Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1639 E. 2022/3239 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1639
KARAR NO: 2022/3239
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/03/2021
NUMARASI: 2017/803 E – 2021/411
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlular, … A.Ş. yeni unvan … A.Ş. ile borçlu ticarethane yönetim kurulu başkanı …’in, müvekkili …’ın … no ile kayıtlı sözleşmesiz elektrik kullanıcısı olduklarını, elektriği kaçak/usulsüz sözleşmesiz kullanımdan dolayı, taraflar arasında herhangi sözleşmenin bulunmadığını, müvekkiline kaydı olmayan sayaçtan enerji kullanımı tespit edildiğini ve buna ait kaçak elektrik/usulsüz elektrik tespit tutanaklarını ve abonesiz kaçak elektrik tüketim tahakkukların sunduklarını,bu tahakkukların tahsili yönünden davalılar hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yapılan takibe davalıların haksız itiraz ettiğini beyanla, davalıların takibe itirazının iptali ile asıl alacağın %20’si oranında inkâr tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalıların davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermediği ,ancak 16/03/2021 tarihli duruşmada davalıların aynı vekil ile temsil edildiği görülmüştür. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından borçlu davalılar davalı şirket ve davalı … hakkında 12.498,69 TL enerji bedeli, 15.287,66 TL gecikmiş gün faizi, 2.751,78 TL faizin KDV si olmak üzere toplam 30.538,13 TL nın tahsiline yönelik yapılan takibe borçluların itirazı üzerine takibin durdurulduğu belirlenmiştir. Mahkeme davacı ile davalılar … veya … Ticaret A.Ş. Adına aralarında herhangi bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığı, davalılar tarafından da, dava konusu elektrik tesisatında, elektrik abonelik sözleşmesi yapıldığına dair herhangi somut bir sözleşme yada belge sunulmadığı, davalılar tarafından, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. Maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde tanımlanan şekilde, abonelik sözleşmesi olmadan, kesilen elektriği yükümlülüklerini yerine getirmeden açarak ve kuruma kayıtsız alt kapağı mühürsüz zati sayaçla kaçak elektrik kullanıldığı, davalı şirketin dağıtım şirketi tarafından düzenlenen 5 adet kaçak elektrik tespit tutanağından ve bu tutanaklardan kaynaklı 12.499,15 TL tutarındaki kaçak elektrik kullanım bedelinden sorumlu olduğu, davacı … A.Ş.’nin, davalı şirketten, 12.499,15 TL asıl alacak, 15.288,79 TL gecikme faizi ve 2.751,98 TL faizin KDV’si olmak üzere, toplam 30.539.92 Tl alacaklı olduğu, kaçak elektrik tutanaklarında kaçak elektrik kullanan olarak davalı şirketin gösterildiği, davalı gerçek kişinin ise bu şirketin yönetim kurulu başkanı/ yetkilisi olduğu,bu kişinin doğan borçtan sorumlu olmayacağı gerekçesi ile; “1-a-) Davacının davalı … Ticaret A.Ş. ye yönelik açtığı davasının kabulü ile ; İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … takip sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptaline; takibin aynen devamına, b-Kabul edilen asıl alacağın ( 12.498,69 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,2- Davacının davalı …’e yönelik açtığı davasının pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile katılma yoluyla davalı şirket vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde ;davalı …’in diğer davalı şirketin yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı olduğunu,haksız fiillerde sorumluluğu bulunduğunu,bu davalı yönünden de davanın kabulü gerekirken reddine karar verildiğini,yargılama aşamalarına uyulmadan ,sözlü yargılamaya geçilmeden hüküm kurulduğunu,adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini,hakimin davayı aydınlatma görevini yerine getirmediğini, belirterek davanın diğer davalı … hakkında da kabulüne karar verilmesi için diğer davalı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı şirket vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; hükme dayanak bilirkişi raporunun yönetmelik hükümlerine uygun olmadığını,2010 yılındaki yönetmelik 13.madde hükmüne göre tespit ve hesaplama yapıldığını,davalı yönünden kaçak kullanım tarihinde yürürlükte olan yönetmelik baz alınarak değerlendirme yapılması gerekirken yapılmadığını ,25/09/2002 tarihli yönetmeliğe göre değerlendirme ve hesaplama yapılması gerektiğini,yönetmeliğin 26.maddesi kapsamında usulsüz kullanım hususunun dikkate alınmadığını,bu nedenle usulsüz kullanım sebebiyle davalının ödeyeceği bedelin sayaçtan geçen tüketim bedeli olması yerine kaçak kullanım bedeli olarak hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dosya içindeki kaçak tespit tutanaklarının 18/08/2010, 11/10/2010, 25/05/2010, 03/04/2010, 08/01/2010 tarihlerine ilişkin olduğu ve alt kapağı mühürsüz, idareye kayıtsız sayaçtan elektrik kullanılması nedeniyle davalı şirket hakkında kaçak tutanaklarının düzenlendiği anlaşılmıştır. Dosya içeriğine göre; takip ve dava konusu borç abonesiz kaçak elektrik bedeline ilişkin olup dağıtım faaliyeti ile ilgilidir. Nitekim takip dayanağı 18/08/2010, 11/10/2010, 25/05/2010, 03/04/2010, 08/01/2010 tarihlerine ilişkin kaçak tespit tutanakları ve kaçak tahakkukları dava dışı … tarafından düzenlenmiştir. İcra takibinde alacaklı olarak görünen ve iş bu davada davacı durumunda bulunan … ise perakende satış şirketi olmakla , kaçak elektrik bedeli ile ilgili alacağı talep edemeyeceği açıktır. Somut olayda davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı anlaşılmıştır.Davanın her iki davalı hakkında aktif husumet nedeniyle reddi gerekirken ,davalı şirket hakkında kabulüne,diğer davalı hakkında pasif husumetten reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır. Bu nedenle davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddi ile , davalı şirketin katılma yoluyla istinaf talebinin kabulüne,karar HMK 353/1b-2.madde gereği kaldırılarak, “Davanın her iki davalı hakkında aktif husumet yokluğundan reddine” karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,B-Davalı şirketin katılma yoluyla istinaf başvurusunun kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında;1-Davacının davasının her iki davalı hakkında aktif husumet yokluğundan REDDİNE,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 521,52 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 440,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,3-Davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereği 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara tarafa verilmesine,4-Davacı tarafça yapılan mahkeme masraflarının üzerinde bırakılmasına,5-Davalılar tarafça yapılan yargılama gideri bulanmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mah- kemesince iadesine, Davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,İstinaf eden davalının yapmış olduğu 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/12/2022