Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1649 E. 2022/3388 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1649
KARAR NO: 2022/3388
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
NUMARASI: 2020/276 E – 2021/953 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraflardan … A.Ş ile arasında müvekkili şirkete ait … Mah. … Ada … parsel otoyol şantiyesi Çatalca/İstanbul adresindeki, … Mah. Otoyol şantiyesinin elektrik temini hususunda abonelik tesis edildiğini, belirtilen adreste yer alan ve …’na ait olan tesiste Kuzey Marmara Otoyolu için asfalt üretiminin müvekkili şirket tarafından yapıldığını ve asfalt üretiminde harcanan elektrik enerjisi bedelinin de müvekkili şirket tarafından karşılandığını, … A.Ş. tarafından fatura edilen 2019 yılı Eylül ayı dönemini kapsayan 30.09.2019 tarihli 163.016,20 TL bedelli faturanın müvekkili tarafından ödenmemesi sebebi ile davalı … A.Ş. tarafından 25.10.2019 tarihinde müvekkilinin aldığı elektriğin kesildiğini ve elektrik kesintilerinde otomatik devreye giren jeneratörlerle şantiyede asfalt üretimi yapılmaya devam edildiğini, 15.11.2019 tarihinde daha evvel ödenmeyen, elektrik kesintisine sebep olan 2019 yılı Eylül ayı fatura bedeli ödendiğini, sonrasında davalı tarafından sahaya gelindiğinde şantiye içerisinde çalışmaların devam etmesi sebebi ile kaçak elektrik kullanıldığı kanaatine varıldığını ve kaçak/usulsüz elektrik kullanımına ilişkin … seri numaralı 15.11.2019 tarihli Kaçak/Usulsüz Kullanım Tespit Tutanağı tutularak kayıp kaçak bedeli tarifesi üzerinden fatura düzenlendiğini, davalı tarafça tutanağa yalnızca “Borcundan dolayı elektriği kesik olan sayaçtan enerji kullanılmıştır.” açıklamasının yazıldığını, kaçak kullanıma dair hiçbir başkaca dayanak gösterilmediğini, 19.11.2019 kabul tarihli başvuru dilekçesi ile kaçak elektrik kullanımına ilişkin faturaya itiraz edildiğini, kaçak/usulsüz enerji kullanımının söz konusu olmadığının, bu sebeple, faturalandırılan aktif enerji ceza bedelinin iptali ve iadesi talep edildiğini, cevaben davalı … A.Ş. tarafından, tespit ve tahakkukta herhangi bir hata olmadığı, zabıt ile tahakkuk eden bedelin normal dönem faturalarından düşürülmesi işlemlerin başlatıldığı bildirildiğini, müvekkili şirket tarafından, 23.11.2019 tarihinde yeniden itiraz başvurusu yapıldığını, bunun üzerine, davalı … A.Ş. tarafından 2019 yılı Kasım dönemine ilişkin 29.11.2019 tarihli ve 159.170,75 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, aktif enerji ceza bedeline de yer verilen bu fatura bedelinin, müvekkili şirketin şantiyesine elektriğin yeniden verilmesi için tamamen ( aktif enerji ceza bedeli dahil olmak üzere) ödenmesi gerektiğinden bahisle, aktif enerji ceza bedelini de içeren fatura bedeli tamamen ödemek zorunda bırakıldığını, kaçak/usulsüz kullanım olduğunun nasıl tespit edildiği ve/veya gerçekten olup olmadığı bilinmemekle birlikte müvekkili şirketin tüm enerji ihtiyacını jeneratörlerden karşıladığını, elektrik kesintisi boyunca jeneratör kullanıldığından, bu dönem içerisinde müvekkili şirketin mazot almak durumunda bırakıldığını ve maddi bir zarara uğratıldığını beyanla,kaçak usulsüz elektrik kullanımına ilişkin tutanak tutularak elektrik kesilmesi ve kayıp kaçak bedeli tarifesi üzerinden fatura kesilerek kaçak/usulsüz elektrik kullanıldığı iddiasıyla kesilen aktif enerji ceza bedelinin şimdilik ve kısmi dava olarak 1.000,00 TL’sinin iadesini ve elektrik kesintisinden sonra faaliyetin devam edebilmesi için devreye giren jeneratörlerin mazot yakımı sebebi ile müvekkili şirketin uğradığı ve şimdilik kısmi dava olarak 1.000,00 TL olan zararın dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 20/09/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; … İşletmesine ait, müvekkili şirketin de Kuzey Marmara Otoyolu için asfalt üretimi