Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1953 E. 2022/2718 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1953
KARAR NO: 2022/2718
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2022
NUMARASI: 2021/640 E – 2022/177 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 31.12.2014 tarihine kadar tedarikçi …’dan elektrik enerjisi aldığını, elektrik dağıtım şirketinin … A.Ş. olduğunu, adı geçen dağıtım şirketinin, her ay aktif ve reaktif tüketimleri ölçüp, tedarikçi …’a bildirmesi, …’ın da her ay aktif ve reaktif tüketim miktarlarını ve aktif tüketim bedellerini, oluştuysa reaktif tüketim bedellerini (reaktif cezaları) davacı …’a bildirmeleri gerektiği halde, tedarikçi …, davacıya gönderdiği 31.10.2014, 08.12.2014 ve 31.12/2014 tarihli faturalarda aktif enerji tüketim miktar ve bedelleri yer almasına rağmen, reaktif tüketim miktarları ve bunlara ilişkin oluştuğu iddia edilen reaktif enerji bedelleri (reaktif cezalar) bildirilmemiş, … Ekim 14, Kasım 14, Aralık 14 aylarında oluştuğunu iddia ettiği toplam reaktif enerji bedellerini ihtiva eden 31.01.2015 tarih ve 120.393,04 -TL tutarlı faturayı ve aynı 120.393,04 TL bedeli içeren 10.02.2015 tarihli mükerrer faturayı gönderdiğini, zamanında bilgilendirilmediğinden cezaya girdiğini, davacı … firmasının 07.01.2015 tarihinden itibaren tedarikçi …’dan elektrik enerjisi almaya başladığını, tedarikçi …’nın, davacı … firmasına 07.01.2015 – 31.01.2015 döneminde harcadığı 360476,550 kVARh reaktif enerji için, 1628146,800 kWh aktif enerji miktarının % 20’si olan 325629,36kWh aştığı gerekçesiyle 19.02.2015 tarihli fatura ile 360476,550 kVARhxO,13344860 TL/kVARh = 48.105,09- TL tutarında reaktif enerji bedeli (reaktif ceza) tahakkuk ettirdiğini, cezaya girildiğini dört ay sonra öğrenebildiğini bu nedenle de kompanzasyon sistemini revize edemediklerini, ihtirazi kayıtla şerhli olarak tüm reaktif ceza bedellerinin ödendiğini beyanla, şimdilik 5.000-TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davada yetkisizlik itirazında bulunarak, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinini yetkili olduğunu, davacı ile 08.01.2015 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalı yönünden davacının kısmi dava açamayacağını,davalının düzenlediği faturaları zamanında ve ilgili mevzuata uygun olarak düzenlediğini, davacının düzenlenerek davacıya gönderilen hiç bir faturaya itiraz etmediğini, reaktif bedelinin EPDK mevzuatına uygun olduğunu beyanla, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, davacının dosyası ve faturalar incelendiğinde talebinin haksız olduğunu,davalının düzenlediği faturaları zamanında ve ilgili mevzuata uygun olarak düzenlediğini, davacının davalı tarafça düzenlenen ve davacıya gönderilen hiç bir faturaya itiraz etmediğini, alınan reaktif bedelinin EPDK mevzuatına uygun olduğunu belirterek bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; iş bu davada mahkemenin yetkili ve görevli olmadığını, bu davanın Danıştay’da görülmesi gerektiğini, taraflarına yönelik belirsiz alacak davası açılamayacağını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın taraflarına yöneltilemeyeceğini, davalı şirketin elektrik üreticisi olup ana depoya elektrik vermekle yükümlü olduğunu, davacıya karşı yapılan işlem EPDK mevzuatına uygun olduğunu, tüketim miktarına yapılan itirazlarda dağıtım lisans sahibi kayıtları dikkate alındığını, Serbest Tüketici sözleşmesinin zorunlu olup tacirler arasında yapıldığını, fatura içeriklerine TTK 21 maddesi kapsamında itiraz edilmediğini belirterek bu davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi sunarak aslında talep arttırım dilekçesi olan bu dilekçede; davalılardan … ile …ın Ekim-Kasım-Aralık 2014 dönemine ait 10.02.2015 tarihli faturaya istinaden ödenen 120.393,04 TL bedelli olarak düzenlenen ve ödenen reaktif cezanın ortaya çıkmasında kusur ve sorumlulukları gereği 120.393,04 TLsinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans (reeskont) faizi ile birlikte, davalılar … ile …tan müştereken ve müteselsilen tahsili suretiyle davacıya iadesi, ayrıca davalılardan … ile … A.Ş.nin, Ocak 2015 dönemine (Ocak 2015 ki faturada bu dönem Şubat 2015 olarak geçmektedir) ait olan ve 19.02.2015 tarihli fatura kapsamında yer alan ve bu faturaya istinaden ödenen 48.105,09 TL lik reaktif cezanın ortaya çıkmasında kusur ve sorumlulukları gereği ödenen meblağın 56.764,01 TL sinin (KDV dahil), ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans (reeskont) faizi ile birlikte, davalılar … ile … A.