Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1917 E. 2023/1036 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1917
KARAR NO: 2023/1036
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2019/180 E – 2022/399 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 04/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kurum tarafından kaçak elektrik kullanıl- dığından bahisle 07.11.2018 tarihinde 9.319,00 TL ceza kesildiğini , bu cezanın sebebi sorulduğunda dayanağının” 2018 yılı 7.ayında ilişkin elektrik faturasının ödenmemesi sebebiyle kesilen elektriğin kaçak olarak kullanılması” olarak beyan edildiğini, ancak herhangi bir tutanak tebliğ edilmediğini ve bir ihbar yapılmadığı gibi, saatin mühürlenmediğini, kendilerince imza edilmediğini, 9. aya ait olan faturanın da ödendiğini, davalı tarafından elektriğin kapatıldığı usulen bildirilmiş olsa idi böyle bir durumun oluşmayacağını, arabuluculuk aşamasında davalının “ihbar” adı altında bir tutanak göster- diğini, tebliğ husus sorulduğunda tebliğ etme zorunluluğunun bulunmadığının bildirildiğini, yönetme- liğe aykırı işlem yapıldığını, davalının elindeki kuvveti sonuna kadar ve orantısız şekilde kullandığını, bildirim yapmadan elektrik kesmekle kalmayıp, akabinde icra takibi de başlatıldığını, görevli memur- ların sürekli olarak borç ödenmediği takdirde elektriğin kesileceği yönünde baskı yaptığını, yazılı yapılan itiraz dilekçelerinin alınmadığını, müvekkilinin EPDK’ya şikâyette bulunduklarında ” konu- nun cevap verilmek üzere …’a iletildiği, haklı oldukları”na dair cevap alındığını, sonrasında icra masrafları dâhil borcun 11.550,00 TL olarak ödendiğini, ancak bu süreçte de kaçak elektrik tüketimine dayalı faturalar geldiğini, 14.852,51 TL borç yansıtıldığını, yine EPDK’ya 12.02.2019 tarihi ve 123942 sayılı şikâyet dilekçesi ile şikâyette bulunduktan sonra taksitlendirme yapıldığını beyanla, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yapıl- mış olan 11.550,00 TL ve diğer kaçak kullanıma ilişkin ödenen 4.950,64 TL’nin toplamı 16.500,64 TL’ den ödemeden normal kullanım bedeli düştükten sonra bakiye kalan kısmın iadesine (istirdatına), 9.901,87 TL ödenecek olan taksitler yönünden normal kullanım bedeli düşüldükten sonra bakiye kalan kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı vekili 29/03/2021 tarihli (tam) ıslah dilekçesi ile ;istirdat ve menfi tespit talepli olarak açtıkları davayı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan belirsiz alacak olarak ıslah ettik- lerini, İst. Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. İcra dosyasına yapılmış olan 11.550,00 TL ile diğer kaçak kullanıma ilişkin ihtirazı kayıt konularak ödenen 4.950,64 TL ‘den ibaret 16.500,64 TL ‘den ve dava esnasından ödenen 9.901,87 TL bedelden normal kullanım bedeli düştükten sonra bakiye kalan kısımın iadesinin gerektiğini beyanla talep arttırım hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL alacağımın ödendiği tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın hem istirdat hem de menfi tespit mahiyetinde olan iki farklı talep konusunu aynı dava dilekçesi ile talep ettiğini, tespit ve eda davaları farklı dava türü olduğundan davaların ayrı ayrı açılması gerektiğini, istirdat talep edilen icra takibi bildirilmiş olsa da menfi tespit talep edilen 9.901,87 TL lik bedelin hangi icra takibine istinaden olduğunun bildirilmediğini,Dava konusu olayın nasıl vuku bulduğu hususuna gelince; … nolu tesisat ad- resinde serbest tüketici olan davacının normal tüketimden