Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1662 E. 2023/924 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1662
KARAR NO: 2023/924
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2022
NUMARASI: 2020/501 E – 2022/318 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacının 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre lisanslı tedarik şirketi olduğu, davalı ile arasında 4 farklı abonelik kaydı için Elektrik Tedarik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre davacının elektrik satışı yapacağı davalı da kullanım miktarına göre ödeme yapması gerektiği, davalıya gönderilen faturaların vade tarihinde ödenmediği, bunun süreklilik arzettiği, ödeme listesinin dava dosyasında bulunduğu, bu durumun sözleşmede düzenlendiği, buna göre sözleşme ihlali halinde, aboneliğin sonlandırılması, ceza tahakkuku, indirimlerin iptali, gecikme zammı tahakkuku ve tedarikçinin kar kaybının tazminini talep edebileceği, sözleşmede abonenin edimlerini yerine getirmemesi halinde her bir sayaç noktası için aktif tüketimin son on iki fatura toplamının %10’u cezai koşul olarak tedarikçiye ödenmesinin akdedildiği, dava konusu faturaların bu kapsamda keşide edildiği, … numaralı abonelik için 04.06.2020 tarihli … seri nolu 1.549,10 TL,… numaralı abonelik için 04.06.2020 tarihli … seri nolu 2.470,88 TL, … numaralı abonelik için 04.06.2020 tarihli … seri nolu 1.495,06 TL, … numaralı abonelik için 04.06.2020 tarihli … seri nolu 4.020,04 TL olmak üzere 4 faturanın bulunduğu, sözleşmenin 4.2 maddesi gereği icra cezai şartı da bulunduğu, buna göre de her faturanın %12’si kadar icra ceza bedeli ve gecikme zammı oranında faiz talep edileceği düzenlendiği, ödeme yükümlülüğü bulunan davalının söz konusu icra takibine haksız ve hukuksuz olarak itiraz ettiği, 6235 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereğinin yerine getirildiği ancak uzlaşma sağlanamadığı, icraya konu edilen tüm alacak kalemlerinin hukuka uygun, likit, ve karşılıklı akdedilen sözleşmeye uygun olduğu, davalı takip borçlusunun icra dosyasını sürüncemede bırakmak kastıyla itiraz ettiği beyan edilerek, İstanbul … İcra Müdürlüğü … MTS Sayılı dosyasına haksız olarak yapılan itirazın iptaline ve takibin devamı, alacağın likit olmasından dolayı %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda ; Davanın KABULÜ ile; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… MTS sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile, takibin koşullarıyla devamına, Alacağın %20’si oranındaki 2.069,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; takip konusu faturaların kullanım bedeli olmayıp sözleşmeye dayalı ceza bedeline ilişkin olduğu, müvekkilinin meri mevzuat hükümlerine göre tüketici olduğundan Genel hükümlerin yanında özel hükümlerin de değerlendirilerek ( B.K, TTK, Tüketici Kanunu) Mahkemece hakkaniyetli bir sonuca varılması gerektiği, bu düzenlemelere göre davacının dayandığı sözleşmenin yasaya aykırı olduğu, tüketici aleyhine sonuç doğuracak , dürüstlük kuralına aykırı hiçbir şartın geçerli olmadığı, Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik MADDE 7 ” Tüketiciyle kurulan sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Ancak sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.” şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere sözleşmedeki şartların yok hükmünde olup, bu sözleşmeye dayalı olarak tahakkuk ettirilen faturaların haksız ve mesnetsiz olduğu, mahkemece verilen kararda icra inkar tazminatına karar verilmesinin de yasaya aykırı olduğu, zira alacağın likit olmadığı, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Uyuşmazlık davacı ve davalı arasında akdedilen iki adet elektrik tedarik sözleşmesi kapsamında temin edilen elektrik bedellerinin zamanında ödenmemesi kaynaklı sözleşme gereği tedarikçi davacı tarafından tahakkuk eden ceza faturalarından ileri gelmektedir. Davanın dayanağı olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … MTS sayılı dosyasında; alacaklı … Anonim Şirketi tarafından borçlu Himmet … aleyhine toplam 10.347,93 TL alacağın tahsili için 23.06.2020 tarihinde Merkezi Takip Sistemi ile takibe girişildiği, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu tarafından süresinde borca itirazı üzerine ilamsız takibin durduğu görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; davacı ile davalı arasında akdedilmiş iki adet tedarik sözleşmesi (ikili anlaşma ) bulunmaktadır. Sözleşmenin madde 7.2’de edimlerin ifa edilmemesinin ve herhangi bir sözleşme ihlalinin olması halinde sözleşme madde 7.1 de ne şekilde uygulama yapılacağı akdedilmiştir. Madde 7.2 “Abonenin, sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi veya mevzuat hükümlerine uymaması, sözleşme boyunca herhangi bir faturasını son ödeme tarihinden önce kısmen veya tamamen ödememiş olması veya madde 4.3, 4.5, 4.6, veya madde 6.3, 6.7, ve 6.8’de belirtilen koşulların sağlanmamış olması halinde, tedarikçinin aboneyi portföyden