Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1496 E. 2023/1158 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1496
KARAR NO: 2023/1158
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/02/2022
NUMARASI: 2020/297 E – 2022/167 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin her ay abonesi olduğu … dağıtım şirketi tarafından … Mahallesi … Sokak No:… Bahçelievler/İstanbul adresinde kullandığı elektrik tüketim miktarına göre fatura tahakkuk edildiğini ve her ay fatura bedelinin otomatik ödeme talimatı kapsamında tahsil edildiğini ancak, müvekkili şirketin geriye dönük tahsil edilen fatura bedellerini incelediğinde adına düzenlenen 04.2017 ve 12.2019 tarihleri arası dönemlere ilişkin elektrik faturalarında Sanayi tarifesi uygulanması gerekirken ve müvekkili şirkete bir bildirim yapılmaksızın ticarethane tarifesinin uygulandığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin … elektrik aboneliği için Sanayi grubundan işlem yapılması gerekirken ticarethane grubundan işlem yapılarak fazla elektrik bedelinin tahsil edilmesinin hatalı olduğunu, bu sebeple öncelikle davalı şirkete başvuru yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ticarethane tarifesine göre tahsil edilen 04.2017 ve 12.2019 arası dönemlere ilişkin faturaların geriye dönük incelemeye alınarak Sanayi tarifesine göre düzenlenmesini, yanlış uygulanan tarife nedeniyle müvekili şirketten fazla tahsil edilen miktarın iade edilmesinin talep edildiğini ancak, davalı şirket tarafından hatalı tarifenin düzeltilmesine rağmen fazla ödenen bedellerin iade edilmediğini, müvekkilinin Sanayi abonesi olduğunu ve davalı şirket tarafından 04.2017 ve 12.2019 arası dönemlere ilişkin olarak ticarethane tarifesi üzerinden ücretlendirilme yapıldığını ve davacının söz konusu tarife değişikliğini müvekkiline tebliğ etmediğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 18/12/2012 tarihli toplantısında 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Bsasları Düzenleyen kararına istinaden satış şirketlerine yönelik Sanayi abone grubundaki tüketicileri vize bitim tarihinden en az2 ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethanec abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirme yükümlülüğünün getirildiğini. bilgilendirme yükümlülüğünün satış şirketine ait olduğunu, davalı şirketin bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 01.07.2012. tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağının 18/3. maddesinde düzenlendiğini ve Tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarların veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafta ve güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağının belirlendiğini, Davalı Şirket ile yapılan yazışmalarda 18.03.2015 vize tarihli sanayi sicil belgesine istinaden 18.03.2017 bitiş dönemine kadar sanayi tarifesinden tahakkuk ettirilmiş olduğunun, kayıtlarında yapılan İnceleme sonucunda söz konusu aboneliği ait sanayi sicil belgesinin yenilenmesi gerektiğine dair 17.01.2017 tarihinde yazılı bildirimde bulunulduğunun ve bildirimin … adlı kişiye tebliğ edildiğinin taraflarına verilen cevap yazısı ile belirtildiğini ancak, davalının taraflarına yalnızca tebliğ edildiğine dair bir kağıt parçası gönderdiğini, tebligat parçası bile olmayan belge incelendiğinde her ne kadar tebliğ tarihinin 20.01.2017 olduğu belirtilmiş ise de içeriğinin ne olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığını, tebliğ alan kişinin kim olduğunun, şirket çalışanı veya yetkilisi olup olmadığının belirsiz olduğunu beyanla; Nisan 2017 ve Aralık 2019 arası dönemlerine ilişkin hatalı tarife uygulanması nedeniyle müvekkili şirketten tahsil edilen fazla ödemenin şimdilik 10.000 TL’sinin her bir fatura dönemine ait ödeme için tahsil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiş, bilahare 25/10/2021 tarihli dilekçesi ile davasını 22.789,91 TL’ye ıslah etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın yanlış abonelik grubu tespitine bağlı hatalı faturalandırma kaynaklı açmış olduğu davanın 08.05.2014 tarihine kadar yürürlükte bulunan ve talep edilen dönemler bakımından uygulanması gereken Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. Maddesi kapsamında ödeme bildiriminde hata olduğunun