kaynaklanan borçlarını ödememesi ha- linde sözleşmesinin fesih edileceğinin bildirildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığından 02.01.2017 tarihinde ilgili tedarik şirketi tarafından ikili anlaşmanın sonlandırıldığını ,bu hususun davacı tarafa bildirildiğini, davacı tarafın ikili anlaşma haklı olarak sonlandırıldıktan sonra , 03.01.2017 tarihi iti- bariyle de son kaynak tedariği kapsamında elektrik kullanmayı sürdürdüğünü, 12.07.2018 tarihinde , davacı tarafın kesilen elektriği açarak kullandığı tespit edilmekle tesisattaki elektriğin kesildiğini, Bununla yetinmeyen davacının yeniden kesilen elektriği açarak kullandığı tespit edil- mekle bu kez 07.09.2018 tarih … seri numaralı kaçak tutanağının düzenlendiğini , 12.07. 2018 tarihindeki sayaç endeksleri ile 07.09.2018 tarihindeki endeksler arasındaki fark dikkate alınarak 3.485,723 KWH tüketimin kaçak birim fiyatları ile fatura edildiğini, Davacı taraf her defasında kaçak tutanağı ile kesilen elektriği açarak kullandığı için de; 07.11.2018 tarihinde … seri numaralı, 10.12.2018 tarihinde … seri numaralı, 09.01.2019 tarihinde … seri numaralı, 11.02.2019 tarihinde … seri numaralı kaçak tutanakları düzenlendiği kesme tutanakları, kaçak tutanakları, fatura örnekleri ve hesap detaylarını dosyaya eklediği yazılı olarak düzenlenen tüm evrakların davacı tarafa iletildiğini, Ancak davacının kendisine yapılan ihbar ve ihtarları hiçe sayarak perakende satış söz- leşmesiz şekilde kesik elektiği açarak ve defalarca mühür fekki yaparak kendi lehine haksız menfaat temin ederek enerji kullandığını, kullanımlarının bedelini ödemeden haksız eylemini sürdürdüğünü, Dağıtım şirketinin, lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumlu olduğunu, bu işlemler yapılırken mevzuatın kendisine verdiği haklar ve yüklediği sorumluluk çerçevesinde işlem yapmaya azami özen gösteril- diğini, kaçak elektrik tüketim tespitinin de görev alanında yer aldığı, perakende satış ve dağıtım işinin ayrıştığını, abonelik ile ilgili her türlü işlemin perakende …’ın faaliyet alanına girdiğini, abonelik işlemlerinin kendi faaliyet alanında olmadığını, Davacı hakkında düzenlenen tutanak ve yapılan tahakkukun 30.05.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: 1- EPTHY Yönetmeliği’nin 35 md gereğince tedarik şirketi tarafından elektriğin kesi- lebilmesi içen yazılı olarak 1. ve devamında 2. bildirimin yapılması ve 2. bildirimde elektriğin kesi- leceğinin açıkça belirtilmesinin gerektiğini, tedarik şirketince böyle bir bildirimde bulunmadan 07.01. 2017 tarihinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini , durumdan haberdar olmayan davacının bu tarihten sonra da 17 ay boyunca sözleşme varmış gibi düzenlenen faturaları ödediğini, Devamında 07.09.2018, 07.11.2018,10.12.2018, 09.01.2019, 11.02.2019 tarihlerinde de kaçak elektrik cezasına maruz kaldığını, bu işlemlerin hepsi 12.07.2018 tarihinde yapılan elek- triğinin kesme işlemine dayanmakta olup temel işlem usulsüz olduğundan devamında ki kaçak elek- trik cezalarının dayanağının da kalmadığını, 2- Davalı 12.07.2018 de tesisatın mühürlendiğine dair resim olduğunu beyan etmiş ise de bu resimin defalarca yazışmaya rağmen dosyaya sunulmadığını, davacı taraf görüşmeye gittiğinde de resimden hiç bahsedilmediğini, bilirkişinin araması üzerine resim gönderildiğini, kaldı ki resimin 12.07.2018 tarihinde çekildiği ve müvekkilin saatine ait olduğu hususunun ispata muhtaç olduğunu, 3- Bölgesel dağıtım şirketi olan …’ın “doğal tekel”, yerel tedarikçi olan …’ın ise kendi bölgesinde hakim durumda olduğunu,bu hakim konumları karşısında zayıf durum- daki tüketici/hizmet alan durumundaki davacının korunması gerektiğini, 4- Davacının bedenen emek vererek kamyon ve tır şase tamiri yaptığını, yanlarında çalışan işçilerinin de bulunduğunu, bütün işleri elektrik ile yürütebildiğini, aksi halde işçilerin çalışa- mayacağını, iş sahipleri mağdur olacağı gibi, işler yapılamadığı için ödeme alınamayacağını, müşteri kaybedileceğini, davacının düzeninin zincirleme bir şekilde bozulacağını, elektrik enerjisinin alter- natifinin bulunmadığını, Kaçak işleminden sonra itirazda bulunmak için başvurmak istediklerini,kurumun yazılı dilekçe almadığını , alsa da işleme koymadığını, itiraz ederek ödeme yapmak istediklerini ,itiraz olursa ödeme almayız denildiğini, kaçak işleminin sebebini öğrenmek istediklerinde bir muhatap bulama- dıklarını, Bütün bu mağduriyetlerin doğmaması için davacının en azından sözleşmesinin feshe- dildiğini, devamında kaçak kullanan durumunda olacağı ve elektriğinin kesileceğini bilmesi ,bir unutkanlığın bu kadar ağır cezalandırılmaması gerektiğini, Dosya kapsamına göre normal kullanım bedelinin 10.680,14 TL olarak belirlendiğini beyanla kararın kaldırılmasını, tam ıslah dilekçesinde belirttikleri üzere fazla ödenen 15.000 TL nin davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; HMK’nun 33. maddesinde ” Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.” hükmüne yer verilmiş olup bu düzenlemeye göre maddi olayın izahı tarafların, hukuki niteleme ise hakimin/ mahke- menin görevidir. Hakim taraflarca yapılan hukuki niteleme ile bağlı değildir. Eldeki davada davacı kaçak elektrik tüketimi nedeniyle düzenlenen tutanak ve tahak- kuk olunan faturalar nedeniyle borçlu olmadığını, ancak elektriğin kesileceği tehdidi altında ödeme yapmak zorunda kaldığını beyanla normal tüketim bedelinin mahsubu ile fazlaya ilişkin kısmın iade- sini talep etmektedir. İddianın ve savunmanın ileri sürülüş biçimine göre dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; dava konusu borcun “… Mah. …sk. No: … Merkez, Ataşehir /İstanbul ” adresinde bulunan … nolu tesisat için düzenlenen 07/09/2018 tarih … nolu, 07/11/2018 tarih … nolu, 10/12/2018 tarih … nolu, 09/01/2019 tarih … nolu, 11/02/2019 tarih … nolu kaçak elektrik tespit tutanaklarına dayanmaktadır. Tutanak tarihlerinde yürürlükte bulunan EPTHY’nin; “Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketimi Halleri” başlıklı 42. Maddesinde; Gerçek veya tüzel kişinin kullanım yerine ilişkin olarak; (a) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müda- hale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, (ç) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep haller dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir. “Kaçak Elektrik Enerjisi Tespit Süreci ” başlıklı 43. Maddesinde ;” (1) 42. Maddenin 1. Fıkrasının a ve b bentleri kapsamında doğrudan dağıtım sistemine yapılan müdahalelerde dağıtım sistemine olan bağlantılar ortadan kaldırılır. Kullanım yerinde ek-5 te yer alan akaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenir ve kullanım yerinin elektriği kesilir. (3) 42 .maddenin birinci fikrasının (ç) bendi kapsamında kullanım yerinde EK-5’te yer alan kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenir ve kullanım yerinin elektriği kesilir. (5) Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.” denilmiş, 44. Maddede ” Kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanması” usulü , 45.maddesinde