Ş.den müştereken ve müteselsilen tahsili suretiyle davacıya iadesineni talep ederek eksik harcında yatırıldığı belirlenmiştir. Mahkemece, “1-Davalılardan … A.Ş ve … A.Ş’den 56.764,01-TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, 2-Davalılar … San.A.Ş., ve … A.Ş’den 120.393,04-TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,” karar verilmiştir.Mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili ile tüm davalılar vekilleri tarafından istinaf talebinde bulunulmakla Dairemizin 22018/1246 E.2020/798 K.sayılı 10/09/2020 tarihli kararı ile, ” Davalı … adresinin Maltepe/İstanbul olduğu gözetilerek bu alacak kalemine dair davada davalı … yönünden yetkisizlik kararı verilmesinin sağlanması için tefrik kararı verilmesi gerektiği gözetilerek,davacı ve diğer davalıların istinaf talepleri incelenmeksizin kararın HMK 353/1a-3.madde gereği kaldırılmasına” karar verilmiştir. Mahkemesince davalı …A.Ş yönünden davanın tefrikine ve daha sonrada İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/320 E.2021/383 K.sayılı 24/05/2021 tarihli kararı ile “Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine,karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu ATM ye gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.Bundan sonra İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret mahkemesinin 2021/640 E.2022/177 K.sayılı 08/03/2022 tarihli kararı ile davacı …A.Ş davalı …A.Ş hakkında ,toplanan deliller, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve İstinaf ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı … Tic. A.Ş, 07.01.2015 tarihinden itibaren tedarikçi …’dan elektrik enerjisi almaya başladığı, … A,Ş, … A.Ş,’nin 07.01.2015- 31.01.2015 tarihleri arasında tükettiği 360476,550 kVARh reaktif eneıji miktarım zamanında tedarikçi …’ya bildirdiği, … da, aynı dönemde tüketilen aktif enerji miktarı olan 1628146,S kWh’in %20’sini aşlığı gerekçesiyle 360476,550 kVARh, 13344860 TL/kVARh= 48.105,09 TL(KDV hariç) tutarında reaktif enerji bedeli tahakkuk ettirerek 19.02.2015 tarihli faturayı davacıya gönderdiği, davacının, faturayı itiraz kaydıyla 19.02.2015 tarihinde ödediği anlaşılmış olup, EPDK’nın 08.01.2004 tarih ve 284/2 sayılı ile 06.07.2004 tarih ve 337 sayılı kararının 5 .D. maddesinde; “Aboneye aiı kompanzasyon tesisinde arıza sonucu oluşan ihlalin yılda (takvim yılı) bir kez olması halinde reaktif enerji bedeli faturalamada dikkate alınmaz ” hükümleri gereğince; dava konusu somut olayda davacıya ait kompanasyon tesisinde arıza sonucu oluşan ihlalin 2014 yılında (takvim yılı) bir kez ve 2015 yılında (takvim yılında; bir kez olması nedeniyle reaktif enerji bedelinin (reaktif ceza) dikkate alınmaması gerektiği, bu nedenle davacıdan tahsil edilen reaktif enerji bedellerinin iade edilmesi gerektiği,davacıdan tahsil edilen 48.105,09 TL + 8.658,92 TL(KDV) = 56.764,01 TL reaktif enerji bedelinin … ve … A.Ş. nin kusurlu eylemi ile olduğu gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile, 56.764,01-TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı … A.Ş’nden alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu davada davalı …A.Ş yönünden tefrik ve yetkisizlik sonrası yetkili mahkemece verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde ise,davalının istinaf talebinin reddi ile davalı …şirketinin ünvanının eksik yazıldığı,davalının unvanının … A.Ş olduğunu ve resen maddi hatanın düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı …A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; ,kısmi dava açılamayacağını, reaktif bedeli EPDK kararlarına uygun şekilde tahsil edildiğini,bu davalıya kusur yöneltilemeyeceğini,davacının imzaladığı sözleşmede bu konudaki müeyyidelerin açıkça belirtildiğini, reaktif tüketimlerin yılda bir defaya mahsus iptali ile ilgili yönetmeliğin 2006 yılında yürürlükten çıkarıldığını,2006 yılından 26.12.2016 tarihine kadar reaktif tüketimin affı ile ilgili bir düzenleme bulunmadığını,bu nedenlerle bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme yapıldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını ,eski tarihli düzenlemelerini dikkate alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu,itirazlarının dikkate alınmadığını,arıza kaydının sunulmadığını,reaktif enerjinin sınırların üzerine çıkma sebebinin