Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1848 E. 2022/2998 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1848
KARAR NO: 2022/2998
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2022
NUMARASI: 2021/471 E – 2022/300 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 21/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde; davacının … nolu tesisatın bulunduğu … Mah. … Sok. No:… Güngören/İstanbul adresindeki “…” ünvanlı iş yerini işlettiğini, ticarethane abone gurubundan elektrik enerjisi satın aldığını, davalı şirket tarafından dava- cının iş yerinde yapılan kontrolde 28/05/2016 tarih ve … nolu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, buna dayanılarak 24.478,80 TL kaçak tüketim ve 15.584,90 TL ek kaçak tahakkuku yapıldığını, tesisata ve sayaca bir müdahale olmadığını, sayacın eksik tüketim yaptığına dair bir tespit bulunmadığını, tüketimin hesaplanmasına esas alınacak sürenin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak bulunmadığını, TRT Fon Payı, PHS bedeli, Enerji fonu gibi bedellerin Yönetmeliğin 30. maddesine uygun olmadığını, Yargıtay kararlarına göre kayıp kaçak bedelleri adı altında tüketiciden tahsil edilen paraların iadesinin gerektiği, Yönetmeliğin 26/3 maddesine göre kaçak tespit edilmesinde tespitin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması gerektiğini, davalı kurum tarafın- dan, eksik tüketim tahakkukunun sayaca bu tarihte müdahale edildiğine dair dosya içinde ya da sayaç muayene raporunda herhangi bir bulgu ve tespit olmadığını beyanla, davacının davalı kurum tarafın- dan tahakkuk ettirilen toplam 40.063,70 TL fatura nedeniyle borcu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait iş yerinde 28/05/2016 tarihinde yapılan kontrolde “kare buattan harici hat çekilmek sureti ile kaçak elektrik kullanıldığı”nın tespit edilerek kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, tespit sırasında sayaçtan geçen akım değerinin toplam 18 A olduğunu buna karşılık harici devreden çekilen sayaçtan geçmeyen akım değerinin R:25, S:23, T: 24 olmak üzere toplam 72 A olduğunu, dolayısıyla davacının sayaçtan geçirmeden harici hat ile elektrik tüketimi yaptığının tespit edildiğini, sayacın eksik tüketim yapması nedeni ile tutanak düzenlenme- diğini, bu nedenle de laboratuvar raporuna ihtiyaç olmadığını, tespit esnasındaki 72A’lik akım değeri ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda 24.478,80 TL kaçak bedeli ile 15.584,90 TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 40.063,70 TL tahakkuk yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nin 25/02/2019 tarih 2016/557 Esas- 2019/206 Karar nolu ilk ilamında, Elektrik Mühendisi … tarafından düzenlenen 22/11/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; “Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının 39.859,05 TL bakımından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis olunan 18/05/2021 tarih ve 2019/1317 Esas 2021/1400 Kararda özetle; “Davacı …, … nolu tesisatın bulunduğu “… Mah. … Sok. No:… Güngören/İstanbul” adresindeki “…” ünvanlı iş yerini işletmekte olup davalı …’tan ticarethane abone gurubundan elektrik enerjisi satın almaktadır. Davalı şirket çalışanlarınca, 28/05/2016 tarihinde, davacının iş yerinde yapılan kont- rolde “panodaki kara buattan harici hat çekilmek suretiyle elektrik kullanıldığı” tespit edilerek 28/05/ 2016 tarih ve … nolu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiştir. Söz konusu tutanakta … marka 2014 modul … seri nolu 3×10/220-380 gerilim telindeki sayacın (kuruma) kayıtlı olduğu, endeksin T:14074, T1:5910,T2:3299, T3:4865 şeklinde okunduğu devreden çekilen akımın R:5A, S:8A, T: 5A olmak üzere 18 A,harici hattan çekilen akımın R:25A, S:23A, T: 24A ol- mak üzere 72 A olduğu, tutanak ile birlikte hattın düzeltildiği bilgisinin yer aldığı belirtilmiştir. Söz konusu kaçak kullanımı doğrultusunda; davalı