kabul edildiğinde adına fatura düzenlenen müşteri tarafından tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde itiraz etme hakkı bulunduğunu, buna göre müşterilere faturalara karşı itiraz etme konusunda hak ve süre tanınmış olmasına rağmen davacı tarafından bu başvuru ve itirazlar yapılmadan anılan itiraz süreleri geçirildikten çok sonra davanın ikame edilmesinin mevzuata aykırılık teşkil ettiğini, itiraz süresi geçirilerek faturanın içeriğinin kesinleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkili Şirket …’den alınan bilgilere göre davacı adına kayıtlı bulunan … hesap numarasına ait tüketimlerin … ye ibraz edilen sanayi sicil belgesinin 18.03.2015-18.03.2017 vize tarihlerine istinaden 2017/4 dönemine kadar sanayi tarifesinden tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin … sayılı Kurul kararına uygun davranarak sanayi sicil belgesinin yenilenmesine dair yazılı bildirimin davacı tarafa gönderildiğini, davacı şirketin GSM numarasını bildirmediği için SMS atılamadığını sadece yazılı bildirimde bulunulduğunu, dağıtımları yapmakla görevli kurye şirketinin kayıtlarında yapılan incelemede tebligatın davacı şirkete ait posta kutusuna bırakıldığı ve ayrıca … (…) isimli şahsa da şifahi bilgi verildiğini, müvekkili şirketin EPDK kararında belirtilen yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz yerine getirdiğini. ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın faiz ile ilgili taleplerinin de haksız olduğunu ve faiz talebinin reddi gerektiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında elektrik hizmeti nedeniyle düzenlenen abonelik sözleşmesine ilişkin … nolu tesisata davalı … dağıtım şirketi tarafından 2017/4 döneminden önce sanayi tarifesi uygulandığı, 2017/4 döneminden başlamak üzere 2019/11 dönemine kadar ticarethane tarifesi uygulandığı hususunda taraflarca kabul edildiği, arasında ihtilaf bulunmadığı, Davacı tarafından 31.01.2020 tarihli dilekçe ile; 02.2017-12.2019 tarihleri arasına ilişkin elektrik faturalarına sanayi tarifesi uygulanması gerekirken taraflarına bildirim yapılmadan ticarethane tarifesinin uygulanmasının tespit edildiği ve uygulanan yanlış tarife nedeniyle fazla tahsil edilen miktarın iade edilmesine ilişkin davalı tarafa başvuru yapıldığı, davalı şirketin cevaben; ‘Bildirimin … Mahallesi … Sk. No:.. Kat:.. Bahçelievler/İstanbul adresine gönderildiğini, 20.01.2017 tarihinde … San. ve Tic, A.Ş. adına teslim alan kişinin … olarak göründüğü’ belirtildiği, Ayrıca, … ilgili yazısında; Yapılan inceleme sonucunda… San ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı bulunan … hesap numaralı aboneliğe ait tüketimlerin şirketlerine ibraz edilen 18.03.2015 vize tarihli sanayi sicil belgesine istinaden 18.03.2017 bitiş dönemine kadar sanayi tarifesinden tahakkuk ettirildiği, söz konusu aboneliğe ait sanayi sicil belgesinin yenilenmesi gerektiğine dair 17.01.2017 tarihinde yazılı bildirimde bulunulduğu, tebligat tarihinden sonra sanayı sicil belgesinin şirketlerine iletilmediğinin tespit edildiği ve bu nedenle şikayete konu tesisatın ticarethane olarak güncellendiği,sanayi sicil belgesinin şirketlerine iletilmediğinin tespit edildiği ve bu nedenle şikayete konu tesisatın ticarethane olarak güncellendiği belirtilmiş ise de, Davalı tarafından herhangi bir bildirimin taraflarına ulaşmadığının belirtildiği ve davacının bildirimini yaptığı kabul edilmesi halinde dahi bildirimin içeriğine ilişkin herhangi bir açıklamanın dosya içerisindeki belgelerden tespit edilmediği hususları dikkate alındığında, ve EPDK 5999-3 sayılı Kurul kararı ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağının 18/3. maddesi kapsamında davacının mevzuatlara uygun bildirimde bulunmadığı anlaşılmış olup ayrıca 13.12.2019 tarihinde şirketlerine davacı tarafından yapılmış olan başvuru üzerine abonelik tarifesinin 16.12.2019 tarihinde sanayi olarak değiştirildiği belirtilmiş olup, Dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelendiğinde … SAN.VE TİC. A.Ş.’nin sanayi firması olduğunun tespitinin yapıldığı, davaya konu elektrik faturalarının sanayi tarifesinden yapılmasının gerektiği kanaatine varıldığı,… A.