kaçak elektrik tüketim miktarının hesaplanmasında esas alınacak süreye ilişkin düzenleme yapılmıştır. ” Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketiminin Faturalandırılması ” başlıklı 46, maddesinde; (1) Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar Kurul onaylı tarife tablolarındaki ilgili tüketicinin tüketici grubuna ilişkin tek terimli, tek zamanlı aktif enerji ve dağıtım tarifesi üze- rinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda reaktif enerjiye ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz. (2) Kaçak elektrik enerji tespit edilen tüketicinin, 44. madde çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu tüketici grubuna kaçak elektrik enerjisi tükettiği dönemde uygulanmakta olan ve birinci fıkrada kapsamı belirtilen tarifenin 1.5 katı ile çarpılarak, kaçak enerji tüketim bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (3) Tüketicinin aynı veya başka bir kullanım yerinde mükerrer kaçak elektrik enerjisi tükettiğinin tespiti edilmesi durumunda, kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edildiği tarihte yürürlükte olan ve birinci fikrada kapsamı belirtilen tarifenin 2 katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır.” ” Ödeme” başlıklı 47.maddesinde ;(1) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan tüketici, kendisine fatura edilen bedeli, tebliğ edilen ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür. İtirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.” denilmiştir. Bu hükümlere göre hangi sebeple kaçak elektrik tüketim tutanağı düzenlendiğinin ay- rıntılı ve net olması, mutlak suretle maddi olgularda tereddüte yer olmayacak şekilde tespit edilmesi ve mevzuata göre işlemlerin bu şekilde yürütülmesi esastır. … nolu tesisata … tarafından yapılan kontrollerde … seri nolu … marka sayaçla, -7.09.2018 tarihinde kesilen elektriğin açıp kullanıldığı gerekçesiyle … seri nolu Kaçak ve usulsüz Elektrik Tespit Tutanağının düzenlendiği, tutanak gereğince 3.097.45 TL tahakkuk yapıldığı, -7.11.2018 tarihinde kesilen elektriğin açıp kullanıldığı gerekçesiyle … seri nolu Kaçak ve Usulsüz Elektrik tespit tutanağının düzenlendiği ve 6.221.55 TL borcun tahakkuk edildiği, -10.12.2018 tarihinde kesilen elektriğin açıp kullanıldığı gerekçesiyle … seri nolu Kaçak ve usulsüz Elektrik tespit tutanağının düzenlendiği ve 4. 408.17 TL borcun tahakkuk edildiği, – 09.01.2019 tarihinde perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanıldığı gerekçesiyle … seri numarali Kaçak ve Usulsüz Elektrik Tespit tutanağının düzenlendiği ve 4.017,51 TL borcun tahakkuk edildiği, – 11.02.2019 tarıhınde perakende satış sözleşmesiz elektrik kullanıldığı gerekçesiyle … seri numaralı Kaçak ve usulsüz Elektrik tespit tutanağının düzenlendiği ve 5.318.08 TL borcun tahakkuk edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ve davalı beyanlarından davacının 02.01.2017 tarihine kadar dava dışı … Satış Şirketi ile ikili anlaşma ile serbest tüketici ilişkisi bulunduğu, ancak bu tarihte sözleşmenin feshedildiği, herhangi bir sözleşme imzalanmadan görevli tedarik şirketi ile sözleşme ilişkisinin EPDK’nın belirlediği tarife üzerinden sürdürüldüğü anlaşıl- maktadır. Konu bu şekliyle ele alındığında aslen tüketicinin 02.01.2017 tarihinden sonra hizmetinin sonlandırılması ve görevli tedarik şirketi ile sözleşme imzalanmasını müteakip tekrar hizmetten fay- dalanması gerekirken bu durum gerçekleşmemiştir. Ancak davacı ve davalı tarafından sözleşme ilişkisi kurulmuş gibi, tedarik hizmeti