Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1550 E. 2022/1834 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1550
KARAR NO: 2022/1834
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARAR KARAR TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2022/198 Esas –
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … Mah. … … Merkezı No: …-… iç Kapı No: … Sultangazi / İstanbul adresinde uzun yıllardır tekstil üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalı kurum görevlileri 18/02/2022 tarihinde müvekkilinin iş yerine gelerek mevcut sayacı değiştirdiğini, davalı kurum iddiasına göre değiştirilen sayaçta akım trafolarının eksik kayıt yaptığı iddiası ile müvekkile THY 42/1-c bendi uyarınca … Seri numaralı 109.652,04TL’lik ve … Seri numaralı 91.689,86TL’lik toplam 201.341,90TL’lik fatura tahakkuk ettirdiğini, müvekkilinin bugüne kadar tüketmiş olduğu hiçbir faturada usulsüzlük bulunmadığını, davalı kurum görevlileri sürekli olarak enerji kesme ve kontrol bahanesi ile müvekkilinin iş yerini taciz etmeye ve rahatsızlık vermeye başlaması üzerine baskılara dayanamayan müvekkilinin enerjisinin kesilmemesi ve daha fazla rahatsız edilmemek için müvekkili tarafından 07/03/2022 tarihinde 40.000,00TL’lik ödeme yapıldığını, buna rağmen davalı kurumun geriye kalan tüm fatura borcunun ödenmesi için baskı kurmaya devam ettiğini, müvekkilinin tekstil atölyesi işlettiğini, elektrik enerjisi olmadan iş yapmasının mümkün olmadığını, bu sebeplerden dolayı öncelikle müvekkilinin davalı kuruma yapmış olduğu ödemenin teminat olarak kabul edilmesini, mahkemeniz aksi kanaate olması halinde, uygun göreceği bir teminat karşılığında hmk 389 ve devamı maddeleri uyarınca telafi imkansız zararın önüne geçmek için elektrik enerjisinin tekrar sağlanması için tedbir kararı verilmesini, bu nedenlerle, davalı şirket tarafından müvekkilinin enerjisinin kesilmemesi, kesildiği takdirde yeniden enerji verilmesi yönünde dava süresince bir Tedbir Kararı verilmesini, tutanağa konu sayaç üzerinden bilirkişi marifeti ile kayıp kaçak tespitinin yapılmasını, davalı kurum görevlilerince yönetmeliğe aykırı bir şekilde tuttulan tutanakların iptali ile bu tutanaklara dayanarak kesilen cezaların iptaline karar verilmesini, mahkeme aksi kanaate olması halinde ilgili faturalar üzerinden bilirkişi incelemesi yapılarak fazlaya ilişkin tutarlar yönünden borçlu olmadığımızın tespitine, müvekkil tarafından yapılan ödemenin davalı kuruma borçlu çıkmamız halinde mahsup edilmesine arta kalan miktarın ödeme tarihinden itibaren avans faizi uygulanarak tarafımıza geri ödenmesine, avukatlık ücreti dâhil yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından 31/03/2022 tarihli ara kararla “davacının davalı tarafından elektriğini kesmesi suretiyle faaliyette bulunmasının engellendiği, mevcut yargılama sürecinin de devam ettiği dikkate alındığında henüz esas hakkında karar verilmemiş olmakla elektrik kesintisinin davacı yönünden ticari hayatında ciddi bir zarara yol açacağı nazara alındığında davacının talebinin kabulü ile tedbir (dava konusu) konusu yer ve faturalarla sınırlı olacak şekilde ve takdiren %15 teminat karşılığı elektrik kesintisinin önlenmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleriyle 1-İhtiyati tedbir talebinin dava değerinin %15’si oranında nakdi teminat (30.201,28TL) veya muteber banka teminat mektubu sunulması karşılığında KABULÜNE; teminat yatırılması halinde davaya konu abonelik sözleşmesi kapsamındaki elektrik enerjisinin talep edenin “… Mah. … Cad. … Merkezı No: … -… iç Kapı No: … Sultangazi / İstanbul” adresinde bulunan … ve … Seri numaralı faturalar ile sınırlı olacak şekilde elektriğin kesilmesinin tedbiren önlenmesine, kesilmiş olması halinde elektrik enerjisinin yeniden tesisine, 2-Ara kararın taraflara tebliğine karar verilmiştir. Karar karşı davalının itirazı üzerine mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; ” davacının davalı tarafından elektriğini kesmesi suretiyle faaliyette bulunmasının engellendiği, mevcut yargılama sürecinin de devam ettiği dikkate alındığında henüz esas hakkında karar verilmemiş olmakla elektrik kesintisinin davacı yönünden ticari hayatında ciddi bir zarara yol açacağı nazara alındığında davacının talebinin kabulüne karar verilmiş, henüz yargılamanın devam ettiği, şartlarda bir değişiklik olmadığı da dikkate alındığında davalının talebinin reddine, ihtiyati tedbir kararının devamına karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, teminat miktarının yetersiz olduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının, ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçtiğini, müvekkilinin anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, davacı hakkında davalı tarafından tahakkuk ettirilen kaçak faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararın verilmesi talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. HMK’nın 394/4 maddesi uyarınca ihtiyati tedbire itirazın duruşmalı incelenmesinin zorunlu olduğu halde mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yaptığı inceleme ile itirazları değerlendirmesinin usule aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tedbire itirazların duruşmalı inceleme yapılarak değerlendirilmesi, verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde dosyanın dairemize gönderilmesi için dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, itirazın duruşmalı incelenmesi için ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/06/2022