Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1755 E. 2023/1462 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1755
KARAR NO: 2023/1462
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2022
NUMARASI: 2021/353 E – 2022/139 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı borçlusu … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine icra takibi başlatıldığını, takipte İcra İflas Kanunu’nun 89.maddesi hükmü uyarınca … A.Ş.’ye Birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, … A.Ş. tarafından 20/02/2013 tarihinde haciz müzekkeresine itiraz edilmiş ve borçlu … Tic. Ltd. Şti.’nin … A.Ş. nezdinde bulunan alacaklarına konulan hacizler tarih sırasına göre bildirildiğini, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına, 27/02/2013 tarihinde üçüncü kişi … A.Ş. tarafından 269.558,36-TL’lik ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkiline dosya borcuna mahsuben 239.637,26-TL’lik ödeme gerçekleştirildiğini, ödemenin sıra cetveli düzenlenmeden yapılması nedeniyle … Tic. Ltd. Şti.’den alacaklı olan … Tic. Ltd. Şti., icra memurunun muamelesini Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/404 Esas sayılı dosyası ile şikayete çıkardığını, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014/880 Esas ve 2014/3693 Karar sayılı ilamı ile 12/02/2014 tarihinde onandığını, -Onama kararı sonrasında, icra memur muamelesini şikayete çıkaran … Sanayi Tic. Ltd. Şti.’den alacaklı olan … Tic. Ltd. Şti. ile 04/06/2014 tarihinde protokol imzalandığını, protokol uyarınca müvekkiline ödenen paranın icra dairesi tarafından iadesinin istenmesi halinde, … Metale ödenen 110.000 TL’nin tekrar müvekkili şirkete iade edileceğinin düzenlendiğini, müvekkili tarafından sözleşmede kararlaştırılan 110.000 TL’lik ödemenin tamamı … Metale yapıldığını, protokol şartlarına göre, çekler ödendiğinde üçüncü şahıs … A.Ş. Tarafından yatırılan miktar ile ilgili olarak … Tic. Ltd. Şti.’nin hiçbir hak ve alacak talep etmeyeceği, ancak müvekkiline icra dairesince ödenen paranın iadesinin istenmesi halinde ise … İnş. ve Dahili Tic. Ltd. Şti. tarafından 110.000-TL’nin aynen iade edileceği açık ve net bir şekilde yazıldığını, protokolün yapılmasındaki amacın icra dairesi tarafından müvekkiline ödenen paranın iadesinin istenmemesi şartıyla … Metale ödenen 110.000 TL’nin geçerli olacağını, bilahare icra dairesince, müvekkile ödenen paranın iadesi talep edilince davalı … Metalin de 110.000 TL’yi protokol hükümlerine göre müvekkiline iade etmesinin zorunlu hale geldiğini, müvekkilinin davalıdan 110.000,00-TL alacağının tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı aleyhine hükmolunan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, görevli ve yetkili mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı ve müvekkili arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu ve süresi geçtikten sonra açıldığını beyanla davanın öncelikle usulden reddini, esasa ilişkin olarak, taraflar arasında düzenlenen protokol tarihinden sonra davacı tarafından herhangi bir para iadesi talep edilmediğinden davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Davacı taraf, 04/06/2014 tarihli protokol uyarınca icra dairesince para iadesi istenildiği durumda davalı şirketin 110.000,00-TL’yi iade etmekle yükümlü olduğundan protokol kapsamında davalıya ödenen bu tutarın tarafına geri verilmesini istemektedir. Davacı taraf protokol kapsamında davalıya ödeme yapılmasındaki amacın, davalının ödeme talebinden vazgeçmesi ile davacıya yapılan ödemenin icra dairesince iadesinin istenmemesi olduğunu belirtmişse de, icra dairesinin paranın iadesini taraflar arasında düzenlenen protokolden önce istediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Protokol hükümlerine göre, sıra cetveline herhangi bir itiraz olması ve paranın iadesinin istenmesi durumunda davalı şirketin protokol kapsamında alacağı/aldığı parayı iade etmekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Ankara … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında gelen yazı yanıtına göre hala sıra cetveli düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Diğer yandan söz konusu iadesi istenilen para icra dosyasına iadesi istenilen para olup, iadenin davacı şirkete değil icra dairesine yapılması gerekeceğinden halihazırda davacı şirketin malvarlığının azalmasından da söz edilemeyecektir. Bu itibarla, protokol hükümlerine dayanılarak davacının davalı tarafa ödediği tutarın iadesinin, protokol koşullarına göre istenebilir olmadığı ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özetle; davalının borca itirazının haksız olduğunu, protokol hükümleri incelendiği zaman davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunun görüleceğini, dava dilekçemizdeki izahlarının anlaşılamadığını, taraflar arasında protokolün yapılma amacının haciz ihbarnamesine istinaden gelen paranın taraflar arasında kendi iradeleri doğrultusunda paylaştırılması ve icra dosyasının bu şekilde kapatılması olduğunu, tarafların bu protokolü düzenlerken icra müdürlüğünün parayı tekrar iade istemeyeceği şayet iadesini talep ederse de davalıya ödenen 110.000 TL’nin de tekrar davacıya ödenmesine ilişkin amaçla hareket ettiklerini, aksi halde müvekkiline ödenen 239.637,26 TL’nin tamamının tekrar müvekkili tarafından icra dosyasına yatırılması gerektiğini, tarafların bu protokolle, icra dairesinin yapacağı paylaşımı, kendi aralarında yaptıkları sözleşmeyle ve de bozucu şarta bağlı rızai taksimle yaptıklarını, protokolden sonra icra müdürlüğü tarafından, müvekkili şirketten paranın iadesi istenildiğini, para iadesi yapılamayınca müvekkil şirketin menkul ve gayri menkul mallarına haciz konulduğunu, -Mahkemece davalı şirketin 110.000,00 TL’yi icra müdürlüğüne iade etmesi gerektiğinden bahsetmişse de bu gerekçesi de yerinde olmadığını, davalıya ödenen paranın müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkiliyle davalı arasında yapılan protokolün icra dairesini bağlamadığını, 04/06/2014 tarihli protokolün bozucu şartı olan “icra müdürlüğünce paranın iadesinin istenmesi durumunda … Tic.Ltd.Şti sadece 110.000,00 TL’yi iade etmekle yükümlüdür.” hükmünün muacceliyet şartının da gerçekleştiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasıı talep ve istinaf etmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan protokol hükümlerine dayalı alacağın tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, dava dışı borçlusu hakkında yaptığı takip sırasında İİK’nın 89. Maddesi gereğince borçlunun alacaklısı şirket olan … A.Ş. Tarafından icra dosyasına yapılan ve dosyadan kendisine ödenen bedelin, aynı borçlunun alacaklısı davalı şirket tarafından da borçlu aleyhine takip yapıldığı, takibin kesinleştiği nedenleriyle icra dosyasından yapılan ödemenin aralarında paylaştırılıdığını, bilahare şikayet taleplerinin kabulü sonucu icraya ödeme yapıldığından ödenen paranın iadesini talep etmektedir. Taraflar arasında yapılan 04.06.2014 tarihli protokolde ” İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya alacaklısı … Tic.Ltd.Şti. ile Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya alacaklısı … Ltd.Şti arasında dosyaya üçüncü şahıs … İşletmecilik A.Ş. Tarafından yatırılan parayla aşağıdaki şekilde anlaşılmıştır. Sıra cetveli düzenlenmesi halinde … Tic.Ltd.Şti.’ne isabet edecek Miktar k toplam 110.000,00 TL(Yüzonbin)üzerinde taraflar anlaşmışlardır…. Çekler ödendiğinde üçüncü şahıs … A.Ş. Tarafından yatırılan miktar ile ilgili yapılacak sıra cetvelinden kaynaklanan … Tic.Ltd.Şti. tarafından … Ltd.Şti.’den hiç bir hak talep edilmeyecektir. Sıra cetveline itiraz olması ve paranın iadesinin istenilmesi durumunda … Tic.Ltd.Şti. Sadece 110.000,00 TL’yi ödemekle yükümlü olacaktır” şeklinde düzenlenmiştir. Protokole ilişkin taraflar arasında ihtilaf yoktur. Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 10/10/2013 tarih ve 2013/404 E/- 2013/634 K sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı … aleyhine, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ancak borcun ödenmediğini, borçlunun … İşl. AŞ’de bulunan alacaklarının 17.10.2012 tarihinde haciz tatbik edildiğini, aynı borçlu hakkında Ankara … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile de, başka bir alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, 3.şahıs … İşl. A.Ş’nin Ankara … icra müdürlüğü dosyasına 20.02.2013 havale tarihli verdiği dilekçede, tüm hacizlerin ve alacaklı şirketlerin sırasının bildirildiğini gördüklerini, ancak icra müdürlüğünün dosyaya gelen para üzerinde bir çok haciz olmasına rağmen sıra cetveli yapmadığını, yatırılan paranın tamamının 28.02.2013 tarihinde 1.sıradaki alacaklıya ödendiğini, bu işlemin doğru olmadığını, … icra müdürlüğü dosyasında ödeme emrinin borçluya 19/10/2012 tarihinde Dairede tebliğ edildiğini, oysa ki müvekkilinin alacaklı olduğu dosyada borçluya tebliğin 17.10.2012 tarihinde tebliğ edildiğini ve böylelikle 1.sıradaki hacizden önce kendilerinin icra takibinin kesinleştiğini, bu halde kesinleşin ilk