tarafça davacı hakkında 24.478,80 TL tutarında Kaçak Elektrik Tüketim Tahakkuku ile 15.584,90 TL tutarında Kaçak Elektrik Tüketim Ek Tahakkuku faturası düzenlenmiştir. Davacı, tesisata ve sayaca bir müdahale olmadığını, sayacın eksik tüketim yaptığına dair bir tespit bulunmadığını,ayrıca faturada yer alan TRT Fon Payı, PHS bedeli, Enerji fonu gibi bedellerin Yönetmeliğin 30. maddesine uygun olmadığını beyanla menfi tespit talebinde bulunmak- tadır. Aksi ispat olunmayan 28/05/2016 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile tüm dosya içeriğine göre ; davacının … nolu tesisatın bulunduğu “… Mah. … Sok. No:… Güngören/ İstanbul” adresindeki “…” ünvanlı iş yerinde “panodaki kara buattan harici hat çekmek suretiyle” elektrik kullandığı sabittir. Bu durum EPTHY’nin 26. md ne göre kaçak elektrik kullanımı niteliğindedir.”denilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda en son okumanın 26/05/2016 tarihinde yapıldı- ğından bahisle kaçak kullanımın tespit edildiği, 28/05/2016 tarihine kadar geçen üç günlük süre için kaçak tüketim hesabı yapıldığı, çalışma saati yönünden 8 saatlik tek vardiyanın ve kurulu güç olarak 15,78 kWh esas alındığını, ek tahakkuk hesabı yapılmadığı ,ancak davalının rapora vaki itirazlarının giderilmediği , raporun bu haliyle hükme elverişli olmadığı işaret edilmiş, üçlü bilirkişi heyetinden hükme elverişli yeni rapor alınması işaret edilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce üçlü bilirkişi kurulundan aldırılan 28/01/2022 tarihli rapor hükme esas alınarak 22/03/2022 tarihli ilam ile “Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davacının davalı şirkete 35.119,16 TL bakımından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; düzenlenen bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, kurulu güç ve vardiya ile ilgili itirazların giderilmediğini, bilirkişinin kullanım süresi ola- rak 3 günlük süreyi esas almasının hatalı olduğunu, harici hattan çekilen akım 15,84 kw olmasına rağmen bilirkişi raporunda 15,77 kw üzerinden hesaplama yapılmasının ayrıca 2 vardiya çalışılan yer- de 8 saat üzerinden hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, diğer yandan sadece dağıtım ve PSH ‘nin dahil edildiğini iletim bedeli,kayıp bedeli vs’nin hesaplamaya dahil edilmemesinin,ayrıca ek tahakkuk hesaplanmamasının EPDK mevzuatına aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; 1-Kaçak kullanım bedeli ile ilgili itirazlar değerlendirildiğinde;
a-Kurulu güç ile ilgili olarak; Dava konusu borcun temelini oluşturan 28/06/2016 tarihli tutanağa göre, endeks T:14074, T1:5910,T2:3299, T3:4865 şeklinde okunmuş olup devreden çekilen akımın R:5A, S:8A, T: 5A olmak üzere 18 A,harici hattan çekilen akımın R:25A, S:23A, T: 24A olmak üzere 72 A olduğu belirtilmiş olup tahakkuk detayında kurulu güç 72.220= 15,84 kw olarak esas alınmıştır. İlk Derece Mahkemesi’nce tamamı elektrik mühendisi olan Prof. Dr. …, … ve …’dan aldırılan 28/01/2022 tarihli raporda ; harici hattan çekilen R:25A, S:23A, T: 24A= 72 A akım bilgilerine göre 72A/3 x 1.73x 380 V= (15.777,60 ) şek- linde hesap yapılmış yuvarlama sonucu 15,77 kw güç çekildiği kabul edilmiş iken önceki bilirkişi … tarafından yapılan hesaplamada yuvarlama sonucu 15.78 Kw kabul edilerek hesap- lama yapıldığı, buradaki farkın bilirkişilerce yapılan yuvarlamadan kaynaklandığı anlaşılmıştır. b-Kullanım süresi ile ilgili olarak; önceki kararımızda belirtildiği üzere; tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 8 Mayıs 2014 tarihli EPTHY’nin “Kaçak Elektrik Tüketim Miktarının Hesaplanmasında ve Faturalamada Esas Alınacak Süre” başlıklı 29/1. maddesinde; “b) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde, 1) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresi esas alınır. Ancak bu süre 180 günü geçemez.”denilmiştir. Davalı tarafından yapılan tahakkuk detayında hesaplamada 180 gün esas