Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1757 E. 2023/858 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1757
KARAR NO: 2023/858
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2021
NUMARASI: 2020/524 E – 2021/732 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kendisine ait … plakalı sayılı 1995 model siyah renkli … marka ve model araçla 17.09.2019 tarihine Türkiye’ye giriş yaptığını, İstanbul’a giderken Çorlu-Tekirdağ Yakınlarında araç bilgisayarına “şanzuman hatası” bil- dirimi aldığını, Almanya ADAC( Arıza yardımı)nın yönlendirmesi ile şanzuman arızaları alanında uzman en yakın tamirhane olarak davalı …’e ait işletmeye geldiğini, burada “arızanın tamir edilme süresinin 6-8 güne kadar uzayabileceği” bildirildiğini, davacının aracını tamirhaneye tes- lim ederek ayrıldığını, 23/09/2019 tarihinde davacının tamirhaneden arandığını ve “aracın park yerini değiştirirken bir kaza olduğu”nun bildirildiğini, aracın durumu görmek için davalının tamirhanesine giden müvekkilinin gözle görülür biçimde aracın sağ ön tarafının hasara uğradığı, tamponun delindiği ve içe göçerek tahrip olduğu, sağ ana ksenon farın ve melek göz sinyal lambasının bozulduğunu gör- düğünü, bu hususun taraflarca düzenlenen 23/09/2019 tarihli tutanak ile belgelendiğini, sonrasında müvekkilinin aracını hareket edebilir şekilde ,fakat tamir edilmeden davalının iş yerinden teslim ala- rak Almanya’ya döndüğünü, Almanya ‘da bulunan mühendislik firması tarafından düzenlenen 09/10/2020 tarihli rapora göre yapılacak tamir bedeli 7.801,20 Euro , aracın rayiç değeri 2.650,00 EURO olup total pert hasarın söz konusu olduğu, hurda değerinin 550,00 Euro , gerçek zararın 2.100.00 EURO olduğunu, Söz konusu olayda şanzuman arızası nedeniyle davalının işyerine teslim edilen aracın bu işyerinde lifte alınmak istendiği sırada ,lift ayağının açık kalması nedeniyle zarar gördüğünü, da- valının özen borcunu yerine getirmediği gibi ayıplı ifası nedeniyle zararın giderilmesinden sorumlu ol- duğunu,ayrıca söz konusu işyerinin davalı sigorta şirketince düzenlenen17.09.2019-17.09.2020 vadeli ” … İşyerim Sigorta Poliçesi” ile teminat altına alındığını ve davacının aracında meydana gelen hasarın poliçe teminatına dahil olduğunu beyanla, İş bu davadan önce , 19/06/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine hasarın bildirildiğini, 8 iş günü içinde ödeme yapılmadığını beyanla,Neticeten ; 2.100,00 EURO maddi tazminatın … yönünden kaza tarihinden davalı sigorta şirketi yönünden temerrüde düştüğü 02/07/2020 tarihinden itibaren, yabancı para bakı- mından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte, ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının bilirkişi ücreti olarak ödediği 673,66 EURO’nun yargılama giderlerine dâhil edil- mesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlık “tü- ketici işlemi”nden kaynaklandığından Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu , öncelikle hasara neden olan olayın sigorta poliçesinin konusu oluşturan bir faaliyet sırasında oluşup oluşmadığının tespitinin gerektiğini, poliçe kapsamına dahil olan risklerin yangın,cam kırılması, elektronik cihaz vs olduğunu, dava konusu aracın lifte alınması ve iş makinesinin kullanımı sırasında meydana gelen hasarın poliçe teminatına dahil olmadığını, tamirhane sorumluluğuna ilişkin özel şartlara göre “yanlış hatalı kusurlu işçilik de dahil olmak üzere her tür mesleki sorumluluk,hata ve nisyandan kaynakla- nabilecek zararlar ile üzerinde çalışılan mala verilecek her tür zararın teminattan hariç olduğunu”, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Almanya’da hazırlanan ve davacı tarafça dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki yedek parça, işçilik ücreti, boya ve yan masraf kalemlerine dair hesaplamaların fahiş olduğunu, söz konusu zararın Tür- kiye’de belirlenen gerçek hasar bedeli üzerinden hesaplanması ve aracın trafikteki tescil kaydının silinip silinmediğinin tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde id- dia ettiği hasarın somut olayda gerçekleşen hasar ile uyumlu olmayıp daha ağır hasarlar olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, olay günü davacının aracında oluşan ufak tefek hasarın davalı müvekkili tara- fından onarıldığını ve aracın sağlam/hasarsız bir şekilde davacıya teslim edildiğini, aracın “…” …- munun bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu zarardan ve davacının Almanya’da ödediği bilir- kişi ücretinden sorumlu olmadığını, davacının Almanya’da ikamet etmesinin zararın