Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1693 E. 2022/3378 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1693
KARAR NO: 2022/3378
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2021
NUMARASI: 2020/254 E – 2021/396 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;11.07.2019 tarihinde Çağlayan İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan Kağıthane İlçesi, … Mahallesi, … Sokak Kağıthane/İstanbul adresinde davalı kurum tarafından yapılan kazı çalışmalarında davacının tesislerine hasar verildiğini, davalının hasar bedelini ödememesi üzerine 9.933,32 TL hasar bedeli, 311,06 TL faiz ile birlikte toplam 10.244,38 TL’nin tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının bir kamu kurumu olduğundan atıksu kanalları ile ilgili yapım bakım ve onarım çalışmalarını müteahhit firmalar aracılığı ile yürüttüğünü, yüklenici firmalara ihale ile iş teslimi sırasında imzalanan sözleşme hükümleri gereğince işin tamamlanmasına kadar meydana gelen her türlü zarar ve ziyandan yüklenici firmaların sorumlu olduğunu, zararın tazmini için kusur-zarar-illiyet bağı şartlarının oluşmadığını, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, davacıya ait altyapı tesislerinin, projesine ve yapı tekniğine uygun bir biçimde döşenip döşenmediği araştırılarak, yerinde kazı yapılmak suretiyle incelenmesi gerektiğini, haksız fiilden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faiz istenebileceğini, davacının, icra inkar tazminatı talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla, davanın reddini, davanın yüklenici firma tespit edilmesi halinde ilgili iş ortaklığına ihbarını talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyasında,davacı alacaklı tarafça davalı borçlu hakkında 9.933,32-Tl asıl alacak, 311,06 işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.244,38-TL nın tahsiline yönelik ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu görülmüştür. Mahkeme ,alınan bilirkişi raporu kapsamında olayda davacı şirketin %30 müterafik kusurlu olduğu, davalı İSKİ’nin %70 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı İSKİ’nin zararın 2.032,72TLx0,70 = 1.422,90 TL’den sorumlu olduğu, hasar tarihi olan 11.07.2019 tarihinde temerrüdün oluştuğu, 11.07.2019 hasar tarihinden 15.11.2019 icra takip tarihine kadar geçen 127 gün için %9 yıllık yasal faiz işletildiğinde,işlemiş faizin 1.422,90 TL x 127 gün x 9 / 36000 = 45,17 TL olduğu, davacının takipte 1.422,90 TL asıl alacak, 45,17 TL işlemiş yasal faiz olarak toplam 1.468,07 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile; “İş bu davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 1.468,07-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 1.422,90 Tl ye bu yasal faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine %20 icra inkar tazminatı tutarı 293,00-TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararı davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu olayda davacı şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedelini ve takip tarihine kadar işlemiş olan yasal faizi ihtiva eden 10.244,38TL’nin ve hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsilinin gerektiğini, müterafik kusur oranını kabul etmediklerin,bu nedenle bilirkişi raporunun yetersiz bulunduğunu,davacının bu alacak kalemleri nedeniyle zarara uğradığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davada davalıya husumet yöneltilemeyeceğini,idari yargıda görülmesi gerektiğini,alacağın likit olmadığını,davanın reddine dair emsal karar sunduklarını,sundukları uyuşmazlık mahkemesi kararı gereği idadi yargının görevli olduğunu,davanın usulden de reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava davalı taşeronları tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında davacı şebeke hattına verilen zararın tazminine ilişkin yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Davalı İski sorumluluğundaki alt yapı çalışmasının dava dışı şirket tarafından yapıldığı sırada davacı şebeke hattına zarar verildiği ve sebeple malzeme .montaj,eleman bedeli ile dağıtılamayan enerji bedeli,eşik kesinti süresi aşım bedeli, eüat koordinasyon bedeli alacakları talep edilmiştir. Davalı İski sorumluluğundaki alt yapı çalışması nedeniyle oluşan davacı zararından davalı ve dava dışı taşeronların müşterek sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Emsal Yargıtay kararları kapsamında (Yargıtay 4.HD 2018/1089 E.2018/5527 K.sayılı vs kararlarda haksız fiil sebebiyle dışarıdan işçi tutulup zararın giderildiği kanıtlanmadığı taktirde maddi hasar montaj bedeli,araç eleman bedeli,etüt koordinasyon bedeline dair bu giderlerin istenemeyeceği,dağıtılamayan enerji ve eşik kesinti süresine ilişkin ise Yargıtay 4 HD 2015/10383 E.2015/12692 K. Kararlarında dağıtılamayan enerji bedelinin istenemeyeceğinin belirtildiği,eşik kesinti bedeli yönünden ise arızanın ilgili yönetmelik kapsamında hangi sürede tamamlandığı ve bu belirlenen saatte giderilmesi nedeniyle eşik süresinin aşılıp aşılmadığının belirlenmesi gerektiği,bilirkişi raporunda ise buna ilişkin delilin sunulmadığı vurgulanarak bu talebin reddi gerektiği belirtilmiştir. Davacının bilirkişi raporuna itiraz ettiği,itiraz sonrası bilirkişiden ek rapor alınmadan ve itirazlar değerlendirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda eşik bedeli yönünden davacının kayıtlarının celbi ile söz konusu yerde eşik bedeli süreleri ile arızanın bu sürenin içinde yada dışında giderilip giderilmediğinin de belirlenmesi ve buna göre davacının tüm itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınması gerektiğinden,eksik inceleme ile karar verildiği görülmektedir. Ayrıca alacak talebinin haksız fiile dayandığı görülmekle,olayda icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı açıktır. Bu nedenle tarafların istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak, davacıdan ilgili belgeler temin edilerek itirazların değerlendirildiği ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı ve katılma yoluyla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022