alınmış ise de, dava konusu yer ile ilgili taraflar arasında yapılmış bir abonelik sözleşmesi bulunmaktadır. Yargıla- ma konusu kaçak kullanım da aboneli kaçak vasfındadır. Buna göre tesisattaki en son işlem tarihi olan 26/05/2016 tarihli okumadan kaçak tespitinin yapıldığı 28/05/2016 tarihine kadar 3 günlük süre yönünden kaçak kullanım bedeli hesaplanması 29/1-b-1 md hükmüne uygun bulunmuştur. c-Vardiya ile ilgili olarak; Tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 8 Mayıs 2014 tarihli EPTHY’nin 29/2 maddesinde; “c) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hasta- neler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren tüketicilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 7 saat, iki vardiya çalışanlar için 14 saat, üç vardiya çalışanlar için 21 saat kabul edilir. ç) Diğer abonelerde; 8 saat kabul edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından davacının kaçak tespiti yapılan işyerinin “nakışçı” olarak faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu işyerinde iki vardiya çalışıldığına dair yasal delil sunulmamış olmakla yönetmeliğin 29/2-ç md gereğince günlük ortalama çalışma süresinin 8 saat olarak esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir. d-Faturaya dahil edilmesi gereken unsurlar ile ilgili olarak; EPTHY’nin “kaçak elektrik enerjisinin faturalandırılması başlıklı 30.maddesinde; “(1) Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar Kurul onaylı fonsuz tarife tablolarındaki ilgili tüketicinin abone grubuna ilişkin tek terimli, tek zamanlı tarife üzerinden yapılır. Yapılan hesapla- malarda reaktif enerjiye ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller ile abone/okuma/fatura başına uygulanan bedeller dikkate alınmaz. (2) Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin, 29 uncu madde çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı dönemde uygulanmakta olan ve birinci fıkrada kapsamı belirtilen fonsuz tarifenin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak, kaçak enerji bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (3) Yapılan kaçak tüketim hesabı ve kaçak tüketime ek olarak yapılan hesaplamalar dönemi içinde kalan, varsa daha önce yapılmış tüketim miktarları tenzil edilir. (4) Tüketicinin aynı veya başka bir kullanım yerinde mükerrer kaçak elektrik enerjisi kullan- dığının tespiti durumunda, kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespit edildiği tarihte yürürlükte olan ve birinci fıkrada kapsamı belirtilen fonsuz tarifenin 2 (iki) katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır. (5) Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması olmayanlara ilişkin kaçak elektrik enerjisi kullanımlarındaki hesaplamalar, ticarethane abone grubuna uygulanan fonsuz tarife üzerinden yapılır” denil- miştir. Bilirkişi kurulunca düzenlenen raporda aktif enerji bedeli ile birlikte dağıtım bedeli ve PSH bedeli hesaplanmış olup dava konusu kaçak kullanımın harici hattan gerçekleştirildiği , bu ne- denle iletim bedeli, kayıp bedelinin talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Bilirkişi kurulunca düzen- lenen raporda Enerji fonu, TRT payı dahil edilerek hesaplama yapılmış ise de, davacı istinaf yoluna başvurmadığından istinaf edenin sıfatına göre hususta eleştiri ile yetinmek gerekmiştir. 2- Ek tahakkuk ile ilgili istinaf nedenine gelince; Bilirkişi raporunda” davacının günlük ortalama tüketimlerinde ani düşüşler gözlenmediği, eksik tüketim için esas olacak belge bu- lunmadığı, bu nedenye geriye dönük eksik tüketim hesabı yapılamayacağı ” belirtilmiş olup aksi yönde delil sunulmadığından ek rapora ilişkin istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davalıdan alınması gereken 2.398,99-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 599,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.799,24-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2022