Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1543 E. 2022/3234 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1543
KARAR NO: 2022/3234
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2022
NUMARASI: 2020/617 E – 2022/125 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu davalının abonesi olduğu tesisata ait ödenmeyen elektrik tüketim fatura bedellerinin tahsili için Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından takibe geçildiğini, borçlu tarafından icra dosyasına haksız. ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini takibin durdurulduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu anlaşmama ile sonuçlandığını, davalının haksız itirazlarının iptaline ve takibin belirtilen faiz ve KDV oranları ile devamına karar verilmesi ile davalı itirazının iptaline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla ve faiz ve KDV oranları ile devamına, davalı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının iş yeri olarak kullandığı … Mah. … Cad. No:… Pendik/İstanbul adresindeki kiralık dükkâna elektrik sağlamak amacı ile 18.03.2015 tarihli parekende satış sözleşmesi imza edildiğini ve müvekkilinin tüm borçlarını ödediğini, müvekkilinin 22.08.2017 tarihinde kira sözleşmesini mülk sahibi ile karşılıklı tutanak tutarak sonlandırdığını, iş bu davaya konu olan fatura ödemelerinin hangi aylara ve hangi dönemlere ait olduğunun anlaşılamadığını bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu; müvekkilinin davacı şirkete tüm borçlarını ödeyerek 18.03.2015 başlangıç tarihli sözleşmeyi sonlandırarak ödeme kolaylıkları, indirim ve birçok fırsatlar sunan … Ltd. Şti. ile elektrik tedariki konusunda anlaştığını, 09.10.2017 tarihinde iş yerini kapatma kararına bağlı olarak … ile olan sözleşmesini fesh ettiğini ,davacının icra takibine dayanak belge sunmamasının takibin iptali sebebi olduğunu, icra inkar tazminatının talep edilmesinin haksız olduğunu, somut olayda tüm fatura borçlarını ödeyen müvekkilinin takibe dayanak olarak herhangi bir fatura sunulmaması ve bir açıklamada dahi bulunulmaması söz konusu borcun bilinmemesi ve tayin edilmesi ihtimalini ortadan kaldırdığını bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini belirterek davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı taraf aleyhine % 20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı t dosyasında,7.570,48 TL asıl alacak,3.603,55 TL gecikme zammı,648,64 TL Kdv olmak üzere toplam 11.822,67 TLnın tahsiline yönelik yapılan takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, sözleşmenin başlangıç tarihinin 17/03/2015 olduğu ve davacının taahhüt süresinin 17/03/2016 tarihine dek devam ettiği,davacının kampanyadan ayrılış tarihi ise sözleşmenin bitimine iki ay kala ocak ayı olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde kampanyadan ayrılma sebebi olarak ,davacıya tüm borçların ödendiği ve başka bir elektrik şirketinin daha uygun indirimler sunması nedeniyle başka elektrik şirketi ile sözleşme imzalanması olduğunun belirtildiği ,davalının işletme olarak oyun ve bilardo salonu işlettiği ( taahhütte yer alan imzada da görüleceği üzere ),davalının işletmesinin büyüklüğü göz önüne alındığında elektrik faturasının işletmesel olarak masraf yönünden önemli yer kaplayacağı,taahhütte yer alan haklı nedenin varlığı konusu tahdidi olarak açıklanmadığından mahkeme hakimi tarafından ülke şartları ve tarafların menfaatleri bir arada değerlendirilerek sözleşmenin ruhuna uygun olarak haklı nedenin içeriğinin doldurulması gerektiği, nitekim davacının tekel konumunda elektrik şirketi olduğu göz önüne alındığında davalıya imzalatmış olduğu taahhüt beyanının 6098 sayılı TBK’nın 20.maddesi uyarınca genel işlem koşulları taşıdığı,genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm açık değil ise 6098 sayılı TBK’nın 23.maddesi uyarınca düzenleyenin aleyhine yorumlanması gerektiği,davalının kampanya süresine 10 ay kadar sadık kaldığı ve son 2 ay kampanyadan ayrıldığı göz önüne alındığında daha uygun fiyatlı başka şirketle tedarik sözleşmesi imzalamasının kendisi açısından haklı sebep teşkil edeceği,davalının husumet itirazının yerinde olmadığı ,ayrıca sözleşmenin yorumlanması gerektiğinden davacının kötüniyetli sayılmayacağı gerekçesi ile; “Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; eksik inceleme ile usul ve hukuka aykırı hüküm verildiğini,davalının abonelik sözleşmesi imzaladığı ve ekindeki taahhütle aydınlatıldığını,bu taahhütten cayılması hususunda haklı nedenlerin tahdidi olarak belirtilmesine rağmen mahkemece dikkate alınmadığını,davalının daha iyi fırsat sunan başka bir elektrik şirketi tespiti ve onunla anlaşmasının haklı neden olarak kabul edilemeyeceğini,mahkemece daha iyi farkların neler olduğunun belirlenmediğini,cayma bedeli konusunda inceleme yapılmadığını belirterek eksik incelemeye dayalı olduğunu ileri sürdüğü kararın kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, sözleşmeden cayma bedeline ilişkin yapılan takibe karşı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.Taraflar arasında 03/03/2015 tarihli abonelik sözleşmesi ve eki taahhütname bulunduğu,taahhütname 6.maddede kampanya süresi bitmeden ve haklı neden olmadan sözleşmenin sone erdirilmesi halinde sona erme tarihine kadar gerçekleşen tüketim dikkate alınarak o ana kadar tahakkuk etmiş olan aylık en yüksek tüketimin iki katı cayma bedelinin ödenmesi gerektiği belirlenmiştir.Sözleşmede belirlenen haklı fesih nedenleri gereği davalının daha düşük fiyatlı başka tedarikçi ile anlaşması zamanından önce fesih için haklı neden oluşturmayacaktır.Dosyada davacının cayma bedeli talebine dair bu hususlarda bilirkişi incelemesi yapılmadığı,alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun ise sadece ticari defter incelemesine ilişkin olduğu,hatta fesih anına kadar en yüksek faturanın da belirlenmediği anlaşılmıştır.Mahkemece yorumla eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğu,genel işlem şartlarına aykırılığın oluşmadığı,bilirkişi raporunun ise denetime elverişli olmadığı belirlenmiştir.Bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulü ile belirtilen hususlarda elektrik mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmak üzere kararın HMK 353/a-6.madde gereği kaldırılmasıyla yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/12/2022