Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1542 E. 2023/854 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1542
KARAR NO: 2023/854
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2022
NUMARASI: 2021/436 E – 2022/315 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 21/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında “… Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi” imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edilerek iletişim hizmeti sağlandığı, davalı borçlunun, bahsi geçen faturalardan kaynaklı borcunu süresinde ödememesi üzerine, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlu şirket tarafından takibe, yetkiye, borcun tamamına, faize ve diğer ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; dava ve takibin yetkisiz İcra Dairesi ve Mahkemede açıldığı, yetkili İcra Dairesinin İzmir İcra Daireleri olduğu, davacı tarafın 2015 yılında başlattığı icra takibi için 23.12.2016 tarihinde işbu itirazın iptali davasını açtığı, bir yıllık süre içerisinde açılması gereken itirazın iptali davasında hak düşürücü sürenin gerçekleştiği ve davanın usulden reddinin gerektiği beyanla, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, davacı tarafın takip miktarı kapsamında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 10.042,64-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan 9.340,33-TL ye % 48 temerrüt faiz yürütülmesine, % 20 icra inkar tazminatı 2.009.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararın davalı vekilin nce istinaf edilmesi üzerine ; Dairemizin 2019/1521 E, 2021/1420 K sayılı 18.05.2021 tarihli ilamı “Davalı şirket vekilince, yargılamada verilen dilekçede müvekkili şirketin merkezinin Bitlis’te olduğu, defter ve kayıtları ibraz etmelerinin mümkün olmadığı, talimat yolu ile inceleme yaptırılması istenmesine rağmen, davalı tarafın defter ve kayıtları üzerinde talimat yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Diğer yandan, davalı şirketin başka operatöre hat taşıma tarihi de tespit edilmemiştir. Buna göre, takip konusu faturaların hangi operatöre ait olduğunun da tespit ve değerlendirmesinin yapılması mümkün olacaktır. Davalı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığı-ödeme kaydının olmadığı anlaşıldığı takdirde, sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı savunmasının-yöntemince incelenmesi gereklidir.” gerekçesi ile karar kaldırılmıştır. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın Kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının 10.042,64-TL üzerinden iptali ile takibin devamına takipten sonra asıl alacak olan 9.340,33-TL ye % 48 temerrüt faiz yürütülmesine, % 20 icra inkar tazminatı 2.009,00-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, zira dosyaya sunulan beyan ve itirazları kapsamında müvekkilinin ticari defter ve belgelerinin İzmir’de bulunduğu ve İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılması istenilmdiği, buna karşın Bitlis Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, oysaki müvekkilinin kayıtlarının İzmir’de olup ,”… -… Mah. … Cad. NO:… Karşıyaka İZMİR-TEL: …” olduğu, bununla birlikte sözleşme ile ilgili olarak müvekkili şirketi bağlamadığı yönünde beyan ve itirazlarının da bulunduğu, müvekkili şirketin yetkilisi olan “…” imzasını taşıyan bir sözleşme bulunmadığı, bu noktada da istinaf bozma ilamına uyulmadığı, kaldı ki davacı tarafın sunmuş olduğu beyan dilekçesi ekinde yer alan 26.12.2013 tarihli belgede yer alan imzalar, ekindeki imza sirküleri ile bile örtüşmediği,taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı; müvekkilin operatörünü icra takibinden çok önce değiştirdiği ifade olunmuştur. Bu kapsamda yapılması gereken, faturalarda belirtilen telefonların hangi operatöre tabi olduğunun tespiti olduğu, dolayısıyla öncelikle faturalarda belirtilen numaraların aidiyetinin tespiti ve akabinde takibin haklı olup olmadığının irdelenmesi gerektiği, bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan ,İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyasında ; 9.340,33-Tl asıl alacağa % 48 temerrüt faizi tutarı 491,13 Tl İşlemiş faizin KDV si 88,40 TL işlemiş faizin ÖTV si 122,78 Tl ile birlikte toplam 10.042,64-Tl için takip yapıldığı, borçlunun süresi içersinde borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece dairemizce verilen kaldırma kararından sonra , davacının davalıdan alacağı varsa saptanması için davalının bulunduğu Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Bitlis’te atanan Bilirkişinin düzenlediği raporunda özetle; davalının ticari defterlerinin Bitlis’te olmayıp,İzmir’de bulunduğunun tesbit edildiğini,dosya üzerinde yapılan incelemeye göre ; 2015 yılının Nisan, Mayıs, ve Haziran aylarına ait toplam 9.742.03.TL. konuşma bedeli olduğu, Davacı ile Davalı arasında yapılan sözleşmede faiz oranının belli olmadığı, , taraflar arasında faiz miktari belli olmayan alacaklara 3095 sayıli kanuni faiz uygulanacağı, bunun da yıllık yüzde 9 dokuz, aylık 0.75. olduğu, davacının davalıdan 25.08.2015 yılından 30.03.2022 yıllarına kadar toplamda 53.118.35-TL faiz ve 9.742.03-TL anapara ile birlikte 62.860.38 TL alacaklı olduğunun tesbit edildiği beyan edilmiştir. Mahkemece, davalıyla para ilişkilerinin izlendiği cari hesabın 2012-2013-2014-2015-2016 yıllarına ait dökümleri incelendiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 20.10.2012 tarihinde başladığı davacı muhasebe kayıtlarına göre, davacının davalıdan alacağı olarak 20.04.2015 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 2.333,00 TL, 20.05.2015 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 2.197,70 TL, 20.06.2015 tarihinde düzenlenen fatura sebebiyle 5.211,33 TL olmak üzere ödenmemiş üç adet fatura toplamı olarak, 9.742,03.-TL alacağının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı uyarınca davalı defterleri üzerinde inceleme yaptırılması ve sonucuna göre gerektiğinde sözleşmedeki imza yönünden de inceleme yapılması gerektiği gerekçesiyle önceki karar kaldırılmıştır.Mahkemece ,davalı vekilinin beyanı ve kaldırma kararı sebebiyle Bitlis’e talimat yazılmış ise de ,davalı defterlerinin İzmir’de bulunduğu analaşıldığından davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamış,mevcut dosya kapsamı itibarıyla sonuca gidilmiştir. Dosyaya ibraz edilen kayıt ve belgelere göre, davacı … A.Ş’ile davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti arasında “… Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi” imzalandığı anlaşılmaktadır. Ancak davalı tarafça sözleşmedeki imzanın davalı yetkilisine ait olmadığı ileri sürülmüştür. Kaldırma kararımızın gerekleri mahkemece yerine getirilmemiştir.Talimat cevabına göre , davalının ticari defterlerinin İzmir’de olduğu anlaşıldığından,bu yer mahkemesi aracılığı ile inceleme yeptırılması ,davalı tarafa masraflar yönünden kesin süre verilmesi ve rapor alındıktan sonra sonucuna göre gerektiğinde sözleşmedeki imza yönünden de inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olmuştur. Bu sebeplerle ,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/03/2023