Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1803 E. 2023/219 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1803
KARAR NO: 2023/219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2022
NUMARASI: 2020/184 E – 2022/164 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 6446 sayılı kanuna göre kurulmuş bir tedarik şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2 farklı abonelik için 01/10/2019 sözleşme başlangıç tarihli, 01/11/2017 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, bu sözleşmeye göre müvekkili tedarik şirketi, davalıya elektrik satışı yapacak, davalı da kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyecek olduğunu, davalıya müvekkili şirket tarafından hukuka uygun olarak faturalar keşide edilip gönderilmesine rağmen, sürekli bir biçimde vade tarihinde faturaların davalı abone tarafından ifa edilmemiş olduğunu, davalı abonenin çeşitli aralıklarla, katlanılmaz bir şekilde faturaların vade tarihlerine uymadığının görüldüğünü, davalı abonenin bu tutumu doğrultusunda, birtakım tüketim faturalarını ödememesi sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyalarından icra takibine geçilmiş olduğunu, sözleşme ve sözleşme uygulama protokolünce davalı abonenin sözleşme ihlali yapması halinde ne gibi bir yükümlülükle karşı karşıya kalacağının belirlenmiş olduğunu, davalı abonenin 2(iki) ayrı sayacı olduğunu, buna göre iki adet ceza faturası keşide edildiğini, sözleşmede kararlaştırılan bu hükümlere göre iki ayrı sayaç için ayrı ayrı olmak üzere; … numaralı abonelik için son on iki dönem faturalarının en yükseği olan 05/11/2018 tarihli … seri nolu 9.350,39-TL bedelli tüketim faturasının 2 katı alınarak keşide edilen Seri … sıra numaralı, 30/10/2019 vade tarihli, 18.700,80-TL bedelli ve … numaralı abonelik için son on iki dönem faturalarının en yükseği olan 25/01/2019 tarihli … seri nolu 12.015,50-TL bedelli tüketim faturasının 2 katı alınarak keşide edilen Seri … sıra numaralı, 30/10/2019 vade tarihli, 24.031-TL bedelli, ceza faturaları keşide edilmiş olduğunu, anılan işbu faturaların ödenmemesi sebebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olduğunu, müvekkili tarafından icra takibine geçilen tüm alacak kalemlerinin hukuka uygun, likit ve taraflar arası sözleşmeye uygun olmasına rağmen davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına haksız olarak edilen itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmasından dolayı %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ile dava etmiştir. Davalının usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermediği,daha sonra kendini vekille temsil ettirdiği görülmüştür. İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takipte davacı alacaklı tarafça davalı borçlu hakkında 42.731,80 TL fatura alacağı,5.127,82 TL icra cezai şart, 925,85 TL faiz olmak üzere toplam 48.785,47 TLnın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, taraflar arasında imzalanan elektrik satım sözleşmesinden kaynaklanan ticari ilişki olduğu, davacı yanca, davalının kullanmış olduğu elektrikten dolayı, usulüne uygun şekilde düzenlenen davaya konu iki adet faturayı davalıya gönderdiği, davalı şirket tarafından imzalanan müşteri bilgilendirme formu ile taraflar arasında imzalanacak sözleşme kapsamında davalının bilgilendirildiği, davacının sözleşmenin 4.2. maddesi uyarınca, gecikme zammı ve icra ceza bedelini davalıdan talep edebileceği, davalı tarafça takibe ve davaya konu faturaların ödendiğinin ispat edilemediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu, davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın yerinde olmadığı,alacağın likit olduğu gerekçesi ile; “1-Davacının davasının kabulü davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından 42.731,80-TL. asıl alacak, 5.127,82-TL. icrai cezai şart alacağı, 925,85-TL. işlemiş faiz olmak üzere,toplam 48.785,47-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %60 temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, 2-Kabul edilen alacağın %20’si olan 9.757,09-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu,cezai şart alacağının hakkaniyet kurallarına ve kamu düzenine aykırı olduğunu,iptal edilmesi gerektiğini,davalının borçlu olmadığının bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını, temerrüdün oluşmadığını, işlemiş faize hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,davalı tarafından iki aboneliğine ilişkin ödenmeyen elektrik faturaları nedeniyle davacının icra takibi yapmak zorunda kaldığı ileri sürülerek sözleşme gereği herbir abonelik için ayrı ayrı tahakkuk ettirilen cezai şart bedellerinin tahsiline