Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1477 E. 2022/2684 K. 17.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1477
KARAR NO: 2022/2684
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2021
NUMARASI: 2021/150 E – 2021/762 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahke- mesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin 15/11/2012 tarihinde “… Mah.,… Sokak … ada … parsel” üzerinde inşa edeceği konut amaçlı site merkezindeki konutların ihtiyacı için davalı şirketlerden talepte bulunulduğunu,2013 yılında 1.600 KVA enerji ihtiyacının belirtildiğini, davalı …’ın vermiş olduğu şartnamenin hukuka aykırı dayatmalar içerdiğini, yatırım bedellerinin müvekkili şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verileceğini bildirildiğini, müvekkilinin elek- trik aboneliklerini alabilmek ve istekleri yerine getirmek amacıyla elektrik taahhüt işlemlerini yapan bir şirketle anlaştığını, bedelini kendisi karşılayarak söz konusu yatırımları yaptırdığını, ancak abone yatırımlarının düşüleceğine ilişkin yasa hükmünün davalı … tarafından dikkate alınmadığını, uygulamanın Anayasaya ve 4628 sayılı yasaya aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde oldu- ğunu, yasa gereği abonenin yapacağı yatırım bedelinin tükettiği elektrik bedelinden düşülmesi gerek- tiğini beyanla davacı şirket tarafından imal edilen transformatör , elektrik dağıtım panoları yük- sek gerilim enerji nakil hattı ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden itibaren yürütülecek ticari faiz ile davalılardan tahsiline, tesisin mutlak butlan ile yapıldığı dikkate alınarak faizin inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı … tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davada zaman aşımı ve hak düşü- rücü sürelerinin geçirildiğini, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, diğer davalı ile arala- rında 24/07/2016 tarihinde “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığını, dava konusu dağıtım tesi- sinin işletme hakkı müvekkili şirkete ait ise de mülkiyetinin … Genel Müdürlüğü’ne ait oldu- ğunu, dava konusu uyuşmazlığın devir sözleşmesin imzasından önce gerçekleştiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, yönetmelik ve izinlere uygun hareket edildiğini, davacının hakkı bulun- masına rağmen 45 gün içerisinde yazılı itirazda bulunmadığını, geçici kabul yapılan ve enerjilendirilen tesis ile ilgili olarak şartname hükümlerine aykırı talepte bulunulmasını hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı … ile imzalanan 24/07/2016 tarihli sözleşme uyarınca tüm elektrik dağıtım sorumluluğunun diğer davalıya devir edildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin ortaya çıkacak hukuki uyuşmazlıkların sadece mülkiyete ilişkin olması halinde müvekkili tarafından takip edileceğini, davadaki talebin mülkiyete ilişkin olmadığından müvekkili kuruma husumet yöneltile- meyceğini, devir sözleşmesinin 7.5 maddesi uyarınca tüm sorumluluğun davalı … a ait oldu- ğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nin 2014/1503 Esas- 2018/171 karar nolu 22/02/2018 tarihli ilamı ile; “Davanın … hakkındaki davanın HMK 114/1-d ,115/2 maddeleri uyarınca husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, Davalı … hakkındaki DAVANIN KABULÜNE, 216.117,00 TL faturalı ve 19.800,00 TL faturasız olmak üzere toplam 235.917,00 TL nin (216.117,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, kalan miktar için 28.11.2017 ıslah tari- hinden itibaren ) yürütülecek avans faizi ile birlikte davacılar yararına davalı …’tan tahsiline” karar verilmiştir. Davalı …’ın istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis olunan 2018/2508 Esas- 2021/313 karar nolu 09/02/2021 tarihli ilam ile ” Taraflar arasındaki emsal davalar ile ilgili olarak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 2016/18362 Esas, 2018/5395 Karar sayılı ilamda: 01 Mart 2003 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 6. Md de: “Gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanması ve bağlantı anlaşması yapa- rak hizmet verilmesi esastır. