Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1677 E. 2022/1983 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1677
KARAR NO: 2022/1983
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA TARİHİ: 10/05/2022
NUMARASI: 2022/316 E
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …’in “… Mah. … sok. No:… … Kat, Bağcılar, İstanbul” adresinde emprime baskı alanında tacir olarak ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü, 2021 Aralık sonunda işlerin yoğunlaşması sebebiyle işyerinde mevcut olan fikseye ila- veten ikinci bir fikseye ihtiyaç duyulduğunu, 01/01/2022 tarihli 6 (altı) aylık kira sözleşmesi ile bir adet fikse makinesinin kiralandığını, Yeni fikse makinesinin kurulumundan sonra işyerinde elektrik tesisatında tespit edilemeyen bir nedenle üst üste tesisatın sigortasının attığını, bu durumun işyerinde işlerin durmasına neden olduğunu, müvekkilinin tesisatın fazla ısınmasını engelleyecek şekilde pervane taktığını,ancak sorunun aynı şekilde devam ettiğini, bunun üzerine tesisatı incelemeye gelen elektrik tesisatçısının önerisi üzerine işyerinde zaten iki tane olan fikse makinelerinden bir tanesinin devre dışı bırakılmasına karar verildiğini, Fikse makinesinin, tekstil sektöründe özellikle emprime baskı yapılan işlerde kumaş üzerindeki boyanın kuruması adına ısıl işleme tabi tutulan hareketli bant sistemi bulunan tünel tipi ku- rutucu olarak tanımlandığını, müvekkilinin kumaş üzerindeki boyanın kuruması adına iki küçük kurut- ma makinesini devreye aldığını, bununla birlikte diğer bir fikseyi ortak kullandığını ve bir süre işine bu şekilde devam ettiğini, Ancak kurutma makineleri ve ortak kullanılan fiksenin bant ebatının yetersiz kaldığını, ayrıca bu şekilde elektrik kullanımı nedeniyle Ocak 2022 ayına ait elektrik faturasının da oldukça yüksek bir tutarda geldiğini ve maliyetin katlanarak artmasına neden olduğunu, Bu sorunun giderilmesi için davacının doğalgazla çalışan fikse almaya karar verdiğini, doğalgazlı fikselerin hem düşük enerji tükettiğini, hem de elektrik kesintisinde güç kaynağı ile bantı boşaltma özelliği taşıdığını, Davacının işlerinin aksaması üzerine oluşan yoğunluğu aşmak için süreci hızlandırırken diğer yandan geçici olarak devre dışı bıraktığı fikseyi de devreye almasının gerektiğini, komşu iş yeri ile görüşerek işbu fikse için kendi sayacından elektrik kablosu çekilerek fiksenin devreye alınmasında yardımcı olmasının istendiğini ve bu talebin kabul gördüğünü, bu şekilde kullanılan elektriğin faturalandırıldığını ve bedelinin ödendiğini, 21/02/2022 tarihinde işyerine çağrılan elektrik tesisatçısından, devre dışı bırakılan fikse ile komşu işyerinin elektrik sayacından kablo çekilmesi istendiğini, elektrik tesisatçısının söz konusu kabloyu hatalı çekerek haricen bir enerji hattı çekilmesine neden olduğunu, 02/03/2022 tarihinde işyerine gelen davalı şirket personellerince yapılan inceleme sonunda davacı hakkında Kaçak/usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlendiğini, ancak bu durumun tamamen elektrik tesisatçısının kablolarını hatalı bağlamasından kaynaklandığını, sadece 10 günlük süre için fatura edilmemiş enerji tüketimi bulunduğunu, Davalı tarafça davacının 10 günlük bedelsiz elektrik kullanımı nedeniyle 534.619,63 TL ve 109.706,57 TL bedelli iki adet fatura düzenlenmişse de, işbu faturaların hangi esaslara göre nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını, Müvekkilinin işyerinde tek vardiya usulü ile çalışıldığını, söz konusu fikse makinesinin ise gün içinde ortalama 2-3 saat için çalıştırıldığı ve kiralama süresi gözetilerek hesaplama yapılması gerektiğini, davacı tarafça yapılan hesaplamanın fahiş ve hatalı olduğunu beyanla; Müvekkilininin çok sayıda işçisi olması ve birçok firmaya