ilişkin yapılan takibe karşı itirazın iptali ve icra inkar tazminat talebine yöneliktir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayıl- ması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Davada tarafların şirket olmaları nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret mahkemesi olduğu açıktır.Bu nedenle davalının mahkemenini görevine ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Ayrıca taraflar arasında iki adet abonelik sözleşmesinin bulunduğu, davalının herbir abonelik sözleşmesine konu alanda ödemediği faturalar nedeniyle davacının davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E Sayılı icra dosyaları ile takip yaptığı ileri sürülerek,davalının maruz kaldığı icra takiplerinden dolayı herbir abonelik yönünden davalı için cezai şart faturası düzenlenerek, bu kez her iki cezai şart faturasının tahsiline yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı,bu takibe itirazın iptalinin ve icra inkar tazminatının bu davada talep edildiği görülmüştür. İstinaf incelemesi sırasında davacının davalı hakkında yaptığını bildirdiği ödenmeyen fatura alacaklarına yönelik İstanbul … İcra Müdürlüğünün … İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyalarına ait kayıtlar uyap üzerinden celbedilmiş,davacının davalı hakkında bu üç takip dosyasında ödenmeyen dönem faturalarının tahsili için icra takibi yaptığı anlaşılmıştır. Davacı taraf davalının her iki aboneliğine ilişkin fatura dökümleri ile cezai şarta ilişkin en yüksek fatura bedellerinin listesini ve cezai şart fatura bilgisini liste halinde dosyaya sunmuştur. Taraflar arasındaki özleşmenin 4.5 maddesinde” Abonenin sözleşmenin herhangi bir maddesinden doğan yükümlülüklerini getirmemesi halinde, tedarikçinin feshe ve yazılı bildirime gerek olmaksızın madde 7.1” deki ceza bedellerini ve madde 7.3’teki kar kaybını talep etme hakkı vardır” şeklinde düzenlenme bulunduğu,yine sözleşmenin 7.1 maddesinde”….Abone her bir sayaç için ayrı ayrı hesaplanmak üzere son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasının iki katı kadar cezai cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder.”hükmünün bulunduğu,,ayrıca sözleşmenin 4.2.md si kapsamında “İcra cezai şartın belirtildiğini ve tedarikçi vadesinde ödenmeyen fatura tutarına aylık %5 gecikme zammı yansıtacaktır.Bu oran her yıl önceki tüketici fiyatları endeksi oranında arttırılacaktır.Abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde ,icralık her faturanın %12 si kadar icra ceza bedeli talep edebilecektir.” şeklinde hüküm olduğu görülmüştür. Bu doğrultuda davalının belirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E Sayılı icra dosyalarında ödenmeyen fatura borçları ile takibe maruz kaldığı anlaşılmakla, davalının sözleşme hükmünü ödenmeyen faturalar açısından ihlal etmesi sebebiyle davacı tarafın cezai şart alacağı doğmaktadır. Davalı aboneliğine ilişkin söz konusu iki ayrı sayaç için ayrı ayrı, … numaralı abonelik için son on iki dönem faturalarının en yükseği olan 05/11/2018 tarihli 9.350,39 TL bedelli tüketim faturasının 2 katı alınarak 30/10/2019 vade tarihli, 18.700,80 TL bedelli ve 3718654000 numaralı abonelik için son on iki dönem faturalarının en yükseği olan 25/01/2019 tarihli 12.015,50 TL bedelli tüketim faturasının 2 katı alınarak 30/10/2019 vade tarihli, 24.031 TL bedelli ceza faturaların düzenlendiği görülmüştür.Bu cezai şart faturaları davaya konu takibe konu edilmiştir.Alınan son ek bilirkişi heyet raporunda davacı tarafça sunulan ticari defter kayıtlarında tahsil edilemeyen alacakların şüpheli alacaklar kısmında belirtildiğinin görüldüğünü,davacının davalıdan toplam 89.278,53 TL alacaklı olduğu,sözleşmenin 4.2.md si kapsamında “İcra cezai şartın belirtildiğini ve tedarikçi vadesinde ödenmeyen fatura tutarına aylık %5 gecikme zammı yansıtacaktır.Bu oran her yıl önceki tüketici fiyatları endeksi oranında arttırılacaktır.Abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde ,icralık her faturanın %12 si kadar icra ceza bedeli talep edebilecektir.” hükmü karşısında,sözleşme hükümleri gözetilerek davacının cezai şart ,icra ceza bedeli ve işlemiş faiz alacağının bulunduğu belirlenmiştir.Ayrıca ceza bedeli sözleşme ile açıkça belirlendiğinden alacak likit kabul edilmelidir.İcra inkar tazminatı koşulları oluşmuştur.Bu nedenle davacı taraf, cezai şart ve sözleşme ile belirlenen ferileri talep edebilecektir.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 3.332,53 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 834,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.498,53 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2023