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından, dağıtım sis- teminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Buna göre; a) Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olması halinde, 5 inci maddede belirtilen belgelerin ibraz edilmesi kaydıyla dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. b)Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı talebinin karşılanması için uygun olmaması ve genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması durumunda; saha etüdü gerek- tirmeyen hallerde başvuru tarihinden itibaren on iş günü, saha etüdü gerektiren hallerde ise başvuru tarihinden itibaren yirmi iş günü içerisinde, bağlantı talebinin karşılanabileceği makul bir süre, gerekçeleri ile birlikte başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Başvuru sahibinin söz konusu süreye itiraz hakkı saklı olup, bu konuda Kuruma başvurabilir. Başvuru, Elektrik Piyasası Lisans Yönetme- liği’nin 38 inci maddesi hükümleri çerçevesinde Kurum tarafından değerlendirilir. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından verilen görüşe ilişkin gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmemesi halinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. c) Başvuru sahibinin (b) bendi kapsamında haksız bulunması veya bağlantı talebinin karşılanabilmesi için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bildirilen sürenin başvuru sahibi tarafından uzun bulunması ve bağlantı talebinin branşman hattı tesis edilerek karşılanabilir olması halinde gerekli yatırım başvuru sahibi tarafından üstlenilebilir. Bu durumda bağlantı projesinin hazırlanması başvuru sahibinin sorumluluğunda olup, bağlantı projesinin hazırlanabilmesine ilişkin etüt için gerekli olan tüm bilgiler dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından sağlanır. Bağlantı projesi, tamamlanmasını müteakip onay için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye sunulur. Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, söz konusu proje üzerindeki incelemesini proje sunum tarihinden itibaren beş iş günü içerisinde tamamlayarak projeyi onaylar veya projeyi revizyon için başvuru sahibine iade eder. Proje revizyonunun gerekçeleri başvuru sahibine yazılı olarak bildirilir. Bağlantı projesinin onaylanması durumunda, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile başvuru sahibi arasında, branşman hattının mülkiyet ve kullanım hakları ile finansman ve bağlantı koşulları gibi hususların düzenlendiği bağlantı anlaşması imzalanır. Dağıtım sistemine geçici bağlantı yaparak elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında kullanım amacıyla sınırlı bir süreyi içeren bağlantı anlaşması imzalanır. Bağlantı anlaşmasının imzalanmasını takiben ve anlaşmada yer alan süre içerisinde gerekli bağlantı varlıkları tesis edilerek, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak belirlenen bağlantı bedeli, başvuru sahibi tarafından dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye ödenir. Bağlantı bedeli, bir defaya mahsus olmak üzere ve ilk bağlantı anlaşması yapılması esnasında tahsil edilir ve geri ödenmez. Bağlantı anlaşmasında yer alan adresteki kullanım yeri var olduğu sürece, bağlantı anlaşması yürürlükte kalır ve söz konusu kullanım yerindeki müşteri değişikliği halinde yeni bir bağ- lantı anlaşması yapılması talep edilmez” hükmüne amirdir. Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrasında; “sisteme bağ- lantı yapılması hâlinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hâllerde söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibin tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim ve/veya dağıtım tarifesi bedelinden düşülür” hükmü bulunmaktadır. 28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen ile- tim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzen- lenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir. Mahkemece, yatırım programı içerisinde, davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Somut olayda, dava konusu talepler ile ilgili olarak dosyaya ibraz edilen 16/01/2017 tarili kök rapor ile 31/10/2017 tarihli ek raporun, emsal nitelikteki Yargıtay ilamında belirtilen esas- lar ve usulde hazırlanmadığı, bu haliyle hükme elverişli olmadığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeler dikkate alınmak suretiyle alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden taraf ve Yargısal dene- timine elverişli rapor alınmak suretiyle hüküm tesisi gerekir ” denilerek davalı …’ın istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a-6 md gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın geri gönderilmesine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda tesis olunan 2021/150 Esas, 2021/762 Karar nolu 19/11/2021 tarihli ilam ile ; “1-Davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Davalı … hakkındaki DAVANIN KABULÜNE, 216.117,00 TL faturalı ve 19.800,00 TL faturasız olmak üzere toplam 235.917,00 TL’ nin (216.117,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, kalan miktar için 28/11/2017 ıslah tarihinden itibaren ) yürütülecek avans faizi ile birlikte davacılar yararına davalı Bedaştan tahsiline” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; Davaya konu bağımsız bölümlerin davacı yüklenici tarafından bireysel kullanıcılara satıldığını, EPDK kararlarına göre davacının “geri ödemeye muhatap taraf” olmadığını, dolayısıyla huzurdaki davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, İş bu davada Tip C 2 EMB belgesini düzenleyen müvekkilişirket olmakla birlikte o tarihte müvekkili şirketin henüz özelleştirilmediğini, tesislerin …’a ait olduğunu, müvekkilinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, Davacı her ne kadar “faturasız imalat, işçilik ve kazı” bedellerinin de tahsiline yönelik belirsiz alacak davası açmış ve bilirkişi raporu doğrultusunda bu kalem istem kabul edilmiş ise de, bu kalem alacakların istenilmesinin mümkün olmadığını, aksi düşünülse bile harcamaların yapıldığının ispatlanamadığını, kendi yaptığı harcamalara ilişkin belirsiz alacak davası ikame etmesinin de müm- kün olmadığını, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, Somut olaya uygulanacak Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği gereği ve taraflar arasında tanzim edilen Enerji Müsaadesi Belgesi hükümleri gereğince davacının talebinin kabul edilemeyeceğini,Taraflar arasında imzalanmış herhangi bir bağlantı ya da sistem kullanım anlaşması bulunmadığını, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının sunduğu faturalara göre alacağın belirlenmesinin yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, Dava konusu bedelin müvekkili tarafından ve tek seferde ödenmesi yönünde hüküm tesisinin usule aykırı olduğunu ,Muaccel bir alacağın olmaması sebebi ile faize ilişkin talep yerinde değil ise de, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin kullanıcı tarafından tesis edilen dağıtım tesislerine ilişkin 21/5 maddesinde ” Bu madde hükümleri uyarınca yapılan dağıtım tesisinin geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış taksitlere ilişkin tutara, vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır.” hükmü ile, Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisi hükümlerinin nazara alınması gerekir. Zira Metodolojinin 7/5. maddesinde açıkça “…vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır” hükmüne yer verildiğinden avans faizine hükmedilemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davalı , dava konusu bölümlerin davacı yüklenici tarafından dava dışı bireysel kullanı- cılara satıldığını , davacının “geri ödemeye muhatap taraf olmadığı”ndan bahisle davacının aktif dava ehliyetine itiraz etmiş ise de, dava konusu tesislerin davacı tarafça inşa olunduğu ve bedelinin davacı tarafça ödendiği sabittir. Elektrik bağlantısı tesisi edildikten sonra sitenin muhtelif bağımsız bölüm maliklerine ait bireysel aboneliklere dönüştüğü, davacı müteahhidin kendi tüketiminin de söz konusu olmadığı, dolayısıyla tesis bedelinin tüketim bedelinden mahsup edilmesi imkânının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle aktif husumet ehliyetine ilişkin itiraz yerinde değildir. Davalı her ne kadar dava konusu tesisin mülkiyet hakkının dava dışı …’a ait oldu- ğunu beyanla husumet itirazında bulunmuş ise de, dava dışı … ile davalı … arasında dü- zenlenen 24/07/2006 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde; dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlem- lerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden, davalı …’ın pasif husumet sıfatına ilişkin itirazlar ile bağlantı anlaşmasının bulunmadığı vs yönündeki itirazları yerinde görül- memiştir. Davalı her ne kadar faturaya bağlı masraflar yönünden belirsiz dava açılamayacağını beyan etmiş ise de, faturaya bağlanamayan diğer masrafların tespiti noktasında yönünden bilirkişi incelemesi gerekeceğinden belirsiz dava açılmasında yasal engel bulunmamaktadır. Ayrıca davacının hukuki yararı da bulunmaktadır. Enerji Müsaadesi belgesine göre,dava konusu taşınmazların bila bedel davalıya devre- dileceği yönündeki savunma yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan mevzuat gereğince itibara layık