Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/147 E. 2022/2610 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/147
KARAR NO: 2022/2610
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2021
NUMARASI: 2016/319 E – 2021/449 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/10/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 2015 yılı başında, …’un yetkili bayisi olan … Ltd. Şti. yetkilisi …’ın müvekkili şirkete gelecek … mobil, sabit telefon ve internet hizmetini kapsayan paket teklifi sunduğunu, müvekkilinin bu teklife temkinli yaklaştığını, davalı … elemanlarına “halen … ve …ekom abonesi olduklarını ve bir mağduriyet yaşa- mak istemedikleri”ni bildirmesi üzerine … tarafından “abonesi bulunan firmalardan …’e geçilmesi halinde ödenecek cezayı üstlenecekleri”ni belirttiğini, bu teklifin müvekkilince değerlendirildiğini ve kurumsal kampanyası taahhütnamesi ile 24 ay sabit fiyatla mobil, sabit telefon ve internet hizmetini 2.150,00 TL aylık bedelle kullanmayı kabul ettiğini, imza esnasında …’a yine … Ltd. Şti.’den kurumsal satış şefi …’ın eşlik ettiğini, Varılan bu mutabakat üzerine; davalı tarafça … Tarifeleri gereğince müvekkili şirkete aylık 2.150,00 TL’lik fatura gönderileceği ve sadece bu paranın ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ancak davalı şirketin verdiği taahhütleri hiç dikkate almadan 2.150,00 TL üzerinde fatura göndermeye başladığını, devam eden süreçte de fatura bedelinin taahhüt edilen miktarın üzerinde olması nedeniyle durumun düzeltilmesi hususunda görüşmeler yapıldığını, bu görüşmelerde hatanın önce mobil hatlar sorumlusuna daha.sonra sabit hizmetler proje yöneticisi …’a atfedildiğini, …’ın ise “hatanın taahhüt edilen 900,00 TL iskontonun yapılmamış olmasından kaynaklandığı”nı bildirdiğini, durum iletildiğinde ” iskontonun hataen dikkate alınmadığı bu olumsuzluğun giderileceği, iadenin yapılacağı”nın söylendiğini, Daha sonra …’ın ortadan çekildiğini, … isimli çalışanın müşteri ilişkileri yöneticisi olarak ortaya çıktığını, bu kişinin ise oyalama taktiğine girdiğini, …’in “taahhüt ettikleri tabloda 2.150,00 TL’nin altında iskonto olarak yer alan 900,00 TL’nin iskonto yapılmadığını,bu durumun taksitle faturaya ilave edilme koşulu ile da- vacıya verilen …’lardan meydana geldiği, 2.150,00TL’ye her ay 900,00TL ilave edildiği”ni açıkladığını, Bu açıklamadan sonra davacının dolandırıldığını anladığını, zira Ocak ayında sözleşme esnasında … ve …’ın “sözleşme sonrasında … tarafından aranacakları, arayan kişinin ‘telefon aldınız mı?’ sorusuna ‘aldık’ şeklinde cevaplamalarını, bunun firma içinde prosedür gereği olduğunu” söylediğini, müvekkillerinin almadıkları telefonlardan dolayı borç- landırıldığını, hukuki yola başvurulacağının söylenmesi üzere bu kişilerin zararın giderileceğini beyanla ayrıldıklarını, 08/09/2015 tarihinde … ve …’ın dava dilekçesi ekinde su- nulan dilekçe ile geldiklerini, “bazı hatların indiriminden feragat ederek ve 24 aylık alışveriş puan taahhütnamesi imzalanarak müvekkillerinin zararının 8.800,00 TL’sinin 6 ayda taksitler halinde karşılanacağı”nı belirttiğini, müvekkilinin “bu tür oyunlara tevessül eden firma ile sözleşme imzala- mayacakları”nı beyan ettiğini, ayrıca bu durumu … Genel Müdürlüğü’nün görevlendirdiği …’e bildirdiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılarca fazladan tahsil edilen 8.710,00 TL’nin faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücre- tinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davacı ile müvekkili şirket arasında davacının operatör cayma bedellerinin müvekkili şirket tarafından karşılanacağına ilişkin yazılı yahut sözlü herhangi bir anlaşma bulunmadığını, ayrıca cihaz verileceğine ilişkin olduğu iddianın mesnetsiz olduğunu, Müvekkili şirket tarafından başlatılan kampanya kapsamında; davacının 24 ay taah- hütlü 6 adet … marka … model 16 GB’lık cihaz satın aldığını ve anılan cihazların diğer davalı tarafından davacıya teslim edildiğini, davacının “herhangi bir cihaz almadığı ve dolandırıldığı” yönündeki iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, Davacının kendi iradesi ile imzaladığı sözleşmeler, kampanya taahhütnamesi ve