Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1718
KARAR NO: 2023/757
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2020/32 E – 2021/217 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin ticari faaliyetlerini yürütmek üzere uyuşmazlığın kaynaklandığı adresteki taşınmazı kiraladığını ve davalı … A.Ş. ile perakende satış sözleşmesi imzalandığını, Taşınmazı kullanmaya başladıktan takriben 2 ay sonraya kadar olan süreçte elektrik faturalarının “0,00” TL olarak tahakkuk etmesi üzerine ileride bir hukuksuzluğa sebebiyet vermemek amacıyla ilgili elektrik kurumu nezdinde arıza kaydı oluşturarak “sayaç arıza” bildiriminde bulu- nulduğunu, arıza için gelen ekiplerin kaçak elektrik kullanıldığından bahisle davacı adına ceza bedeli içerir fatura tahakkuk ettirdiklerini, Davacının tahakkuk olunan bu faturalara itirazı üzerine ilgili şirketçe yapılan inceleme sonucu ” Zabıt tanzim edilen mahalin direk bağlı olarak sayaçtan geçmeyecek şekilde enerji kulla- nıldığı” iddiasıyla bahse konu tahakkukların yapıldığı ve tahakkukta herhangi bir hata olmadığının belirtildiğini, Şirket yetkililerince müvekkili aleyhine cezalı tutarın ödenmesi için toplamda 7.836,00 TL tutarında senet düzenlendiğini ve senet vadesinde ödenmediğinden davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. nolu dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını,Bu arada elektrik sözleşmesinin sürdürülebilmesi için davacı tarafından davalının ban- ka hesabına 20/11/2018 tarihinde 4.000,00 TL ödendiğini, müvekkili aleyhine haksız yere düzenlen- miş senedin kefili tarafından icra takibini geri bırakmak amacıyla karşı tarafın banka hesabına top- lamda 9.300,00 TL ödeme yapıldığını beyanla, Müvekkilinin haksız yere tahakkuk ettirilen toplam 13.300,00 TL’lik tutar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren tahsilini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; 04/10/2018 tarihinde, zabıt mahallinde yapılan kon- trolde sayaç devre dışı vaziyette nitelikli kaçak elektrik kullanım yapıldığı tespit edilerek … adına … seri numaralı tutanağın düzenlendiğini, tespit tarihinde kaçak olarak kulla- nılan elektriğin sayaçtan geçmediğini, tutanak ile tutanak tarihinde yürürlükte bulunan yasal ve gün- cel mevzuat hükümleri gereğince 04/10/2018 – 21/09/2018 tarihleri arası arasında 13 gün üzerinden 1.663 kWh kaçak tarifesi ile 21/09/2018 – 16/05/2018 tarihleri arasında 128 gün üzerinden 16.379 kWh kaçak ek tahakkuk tarifesinden hesap edilerek tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirket yetkili- lerince yapılan tespit ve tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kay- dıyla davacının ihtirazı kayıt ile ödeme yaptığını ispatlamasının gerektiğini, BK 62. Md gereğince ihtiyari ile yapılan ödemenin iadesinin istenemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: Davanın REDDİNE karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Davacının kaçak elektrik kullanımı noktasında bir iradesinin bulunmadığını, tesisatın bulunduğu adresteki işyerine ilişkin kira sözleşmesi imzaladıktan sonra bu adreste faaliyetine başla- dığını, sonrasında elektrik kurumu ile perakende satış sözleşmesi imzaladığını, hali hazır durum iti- bariyle davacının haberi olmaksızın tesis edilmiş bir kaçak bağlantısının bulunduğunu, kapalı olan enerjisinin açılacağı düşüncesinde olan davacının abonelik sözleşmesinden uzunca bir süre elektrik kullanmaya başladığını, ancak davalı şirket ile dava dışı şirketin irtibatsızlıkları nedeniyle kapalı olan enerjinin açılmadığını,bu hususta davacının atfı kabil kusurunun bulunmadığını, Dava konusu işyerindeki son elektrik tüketimi 18/07/2017 günü olup bu tarihin dava- cının bu adrese taşınmasından 1.5 yıl öncesine isabet ettiğini, kaçak bağlantısının müvekkili tarafın- dan yapılmadığını, davacının taşınmazı kullanmaya başlamasından yaklaşık 2 ay sonrasına kadar olan süreçte elektrik faturaları “0,00” TL olarak tahakkuk ettiğinden elektrik kurumuna “sayaç