Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1754 E. 2023/138 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1754
KARAR NO: 2023/138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2021/620 E – 2021/1102 K
DAVANIN KONUSU: Tanıma ve Tenfiz
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ihtilafın çözümü hususunda taraflarca birlikte tahkim yoluna gidildiğini, mutabakatları ile bağımsız bir hakem tayin edildiğini, taraflarca kabul edilen hakem tarafından yürütülen yargılama neticesinde 20.12.2020 tarihli “Tahkim Kararı” verildiğini, 20.12.2020 Tahkim Kararı ile, tahkim talep eden … İç Ve Dış Ticaret Ltd. Şti’nin, … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’den 675.584-USD alacaklı olduğuna hükmedildiği, bu kararın verilmesinden sonra 30.12.2020 tarihinde … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından 11.000-USD nakit ödeme yapılması sebebiyle kararın düzeltilmesi isteminde bulunulduğu, bu ödemeyle ilgili davacı şirketin onayı doğrultusunda verilen 28.01.2021 tarihli Karar Düzeltme Kararı ile, 20.12.2020 tarihli Tahkim Kararı’nın 51. Maddesi (Kararın İcra Faslı) ile mahkum edilen miktar, 675.854-Amerikan Dolarından 664.854-Amerikan Doları olarak düzeltilmiş, … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin 664.584-Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiye’de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir. Tenfiz yabancı mahkeme kararının Türkiye’de icra edilebilmesini temin eden mahkeme kararıdır. Mahkeme, taraflar arasında imzalanmış olan 10/01/2019 tarihli çelik satımına ilişkin tercümeli pazarlama ve satış sözleşmesi, 25/12/2019 tarihli tahkim şartının aslı ile onanmış örneği, 20/12/2020 tarihli Tahkim Kararı ve 28/01/2021 tarihli karar düzeltme kararı ile kesinleşme şerhi ve usulüne uygun onanmış örneği kapsamında , taraflar arasında 10/01/2019 tarihli satış sözleşmesi olduğu, tanınması ve tenfizi talep edilen 20/12/2020 tarihli Tahkim Kararının 28/01/2021 tarihli karar düzeltme kararı ile kesinleştiği, davacı tarafından Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen şartları taşıyan dava konusu kararın kesin olarak verilen kararının Türkçe onaylı tercümesiyle aslının sunulduğu gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile 20/12/2020 tarihli hakem kararı, 28/01/2021 tarihli hakem kararının tadili kararının tanıma ve tenfizine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacı şirket tarafından 30.07.2021 tarihli açılan davada 20.02.202 tarihli hakem kararı ,28.01.2021 tarihli hakem kararının Tadili kararı ve hakem kararına ilişkin kesinleşme şerhleri sunulup tanıma ve tenfizinin istenildiği,Yargıtay’ın ve milletlerarası özel hukuka göre taraflardan birinin yabancı olması, borcun yabancı ülkede doğması şartlarının olması gerektiğini,bu davada her iki şirketin Türk şirketi olup, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide Türk hukukunun yetkili olduğu, yabancılık unsuru bulunmadığını,hakem kararında davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu,ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydıyla kabul edilse dahi yapılan toplantı baskı altında imzalatıldığı, irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu,buna dair suç duyurusu haklarının saklı olduğunu,yapılan tebliğin usulsuz olduğunu, Türk Hukunun yetkili olması ve davalı şirketin tebligat kanunu gereğince UETS adresine tebligat yapılması gerekirken e-posta yoluyla tebligat yapıldığını, mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verildiğini,ihtiyati haciz şartlarına bakıldığında davalının aktif şirketin varlığı , mal kaçırma tehlikesinin olmaması nedeniyle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafça Bakırköy … İcra Müdürülüğü’nün … sayılı ı dosyasında borçlunun … İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. olmasına rağmen şirket ortağı şahsın evine haciz işlemi yapılmaya çalışıldığını,ihtiyati haciz kararının kötüniyetli olarak kullanıldığını,ihtiyati haczin öncelikle kaldırılmasını aksi halde şahsın evine hacze gidilmemesi yönünde karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava hakem kararının tadiline ilişkin kesinleşmiş kararın tanıma ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı MÖHUK’un yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tenfizi ve tanınmasını düzenleyen 50. vd. maddelerine göre, Türkiye’de bir yabancı mahkeme kararının infaz edilebilmesi veyahut kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi bu karar hakkında tanıma veya tenfiz kararı verilmesine bağlı olup, yabancı mahkeme ve hakem kararının tanınması veya tenfizi ise bu kararın usulünce kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dosyada hakem kararının ve tadil kararının hangi tarihte kesinleştiği ve bu kararların taraflara tebliğini içeren tercüme evraklarının bulunmadığı görülmüştür. Davalı vekili anılan kararın davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, savunma hakkının kısıtlandığını, eş anlatımla tanınması istenen kararın usulüne uygun bir tebliğe dayanmaksızın kesinleştirildiğini ileri sürmektedir. Dosya kapsamına göre söz konusu hakem kararı ile tadil hakem kararının dosyadaki tebligat evraklarından bahsedilmişse de, tanınması ve tenfizi istenen hakem tadil kararının taraflara tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir evrak yada evrak tercümesi görülememiştir. Buna göre tanınma ve tenfizi istenen hakem kararının taraflara aynı zamanda davalıya tebliğ edilip edilmediğine dair tercümeleri içerir bilgi ve belgeler celbedildikten sonra yapılacak değerlendirmenin sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ,eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Bu nedenle davalının istinaf talebinin kabulü ile mahkemenin kararı HMK 363/1a-6.madde gereği kaldırılarak yargılamaya devam edilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2023