Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1932 E. 2023/1112 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1932
KARAR NO: 2023/1112
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2022
NUMARASI: 2021/347 E – 2022/356 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit -İstirdat
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, görevli tedarik şirketi olan dava dışı …’ın ticarethane grubu sözleşmesi abonesi olarak, … hizmet/tesisat numaralı kullanım yerinde elektrik enerjisi kullandığını, davalı şirket tarafından belirtilen kullanım yerinde elektriği kesilmiş sayacı kullanıma açıp enerji kullanıldığına dair iddia içeren 08/04/2021 tarih … seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı ile 27/04/2021 tarih … seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı tanzim edildiğini, müteakiben davalı şirket tarafından 08/04/2021 tarihli tutanağa dayanılarak 19/04/2021 tarihli 44.309,32 TL bedelli ve 27/04/2021 tarihli tutanağa dayanılarak 29/04/2021 tarihli 31.124,46 TL bedelli fatura ile davacı adına toplam 75.433,78 TL kaçak elektrik tüketim borcu tahakkuk ettirildiğini, aldırılan 18/05/2021 tarihli uzman mütalaasında belirtildiği üzere, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin m.35 ila m.49 hükümleri uyarınca somut olayda abone davacının elektriğinin kesilebilmesi için öngörülen ikinci bildirim ve kesme ihtarının tanzim edilmemesi ve tebliğ edilmemesi sebebiyle mevzuata uygun bir elektrik kesilmesi işlemi yapılmamış olup, mevzuata uygun kesilmeyen elektrik enerjisinin kullanılması halinin ise m.42/1-ç bendine göre kaçak elektrik tüketimi kapsamında olmadığını, sözleşmeli abone olan davacının kullandığı elektrik tüketim bedelinin, mezkur tutanaklarda tespit edilen sayaç endeks bilgileri ile tabi olduğu, normal tarife ve tüketici grubu esas alınarak hesaplanması gerektiğini, bu bağlamda hesaplamaya göre davaya konu 44.309,32 TL bedelli faturanın 14.769,80 TL kısmı, 31.124,46 TL faturanın ise 15.562,23 TL kısmının haksız ve hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, davacı tarafından söz konusu faturalardan sorumlu olunan kısımların EFT işlemiyle ödendiğini, bu nedenlerle davacının davaya konu 19/04/2021 tarih 44.309,32 TL bedelli faturanın 14.769,80 TL ve 29/04/2021 tarih 31.124,46 TL bedelli faturanın 15.562,23 TL kısmından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 17/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile, davacı tarafından davaya konu faturaların sorumlu olmadığı tutarlarının elektrik enerjisinin kesilmesi baskısı altında ihtirazi kayıtla davalıya ödenmiş olup menfi tespit istemiyle açılmış olan davayı HMK.m.176 vd.hükümleri uyarınca ıslah etmek suretiyle istirdat davasını dönüştürdüklerini, davaya istirdat davası olarak devam edilmesine, davacıdan haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilmiş olan 30.332,03 TL’nin ödemenin yapıldığı 24/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya muhtelif tarihlerde bir çok defa güç aşımı ve enerji kesme ihbarı yapıldığının tespit edildiğini, buna rağmen davalı tarafından, davacının yükümlülüklerini yerine getirmeden enerji kullanmaya devam ettiğinin tespit edilmiş olup davaya konu tüketim noktasında güç aşımı nedeniyle hizmet alımının durdurulduğu tespitiyle 08/04/2021 tarihinde … seri numaralı zabıt düzenlendiğini, davacının mevzuata aykırı enerji kullandığı tespit edildiğinden davalı şirket tarafından 44.309,32 TL tahakkuk ettirildiğini, yapılan hesaplamanın Elektrik Piyasası Tüketici Yönetmeliğine uygun olarak yapılmış olup, herhangi bir hata olmadığını, yine aynı tüketim noktasında güç aşımı nedeniyle hizmet alımının durdurulduğu tespit edilerek mahalde 08/04/2021 tarihinde … seri numaralı zabıt tanzim edilerek zabıt tespit tarihinde … mühür ile enerji kesildiğinin tespit edildiğini, kaçak kontrol ekiplerinin mahalde 27/04/2021 tarihinde yaptığı kontrolde davacının mevzuata aykırı şekilde enerjisi kesik sayacı açarak kullanım yaptığı anlaşılmakla … seri numaralı zabit tanzim edildiğini ve 31.124,46 TL tutarında tahakkuk ettirildiğini, davacının muhtelif