döviz cinsinden giderilmesi anlamına gelmediğini, Ayrıca müvekkili ile … Sgorta AŞ. arasında “İşyerim Sigorta” poliçesi kapsa- mında sorumluluk sözleşmesi yapıldığından zararlardan sigorta şirketinin sorumlu olacağını,Diğer yandan 23/09/2019 tarihinde gerçekleşen kazada hasara uğrayan … plakalı aracın onarımının müvekkil şirket tarafından yapılması nedeniyle davalı sigorta şirketi ile mü- vekkili arasında dosyanın talepsiz kapatılması noktasında anlaşma sağlandığını, bu anlaşmaya isti- naden müvekkili şirketin vasıtanın “Almanya’da tekrar onarım görmesi ve tarafımıza rücu gelmesi durumunda” haklarını saklı tuttuğu durumlarda sigorta şirketinin tek başına sorumlu olacağını beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: ASIL KARAR İLE Davanın davalı … bakımından KABULÜ ile 2.100 Euro’nun kaza tarihi olan 23/09/2019 dan itibaren Merkez Bankası’nca dövize uygulanan faizi ile birlikte 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının; Davanın davalı sigorta şirketi bakımından KISMEN KABULÜ ile 1890 Euro’nun temerrüt tarihi olan 02/07/2020 den itibaren Merkez Bankası’nca dövize uygulanan faizi ile birlikte 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının (poliçe limiti olan 10.000 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.Ek karar ile ; davacının talep dilekçesi gereğince HMK 305 md gereğince ,yargılama gideri olarak 673,66 Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme günündeki TL karşılığının müteselsilen ve müştereken davalılardan tahsiline karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Davalılar asıl ve ek kararı, davacı ise katılma yoluyla asıl kararı istinaf etmiştir…. Sigorta vekili istinaf dilekçesinde ;asıl karara ilişkin olarak; hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın “…” olmasına neden olan masrafların sigortalının işyerinde meydana gelen hasardan mı, yoksa şanzuman arızasından mı kaynaklandığı, poliçe teminatına temi- natına dahil bir faaliyet sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği, tamirinin zorunlu olup olmadığı hususunun tespitinin gerektiğini, parça ve işçilik bedeli fahiş olup bazı parçalarının tamiri mümkün iken değişmesinin öngörüldüğünü, aracın yurt dışında onarımı için zaruret bulunmadığını, davacının zararın artmasını önleyecek tedbirleri almadığını, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile olay başına ve yıllık azami 10.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtilen 2.100,00 Euro hasar bedelinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini beyanla asıl kararın kaldırıl- masını,Ek karara ilişkin olarak; davacının Almanya’daki eksperin eksist sisteminden atanmış bir eksper olmadığını, uzman görüşü niteliğinde olan bu rapor için ödenen ücretten davacının sorumlu olduğunu beyanla ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde ; asıl karara ilişkin olarak;davacının dava dilekçesinde hasar tarihindeki kur üzerinden dava değerini belirlendiğini ve harcı 19.354,65 Tl üzerinden harç yatırdığını, yargılama sonunda EURO üzerinden ve fiili ödeme tarihindeki kur de- ğerine göre davanın kabulüne karar verilmesinin “taleple bağlılık kuralı”na aykırı olduğunu, davalı sigorta şirketi sorumluluğunun 10.000,00 TL ile sınırlandırılmasının ,tanık listesi sunulmasına rağmen tanık deliline başvurulmamasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca yerel mahkemenin döviz cinsinden hüküm altına aldığı alacak miktarına hasar tarihinden faiz işlettiğini, ayrıca fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığını ödemesine karar verildiğini beyanla kararın kaldırılmasına,Ek karara ilişkin olarak; Almanya’da rapor düzenleyen kişinin bilirkişi sıfatının bulunup bulunmadığı, Türk Hukukuna uygun olarak rapor tanzim edilip edilmediği , raporda tespit edilen hususların kazadan veya davacının kusurlu hareketinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun anlaşılamadığını, müvekkilinin ekspertiz ücretinden sorumlu tutulamayacağını beyanla ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili katılma yoluyla ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; üçüncü şahıs genel şartlarının 8.b.1 md.de “liftten düşme” teminatının düzenlendiğini ve teminat limitinin 200.000,00 TL olduğunu,buna göre müvekkilinin aracında meydana gelen zararın tamamının sigorta teminatına dahil olduğunu, davacının zararı yabancı para cinsinden olup davalı sigorta şirketinin ödeme edimini yerine getirmemesi nedeniyle temerrüte düştüğünü,sigorta şirketinin sorumluluğunun 10.000,00 TL ile sınırlandırılmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın bu yönüyle düzeltilmesini talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, araç tamirinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Araç tamir ve bakım sözleşmeleri TBK’nın 470 vd. md anlamında eser sözleşmesi niteliği arz etmektedir. TBK’nun 470 maddesinde Eser Sözleşmesi:”Yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla yükümlüdür. Eser sözleşmelerini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin, sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınmasıdır. Eserin, sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine, ya da iş sahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da bir kaçının bulunmaması halinde ayıplı yapıldığının kabulü gerekir Somut olayda; davacının maliki olduğu … plaka sayılı … marka aracın, şanzuman arızası nedeniyle 17/09/2019 tarihinde davalı …’e ait oto tamir servisine getirildiği, söz konusu araç tamirhanede bulunduğu sırada lifte alınırken lift ayağının açık kalma- sından dolayı aracın lift ayağına çarpması sonucu sağ ön çamurluk, ön tampon, sağ far, sağ sis farı, sağ ön davlumbaz alt sacı, sağ ön darbe çıtası kısımlarında hasar meydana geldiği, bu durumun 23/09/ 2019 tarihinde düzenlenen tutanak ile kayıt altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf aracını tamir edilmeden ve hareket edebilir şekilde davalının iş yerinden teslim alarak Almanya’ya götürdüğünü , orada bulunan mühendislik firmasınca düzenlenen raporda aracın “…” olduğunun tespit edildiğinden bahisle -hurda bedelinin mahsubu ile -araç bedelini ve ödediği ekspertiz ücretini talep etmektedir. Tamirhane sahibi olan davalı, davacının aracında dava konusu kaza nedeniyle oluşan ufak tefek hasarın kendilerince giderildiğini, aracın sağlam ve hasarsız bir şekilde teslim edildiğini, dava dilekçesinde iddia olunan hasarın gerçek zararı yansıtmadığını, fahiş miktarda talepte bulu- nulduğunu, ayrıca Almanya’daki ekspertize ödenen ücretin talep edilemeyeceğini iddia etmektedir. Davalı sigorta şirketi ise aracın lifte alındığı sırada hasara uğradığını,dava konusu hasarın sigorta teminatına dahil olmadığını iddia etmektedir. Davalının işyerinde dava konusu hasar nedeniyle meydana gelen hasarın davalının ta- mirhanesinde giderildiğine dair delil bulunmamaktadır. Dosya kapsamından aracın davacı tarafça yürür vaziyette davalının tamirhanesinden alındığı ve mevcut hasar tespitinin Almanya’daki eksper tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. 1-Hasarın kapsamı yönünden;Davacı Almanya’da ikamet etmekte olup aracı Al- manya trafik sicine kayıtlıdır. Yabancı plakalı araçlarda onarımın, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapıl- mış olması veya yabancı ülkede yapılmasının zorunlu olduğu hallerde, zararın o ülkedeki (aracın kayıtlı olduğu) katlanılan veya katlanılacak olan giderlere göre belirlemesinin gerekmesine, davacının aracın onarımına ve ekspertiz ücretine ilişkin zararının Almanya piyasasındaki şartlar gereğince belir- lenmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/19847 Esas- 2014/16462 Karar nolu ilamı) Davacı tarafça Almanca aslı ve Türkçe çevirisi ibraz olunan 09/10/2020 tarihli rapo- runun tetkikinde; raporun zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında atanmış yetkili eksper tara- fından düzenlendiği, davacının aracında dava konusu hasar nedeniyle yapılması gereken tamir bede- linin 7.801,20 Euro , aracın rayiç değerinin 2.650,00 Euro olduğu tespit edilmekle hasarın ” …” olarak değerlendirildiği ,hurda değeri olan 550,00 Euro’nun düşülmesi sonucu gerçek zararın 2.100.00 Euro olarak belirlendiği, şanzuman arızası ile ilgili kalemlerin hesaplamaya dahil olmadığı, mevcut hasarın tespiti için ekspertize 673,66 Euro ödendiği,buna ilişkin faturanın sunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece atanan bilirkişi kurulunca düzenlenen kök ve ek raporlara göre; davalının tamirhanesinde meydana gelen dava konusu kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen ha- sarın olayın oluş şekli ile uyumlu ve hasar bedelinin 7.801,20 Euro olduğu, ortaya çıkan hasar bede- linin dava konusu aracın rayiç bedelinin yaklaşık 3 katı olduğundan araca … işlemi uygulan- masının yerinde olacağı, bu haliyle araçta meydana gelen gerçek hasar miktarının ( 2.650,00 Euro aracın rayiç bedeli – 550 Euro hurda satış bedeli = ) 2.100,00 Euro olduğu tespit edilmiştir. 