Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1528 E. 2023/534 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1528
KARAR NO: 2023/534
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2022
NUMARASI: 2020/426 E – 2022/405 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının uluslararası nakliyat alanında faaliyet gösterdiğini ve maliki olduğu … plakalı TIR aracın tamiri yapılmak üzere davalı ile anlaş- maya vardığını, davalı tarafça fren sisteminde parça değişimleri yapıldığını, tamir ücretinin ödendiğini ve aracın 13.06.2019 tarihinde davacıya teslim edildiğini, ancak çok kısa bir süre sonra, araç seyir halinde iken-davalı tarafça yapılan tamir sırasında “rakor” parçasının monte edilmesi nedeniyle -ortaya çıkan kilitlenme sonucu araç kontrolden çıkıp yol kenarındaki bariyerlere çarparak durduğunu, olay sonrasında Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti talebinde bulunduklarını , makine mü- hendisi bilirkişi tarafından Çatalca 2. SHM’nin 2019/25 D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi rapo- runda da “dava konusu kazanın rakor parçasının tıra monte edilmesi nedeniyle meydana geldiği”nin belirtildiğini, söz konusu kaza nedeniyle oluşan hasarın giderilmesi için dava dışı şirkete 104.500,00 TL tamir masrafı ödendiğini, ayrıca aracın üç ay süreyle kullanılamaması nedeniyle 180.000,00 TL tutarında kazanç kaybının oluştuğunu beyanla , şimdilik 10.000,00 TL tamir masrafı ile 10.000,00 TL kazanç kaybının tazmini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının … ün- vanına sahip şahıs şirketinde kamyon ve TIR gibi ağır tonajlı araçlara servis hizmeti verdiğini, dava- cıya ait … plakalı araca da servis hizmeti verildiğini ve davacının talebi üzerine bir takım parçaların değiştirildiğini, davacının servis hizmetinin bedelini ödemediğini, Davacının “aracın servisten çıktıktan uzun bir süre sonra kaza yaptığı, tekerlek kilitlen- diğinden şoförün aracı bariyerlere çarptırarak durdurabildiğini ” beyan etmesine rağmen Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2019/25 Değişik İş dosya numaralı delil tespiti dosyasında ” kaza- dan hemen önce araçtan hava sesi geldiği, sonrasında sağ tekerleğin kilitlendiği, neticede kazanın meydana geldiği” yönünde iddiada bulunduğunu, beyanlar arasında çelişki olduğunu, Dava konusu aracın 21.05.2019 tarihinde lastik patlaması sonucu körüğü, rakoru, hor- tumu ve başkaca da parçalarının hasar almış olması neticesi müvekkiline ait servise getirildiğini, ha- sar gören parçaların değiştirilmesi gerektiğinden araç sahibinin bilgisi dahilinde … marka hare- ketli rakorun takıldığını, rakorun takıldığı hortum müvekkili tarafından temin edilmeyip davacı tara- fından dışarıdan getirilerek takıldığını, Davaya konu aracın davacının arkadaşının servisine çekildiğini, sonrasında mahke- mece keşif yapıldığını, müvekkilinin taktığı rakorun söz konusu serviste çıkarılıp çıkarılmadığının muamma olduğunu, rakorun çekildiği serviste kasten sökülmüş olabileceği gibi aracın kaza yaptığı esnada kazadan kaynaklı bir darbenin etkisi ile de çıkmış olma ihtimali bulunduğunu, lastik patlaması durumunda dahi rakor ve körüğün hasar aldığını, meydana gelen kazanın müvekkilinin araca taktığı parçadan kaynaklandığının kabul edilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: Davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/25 D. İş dosyasına sunulan 22.07.2019 tarihli bilirkişi raporunun kazanın hemen sonrasında ve keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlendiğini, bu rapor ile kazanın ne şekilde gerçekleştiği,oluş sebebi ve kusurlu tarafın açık ve net tespit edildiğini, dosya içeriğine göre dava konusu kazanın davalı tarafça yapılan kusurlu tamir işlemi nedeniyle oluştuğunun ispatlandığını, kaza sonrası yapılan tamirat işlemlerinin tümünün kaza ile ilgili olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;Dava, araç tamirinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava konusu aracını tamir için davalının iş yerine bıraktığını, tamiri ya- pılıp kendisine teslim edilen aracın kısa bir süre sonra seyir halinde iken “kilitlenme” problemi nede- niyle yol kenarındaki bariyerlere çarparak hasarlandığını, bu kazanın “rakor ” isimli parçanın monte edilmesindeki sorundan , yani ayıplı tamir hizmetinden kaynaklandığını beyanla aracın bu kazaya bağlı hasarın giderilmesi için ödediği tamir ücretini ,ayrıca aracın çalışmadığı süre içinde mahrum ka- lınan karını talep etmekte, davalı taraf ise; araçta oluşan hasarın kendilerince sunulan hizmet ile ilgili olmadığını davacının aracına rakorun kendisince takıldığını, ancak rakor hortumunun davacı tarafça temin edildiğini, rakorun çıkması nedeniyle kazanın meydana gelmesi halinde bile bu durumun hortumdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının değerlendirilmesinin gerektiğini beyan etmektedir. Uyuşmazlık , davalı tarafça davacının aracına ayıplı tamir hizmeti sunulup sunulmadığı, dava konusu kazanın bu tamir işleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının tazmini gereken maddi zararının ne olduğu hususunda toplanmaktadır. Davacının aracı ile ilgili olarak düzenlenen kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, delil tespiti dosyası üzerinden aldırılan bilirkişi raporu dosyaya celp edilmiş, ayrıca İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv Birimi E. Prof. Dr. Müh. …’dan 13/09/2021 tarihli rapor aldırılmıştır. Söz konusu raporda; Dava dosyasında, dava dilekçesi ekinde bulunan 22/07/2019 tarihli bilirkişi tespit rapo- runda, aracın 01/07/2019 tarihinde yerinde görülerek tespit yapılmış olduğu, tespit sonucunda aracın sağ fren körüğüne takılan rakorun dişli kısmının ana gövdeye segmanla bağlanmış olduğu, basınçlı ve hareketli bir noktada olan rakorun gövde ile dişli kısmı bağlayan segmanın kırılması ile körüğün sağ ön tekerleği kilitlediği ve aracın sağ tarafa doğru çekmesine yol açarak sürücünün kontrolü kay- betmesine ve bariyerlere çarparak durabilmesine yol açtığı, söz konusu noktada esasen sabit rakor kullanılması gerektiği, dolayısıyla araçta meydana gelen hasara yanlış rakor takılmasının yol açmış olduğu kanaati ifade edilmiştir. Söz konusu raporda ele alınan rakor bölgesine ait ve hasarlı durum- daki araca ait fotoğraflar da mevcut olmakla birlikte, aracın sağ ön kısmından hasar görmüş olduğu anlaşılmakla birlikte hasarın kapsamı hakkında fikir vermemektedir. Söz konusu tespit raporunda segmanın kırılmış olduğu belirtilmiş olmakla birlikte fotoğraflardan bu husus anlaşılamadığından, esasen hızlı bağlantı segmanı olan bu parçanın yerinden çıkmış mı yoksa kırılmış mı olduğu anlaşılamamaktadır. Öte yandan … marka çekicilerin bu modellerinde fabrika çıkışı sabit rakor kullanılırken, daha yeni modellerinde … firmasının körüklere fabrika çıkışı hızlı bağlantı segmanlı rakor kullanmaktadır. Dava konusu araçta, bu hızlı bağlantı segmanlı rakorun sonradan takıldığı anlaşılmakla birlikte, montajı doğru yapıldığı taktirde bu genel olarak yaygın bir uygulamadır. Ancak bu rakorun direksiyon hareketleri sırasında dönerek yer değiştiren bir yerde olması nedeniyle aracın sabit kısımları ile bağlantı hortumunun doğru nitelik ve uzunlukta olması şarttır. Bu sağlandığı taktirde ve montaj da hatasız yapıldıysa, rakor hızlı bağlantı segmanlı olması nedeniyle böyle bir arızaya yol açacak yapıda değildir. Fren kilitlemesi konusuna gelince; rakorun körükten kurtulması halinde körük içindeki basınç hemen boşalarak freni kilit- leyecek, öte yandan çıkan hortumdan dışarı kaçan hava nedeniyle diğer silindirlerin de boşalıp kilit- lemeleri, motoru çalışmayan araçta 1-2 saniye, motoru çalışır durumdaki araçta 3-4 saniye sürecektir. Kazanın olması, sürücünün direksiyon kontrolünü kaybetmesine bağlanmış olup, kısa süreli de