sipariş sağladığı, elektriğin kesilmesi halinde müvekkilinin ticari faaliyetinin sona ereceği ve iflas edeceği, çalıştırdığı işçilerin ise işsiz kalacağı, elektrik kesintisi uygulamanın ölçülülük ve orantılılık ilkelerine aykırı olacağı gözetilerek müvekkilinin elektriğinin kesilmemesinin teminat aranmaksızın, aksi kanaat halinde ise uyuşmazlık değeri dikkate alınarak en çok %10 tutarında teminat mukabilinde ihtiyati tedbiren durdurulmasını, Yargılama sonunda;fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere HMK m.109/1 gereğince 575.000,00 TL yönünden müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, yargılama gideri ve vekalet ücre- tinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu adreste kurulu bulunan tüketim noktasına ait tesisat mahallinde müvekkili şirketin saha ekipleri tarafından 02/03/2022 tarihinde yapılan kontrollerde … seri numaralı sa- yacın giriş kofresinden harici hat çekilerek kaçak elektrik enerjisi kullanıldığının tespit edildiğini, işbu tespit neticesinde 02/03/2022 tarihli … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağının tanzim edildiğini, Söz konusu tutanağa istinaden harici hattan çekilen akıma göre tahakkuk hesaplaması yapılarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda 180 gün x 38,72 kW x 14 saat =97574 KWH karşılığı 534.619,63-TL kaçak enerji tahakkuku ve 185 gün x 38,72 kW x 14 saat = 100284 KWH karşılığı 109.706,57-TL kaçak enerji ek tahakkuku oluşturulduğunu, Sonrasında 21.03.2022 son ödeme tarihli, 97574 kWh karşılığı 534.619,63TL tuta- rında kaçak elektrik kullanım faturası ve 21/03/2022 son ödeme tarihli, 100284 kWh karşılığı 109.706,57 TL tutarında kaçak ek tüketim faturası düzenlendiğini, müvekkil kurum tarafından yapıl- mış olan tespit ve tahakkukta herhangi bir hata bulunmadığını, Fatura hesaplamasının, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri kapsamında yapıldığını ve yürürlükteki kaçak elektrik tarifesinden tahakkuk ettirildiğini, tespit ve tahakkukta hata bulunmadığını, Müvekkili şirket tarafından uygulanması zorunlu olan, onaylı ulusal tarife bileşenleri hakkında müvekkilinin herhangi bir tasarrufunun söz konusu olmadığını, bu konuda muhatabın EPDK olduğunu, Somut olayda, davacı her ne kadar kaçak elektrik kullanma kastı olmadığını iddia etmiş ise de; dosyasına iddiasını ve tutanakların aksini kanıtlar nitelikte, tespit tutanağı ve sair belgelerle aynı kapsam ve mahiyette herhangi bir somut delil sunamadığını, Davacının iş bu dava ile elde etmeyi istediği sonucu tedbir yoluyla ileri sürdüğünü, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: 12/04/2022 tarihli ara karar ile “Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, HMK.389. maddesi gereğince davacının bulunduğu adresindeki işyerine ait … sözleşme hesap numaralı, 11/03/2022 ta- rihli … Fatura seri nolu 109.706,57 TL ve 11/03/2022 tarihli … fatura seri nolu 534.619,63 TL bedelli faturalara ilişkin, dava konusu tahakkuk ettirilen borç ile sınırlı olmak üzere iki adet fatura toplam bedeli 644.326,20 TL’lik tahakkuk yönünden (bu bedel üze- rinden %15 teminatın yatırılması koşuluyla ) dava sonuna kadar tedbiren elektriğin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, kararın tensip ile birlikte davalı vekiline tebliğine, davacı vekiline teminatın yatırılması halinde tebliğine ” karar verilmiştir. Mahkemece takdir olunan 96.648,93 TL teminat tutarı davacı tarafça 14/04/2021 tarihli makbuz ile mahkeme veznesine yatırılmış, ihtiyati tedbire ilişkin ara karar ise taraflara 19/04/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili yasal süre içinde (25/04/2022 tarihinde) ibraz ettiği dilekçesi ile ihtiyati tedbire itiraz etmiş ise de ,itirazları 10/05/2022 tarihli ara karar ile reddedilmiştir.