arızadan kaynaklandığının ve süresinin kanıtlanmadan hüküm kurulduğunu,yetkisiz mahkemede alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava,davacı tarafça fazladan ödendiği bildirilen reaktif bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davalı … yönünden tefrik ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini hüküm altına alan Dairemizin iade kararına konu asıl davanın istinaf sonrası yargılamasında İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/523 E.2021/151 K.sayılı 24/02/2021 tarihli kararının istinaf incelemesi sonrasında Dairemizin 2021/2167 E. 2022/1801K.sayılı 14/06/2022 tarihli kararında “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ‘EPDK’nun 8/1/2004 tarih ve 284/2 sayılı ile 06/07/ 2004 tarih ve 337 sayılı kararının 5. maddesinde yer alan “aboneye ait kompanzasyon tesisinde arıza sonucu oluşan ihlalin takvim yılda bir kez olması halinde reaktif enerji bedeli faturalamada dikkate alınmaz” hükmü bulunduğu , davacının kompanzasyon sistemindeki arızanın 2014 takvim yılında 1 kez ve 2025 takvim yılında bir kez olması nedeniyle reaktif enerjj bedeli alınamayacağından bahisle tahsil edilen bedelin iade edilmesi gerektiği’ işaret edilmiş ve mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ancak dava konusu faturalar Ekim ,Kasım, Aralık 2014 dönemine ilişkin olup dava ko- nusu işlemin yapıldığı ve faturanın düzenlendiği dönemi itibariyle bilirkişi raporunda ve mahkeme kararında atıf yapılan 08/01/2004 tarihli kurul kararı değil 18/12/2012 tarihli 4193 sayılı EPDK kurul kararı yürürlüktedir ve yürürlükte bulunan bu kararın uygulanması gerekmektedir.Dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması gereken 4193 sayılı EPDK kurul kararının 8/2-c maddesinde “reaktif enerji bedeli” ;dağıtım sistemi kullanıcılarından reaktif enerji uygulamasına tabi olanlar için ilgili mevzuatta reaktif enerjiye ilişkin olarak belirlenen sınırların aşılması halinde ve 12-16 maddelerde belirtilen şartlar dahilinde uygulanan bedeldir” şeklinde tanımlanmış, aynı kararda “Reaktif Enerji Tarifesi” başlığı altında 12. Maddede “Reaktif Enerji Tarifesi Uygulamasının Kapsamı ” 13.maddede endüktif (sistemden çekilen) reaktif enerji, 14.maddede ise kapasitif ( sisteme verilen) reaktif enerji ile ilgili hükümlere değinilmiştir. 4193 sayılı kararına göre,”Endüktif ve Kapasitif” Reaktif enerjide belirlenen sınırların aşılması halinde reaktif enerji tarifesinin uygulanacağı açıktır. Ancak “reaktif enerjide belirlenen sınırın yılda bir kez aşılması durumunda faturalamada dikkate alınmayacağı” veya “arıza”dan bahsedilmemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yürürlükte olmayan EPDK kurul kararı doğrultusunda ve yanılgılı değerlendirme yapıldığı, bu yönüyle raporun hükme elverişli olmadığı sonucuna varılmıştır.Buna göre, ilk derece mahkemesince önceki bilirkişi kurulundan veya yeni oluşturulacak üçlü bilirkişi kurulundan 4193 sayılı EPDK kararı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözetilerek hükme ve denetime elverişli, itirazları giderici ek/veya yeni rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar tesisi gerekirken yanlış kurul kararı uygulanarak yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı ve davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle aynı olaya ilişkin talep edilen reaktif bedel iadesi hakkındaki asıl davada bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı,olay tarihindeki yönetmelik hükümlerinin baz alınması gerektiği asıl dava istinaf incelemesi ile belirlenmiştir.Şu anda istinaf incelemesine konu karara yönelik olmak üzere söz konusu davalı yönünden verilen kararın da tefrik ve yetkisizlik öncesi asıl davada alınan bilirkişi raporu baz alınarak verildiği,yeni bilirkişi incelemesi yapılmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemesince önceki bilirkişi heyeti yada yeniden belirlenecek konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden, 4193 sayılı EPDK kararı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözetilerek hükme ve denetime elverişli, itirazların değerlendirildiği ek yada yeni rapor alındıktan sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden,mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Bu itibarla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile karar HMK 353/1-a-6 md gereğince kaldırılarak, belirilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/10/2022