Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1844 E. 2022/2124 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1844
KARAR NO: 2022/2124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/05/2022
NUMARASI: 2022/121 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/07/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin “… Mh. … Sk. No:… Beyoğlu İstanbul” adresinde otelcilik alanında faaliyette bulunduğunu ve davalının … hesap nolu elektrik abonesi olduğunu, davalının çalışanları tarafından müvekkilinin adresinde yapılan kontroller sonucu 21/01/2022 tarihinde Seri H No:… numaralı Kaçak / Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlenmiş ise de, bu tutanağın müvekkili şirket yetkilisinin gıyabında ,fiziki ve maddi gerçeğe aykırı şekilde tutulduğunu, çalışanların beyanlarının dikkate alınmadığını, müvekkil şirket yetkili- sinin imzasının da alınmadığını, mahalde bulunan elektronik cihazların fazla sayıldığını, elektrik kullanım miktarlarının olağan dışı olarak hesaplandığını, müvekkilinin faturalarını her ay düzenli ola- rak ödediğini, yazılan ceza miktarlarının kabul edilebilir miktarda olmadığını, faturalara yönelik itirazlarının reddedildiğini, faturanın 07/02/2022 son ödeme tarihli olduğunu , davacının aboneliğinin kesilmesi ve mühürlenmesi tehdidi nedeniyle ve ihtirazı kayıt ile 08/02/2022 tarihinde 218.000 TL miktarlı ödeme yapmak zorunda kaldığını beyanla müvekkilinin davalı kuruma 302.448,21 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini, (ödenen 218.000 TL yönünden istirdat hakkını saklı tuttuklarını) dava süresince fatura bedelinin ödenmemesi ve davacı şirketin elektrik kullanımının kesil- mesinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Huzurdaki dava açılmadan ticari uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk yolunun işletilmediğini, Müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemelerde; … numaralı tüketim noktasına ait adreste 21/02/2022 tarihinde yapılan kontrolde sayacın R-S-T fazlarına ait akım trafolarına şönt yapılarak kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, söz konusu tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42-1/c hükmüne istinaden kaçak elektrik … seri numaralı kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağının düzenlendiğini,bu tutanağın aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, tespite istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönet- meliği’nin 44 ve 45. maddeleri gereği 34.660,55 TL kaçak ve 485.787,66 TL ek kaçak tahakkuk faturası tahakkuk ettirildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan hesaplamaların mevzuat hüküm- lerine uygun olduğunu, her hangi bir hata bulunmadığını, Davacının ihtirazı kayıt ile ödeme yaptığına dair iddiasının ispata muhtaç olduğunu, Davacının tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulu ile diğer yasal koşulların oluş- madığını beyanla tedbir talebinin ve davanın reddini savunmuş, mahkemenin aksi görüşte olması halinde % 100 oranında teminata hükmedilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 14/02/2022 tarihli 13 nolu tensip ara kararı ile “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; dava değerinin % 15’i oranında nakit teminat yatırılması halinde davaya konu abonelik sözleşmesinde; iş bu dosyaya konu alacaktan kaynaklı olarak elektrik enerjisinin dava sonuçlanıncaya ve kesinleşinceye kadar kesilmemesine ” karar verilmiş, davalının tedbire ilişkin itirazı 20/05/2022 tarihli ara karar ile reddedilmiştir.
İstinaf Başvurusu: 20/05/2022 tarihli ara karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve ” yaklaşık ispat koşulu”nun somut olayda gerçekleşmediğini, davacının belirtilen adreste kaçak elektrik kullandığının aksi sabit olmayan kaçak tespit tutanağı ve video kayıtları ile tespit edildiğini, bu delillerin dosyaya sunulduğunu, müvekkili tarafından düzenlenen tutanak ve yapılan tahakkukların mevzuata uygun olduğunu, kaçak elektrik kullanan davacının hem müvekkili şirketi maddi zarara uğrattığını, hem de çevresinde kendisiyle aynı trafo ve kablo üzerinden enerji alan diğer tüketicilerin sağlıklı enerji kullanma hakkını engellediğini, verilen tedbir kararının ortaya çıkacak kamu zararının engellen- mesinin önüne geçtiğini , ilk derece mahkemesinin tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçları dikkate almadığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimini karşılıksız olarak ifaya zorlandığını, anayasal haklarının ihlal edildiğini, ayrıca tedbirin %15 teminat mukabilinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu beyanla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi halde %100 oranında teminata hükmedilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Asıl talep İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit, ihtiyati tedbir talebi ise elektriğin kesilmemesine ilişkindir.Dava konusu borç kaçak elektrik kullanım bedeli ve ek tahakkuktan oluşmaktadır.Kaçak elektrik tüketiminin yapıldığı yer davacının iş yeri olup taraflar arasındaki uyuşmazlığa esas borcun varlığı ve miktarı yargılama gerektirmektedir. Dosya içeriğine göre; uyuşmazlığın çözümüne ,yani dava sonuna kadar elektriğin kesil- mesi halinde davacının telafisi güç zararının doğacağı hususunda yaklaşık ispat vasıtası getirilmiş olmakla HMK 389 md gereğince, dava konusu faturalar ile sınırlı olmak kaydıyla, elektriğin kesilme- mesi hususunda tedbir kararı verilmesi yerindedir.İlk derece mahkemesince takdir olunan ve davacı tarafça yatırılan % 15 oranındaki teminatın da uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/07/2022