görülmemiştir. Bağlantı anlaşması ile ilgili olarak ileri sürülen itiraza gelince; dava konusu trafo vs tesislerin esasen davalı şirket tarafından tesisi gereken unsurlar olduğu, davacının enerji talebiyle başvurusu üzerine , davalı tarafından “talep edilen enerjinin mevcut şebeke üzerinden sağlanmasının mümkün olmadığı ,ancak davacı tarafından belirtilen nitelikte trafo ve tesis inşa edilmek, bitiminde tesisin davalıya devredilmesi kaydıyla” enerji müsaadesi verildiği, davacının bu şartlar dahilinde masraf sarf ederek söz konusu projenin enerji ihtiyacını sağlayacak tesisi inşa ettiği, davalıya dev- rettiği, kabulün de yapıldığı, tesisin davalı tarafın dağıtım sistemine dahil edilerek işletmeye alındığı, davalının bu şekilde dava dışı abonelerinden kazanç sağladığı hususu gözetildiğinde, bu aşamada artık bağlantı anlaşmasının bulunmadığı yönündeki davalı savunmasına itibar edilemeyecektir. Davacı tarafından söz konusu dağıtım varlığının inşaası için dava dışı yükleniciye fatura kapsamında 216.117,00 TL ödeme yapıldığı , faturaya bağlanamayan masrafların 19.800,00 TL tahsili gereken toplam bedelin 235.917,00 Tl olarak tespit edildiği, bilirkişi kurulunca faturaya bağlı harcamaların uygun/kadri maruf bulunduğu dikkate alındığında hesaplama biçimine ilişkin istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Davalı … söz konusu bedelin ödenmesinden sorumlu olup tek seferde ve defaten tahsile karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Ancak, mahkemece hüküm altına alınan alacağa avans faizi uygulanmasına karar veril- miş ise de, yönetmelik ile yapılan düzenlemede yasal faiz uygulanacağı öngörülmüş olmakla mahke- mece avans faizi işletilmesi yerinde görülmemiştir. Dava, belirsiz dava olarak açılmış olup davalının daha önce temerrüde düştüğüne dair delil sunulmamış olmakla, dava tarihi itibariyle temerrütün gerçekleştiği kabul edilip tüm alacak için bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerekir ise de, davacı tarafın istinaf başvurusu bulunmadığından faiz başlangıç tarihi hususunda eleştiri ile yetinilmiştir. Açıklanan nedenlerle; ” davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-b-2 md gereğince ” 1-Davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,2-Davalı … hakkındaki DAVANIN KABULÜNE, 216.117,00 TL faturalı ve 19.800,00 TL faturasız olmak üzere toplam 235.917,00 TL nin (216.117,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, kalan miktar için 28.11.2017 ıslah tarihinden itibaren ) yürütülecek yasal faizi ile birlikte davacılar yararına davalı …’tan tahsiline,” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı …’ın istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1-Davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,2-Davalı … hakkındaki DAVANIN KABULÜNE, 216.117,00 TL faturalı ve 19.800,00 TL faturasız olmak üzere toplam 235.917,00 TL nin (216.117,00 TL lik kısmı için dava tarihinden itibaren, kalan miktar için 28.11.2017 ıslah tarihinden itibaren ) yürütülecek YASAL faizi ile birlikte davacılar yararına davalı …’tan tahsiline,3-Alınması gerekli 16.115,49.-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.028,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.086,61.-TL harcın davalılardan …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-Harç davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiğinden davacı tarafça yapılan 4.028,88-TL harç masrafının davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,5-Davacı vekili lehine AAÜT göre hesaplanıp takdir olunan 36.028,38-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,6-Davalı … vekili lehine AAÜT göre hesaplanıp takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine, 7-Davacılar tarafından yapılan 25,20.-TL başvurma harcı, 4.700,00.-TL bilirkişi raporu masrafı ve 379,50.-TL posta giderleri ve diğer giderler olmak üzere toplam 5.104,70.-TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacılara verilmesine, 8-Davalı … tarafından yapılan mahkeme masraflarının üzerinde bırakılmasına, 9-Davalılardan … tarafından yatırılan gider avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, 10-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,İstinaf İncelemesi İle İlgili Olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalı …’a isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı …’ın istinaf sebebiyle yapmış olduğu 61,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/10/2022