Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1787 E. 2022/2109 K. 13.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1787
KARAR NO: 2022/2109
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 06/04/2022
NUMARASI: 2022/188 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 13/07/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dış giyim imalatı alanında fason olarak çalışan bir tacir olduğunu, elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, müvekkilinin iş yerine gelen davalı şirket çalışanlarının” elektrik sayacında harici hat ile elektrik kullanıldığı”ndan bahisle dava konusu faturaları tahakkuk ettirdiklerini, müvekkilinin harici hat üzerinden veya başka bir şekilde iş yerinde kaçak elektrik enerjisi kullanmadığını, söz konusu faturaların usul ve yasaya aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, taraflarınca faturanın son ödeme tarihi olan 17/02/2022 tarihinden önce düzeltilmesi için davalı şirkete itiraz edildiğini, davalı tarafından itirazlarına cevap dahi verilmediğini, müvekkilinin iş yerinde bir aylık sürede 77.845,43 TL’lik elektrik enerjisi kullanımının fiziken mümkün olmadığını, müvekkilinin fason olarak çalıştığını, işin durumunun aylık ve mevsimlik periyotlarla farklılık gösterdiğini, ayrıca müvekkilinin dava konusu bedeli ödeme gücünün olmadığını, davalı şirketçe müvekkilinin elektrik enerjisinin kesildiğini, elektrik enerjisinin kesilmesi sebebiyle ile müvekkilinin iş yerini kapatmak durumunda kalacağını beyanla, Davacının tahakkuk ettirilen 17/02/2022 son ödeme tarihli 52.137,48 TL bedelli ve 17/02/2022 son ödeme tarihli 25.707,95 TL bedelli iki adet fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile faturaların iptaline, elektrik sayacına uygulanacak enerji kesilmesi işlemlerinin takdir olunacak teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce 18/03/2022 tarihli 21 nolu tensip kararı ile;” Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davacının abonesi olduğu … hesap numaralı elektrik sayacına ilişkin 17/02/2022 son ödeme tarihli 52.137,48 TL bedelli ve 17/02/2022 son ödeme tarihli 25.707,95 TL bedelli toplam 77.845,43 TL’lik dava konusu fatura borcu ile, faturanın ait olduğu yer ve sayaçla sınırlı olarak dosyaya, dava değerinin %20 ‘si oranında teminatın karşılanması veya kesin ve süresiz teminat mektubunun ibrazı halinde, HMK 389.maddesi uyarınca, dava sonuna kadar elek- triğin kesilmemesi için ve yine dava konusu faturanın icra takibine konu edilmemesi hususunda İİK. 72/2 uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, tensip tutanağının tebliğinden itibaren bir haftalık yasal süre içinde Mahkememizin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair kararına itiraz edilebileceğine ” karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; somut olayda davaya konu adreste kurulu bulunan … hizmet numaralı tüketim noktasına ait tesisatta müvekkili şirket yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde; “Perakende Satış Sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken ayrı bir hat çekmek suretiyle, sayaçtan geçirilmeksizin enerji kullanıldığı” tespit edilmekle buna ilişkin kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağa istinaden Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeler doğrultusunda 52.137,18 TL kaçak elektrik faturası ve 25.707,95 TL elektrik ek tahakkuk faturası düzenlendiğini, davacının kaçak elektrik kullanımının sabit olduğunu, davacının kaçak kullanım ile tüketici hem müvekkil şirketi maddi zarara uğratırken hem de çevresinde kendisiyle aynı trafo ve kablo üzerinden enerji alan diğer tüketicilerin sağlıklı enerji kullanma hakkını da engellediğini, kaçak elektrik tespit tutanağı ve hatta dava konusu edilen adreste çekilmiş kaçak elektrik kullanımına dair video görüntüleri mevcutken aksini yaklaşık ispata yarar hiçbir bilgi belge sunamayan davacının tedbir talebinin kabul edilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, tedbirin % 20 teminat mukabilinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin de önüne geçtiğini, mahkeme tarafından, müvekkili tarafın dinlenilmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, Anayasa’nın 36. Maddesine ile güvence altın alınan Adil Yargılanma hakkına aykırılık oluşturduğunu, Ayrıca davacının dava konusu faturaların icra takibine konu edilmemesi hususunda tedbir talebi olmaması rağmen mahkeme tarafından böyle bir karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesine ve hukuka aykırı olduğunu beyanla, İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, tedbirin devamına karar verilmesi halinde müvekkili şirket tarafından tahakkuk edilen alacak miktarının % 100’ünün teminat olarak depo edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin tedbire itirazı duruşmalı olarak incelenmiş, 06/04/2022 tarihli ara karar ile ” ihtiyati tedbir kararına itirazının kısmen kabulü ile mahkememizin 18/03/2022 tarihli ön inceleme hazırlık tutanağının 21 nolu ara kararı ile 17/02/2022 son ödeme tarihli 52.137,48 TL bedelli ve 17/02/2022 son ödeme tarihli 25.707,95 TL bedelli toplam 77845,43 TL’Lik dava konusu fa- turaların İİK. 72/2 maddesi uyarınca icra takibine konu edilmemesine yönelik verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, Dava sonuna kadar elektriğin kesilmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbire itirazın ve diğer itirazların reddine ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: 22/04/2022 tarihli ara karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının belirtilen iş yerinde kaçak elektrik kullandığının düzenlenen tutanak ve video kayıtları ile sabit olduğunu, davacı tarafça aksi yönde delil sunulmadığını, müvekkili şirket tarafından yapılan tahakkuk ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu, somut olayda ihtiyati tedbir koşulları bulunmadığı gibi yaklaşık ispat şartının da gerçekleşmediğini, mahkemece % 20 teminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tedbirin kaldırılmaması halinde teminatın % 100’e çıkarılması gerektiğini, verilen tedbir kararının kamu zararının önlenmesinin önüne geçtiğini, müvekkilinin Anayasal haklarının ihlal edildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır.Davacı dava dilekçesinde dava konusu kaçak elektrik faturaları nedeniyle elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı talep etmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne % 20 oranında teminat alınmasına karar verilmiş, takdir olunan teminat miktarı süresi içinde mahkeme veznesine yatırılmıştır.Davalı vekili; elektriğin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğini, tedbir şartlarının oluşmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise % 100 oranında teminat alınmasını talep etmiş, mahkemece bu yöndeki itirazı reddedilmiş olmakla davalı aynı nedenlerle istinafa başvurmaktadır.Ancak, dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 20 oranındaki teminat miktarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/07/2022