Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1856 E. 2022/2118 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1856
KARAR NO: 2022/2118
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2018/405 E – 2021/554 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/07/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile Davalı … Temizlik Hizmetleri arasında 05.10.2010 tarihinde … abone nolu elektrik abone sözleşmesinin imzalandığını, davalının elektrik hizmeti aldığını ve bu hizmetin karşılığında her ay tanzim edilen faturaların ödenmesi gerektiğini, 2011/6, 2013/3, 2013/5, 2013/6, 2013/7, 2013/8, 2013/9, 2013/10 ve 2013/11 dönemlerine ilişkin faturaların düzenlendiğini ancak davalı tarafından söz konusu faturaların ödenmediğini, davacı şirket tarafından 22.11.2013 tarihli İstanbul … icra Müdürlüğü … Esas numaralı dosya ile toplam KDV dahil 5.981,00 TL ile ilamsız takip başlatıldığı, davalıya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve yasal süre içinde icra takibine itiraz edildiğini, faturalarla davacının alacağının sabit olduğu, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Perakende Satış Sözleşmesi gereği davalının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamının talep edildiğini, her bir fatura bedelinin son ödeme tarihinden itibaren işleyecek %16,80 oranındaki gecikme faizi ve işleyecek gecikme faizine ilişkin %18 KDV ile davalıdan alınıp davacıya verilmesini, davalıya hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açma şartının bulunmadığı, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/453 E 2016/779 sayılı kararının bulunduğunu, davalının davacıya borçlarına karşılık 3000 TL nakit ve 27.500 TL … ait çekin davacıya verdiğini, tüm icra dosyaları ve söz konusu çeke karşılık açılan menfi tespit davası sonucu gecikme zamlarının müteferrik kusur nedeniyle %50 oranında indirilmesi kararı verildiğini, 5.950 TL bedel yönünden davanın kabulü ile davalının borçlu olmadığı tespitine ilişkin 24.782 TL yönünden davanın reddedildiğini, davalı şirketin 3000 TL 16.04,2015 tarihli tahsilat makbuzu ile, 12.850 TL Bakırköy … icra Müdürlüğünün … E, 10.850 TL Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E, 1.750 TL Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …, 4.070 TL Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E ve 1.146 TL’nin davacının hesabına yatırıldığını, davalı şirketin ödemesi gereken paradan çok fazlasını ödediğini, İstanbul Bölge Adliyesi 3. Hukuk dairesinin istinaf incelemesindeki kararında çek ve nakdi olarak 30.750 TL’nin davalı tarafından davacıya ödendiğini ve bunun abonman borçlarına karşılık verdiğini, davalının söz konusu yerden ayrıldığını ve elektriğin kapanması için başvuru yapıldığı halde elektriğin kapatılmadığını, bu nedenle ödenmeyen faturaların davacının kusuru olduğu, alınan ödemelerin ne kadarının tüketim bedeli ne kadarının gecikme zammı olduğunun ve ne adlar altında tahsil edildiğinin tespit edilmesini talep ettiği, gecikme zamlarından hiç indirim yapılmadığını ve elektriği kesme tehdidiyle usulsüz tahsilat yapıldığını, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/453 E sayılı dosyasındaki davaya kon çekin davalı şirkete henüz iade edilmediğini, haksız ve yasal dayanaklardan yoksun davanın reddine, davacının %20 az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuş ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” davanın kısmen kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 5.559,64 TL asıl alacak, 192,18 TL gecikme zammı, 34,59 TL gecikme zammı kdv’si olmak üzere 5.786,41 TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,80 oranınını geçmemek üzere gecikme faizi ve faizin %18 oranında KDV’si yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, ” kararı verilmiştir. Söz konusu kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 5.800,00’dir.Somut uyuşmazlıkta, dava değeri 5.981,00 TL olup, ilk derece mahkemesince kabul edilen miktar olan 5.786,41 TL ve reddedilen miktar olan 194,59 TL’nin istinaf edildiği, karar tarihinde davacı ve davalı yönünden ayrı ayrı miktarlar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçelerinin HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı ve davalı istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından ayrı ayrı reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/07/2022