yürü- tülmüş, faturalar çıkarılmış, davacı tarafından da ödenmiştir. Davacının kullandığı elektrik hizmeti mevzuat yönünden perakende sözleşmesiz tüketim olarak karşımıza çıkmaktadır. EPTHY’nin “Zamanında ödenmeyen borçlar” başlıklı 35. maddesinde; “…(2) Tüketicinin elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemelerini son ödeme tarihine kadar yapmaması durumunda görevli tedarik şirketi tüketiciye yazılı olarak en az 5 iş günü ödeme süresini içeren ikinci bildirimde bulunur. Görevli tedarik şirketi yazılı bildirimle birlikte kalıcı veri saklayıcılarından en az birini kullanarak tüketiciyi bilgilendirmek zorundadır. (3) İkinci bildirimde ödeme yükümlülüğünün belirtilen sürede yerine getirilmemesi halinde elektrik enerjisinin kesileceği de belirtilir. Kalıcı veri saklayıcılarından en az biriyle ve yazılı olarak bildirimde bulunulmamış kullanım yerini elektriği kesilemez. (4)(Değişik:RG-20/2/2021-31401) Tüketicinin öngörülen ödemelerini, ikinci bildirimde belirtilen süre içerisinde de yapmaması halinde, görevli tedarik şirketinin bildirimi üzerine, bildirim tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içerisinde dağıtım şirketi tarafından kesme bildirimi düzenlenmek suretiyle kullanım yerinin elektriği kesilir ve yerinde yapılan kesme bildiriminin bir örneği kullanım yerine bırakılır. Kesme bildiriminde, kesme tarihine, saatine, mühür veya zaman damgası bilgilerine, endeks değerlerine ve kesmeyi yapan çalışana ait sicil numarasına veya şirket tarafından belirlenen koda yer verilmesi zorunludur. Kesme bildirimi ayrıca kalıcı veri saklayıcısıyla tüketiciye ve teda- rikçisine bildirilir. Kesme işleminin sayacın fotoğraflanması ya da sayaç iç bilgileri raporuyla ispat- lanması dağıtım şirketinin sorumluluğundadır. (7) Borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle elektrik enerjisi kesilmiş olan tüketicinin, birikmiş borçlarını gecikme zamları ile birlikte peşin ödeyerek veya görevli tedarik şirketi tarafından belirlenen takvim dahilinde ödemeyi taahhüt ederek görevli tedarik şirketine başvurması halinde tüketicinin elektrik enerjisi yeniden bağlanır. “denilmiştir. Bu kapsamda ödenmeyen faturalar nedeniyle tesisatın hizmetinin kesilmesi için dava dışı … Satış Şirketi’nden davalıya bildirim yapılması , bunun öncesinde ilgili tüketiciye kesme bildirimi gönderilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça bu hususta herhangi bir belge sunulmadığından dağıtım şirketine mü- zekkere yazılarak 12.07.2018 tarihinden önce tüketiciye teslim edilen kesme bildirimi, 12.07.2018 ta- rihli kesme tutanağı fotoğraf kayıtları, 07.09.2018, 07.11.2018, 10.12.2018, 09.01.2019, 11.02.2019 tarihli kaçak elektrik tüketim tutanaklarına ilişkin fotoğraf kayıtları , ilgili tesisatta 12.07.2018 tari- hinden önce abonelik bulunup bulunmadığı bilgisi ve 07/2017 – 02/2020 tarihleri arası sayaç endeks- leri ve tesisatın kurulu güç bilgileri” talep edilmiş, 12.07.2018 tarihli kesme mühürleme tutanağı ve sonrasında düzenlenen kaçak elektrik tüketim tutanakları ile enerji kesildiğine ve kesilmediğine dair fotoğraflar sunulmuş, ancak kesme bildirimine ait herhangi bir belge sunulmamıştır. 