olsa tek taraflı ön teker kilitlemesi sürücünün kontrolü kaybetmesine yol açabilecek bir olaydır. Dola- yısıyla kazanın fren körüğüne hava getiren hortumu bağlayan rakorun çıkması sonucu meydana gelmiş olması olasılığı mevcuttur. Rakorun çıkmasına ise yol açabilecek etkenler, hatalı montaj veya yanlış hortum kullanılması olabilir. Bütün bu olası hususlarda davalı servisin sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. Onarım zararı ile ilgili olarak; …Davacı taraf bu onarıma dava konusu kazanın yol açmış olduğunu ileri sürmektedir. Kaza sonrası davacıya ait aracın bir fotoğrafı tespit raporunda görülmekle birlikte, yukarıda da belir- tilmiş olduğu üzere bu fotoğraf bulanık olduğu gibi, sadece bir fotoğraftan da hasarın çapını belir- lemek mümkün değildir. Bu kaza sonrası ayrıca bir ekspertizin aracın hasarını inceleyerek raporlamış olması beklenir ancak dava dosyasında böyle bir ekspertiz raporuna rastlanmamıştır. Aracın dava konusu kaza sırasında yaşı 13 olup normalde 10-15 senelik ömürleri olan bu tip araçlar için oldukça eskidir. Dolayısıyla motor aksamının yenilenmesini de kapsayan onarımın kaza nedeniyle uğranan hasarla mı, yoksa aracın yaşı nedeniyle eskimiş ve yıpranmış aksamının yenilenmesi ile mi ilgili olduğunun anlaşılmasına olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle; tarafıma hasar tutarı ile ilgili kanaat soruluyor ise, bunun tespiti bu şartlar altında mümkün değildir. Mahrum kalınan kar ile ilgili olarak: Davacı, dava konusu kaza nedeniyle aracını 3 ay süre ile kullanamadığını ileri sürmüş ve dava konusu kaza öncesi, 09/03/2019 ile 31/05/2019 tarihleri arasında bir müşterisine toplam 9 adet Hollanda-Türkiye arası navlun bedeli olarak kesilmiş olan ve 9unun toplam tutarı 31.000,00 Euro olan harcama faturalarını örnek göstererek kaza tarihindeki döviz kuru üzerinden kazanç kaybının 180.000,00 TL olacağını ileri sürmektedir. Onarım faturalarında sıralanan parça değişimleri, montaj ve boya işçilikleri için toplam gerekecek sürenin 3 ay olamayacağı, söz konusu işlemlerin 1 ay içerisinde tamamlanabileceği kanaatine varılmıştır. Öte yandan aylık ciro 60.000,00 TL olarak kabulü halinde de bu süre zarfında araca ve yolculuğa yapılan yakıt, personel, seyahat vb. masrafların konu ile ilgili bir uzmanı tarafından incelenerek gerçek kazancın hesaplanmasından sonra kanaat oluş- turulması gereklidir.” denilmiştir. Ancak delil tespiti dosyasına ibraz olunan bilirkişi raporu ile iş bu dava dosyasına ibraz olunan rapor birbirinden farklı tespit içermektedir. Ayrıca toplanan delillere ve yapılan yargılamaya göre uyuşmazlık çözülmemiştir. Buna göre mahkemece ,-Öncelikle, dava konusu tamir işlemi ile ilgili olarak davalı işyerinden , ayrıca aracın davacıya tesliminden sonra oluşan kazaya istinadan dava dışı işyeri tarafından gerçek- leştirilen tamir işlemlerine ilişkin iş emri, servis formu, araç teslim formu, ayrıntılı fatura vs dahil tüm belgelerin ilgili iş yerlerinden ,- Sonrasında aracın mevcut arızası/kazası ile ilgili hasar dosyasının /renkli resimlerin sigorta şirketinden celbi ile , – İkisi üniversitelerin otomotiv kürsüsünden seçilecek öğretim görevlisi/ makine mühendisi biri SMM’den oluşacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla dava dosyası ve ekleri ile ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak; davalı tarafça davacının aracına ayıplı tamir hizmeti sunulup sunulmadığı, aracın tesliminden sonra meydana gelen kazanın bu tamir işleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının onarım zararından kaynaklanan zararı ile- vergi beyanları vs de gözetilerek- aracın tamirde kaldığı süre itibariyle ulaşan kazanç kaybı zararının tespiti hususunda, önceki raporlara itirazları giderici, hükme ve yargısal denetime elverişli yeni rapor alınarak hasıl olacak sonuç dairesinde karar tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/02/2023