Ş.’nin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili maddelerine göre kusurlu olduğu, davacının 2017/4-2019/11 Davalı şirketin 2017/4 ile 2019/11 (2018/10 dosya içerisinde mevcut olmadığından hariç olmak üzere) dönemleri arasında davacı faturalarını sanayi grubu tarifesinden değil de ticarethane tarifesi üzerinden hesaplanmış olması nedeni ile, davalı tarafından davacı yandan 22.789,91 TL fazla elektrik bedelinin tahsil edildiği 15/10/2021 tarihli ek rapor ile belirlenmiş olduğu anlaşılmakla; 14/07/2021 ve 15.10.2021 tarihli alınan bilirkişi raporlarının bilimsel, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu” gerekçeleriyle davanın kabulü ile, 22.789,91 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporuna karşı itirazlarını karşılanmadığını, kök ve ek rapora arasında çelişki olduğunu, davacının yanlış tarife grubu itirazının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 23. Maddesinde düzenlenen sürede yapılmadığını, bunun yanısıra davacının iddia ettiği zararının her ay artmasına da sebebiyet verdiğinden davacının müterafik kusurunun da bulunduğunu, müvekkili şirketin fatura tahakkuklarında herhangi bir hata veya hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı şirketin sanayi grubu vize bitim tarihi itibari ile vizesinin yenilendiğine dair evrakları müvekkili şirkete sunması gerekirken bu evrakları vaktinde sunmamış olup; aboneliğinin ticarethane aboneliğine dönüşmesinde tüm sorumluluğun davacının kendisine ait olduğunu, sanayi sicil belgesinin yenilenmesine dair yazılı bildirimi usulüne uygun olarak yapmış olup, söz konusu bildirimi davacı şirket tarafından dikkate alınmamış olması sebebi ile davacının sanayi tarifesi üzerinden olan aboneliği mevzuat hükümleri kapsamında ticarethane tarifesi üzerinden tahakkuklandırıldığını, davacının ihtirazi kayıtla ödeme yapmadığını, faiz ve başlangıç tarihlerinin de hatalı olduğunu, kararın gerekçesiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Uyuşmazlık, sanayi tarifesi uygulanan davalıya, sanayi sicil belgesinin süre bitim tarihinden önce vize ettirerek ibraz etmesi konusunda davalının bildirim yükümlülüğünün olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının sanayi sicil belgesini vize ettirip süresinde davalı tarafa ibraz edip etmediği noktasında toplanmaktadır. Elektrik Piyasası Denetleme Kurulu’nun 30/12/2015 tarih ve 5999-3 sayılı kararının 3. Maddesinin 2. bendinde “(2) Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler için görevli tedarik şirketi, görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi sanayi abone grubundaki tüketicileri vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Faturalarda belirtilen vize bitim tarihine ilişkin uyarılar ilgili yükümlülüğü karşılamaz. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30 (otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır. Görevli tedarik şirketi, dağıtım şirketini abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirir” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafça her ne kadar davalı tarafa bu konuda bilgilendirme yapıldığı savunulmuş ise de, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporundaki tesbitlere göre; davacının aboneliği için kurul kararında öngörülen bildirim araçları ile herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı, bu sebeple davalının mevzuat uyarınca sicil belgesinin yenilenmesi konusundaki bildirim yükümlülüğünü ihlal ederek davacıdan fazla tahakkuk ve tahsilat yaptığı anlaşılmıştır. Mahkemece yargılamada bilirkişi kök ve ek raporu alınmış, sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesine göre faturalandırma yapılması sonucu 22.789,91-TL fazla tahakkuk yapıldığı tespit edilmiştir. Bilirkişi raporu,mevzuata ve dosya kapsamına uygun olmakla ,mahkemece rapora itibar edilerek,hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır. Mahkemece, tarafların sıfatı ve ticari iş sözkonusu olduğundan alacağa avans faizi işletilmesinde de hata bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve esas yönden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesine göre reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.556,77-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 389,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.167,57-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/04/2023