haczin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulmuş olmakla davalı 1.sıradaki alacaklı ile müvekkili arasında garameten paylaşma yapılması gerekirken paranın tamamının davalı-alacaklıya ödendiğini, bunu yasaya aykırı yaptığını, sıra cetveli tanzim edilmeden dosyaya üçüncü şahıs tarafından yatırılan paranın birinci sıradaki ihtiyati haciz sahibi alacaklıya ödenmesi işleminin iptali ile sıra cetveli yaptırılması yönünde karar verilmesini” istemli dava açılmış, mahkemece ” Bilirkişi yaptığı inceleme sonunda verdiği raporunda; icra müdürlüğü tarafından 3.kişideki alacak üzerindeki hacizler dikkate alındığında İİK.nun 140.maddesi uyarınca sıra cetveli düzenlenmesi için işlem yapması gerekirken davalıya ödenmesini uygun olmadığı, sıra cetveli düzenlemei yetkisinin de sıra cetvelinde ilk ve kesin haciz sahibi olan alacaklı icra müdürlüğünce düzenlenmesi gerektiği şeklinde rapor vermiştir. Tüm dosya kapsamına göre, İstanbul’dan gönderilen 17.10.2012 tarihinde haciz yazısının yazıldığı ve 17.10.2012’de ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve … A.Ş’nin kendilerine haciz müzekkeresinin 17.10.2012’de tebliğ edildiğinin dilekçelerinde belirterek 15.10.2012’de Ankara …İcra Müdürlüğü tarafından haciz konulduğu şeklinde cevap verildiği, Ankara … İcra Müdürlüğünün dosyasının incelenmesinde ise, borçluya 19.12.2012’de ödeme emrinin tebliğ edildiği, 19.10.2012’den itibaren 7 gün hesap edildiğinde 27.10.2012’de takibin kesinleştiği ve geçici haczin kesin hacze dönüştüğü, bundan önce davacı tarafın alacağı kesin haciz koyduğu görülmüş olmakla, Ankara … icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği” gerekçeleriyle davanın kabulü ile 28.12.2012 tarihli işleminin iptaline karar verilmiş, anılan karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2014/880 Esas ve 2014/3693 Karar sayılı ilamı ile onanarak 12.02.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Bu haliyle tarafların dava dışı borçluları hakkında takip yaptıkları, takibin kesinleştiği, borçlunun alacaklılarına İİK’nun 89. Madedsi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiği ve dava dışı …A.Ş. Tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin davacı şirkete ödendiği, taraflarca haricen bu paranını paylaşımı konusunda protokol düzenlendiği, icra dosyasından muhtıra ile ödenen paranın iadesinin istenildiği hususları sabittir. Şu halde, davacı şirket icra dosyasından aldığı ödemeyi iade ettiği gibi, aynı zamanda davalı şirkete de ödeme yapmakla aynı bedeli iki kez ödemiştir. Taraflar harici protokol ile dosyaya yapılan ödemeyi paylaştırmış, protokolde ” Sıra cetveline itiraz olması ve paranın iadesinin istenilmesi durumunda … Tic. Ltd. Şti. Sadece 110.000,00 TL’yi ödemekle yükümlü olacaktır bulunmaktadır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı icra dosyasına alacağına kavuştuğuna dair beyanda bulunduğunu iddia ve ispat etmemiştir. İcra dairesinin paranın iadesini taraflar arasında düzenlenen protokolden önce istenmiş ise de davalının protokol sonrası dosyaya sıra cetveli düzenlenmesi talebinden vazgeçtiği yönünden beyanda bulunmamakla kesinleşen karar doğrultusunda işlem yapılacağı da açıktır. Bu halde davacının aldığı parayı iade ettiği görülmekle kesinleşen icra mahkemesi kararları doğrultusunda işlem yapılarak, sıra cetvelinin düzenlenmesi sonucu paranın her iki tarafa paylaştırılması gerekmekte olup davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan değerlendirme sonunda, davacı tarafın istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüyle kararın kaldırılarak yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından yeniden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- Davanın kabulü ile İstanbul Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına, 2-Asıl alacağın takdiren %20 oranına denk gelen 22.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3- Alınması gereken 7.514,10 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.328,53 TL nin mahsubu ile bakiye 6.185,57 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4- Davacının yatırdığı 1.328,53 TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,5- Davacı tarafça yapılan 261,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,6- Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,7- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT uyarınca 17.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,8- Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 76,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.11/05/2023