazasından değil davalının ve çalışanlarının ihmalinden kaynaklanmış olduğu, dosya içerisindeki tespit raporu ile bilirkişi raporlarının birbirini doğruladığı, itfaiye raporu ile polis tarafından tutulan tutanakların raporda değerlendirildiği, davacı şirketin yangın sonucu oluşan zararının ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile belirlendiği anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur.Davacı istinaf itirazları yönünden yapılan değerlendirmede ise, davanın temelinin tacirler arası haksız fiil olduğu, davacı tarafça da takipte avans faizinin talep edildiği hükümde işlemiş faiz yönünden değerlendirme yapıldığı, kararın infazda tereddüt uyandırmayacağı, yargılama giderlerine kabul/red oranına göre hükmedilmesinin usule uygun olduğu görülmekle davacı istinaf itirazları da yerinde değildir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 191.896,88-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 47.974,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 143.922,66-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/02/2023