Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1614 E. 2022/1919 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1614
KARAR NO: 2022/1919
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 21/04/2022
NUMARASI: 2022/109 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının “… Mahallesi … Caddesi No:… Bayrampaşa İstanbul” adresinde bulunan iş yerinde metal kaplama işi ile uğraştığını, … hesap numaralı elektrik abonesi olduğunu, davalı şirket tarafından davacı aleyhine 3.01.2022 tarihinde … seri nolu Kaçak-Usulsüz Elektrik Kullanım Tutanağı düzenlendiğini, söz konusu tutanak ile davacıya ait iş yerinde sözleşmeli sayacın kafasından “üç faz” harici hat çekilerek kaçak elektrik kullanıldığının iddia edildiğini, davacıya ait iş yerinde fason olarak metal kaplama işi yapıldığını, söz konusu adreste elektrik enerjisi ile mekanik olarak çalışan bir adet erozyorik temizleme makinesi, üç adet kurutma makinesi ve bir adet arıtma tesisi mevcut olduğunu 2021 yılının Aralık ayı sonu ve 2022 yılının Ocak ayı başı müvekkilin iş yerine bir adet otomatik olarak çalışan kaplama makinesi kurulduğunu, bu nedenle iş yerinde aylık ve mevsimsel periyotlarda faturaların farklılık gösterebileceğini, dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların usul ve yasalara aykırı olarak tahakkuk ettirildiğini, müvekkiline ait iş yerinde kaçak elektrik kullanımına ilişin faturalarda yazılı meblağların kullanılmasının fiziken mümkün olmadığını, 27/01/2022 son ödeme tarihli ve 3.426.326,58₺ ve 27/01/2022 son ödeme tarihli 677.349,72₺ bedelli iki adet faturanın davacının ticari faaliyetini sürdürdüğü adreste elektrik aboneliğinin kesilmesi ve mühürlenmesi baskısı oluşturarak davalı kurum tarafından tahsil edilmeye çalışıldığını, davacının dava konusu bedelleri ödeme gücünün bulunmadığını, bu nedenle davalı şirket tarafından davacının enerjisinin kesildiğini, elektrik enerjisinin kesilmesi sebebiyle davacının iş yerini kapatmak durumunda kalacağını belirterek, tüm bu sebeplerden dolayı davacı aleyhine tahakkuk ettirilen 27.01.2022 son ödeme tarihli 3.426.326,58 TL bedelli ve 27.01.2022 son ödeme tarihli 677.349,72 TL bedelli iki adet kaçak elektrik faturalarından dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile işbu faturaların iptaline, dava konusu faturalardan dolayı ,davacının abonesi bulunduğu … hesap nolu elektrik sayacına uygulanacak enerji kesilmesi işlemlerinin mahkemece takdir olunacak teminat mukabilinde tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece,davanın niteliği, yargılama aşaması ve HMK 389. madde hükümleri değerlendirildiğinde; davaya konu faturaların ödenmemesi nedeni ile elektrik enerjisinin kesilmesinin telafisi güç zararlara neden olacağı gerekçesiyle; ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava değerinin taktiren %15’i oranında teminat karşılığında kabulüne, davaya konu 27/01/2022 son ödeme tarihli 3.426.326,58 TL bedelli ve 27/01/2022 son ödeme tarihli 677.349,72 TL bedelli 2 adet fatura nedeni ile davacı …’ın 0679201000 tesisat numaralı iş yerinde kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin kesilmesinin tedbiren önlenmesine,4.103.676,30 TL nin (takdiren bedelin %15’i oranında) teminat alınmasına, teminatın nakit yada kesin ve süresiz teminat mektubu şeklinde yatırılması hususunda HMK 393 maddesi uyarınca davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde teminat sunulmaması halinde kararın kendiliğinden kalkacağının tedbir talep edene ihtarına (iş bu kararın tebliği ile ihtarın yapılmış sayılmasına), kararın taraflara tebliğine” itiraz yolu açık olarak 18/02/2022 tarihinde karar verilmiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, mahkemece bu kez 12/04/2022 tarihli duruşmada “Davalı vekilinin mahkemenin 18/02/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine, anılan ihtiyati tedbir kararına ilişkin olarak takdir edilen %15 teminat oranının takdiren % 40’a çıkartılmasına, buna göre dava değeri olan 4.103.676,30 TL nin (takdiren bedelin %40’ı oranında) teminat alınmasına, davacı tarafça %15 oranına göre yatırılmış teminatın bu tutardan mahsubuna, teminatın nakit yada kesin ve süresiz teminat mektubu şeklinde yatırılması hususunda HMK 393 maddesi uyarınca davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde teminat sunulmaması halinde kararın kendiliğinden kalkacağının tedbir talep edene ihtarına (ihtarat yapıldı)” dair istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir. Kararı davalı … vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve somut olayda yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini,kaçak elektriğin kullanıldığına dair video kayıtlarının mahkemeye sunulduğunu,teminatın %100 yerine %40 olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu,tedbir kararının ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini,tedbir kararının sonuçlarının mahkemece değerlendirilmediğini,davalının Anayasal haklarının ihlal edildiğini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava (asıl dava) menfi tespit ve ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Mahkemece %15 teminatla verilen ihtiyati tedbir kararı, itiraz üzerine tedbire itirazın reddi yanında teminat oranı %40 olarak belirlenerek devamına karar verilmiştir. Yapılan değerlendirmede; elektriğin kullanıldığı yer iş yeri olup, elektrik kesintisi halinde işletmedeki faaliyetin de kesintiye uğrayacağı, ekonomik yönden mağduriyet yaşanması ihtimali bulunmaktadır. Bu sebeple somut olayda, mahkemece HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.Yine alınan teminat miktarının da her zaman değişen durumlara göre mahkemece değerlendirilebileceği,bu aşamada alınan teminat miktarının da yerinde olduğu görüldüğünden mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu nedenle davalının istinaf talebinin HMK 353/1 b-1.madde gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcın peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022