yaptığı şantiye elektriğinin kesilerek fatura tahakkuk ettirilen müvekkili şirket tarafından ödenmiş enerji ceza bedelinin karşılığı 1.000,00-TL taleplerini 42.233,25-TL artırarak 43.233,25-TL olarak ıslah ettiklerini, elektrik kesintisi nedeniyle kullanılmak zorunda bırakılan jeneratörün mazot harcaması nedeniyle 1.000,00-TL talebi 26.724,68-TL artırarak 27.724,68-TL olarak ıslah ettiklerini, bu meblağların dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu işletmenin adi ortaklı şeklinde işletilmekte olduğundan, davacının tek başına açmasının hukuken mümkün olmadığını ve davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle tümden reddi gerektiğini, müvekkili …’ın huzurdaki davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, … A.Ş. ile … A.Ş. iki farklı tüzel kişiliği haiz iki ayrı şirket olduğunu, dosyadaki kaçak tahakkuku işlemlerinin … A.Ş. tarafından yapıldığını, bu nedenle … hakkındaki davanın usulden reddini talep ettiklerini, … numaralı tüketim noktasında tüketicinin elektrik kullanımına ilişkin görevli tedarikçi şirket olan …’a faturalarını zamanında ödememesi nedeniyle mevzuat hükümleri kapsamında elektriğinin kesildiğini, elektriğin kesildiği 25.10.2019 tarihinde sayacın 568,7 de olduğunu, 15.11.2019 tarihinde yapılan kontrolde enerjisi kesilen tesisatın tüketici tarafından daha önce açılarak elektrik kullanımına devam edildiğinin ve kullanımın 593,0 endekse kadar geldiğinin anlaşıldığını ve 25.10.2019-15.11.2019 tarihleri arasındaki 568,7 – 593 endeksler arasında 120577 kWh karşılığı 159.170,75 TL kaçak faturası tanzim edildiğini, tutanakta bu nedenle hata olmadığını, kaçak kullanım faturasının ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tahakkuk ettirildiğinden davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, ayrıca müvekkili şirket görevlilerince yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan tutanakların yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, bu nedenle kaçak elektrik kullanmadığını iddia eden davacının bu hususu ispatlaması gerektiğini, davacı tarafından delil olarak gösterilen belgelerin davanın esasını ispatlar niteliğe sahip olmadığını belirterek ,öncelikle davanın usulden,ayrıca davanın esastan reddini talep etmiştir. Mahkeme davalıların aktif ve pasif husumet itirazlarının reddi ile, ihtilaf konusu H-263215 numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tespit Tutanağının incelenmesinde; “Borcundan dolayı elektriği kesik olan sayaçtan enerji kullanılmıştır.” açıklamasının yer aldığı, davalılarca sayaç endeksindeki yükselmeye dayanılarak tutağın tutulduğu savunulmuş ise de, tutanağın kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi tüketimine ilişkin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri” başlıklı 42. maddesi, “Kaçak elektrik enerjisi tespit süreci” başlıklı 43. maddesindeki usulü şartları taşımadığı, konusunda uzman bilirkişilerce talimat yolu ile yaptırılan inceleme neticesinde, kaçak ve usulsüz elektrik kullanımının tespitinde, kaçak elektrik kullanımının tereddüte yer vermeyecek şekilde nasıl ve ne şekilde kullanıldığının tespit edilmesi ve bu tespite ait kullanım yerini içeren fotoğraflarında tespit tutanağı ekinde yer alması gerektiğinin, Kaçak/Usulsüz kullanımına karar vermek için; öncelikle elektrik tedarikçisi/davalı firma tarafından mühürlenen sayaca müdahale edebilmek için mühürlerinin kırılması veya oynanmış olması gerekeceği, sayaç mührüne herhangi bir müdahale edildiğine dair bir not düşülmediği, kaçak kullanımın nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğine dair bir tespitin de bulunmadığı, sayaçtaki enerji sarfiyatının, elektrik kesintisi olduğunda enerjinin kesilmemesi için devreye giren jeneratörün sayaçtan önce şebekeye bağlanmasından ötürü meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli olduğu anlaşılmış, davacının kullanımındaki elektriğin, davalı tarafça hatalı kaçak/usulsüz elektrik kullananımı tespiti ile kesildiği, davacının davalıya ödenen 43.233,25 TL aktif enerji ceza bedelinin iadesini ve bu tespit nedeni ile elektriğin kesik kaldığı 15.11.2019-29.11.2019 tarihleri arasında davacı şirketin asfalt üretebilmesi için jeneratörlerinin aktif olarak çalışması gerektiğinden, davacının jeneratörlerini çalıştırmak için harcamış olduğu ve usul ve yasa hükümlerine uygun ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamına göre hesap edilip ödendiği anlaşılan 27.724,68 TL tutarındaki mazot nedeniyle uğradığı zararın davalılardan tahsilini talep edebileceği gerekçesi ile; “Davacının davasının kabulüne, 2.000 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile 68.957,93 TL nın ıslah tarihi olan 14/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” karar vermiştir. Kararı davalılar vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davalı … A.Ş. Yönünden pasif husumet itirazlarının reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağının, davalı … tarafından değil, diğer davalı … tarafından tanzim edildiğini,davalı … ve diğer davalı …’ın iki ayrı tüzel kişiliği haiz olup görev ve sorumluluk alanlarının da birbirinden ayrıldığını,davalı …’ın , elektriğin perakende satışı bakımından görevli ve sorumlu iken diğer davalı …’ın , dağıtım faaliyetinde görevli ve dağıtım faaliyeti kapsamında yer alan kaçak elektrik tüketimine ilişkin uyuşmazlıklar bakımından sorumlu olduğunu,mahkemece her iki davalının sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını,kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2163 E. 2018/1644 K. sayılı ilamını belirterek , uyuşmazlıkta tedarikçi şirket(…) olan davalı şirkete husumet düşmediğini ileri sürerek,şirketler kayıtlarında yapılan incelemede, … numaralı tüketim noktasında tüketicinin, elektrik kullanımına ilişkin görevli tedarikçi şirket olan …’a faturalarını zamanında ödememesi nedeniyle ilgili mevzuat gereği, elektriğin kesildiğini, elektriğin kesildiği 25.10.2019 tarihinde sayacın son endeksinin 568,7 olduğunu, 15.11.2019 tarihinde yapılan kontrolde enerjisi kesilen tesisatın tüketici tarafından daha önce açılarak elektrik kullanımına devam edildiği görülmüş olmakla 593,0 endekse kadar müvekkili şirket bilgisi dışında elektrik kullandığı tespit edilmekle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-ç maddesi gereği, … numaralı kaçak tespit tutanağı tanzim edildiğini,… numaralı tutanağa istinaden, sayaç tüketim bilgilerine göre, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 44/4, 45/2 ve 46 maddeleri gereği, 25.10.2019-15.11.2019 tarihleri arasındaki 568,7 – 593 endeksler arasında 120577 kWh karşılığı 159.170,75 TL kaçak faturası tanzim edildiğini, ilgili mevzuat gereğince davacı tarafın kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiş ve davacı hakkında mevzuata uygun biçimde gerekli işlemler yapılarak, kullanılan kaçak elektriğin bedeli mevzuat gereği hesaplanarak tahakkuk ettirildiğini,kararın kaldırılması gerektiğini,mahkemece somut olay bakımından, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olabilmesi için kırmak ve benzeri bir suretle sayaca müdahale edilmesi gerekmekteyken kaçak elektrik tespit tutanağına bu hususa ilişkin bir not düşülmediği yahut fotoğraf sunulmadığı, kaçak kullanımının nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğine dair bir tespitin mevcut olmadığı, sayaçtaki enerji sarfiyatının, elektrik kesintisi olduğunda enerjinin kesilmemesi için devreye giren jeneratörün, sayaçtan önce şebekeye bağlanmasından ötürü meydana gelmiş olduğu ve bu hususların dosya kapsamında alınan bilirkişi raporun ile sabit olduğu kanaati ile hüküm tesis edilmişse de işbu gerekçe ve tesis edilen hüküm