arıza” bildi- riminde bulunulduğunu, kaçak bağlantıdan haberdar olsaydı böyle bir bildirimde bulunmasının müm- kün olmayacağını, müvekkilinin iyi niyetli olduğunu, Dosyaya ibraz olunan bilirkişi raporuna göre 15/01/2021 tarihinde delilleri yönünden kısmen ıslah talebinde bulunduklarını ,ancak mahkemece ıslah konusu edilecek delillerin davaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle bu talebin reddedildiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.Dosya içeriğine göre; Dava konusu “… Mah. … Sokak No:… Kâğıthane/İstanbul” adresinde bulunan taşınmaz davacı tarafından işyeri olarak kullanılmak üzere 05/05/2018 tarihinde 1 yıl süreyle kiralanmış, bilahare dava dışı … A.Ş. ile 16/05/2018 tarihinde “Perakende Satış Sözleşmesi” imzalanmıştır. Davalı ….’e tarafından, dava konusu tesisatın bulunduğu adreste 04/10/2018 tarihinde yapılan kontrollerde “… ile kesilmiş olan sayacı direkt bağlamak suretiyle enerji kullanıldığı”ndan bahisle davacı … adına, 04/10/2018 tarih ve … seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlenmiştir. Bu tutanakta, tesisat numarası: … , kullanım amacı: ticarethane, sayaçtaki son endek: 81.554 kwh, sayaç: … seri numaralı … marka bilgilerine yer verilmiştir. Söz konusu tutanağı takiben davacı … adına 1.748,94 TL kaçak tüketim ve 9.879,89 TL kaçak EK tüketimi olmak üzere, toplam 11.628,83 TL kaçak tüketim faturası düzenlenmiştir. Davacının 11.628,83 TL tutarlı ve 30/11/2018 son ödeme tarihli kaçak tüketim bede- linin 4.000,00 TL’lik kısmını 12/02/2019 tarihinde davalı …’a ödediği ,ayrıca davalı … kurumu … tarafından ödenmeyen kaçak elektrik tüketim bedelinin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davacının kefili … tarafından 20/11/2018 tarihinde bu kapsamında 9.300,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Elektrik Mühendisi …’dan aldırılan raporda: Davacının dava dışı … A.Ş. ile imzaladığı 16/05/ 2018 tarihli “Perakende Satış Sözleşmesi”nde sayacın sözleşme başlangıç endeksi 81.554,647 kwh olarak tespit edilmiş ve sözleşme ekinde belirtilmiştir. Dava konusu tesisattaki elektrik enerjisi 19/06/2017 tarihinde “özel kaçak kesme” iba- resi ile kesilmiştir. KWH bazlı tüketim ekstresine göre, tutanak öncesi dava konusu tesisatta kurulu bulunan … seri numaralı sayaç en son 18/01/2017 tarihinde tüketim kaydetmiştir ve en son endeks değeri 81.554,647 kwh’tır.18/01/2017 tarihindeki dava konusu … seri numaralı sayaç endeksi 81.554,647 kwh iken sözleşmenin imzalandığı 16/05/2018 tarihinde de sayaç endeksi 81.554,647 kwh’tır. Yani dava konusu işyerinde yaklaşık olarak 18/01/2017 ile 16/05/2018 tarihleri arasındaki 16 ay boyunca endekste herhangi bir değişiklik olmamış aynı kalmıştır. (81.554,647 kwh) Ayrıca dava konusu tesisatın elektrik enerjisi 19/06/2017 tarihinde kesilmiştir. 18/01/ 2017 ile 16/05/2018 tarihi arasındaki süre içerisinde elektriğin açıldığına dair de herhangi bir belge bulunmamaktadır. Davalı ….’e tarafından, davalı … adına düzenlenen, 04/10/2018 tarih ve … seri numaralı Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağının düzenlenme gerekçesi “… ile kesilmiş olan sayacın direkt bağlanmak suretiyle elektrik enerjisi kullanılması” olarak belirtilmiştir. Bu durumda, davacının elektrik sözleşmesi imzaladığı 16/05/2018 tarihi ile tutanağın düzenlendiği 04/10/2018 tarihleri arasında, sayacın mühürlü ve enerjinin kesik olduğu anlamına gelmektedir. Sözleşme yapılan dava dışı … A.Ş. Perakende şir- keti olduğundan elektriği açma kapama ve sayaç üzerinde herhangi bir yetki ve sorumluluğu bulun- mamaktadır. Davalı … şirketi tarafından sayaç mührünün ve kapalı enerjinin açılmış olması gerekmektedir. Bu durumun ya sözleşmenin tarafı olan perakende elektrik şirketi dava dışı …. A.