çıkarma hakkı bulunduğu, tedarikçinin aboneyi portföyden çıkarması halinde sözleşmeyi sözleşmeden doğan her türlü sair hakkı saklı kalmak üzere, fatura alacakları ile birlikte sözleşme madde 7.1 de anılan cezai şartı ve madde 6.7 de anılan tüm indirimlerin iade edilmesini talep etme ve bütün bu borçlara ait gecikme zammını madde 4.2 ‘deki belirtilen oranda uygulama hakkı bulunduğu, tedarikçinin , böyle bir durumda her türlü maliyet, zarar, kar kaybı ve cezai şartı karşılamak için teminatı irat kaydetme hakkına sahip olduğu hususları düzenlenmiştir. Ayrıca yine sözleşmenin 4.5 maddesinde “Abonenin sözleşmenin herhangi bir maddesinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, Tedarikçinin fesih ve yazılı bildirime gerek olmaksızın madde 7.1. ‘deki ceza bedellerini ve madde 7.3’deki kar kaybını talep etme hakkı vardır.” hükmü , sözleşmenin 7.1. maddesi “Abone her bir sayaç için ayrı ayrı hesaplanmak üzere aktif tüketimi olan son on iki fatura toplamının %10’u cezai şartı Tedarikçiye ödemeyi kabul eder. eğer abonenin mevcut ya da önceki tedarikçilerinde geçmişe dönük aktif tüketimi içeren on iki faturası yoksa, faturası olan tek dönem veya faturası olan dönemler bu hesaplamada dikkate alınır. Var olan faturalarının içerisinden aylık en yüksek tüketim üzerinden hesaplama yapılacaktır.” şeklinde düzenlenmiş olup, Sözleşmede her bir tüketim noktası için davacı tedarikçiden temin etsin veya etmesin geriye dönük 12 aylık fatura toplamının %10’u ceza tahakkuk etmesi gerektiğinin ,davalının geçmişe dönük tüketimi bulunmadığı halde ise faturası olan dönemler dikkate alınarak aylık en yüksek tüketim miktarı üzerinden hesaplama yapılacağı belirlenmiştir. Mahkemece yargılamada kök ve ek bilirkişi raporları alınmıştır,kök bilirkişi raporunda ; davalının davacıya olan elektrik tedariğinden kaynaklı borçlarını ödemediği veya geç ödediği, bu yönüyle karşılıklı imzalanan ikili sözleşmeyi ihlal ettiğinin tesbit edildiği ,buna göre davacı yana sözleşmeden doğan cezai bedel uygulama hakkının doğduğu, ek raporda ; davacı tarafından sözleşme feshi ile birlikte her bir sayaç noktası ayrı ayrı olmak üzere ceza faturaları düzenlendiği, yine sözleşme gereği icra ceza şartı tahakkuk ettirildiği, sözleşme gereği davalıya tahakkuk eden 4 tekil abonelik için ayrı ayrı , davacı davacı tarafından olmak üzere 4 adet ceza faturasının sözleşme ve mevzuatta düzenlendiği hesaplama kriterlerinin doğru olduğu, 4 tekil kod için belirlenen ceza faturaları ile icraya esas alacağa uygulanan %12 icra cezai şart ve gecikme faizleri olmak üzere takip tarihi 23.06.2020 itibariyle toplam 10.347,93 TL’lik alacak bulunduğu görüşü bildirilmiştir. Genel işlem koşulu ile ilgili olarak; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal kararla- rında vurgulandığı üzere; bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşul ları denetimine tabi tutulması için kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 818 sayılı BK da olduğu gibi 6098 sayılı TBK’da da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçer- liliği için 6098 sayılı TBK’na, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Hem tüketiciler, hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, söz- leşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumaktadır.Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulları nedeniyle yazılmamış sayılabilmesi için öncelikle, o hükmün genel işlem koşulu niteliğinde olup olmadığı tespit edilmelidir. Bu anlamda sözleşmenin tipi, türü ve niteliği önem taşımaz. Bir sözleşmedeki genel işlem koşulunun niteliğinin, objektif unsurlara göre belirlen- mesi gerekmekte olup, bu hususta tarafların icra ettikleri meslekleri ve sıfatları, tacir veya tüketici olup olmadıkları önem taşımaz. Hangi tür sözleşme hükümlerinin dürüstlük kuralına aykırı ve diğer tarafın şartlarını ağırlaştırıcı nitelikte olduğu hususu kanunda düzenlenmemiş olup, mahkemece her somut olayda bu durumun tartışılması ve değerlendirilmesi gerekir. İçerik denetimi aşamasında, sözleşme hükmünün dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve karşı tarafın şartlarını ağırlaştırdığının tespiti halinde, genel işlem koşulu niteliğindeki bu hükmün, yürürlük denetiminden farklı olarak, kanunun emredici hükmüne açık aykırılık sebebiyle kesin hükümsüz sayılması gerekir. Yukarıda açıklanan yöntemle yapılan inceleme sonucunda ,davaya dayanak sözleşmede genel işlem şartlarına aykırılık tespit edilmemiştir. Hükme dayanak kök ve iiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur. Ceza bedeli sözleşme ile açıkca belirlendiğinden alacak likit kabul edilmelidir.İcra inkar tazminatı koşulları oluşmuştur.Bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 706,87 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 176,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 530,12 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf masrafının istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/03/2023