usule, yasaya, oluşa ve mevcut delil durumuna aykırı olduğunu,Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-ç maddesi, ”Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” şeklindeki hükmünde, kırmak ve benzeri suret ile sayaca müdahale etmek şartı aranmamakta, ”kesilen elektriği herhangi bir suretle açıp kullanma” olgusunun tek başına gerçekleşmesi, kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edildiği, halde, mahkemesince, dosya kapsamında alınan ve anılan mevzuat hükmüne tamamen aykırı olarak söz konusu kaçak elektrik tüketiminin mevcudiyetinin, kırmak ve benzeri suret ile sayaca müdahale edilmesi şartına bağlı olduğuna dair kanaat içerir bilirkişi raporu ışığında, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu,kaçak elektrik tespit tutanakları, aksi ispat edilene kadar geçerli belge mahiyetinde olup davacı yanca aksi yönde bir delil de ibraz edilmediğini, kesinlikle davayı kabul anlamına gelememekle birlikte, kaçak elektrik tespit tutanağının doğruluğundan şüphe edilmesi halinde mahkemece, tutanak mümzii tanıkların dinlenmesi gerektiğini,ancak mahkemece tutanak mümziilerinin dinlenmesi cihetine gidilmeksizin doğrudan hatalı bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile davanın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan işbu kanaatler, keşif veya yerinde inceleme yapılmaksızın ”…Teknik olarak şu sebepten kaynaklandığı düşünülmektedir.” şeklindeki hiçbir somut veriye dayanmayan tamamen tahmine dayalı olarak gerekçelendirildiğini, buna dair itirazları mahkemece karşılanmamış ve eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğunu,30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde yer alan kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri ile kaçak enerji tespit süreci ile kaçak tüketim miktarının hesaplanmasına dair ilişkin 42.43.44.45.maddelerde belirtilen hükümler dolayısı ile elektriğinin kesik olmasına rağmen, sayaç endeksinde meydana gelen değişikliğin kaçak lektirk kullanımını açıkça kanıtladığını,davalı şirket görevlileri tarafından tanzim edilen tutanaklar aksi ispat edilene kadar geçerli belgelerden olup davacının jeneratörünün bulunmasının söz konusu belgelerin aksini ispatlayabilecek bir delil olmadığını,kaçak tutanaklarının aksinin ispatlanamadığını,davanın tümden reddi gerektiği,bilirkişi raporuna karşı itirazlarının karşılanmamasının hukuki dinlenilme hakkının ve adil yargılanma hakkının ihlali mahiyetinde olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-ç maddesi, ”Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” şeklindeki hükmünde, kırmak ve benzeri suret ile sayaca müdahale etmek şartı aranmamakta, ”kesilen elektriği herhangi bir suretle açıp kullanma” olgusunun tek başına gerçekleşmesi, kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edildiğini, mahkemesince, dosya kapsamında alınan ve anılan mevzuat hükmüne tamamen aykırı olarak söz konusu kaçak elektrik tüketiminin mevcudiyetinin, kırmak ve benzeri suret ile sayaca müdahale edilmesi şartına bağlı olduğuna dair kanaat içerir bilirkişi raporu ışığında, üstelik de işbu rapora karşı yapmış oldukları itirazların değerlendirilmeden davanın kabulünün hatalı olduğunu,ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan işbu kanaatler, keşif veya yerinde inceleme yapılmaksızın ”…Teknik olarak şu sebepten kaynaklandığı düşünülmektedir.” şeklindeki hiçbir somut veriye dayanmayan tamamen tahmine dayalı olarak gerekçelendirildiğini, itirazları değerlendirilmeden usule, yasaya, oluşa ve somut olaya tamamen aykırı olarak tanzim edilmiş olan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının , Hukuki Dinlenilme ve Adil Yargılanma Hakkının ihlali mahiyetinde olduğu belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ödenen kaçak elektrik bedelinin iadesi ile elektrik kesildiği zaman kullanılan jeneratör için ödenen mazot bedellerinin tahsili talebine ilişkindir. Davaya konu faturalarda her iki davacının isimlerinin bulunduğu görülmüştür.Kaçak tutanağı ise davalı Bedaş tarafından tutulmuştur. Ankara’dan davacı ticari defter ve kayıtları da incelenerek 3 kişilik bilirkişiden (1 MM,2 elektrik mühendisi bilirkişi) alınan heyet bilirkişi raporunda; davalı … A.