İstinaf Başvurusu: 10/05/2022 tarihli ara karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu adreste kurulu bulunan tüketim noktasına ait tesisat mahallinde müvekkil saha ekipleri tarafından 02/03/2022 tarihinde yapılan kontrollerde … seri numaralı sayacın giriş kofresinden harici hat çekilerek kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı tespit edilmekle 02/03/2022 tarihli H/514569 seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, Ayrıca ibraz olunan video kayıtları ile kaçak kullanımın ispat edildiğini, Söz konusu tutanağa istinaden harici hattan çekilen akıma göre tahakkuk hesaplaması yapılarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri doğrultusunda 180 gün x 38,72 kW x 14 saat =97574 KWH karşılığı 534.619,63-TL kaçak enerji tahakkuku ve 185 gün x 38,72 kW x 14 saat = 100284 KWH karşılığı 109.706,57-TL kaçak enerji ek tahakkuku oluşturulduğunu, Sonrasında ise 21/03/2022 son ödeme tarihli, 97574 kWh karşılığı 534.619,63 TL tutarında kaçak elektrik kullanım faturası ve 21/03/2022 son ödeme tarihli, 100284 kWh karşılığı 109.706,57 TL tutarında kaçak ek tüketim faturası düzenlendiğini, Müvekkili kurumun tespit ve tahakkuk işleminde herhangi bir hata bulunmadığını, Davacının kaçak kullanım ile hem müvekkilini maddi zarara uğrattığını, hem de çevresinde kendisiyle aynı trafo ve kablo üzerinden enerji alan diğer tüketicilerin sağlıklı enerji kullanma hakkını engellediğini, Dosya içeriğine göre davacının tutanak ve videoların aksi yönde delil sunmadığını, HMK 389 vd. Maddelerde öngörülen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, Müvekkilinin tekel konumunda olmadığını, verilen tedbir kararı ile müvekkilinin alaca- ğına kavuşmasının engellendiğini ve Anayasal hakkının ihlal edildiğini beyanla, İlk derece mahkemesinin kararının ve tedbirin kaldırılmasını, aksi halde teminatın % 100 oranında alınmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Asıl talep İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit, ihtiyati tedbir talebi ise elektriğin kesilmemesine ilişkindir. Dava konusu borç kaçak elektrik kullanım bedeli ve ek tahakkuktan oluşmaktadır. Kaçak elektrik tüketiminin yapıldığı yer davacının iş yeri olup taraflar arasındaki uyuş- mazlığa esas borcun varlığı ve miktarı yargılama gerektirmektedir. Dosya içeriğine göre; uyuşmazlığın çözümüne ,yani dava sonuna kadar elektriğin kesil- mesi halinde davacının telafisi güç zararının doğacağı hususunda yaklaşık ispat vasıtası getirilmiş olmakla HMK 389 md gereğince, dava konusu faturalar ile sınırlı olmak kaydıyla, elektriğin kesilmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi yerindedir. İlk derece mahkemesince takdir olunan ve davacı tarafça yatırılan % 15 oranındaki teminatın da uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama gideninin esas kararla birlikte mahkemesince değerlendirilmesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/06/2022