Ş.’nin sözleşmeyi, dağıtım şirketine bildirmemesinden yada bildi- rilmiş olmasına rağmen dağıtım şirketinin hatasından kaynaklanmış olabileceği değerlendirilmiştir.Her ne şekilde olursa olsun, davacı tarafından, elektriğin dağıtım şirketi tarafından açıl- ması için talepte bulunulması ve elektrik açıldıktan sonra elektrik enerjisinin kullanılması gerekir.Dava konusu 04/10/2018 tarihli … seri numaralı Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağı “… ile kesilmiş olan sayacın direkt bağlanmak suretiyle elektrik enerjisi kullanıldığı” gerekçesiyle düzenlenmiştir. Davalı … şirketi … tarafından tutanak esnasında, çekilen fotoğraflardan ve devreden çekilen akım incelendiğinde, elektrik enerjisi kullanıldığı ve kullanılan enerjinin elektrik sayacından geçmediği açıkça tespit edilmiştir. Ayrıca, 16/05/2018 tarihindeki abonelik sözleşmenin ekinde dava konusu tesisatta kurulu bulunan … seri numaralı … marka sayacın endeks değeri 81.554,647 kwh olarak tespit edilmiştir. Davalı … şirketi tarafından 04/10/2018 tarihinde düzenlenen … seri numaralı Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağında tespit edilen sayaç endeks değeri 81.554,647 kwh olarak tespit edilmiştir. Yani 16/05/2018 ile 04/10/2018 tarihleri arasında endeksin sabit kaldığı ve sayaç üzerinden herhangi bir tüketim kaydedilmediği anlamına gelmektedir. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. Maddesinin 1. Fıkrasının ( c) bendinde,“Perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşması mevcutken sayaçlara veya ölçü sistemine müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak tüketimi olarak tanımlanmıştır. Netice itibariyle; Davacının, EPDK Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeli- ği’nin 42. Maddesinde 1. fıkrasının (c) bendinde tanımlanan şekilde, ölçü sistemine müdahale ederek, kullandığı elektriği sayaçtan geçirmeden direkt bağlanarak, tüketimin doğru tespit edilmesini engel- lemek suretiyle, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik kaçak elektrik kullandığı, 04.10.2018 tarih ve … seri numaralı Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağından ve bu tutanağa tahakkuk eden, 1.749,53 TL kaçak elektrik tüketim bedeli ve 9.880,42 TL Ek Tüketim bedeli olmak üzere, Toplam 11.629,95 TL bedelden sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporunun ibrazından sonra ibraz ettiği 15/10/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; dava konusu işyerindeki tesissatta en son elektrik tüketiminin müvekkilinin bu işyerinde taşınmasından yaklaşık 1.5 yıl önce, 18/01/2017 tarihinde yapıldığını, şifahen edindikleri bilgiye göre bu işyerinde dava dışı şirketin faaliyet gösterdiğini beyanla bahsedilen bu şirketin buradaki faa- liyetini ne zaman sonlandırdığının ilgili kurumlardan sorulmasını, taşınmazın malikinin tanık olarak dinlenmesini talep etmiş mahkemece ıslah dilekçesinde talep edilen hususların davaya yenilik katma- yacağı ve davanın seyrini etkilemeyeceği gerekçesiyle talepler reddedilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 176. ve 177/1. maddelerinde, davanın her iki tarafının da, yargı- lama usulüyle ilgili bir işlemini bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen ıslah edebi- leceği ve ıslahın tahkikata tabi olan davalarda tahkikatın bitimine kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Taraflarca delil listesinin sunulması işlemi de yargılama usulüyle ilgili bir işlem olup, ıslah ile değiş- tirilmesi mümkündür. Ancak , somut olayda davacı fiili kullanımının 05/05/2018 tarihli kira sözleşmesi ile başladığını iddia etmektedir. Davalı tarafça düzenlenen dava konusu kaçak elektrik tutanağı 04/10/2018 gününe, yani davacının iş bu taşınmazı kiraladığı tarihten sonrasına isabet etmektedir. Ayrıca , dava konusu ek tahakkuk 16/05/2018- 21/09/2018 arasındaki 128 günü, kaçak tahakkuku ise 04/10/2018- 21/09/2018 arasındaki 13 günü, yani davacının kira sözleşmesinden sonrasını kapsamaktadır. Tahakkukta hesap- lamaya esas alınan süre kiralama tarihinden öncesine gitmediğinden kiralama öncesinde taşınmazın kimin tarafından kullanıldığının araştırılmasının yargılamaya katkı sunmayacağı kuşkusuzdur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/03/2023