zamanlarda mükerrer olarak kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğinden tarifenin 2 katı gözönüne alınarak hesaplama yapıldığını, davalı şirketin tahakkukunun usul ve yasaya uygun olduğunu, delil olarak dayanılan uzman görüşünün tutanak tarihinde yürürlükte olan mevzuata aykırı olduğunu, davalı şirket görevlilerince yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanakların yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kaçak elektrik kullanmadığını iddia eden davalının bu hususu ispatlaması gerektiğini, davacının ödediği bedellerin iadesi taleplerinin kabulü mümkün olmayıp serbest irade ile ödenen bedelin geri istenemeyeceğini, mevzuat, Yargıtay ve BAM içtihatlarının da bu yönde olduğunu, TBK.78.maddesine göre borçlanmadığı edimi kedi isteğiyle yerine getiren kimsenin bunu ancak kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı şirketin tüketimlerinin kaçak elektrik tüketimi olarak kabul edilebileceği, davalı şirketin uygulamasının ve düzenlenen faturaların mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu somut olayda; EPTHY.m.42/1-ç bendi hükmü kapsamında kaçak elektrik kullanımı gerçekleşmemiş olduğundan, davaya konu faturalarla tahakkuk ile tahsil edilen kaçak elektrik tüketim bedelinin haksız ve hukuka aykırı olup, sözleşmeli abone olan davacı müvekkilinin tükettiği elektrik bedelinin, tespit edilen sayaç endeks bilgileri ile tâbi olduğu tüketici grubu normal tarifesine göre hesaplanarak, haksız yere fazladan tahsil edildiği belirlenecek paranın müvekkiline iadesine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince, yanılgılı takdir ve değerlendirme ile EPTHY hükümlerine aykırı görüş içeren bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğu, somut olayda; EPTHY.m.42-m.49 hükümlerine göre kaçak değil, ancak usulsüz elektrik enerjisi kullanımından söz edilebilecek olduğunu, EPTHY.m.48/3 hükmü gereğince, m.48/1-d bendine göre usulsüz elektrik enerjisi kullanılması kapsamında iddia edilen bağlantı gücünün aşılması sebebiyle elektrik enerjisinin kesilebilmesi için, davalı şirket tarafından öncelikle, bağlantı gücünün aşılmasından doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi için 15 gün süre verildiğini belirten kesme ihbarının Müvekkile bırakılması ve bu ihtarın yerine getirilmesi gerektiği, bu bağlamda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı şirketin Tahakkuk İşlemleri ve Laboratuvar Müdürlüğünün 30.06.2021 tarihli yazısı ekinde sunulan ekran görüntülerinden bahisle, güç aşımından dolayı ihtar ve kesme ihbarında bulunulduğu kabul edilmiş ise de; mezkür ekran görüntüleri, düzenlendiği iddia edilen enerji kesme ihbarının, EPTHY.m.48/3 hükmünde öngörülen usulde ve içerikte düzenlendiklerini ve müvekkile bırakılarak ihtaratın yerine getirildiğini başka bir söylemle, davacı müvekkilin kullanım yerinin elektrik enerjisinin, bağlantı gücünün aşılması sebebiyle “mevzuata uygun olarak kesildiğini” ispata elverişli ve yeterli delil vasfında olmadıkları,EPTHY.m.42/1-ç bendi kapsamında kaçak elektrik enerjisi kullanımından bahsedebilmek için, elektrik enerjisinin mevzuata uygun olarak kesilmiş olmasının zorunlu olması, kesme işleminin mevzuata uygun yapıldığının, ispatla yükümlü olan (HMK.m.190, TMK.m.6) davalı tarafından – hükme esas alınan bilirkişi raporlarındaki yanılgılı görüşün kanaatin aksine – ispata elverişli ve yeterli delillerle ispat edilememiş olması ve davacı müvekkilin kullandığı elektrik enerjisinin bağlantı gücünün aşılması sebebiyle mevzuata uygun olarak kesilmemiş olması karşısında, EPTHY.m.42/1-ç bendi kapsamında kaçak elektrik enerjisi kullanımından söz edilebilmesi olanaksız olduğu, ilk derece mahkemesince, yanılgılı takdir ve değerlendirme ile EPTHY hükümlerine aykırı görüş içeren bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, menfi tesbit davası olarak açılmış iken istirdat talebine dönüşmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacı adına 08/04/2021 … seri nolu ve 27/04/2021 tarih … seri nolu kaçak elektrik tespit tutanakları tanzim edildiği, her iki tutanakta da borcundan dolayı kesilen elektriğin sayacını kullanıma açıp enerji kullandığının tespit edildiğinin yazılı olduğu görülmektedir. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu tutanaklar öncesinde, davacının sözleşme gücünün üzerinde elektrik tüketmesine rağmen davalı kuruma proje sunarak güç artırım müracaatı yapmaması nedeniyle, 09/03/2021 tarihinde … elektriğinin kesildiğinin anlaşıldığı, yine sunulan belgelerden 01.09.2020 tarihinde güç aşımından dolayı 1.ihtar ;15.09.2020,15.10.2020, 16.02.2021,16.03.2021 tarihlerinde kesme ihbarnamesinin düzenlenmiş olduğu, dava konusu fatura içeriklerinden, davacı işletmesinde davalı kuruma bildirilen kurulu gücün 8,35 kw. olduğu, dava konusu tutanak içeriklerinden ise davacı işletmesinde 73,2 kw. ve 76 kw. güç tespit edildiği, davacının, dava konusu tutanak tarihleri öncesinde güç artırım talebinde bulunmadığı, aksi yönde davacı tarafça sunulmuş belge bulunmadığı, bu durumun, davacının reaktif- kapasitif fatura yükümlülüğünden dahi muaf olacağı anlamına geleceği, davacının güç artırım talebinde bulunmaksızın elektrik tüketimine devam etmesinin davalı kurumun bölgedeki güç planlamasına da olumsuz etki sağlayacağı, davalı kurumca dava konusu tutanak tarihleri öncesinde, davacıya güç aşımı gerekçeli K0508379,2021-03-09 tarihli ve no.lu uygulanan elektrik kesme işleminin uygun ve teknik gerekçeli olduğu, davalı kurumca sunulmuş kesme mührü gözetilerek, davacının elektriğinin tutanak tarihleri öncesinde kesilmiş olduğunun davalı kurumca ispat edildiği, her bir tutanak ve kaçak tahakkuku için değerlendirme yapılmış olup, faturalar ve davalı kurum uygulamasının mevzuata uygun olduğu görüşü belirtilmiştir.Madde 48/1 /c hükmü; “Tüketicinin; Mesken tüketici grubunda yer alan tüketiciler hariç, kendisine ait tesis veya tesislerdeki bağlantı gücünün yüzde yirmiden daha fazla artması halinde, ilgili mevzuat çerçevesinde ilgili lisans sahibi tüzel kişiye başvurmaması veya başvurmuş olmasına rağmen ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi, hallerinde, usulsüz elektrik enerjisi tüketmiş sayılır. Madde 48/3 hükmü; a) ise dağıtım şirketi tarafından, tüketiciye derini yerine getirmesi “Birinci fıkra kapsamında tanımlanan usulsüz elektrik enerjisi b) (c), (ç) ve (d) bentlerinde belirtilen hallerde in 15 gün süre verildiğini belirten kesme ihbarı bırakılır. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen tüketicinin dahil olduğu tüketici grubundan ait olduğu yıla ilişkin Kurul Kararı ile belirlenen kesme-bağlama bedelinin 5 katı ücret tahsil edilerek, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen hallerde doğrudan, (a) bendinde belirtilen hallerde ise görevli tedarik şirketinin bildirimi üzerine dağıtım şirketi tarafından elektriği kesilir. Bu madde kapsamında yapılan kesintiler hakkında dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye 2 gün içerisinde bilgi verilir.” yönünde düzenleme içermektedir. Davacı elektriğinin dava konusu tutanak tarihleri öncesinde kesilip kesilmediğine ilişkin davalı kurumun 30/06/2021 tarihli yazı ekinde sunulan belgelere, davalı şirkete ait kayıtlara (ekran görüntüsü) göre ; 15/02/2020 ve 16/01/2021 günlerinde 2 adet Ticarethane bağlantı noktası, enerji kesme ihbarnamesinin davacıya gönderdiği tespiti yapılmıştır. Kesme bildiriminde, mevzuat hükmünde yer verilen tüm verilerin (kesme tarihi, saati, mühür bilgisi, endeks değeri) yer aldığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketin bu yöndeki kayıtlarına itibar edilmemesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. Bu durumda; Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin; Madde 42/1-ç hükmü; “Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak;c bendinde ; Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” hükmü uyarınca davacının kaçak elektrik kullandığı anlaşılmakla , sübuta yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi,bilirkişi raporundaki inceleme ve değerendirme ve hesaplamalar denetime uygun ve mevzuata uygun olmakla bu yönlere ilişkin isitnaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf masrafının istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/04/2023