Ş. tarafından düzenlenen 15.11.2019 tarihli Kaçak/Usulsüz Kullanım Tespit tutanağında sadece “borcundan dolayı elektriği kesik olan sayaçtan enerji kullanılmıştır.” şeklinde açıklama yer aldığı, ancak Kaçak/Usulsüz kullanımına karar vermek için; öncelikle davalı firma tarafından mühürlenen sayaca müdahale edebilmek için mühürlerinin kırılması veya oynanmış olması gerektiği, sayaç mührüne herhangi bir müdahale edildiğine dair bir not düşülmediği ve kaçak kullanımın nasıl ve ne şekilde gerçekleştiğine dair bir tespitte de bulunulmadığı, heyetlerince, sayaçtaki enerji sarfiyatının olması teknik olarak şu sebepten kaynaklandığı düşünüldüğünü, elektrik kesintisi olduğunda enerjinin kesilmemesi için devreye giren jeneratörün sayaçtan önce şebekeye bağlandığını, davacı şirketin itirazı ile davalı firmaca fatura düzeltimi yapılan dosyada davacının itirazlarında belirtilmiş olmasına rağmen davalı şirketçe ceza kesildiğini, belirttikleri sebeplerden dolayı davacı şirket tarafından kaçak/usulsüz kullanım söz konusu olmadığı ve bu nedenle davalı şirket tarafından 29.11.2019 tarih ve … numaralı faturada davacıya tahakkuk ettirilen 43.233,25 TL aktif enerji ceza bedelinin yerinde olmadığı, diğer taraftan davacı şirketin kaçak/usulsüz elektrik kullandığı tespitine bağlı olarak elektriğin davalı şirketçe hatalı tespite bağlı olarak kesildiği 15.11.2019-29.11.2019 tarihleri arasında davacı şirketin asfalt üretebilmesi için jeneratörlerinin aktif olarak çalıştığı, hal böyle iken, davalı şirketin kusurundan kaynaklanan bu kesinti nedeniyle davacı şirketin jeneratörlerinin harcamış olduğu mazot bedellerini davalı şirketten talep edebileceği, davacı şirketin otoyol şantiyesinde bulunan jeneratörlerin söz konusu dönemde tükettiği mazot tutarının tespitine ilişkin olarak ürün teslim fişleri ve akaryakıt teslim formları ve jeneratör yakıt kullanım raporları incelendiğinde; davacı şirketin otoyol şantiyesinde bulunan jeneratörlerin 15.11.2019-29.11.2019 tarihleri arasında elektrik kesintisi nedeniyle tükettiği mazot nedeniyle uğradığı zararın 27.724,68 TL olduğu, buna göre, davacı … Dış Tic. A.Ş.’nin haksız şekilde elektriğinin kesilmesi nedeniyle davalı … A.Ş.’den talep edebileceği alacak tutarının 43.233,25 TL aktif enerji ceza bedeli ve 27.724,68 TL mazot bedeli olmak üzere toplam 70.957,93 TL olduğu belirtilmiştir. Davalıların bilirkişi raporlarına beyan ve itirazlarının değerlendirilmediği görülmüştür. Ayrıca ihtilafa ilişkin kaçak tespit tutanağına yönelik kaçak tutanak mümzilerinin dinlenilmediği,kaçak tespitine yönelik beyanlarının alınmadığı anlaşılmıştır.Elektriğin kesilmesi nedeni ve kaçak tespit sebebinin açıklığa kavuşturulması gerekirken, Ankara’dan talimatla alınan bilirkişi raporundaki beyanlar ve tahmini tespitler bazında ve rapora itirazlar da değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu görülmüştür. Bu sebeple mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Bu itibarla tutanak tanıkları dinlenerek, davalıların rapora itirazlarını değerlendirir başka bilirkişi heyetinden talep edilen tüm alacaklar hususunda ,özellikle kaçak elektrik kullanımı olup olmadığına dair taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun,deliller ile mevzuat irdelenerek yeniden bilirkişi heyet raporu alınması gereklidir. Bu açıdan davalıların istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalıların istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/12/2022