12.07.2018 tarihinde borç kaynaklı kesme ve mühürleme işlemi yapıldığı, bununla iliş- kili olarak davacı tarafından enerji kesilmediği iddia edilirken 12.11.2021 tarihli raporun 8. Sayfa- sında yer alan fotoğrafta besleme şalteri indirilerek kesinti yapıldığı ve mühürlendiği görülmektedir. Bu yönüyle 12.07.2018 tarihi sonrası dağıtım şirketinin bilgisi ve izni dışında müdahale edilmek suretiyle hizmetin devamlılığının sağlanması kaçak elektrik tüketimidir.Davacı vekili kesme işlemi yapıldığının bilinmediğini iddia ederken, davalı vekili ener- jinin kesildiğini ve bu yönüyle davacının haberdar olduğunu beyan etmektedir. Davacının ticari işletme olduğu, işlemin günlük çalışma saatleri içinde 15:53’de gerçekleştirildiği, fotoğraflara göre enerjinin kesildiği ve sayacın mühürlendiği de anlaşıldığına göre davacının bu kesme işleminden haberdar olmadığı yönündeki beyanı samimi görülmemiştir. 07.09.2018 tarihinde yapılan tespitte hizmetin kullanımının devam ettiği görülerek kaçak elektrik tüketimi tutanağı düzenlendiği görülmektedir. Ancak 07.09.2018 tarihinde düzenlenen … sayılı kaçak elektrik tüketim tutanağında enerjinin kesilmediği, ilişkili fotoğrafta buna dair herhangi bir durumun görünmediği anlaşılmaktadır. 07.11.2018 tarihinde; hizmet sonlandırılmış, sayaçtan hizmet kesilmiştir. 10.12.2018 tarih ve …, 09.01.2019 tarih ve … ve 11.02.2019 tarih ve … sayılı kaçak elektrik tüketim tutanakları da benzer gerekçe ile kesilen elektriğin dağıtım şirketine karşı yükümlülükler yerine getirilmeden dağıtım şirketinin izni ve bilgisi dışında açılması ve perakende sözleşmesi bulunmadan elektrik kullanması sebebiyle düzenlenmiştir. İlgili tutanaklar ve bunlara ilişkin fotoğraf kayıtları dosya içinde mevcut olup burada dağıtım şirketi tarafından elektrik hizmetinin sayaçtan veya sigortadan kesildiği, davacı tarafından kesilen hizmete müdahale edilerek elektrik kullanımına devam edildiği, fotoğraf kayıtları ile de kaydedildiği görünmektedir. Bu durum kaçak elektrik tüketimidir. Tutanaklarda tüketicinin kabulüne ilişkin imza veya imzadan imtina gibi bir ibare bulunmamaktadır. Tüketim miktarları yönünden davacı ve davalı arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık yansıtılan kaçak elektrik tüketim cezasına yöneliktir. Buna göre yukarıdaki değerlendirmeler ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda davalı tarafından yapılan tahakkukların uygun olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Elektrik Mühendisi … tarafından düzenlenen raporda; Davacı tesisatında 12.07.2018 ila 07.09.2018 arasında enerjinin kesildiği, müdahale edi- lerek enerjinin açıldığı sabit olduğundan yapılan tüketimin kaçak elektrik tüketimi olduğu, 07.09. 2018 tarihinde yapılan işlemde enerji kesilmediğinden ve davacının müdahalesi bulunmadığından 07.09.2018 ila 07.11.2018 arası kaçak tahakkunun mükerrer değerlendirilemeyeceği bu itibarla 1,5 ceza katsayısı üzerinden hesaplanmasının gerektiği, İstirdat taleplerine konu 07/09/2018 ve 07.11. 2018 tarihli faturalara ilişkin gecikme faizleri hariç vade tarihleri itibariyle davacının davalıdan 1.508,04 TL talep edebileceği, davacının menfi tespit talebinde bulunduğu ve kısmen ödenmiş bu- lunan 10.12.2018, 09.01.2019 ve 11.02.2019 tarihinde yapılan tespitler gereği gerçekleştirilen tahak- kukların uygun olduğu değerlendirilmiştir.Ancak dosya kapsamına göre ; davacının hem sözleşmesiz hem de kesilen elektriği aç- mak suretiyle mükerrer olarak kaçak kullandığı sabit olup ceza kat sayının 1.5 yerine 2 olarak uygu- lanması gerekmektedir. Bu hesaba göre davacı adına tahakkuk edilen menfi tespite konu (10.12.2018, 09.01.2019 ve 11.02.2019 tarihli) faturalarda bir hata bulunmadığı gibi istirdat talebine konu (07.09. 2018 ve 07.11.2018 tarihli )faturalar yönünden de fazladan yapılmış bir tahsilat olmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/04/2023