2-Davalıların sorumluluğu yönünden; a.)Davacının aracındaki hasar davalı …’e ait oto tamir bakım servisinde yapılan dikkatsiz ve tedbirsiz uygulamalardan kaynaklanmış olup kazanın oluşumunda davacının her hangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla davalı tamirhane sahibinin tespit edilen zararın tama- mından sorumlu olduğu tartışmasızdır. b.)Sigorta şirketinin sorumluluğuna gelince; sigorta şirketi “liftten düşme” şeklindeki rizikonun poliçe teminatına dahil olmadığını belirtmiş ise de, dosya kapsamına göre kazanın liften düşme nedeniyle değil ,araç tamir için lifte alınırken lift ayağının açık kalması nedeniyle lift ayağına çarpması şeklinde oluştuğu tespit edilmiştir. Buna göre dava konusu olayın sigorta şirketinin şahsi mali mesuliyet kapsamında değil “tamirhane sorumluluk teminatı özel şartları ” kapsamında sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Tamirhane sorumluluğu ile ilgili poliçe teminatı 10.000,00 TL ile sınırlı olup aksi yöndeki davacı itirazı yerinde değildir. c.)Davacının mal varlığında, olay tarihi itibariyle azalma (zarar) meydana geldiği tar- tışmasız olup tamirhane sahibi davalı Sinan yönünden olay tarihinden,sigorta şirketi yönünden ise hasarın ihbarından itibaren 8 iş günü sonrasına isabet eden temerrüt tarihi esas alınarak 3095 sayılı yasanın 4/a md gereğince faiz işletilmesinde usul ve yasaya aykırılık tespit edilmemiştir.d.) Davacı tarafından talep edilen 673,66 Euro ekspertiz giderinin sarf tarihindeki döviz kuru üzerinden tespit edilerek yargılama giderine dahil edilmesi gerekmektedir. Söz konusu ekspertiz ücretinin ödeme günü 09/01/2020 olup bu tarihteki MB kuruna göre 673,66 Euro x 6.5552 (efektif satış kuru)= 4.415,97 TL’nin ekspertiz ücreti olarak yargılama giderine eklenmelidir. Ek karar ile 673,66 Euro ekspertiz ücretinin yurt dışı yargılama gideri olarak fiili ödeme tarihindeki satış kuru karşılığı TL olarak davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davalılar ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu ve müvekkillerinin bu alacak kaleminden sorumlu tutulamayacağını iddia etmekle beraber TL olarak yargılama giderine eklenmesi gerektiği yönünde bir iddiaları bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının asıl karara ilişkin istinaf başvurusunun HMK 353/ 1-b-1 md gereğince reddine, davalıların asıl ve ek karara ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 md gereğince kabulüne, ek kararın ve asıl kararın yargılama giderlerine ilişkin kısmının kaldırıl- masına aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl karara ilişkin olarak davacının ve davalıların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine,2-Ek karara ilişkin olarak, davalıların istinaf başvurusunun kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ek kararın kaldırılmasına;Asıl kararın yargılama giderlerine ilişkin kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında;1-Davanın davalı … bakımından KABULÜ ile 2.100 Euro’nun kaza tarihi olan 23/09/2019 dan itibaren Merkez Bankası’nca dövize uygulanan faizi ile birlikte 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının;Davanın davalı sigorta şirketi bakımından KISMEN KABULÜ ile 1890 Euro’nun temerrüt tarihi olan 02/07/2020 den itibaren Merkez Bankası’nca dövize uygulanan faizi ile birlikte 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihinde T.C. Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek TL karşılığının (poliçe limiti olan 10.000 TL ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.296,79 TL harçtan (2100×9,04), peşin yatırılan 330,53 TL harcın düşümü ile geri kalan 966,26 TL harcın davalı sigorta şirketi bakımından 836,58 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yatılan 330,53 TL peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan 1.907,50 TL tebligat+müzekkere gideri ile 4.415,98-TL (673,66 Eurox6.5552) ekspertiz gideri toplamı 6.323,48 TL yargılama giderinin davalılardan müş- tereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 1.898,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine, 7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin (kabul-red oranına göre davalı sigorta şirketi bakımından 1.188,00 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye irad kaydına, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Davacı taraftan harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Peşin alınan istinaf karar harçlarının, istinaf eden davalı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Davalı Sinan tarafından istinaf sebebiyle yapılan 76,50-TL istinaf yargılama giderinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/03/2023