teslim olunan cihazlar dosya kapsamı ile sabit olup davacının cihaz bedellerini ödemekle yükümlü oldu- ğunu, davanın kötü niyetle ikame edildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin … tarafından su- nulan hizmet ve ürünlerin satılması ve pazarlaması işini … adına yaptığını, buna göre müvek- kili şirketin kendi adına davacı tarafa bir taahhütte bulunmasının, kendi adına hizmet ve ve ürün satmasının ve pazarlamasının da mümkün olmadığını, Müvekkili şirketin bayisi olduğu … tarafından sunulan hizmet ve ürünleri davacı firmaya götürdüğünü, davacı firma tarafından bu hizmetlerin kabul edilmesi üzerine davacı firma ile karşı tarafı … olan sözleşmeler imzalandığını, bu sözleşmelerin kurumsal hat, kurumsal indirim ve taahhüt vs. olduğunu, bu sözleşmelerin imzalanması ile müvekkili şirketin görevi bitmiş olduğunu, Sözleşmenin tarafları olan … ve davacı arasında sözleşme şartlarının hüküm ifade etmeye başladığını, bu aşamadan sonra müvekkilinin davacı tarafın davaya konu ettiği faturaları düzenleyip göndermesinin de mümkün olmadığını, bu faturaların … tarafından düzenlen- diğinden söz konusu faturalar ile ilgili olarak müvekkili şirketin muhatap olmasının mümkün olma- dığını, müvekkili şirketin sözleşmelerin imzalanmasında sadece aracılık ettiğini, Davacı tarafa teslim edilen 6 adet …’nin müvekkil şirket tarafından bedeli öden- mek üzere satın alındığını, bu işle ilgili olarak davacının müvekkil şirkete 02/02/2015 tarihli faturayı düzenlendiğini, müvekkilinin de makine bedeli olan 9.000,00 TL’yi 06/02/2015 tarihinde banka aracılığı ile nakden ödediğini, kendi istek ve iradesi ile sözleşme imzalayan davacının “dolandırıldım” şeklindeki ididasının kötü niyetli olduğunu, …’un bayisi olan müvekkilinin üzerine düşen tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.İlk Derece Mahkemesi’nce: “DAVANIN REDDİNE” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Sayın mahkeme müvekkilim şirketin lehine olarak düzenlenen 13 sayfalık bilirkişi raporunun sadece bir cümlesini baz alarak haklı davanın reddedildiğini,
Kararın “Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe” başlıklı bölümünde davalı …’un fatura ödemesine ilişkin banka kaydı ve İstanbul Anadolu Cumhuryet Başsavcılığı’nın 2017/80692 soruşturma nolu dosyasının celb edildiğinden bahsedilmiş ise de; savcılık dosyasında soruşturmanın halen devam ettiğini, 22/02/2018 tarihinde savcılık tarafından …’a müzekkere yazılarak “taahhütname kapsamında davacı müvekkile … satılıp satılmadığı, satılmış ise buna ilişkin sözleşme, telefonların IMEI numaralarının” sorulduğunu, bugüne kadar dosyaya istenen belge ve bilgilerin gönderilmediğini, zira zaten böyle bir belgenin bulunmadığını, Dosya kapsamında alınan rapor ile de; davacının cihazları teslim almadığı buna ilişkin faturanın kesilmediğinin açık bir şekilde tespit edildiğini, Bilirkişi raporunda sektördeki işlem akışı irdelenmiş olup buna göre cihaz satışının ve abone adına fatura tanziminin bayi tarafından gerçekleştirildiğini, tahsilatın operatör tarafından düzenlenen hattın faturasına yansıdığını, daha sonra telekominikasyon operatörünün cihazı bayisine faturaladığını, huzurdaki dosyada bayi … cihaz satışı gerçekleştirdiyse davacı …’a cihaz fa- turası kesmesi gerektiğini, davalı … tarafından dosyaya sunulan seri numarası olmayan, üstünde oynama yapılan, mali kayıtlarda yer almayan tek faturanın da ne faturası olduğunun belirsiz olduğunu,Diğer yandan TTK 18/2 md gereğince , ‘her tacirin , ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, ancak somut olayda müvekkili yönünden basi- retli iş adamı gibi davranma kuralının kendi faaliyet konusu olan plastik inşaat malzemelerinin imalatı için geçerli olduğunu, kendi ticaretinden tamamen farklı bir konuda davacıdan beklenen bu basiretin en başta dürüst davranmayan davalıların varlığı düşünülecek olursa çok ağır olduğunu, davacı müvek- kilinin dava konusu işlemleri davalı …’un kurumsal kimliğine duyduğu büyük güven ile yaptığını, Cihazların satışının yapıldığını gösteren faturanın aslının ne eldeki dosyaya ne de sav- cılık dosyasına sunulmadığını, asıl olarak sunulduğu iddia edilen mahkeme kasasında mevcut fatu- ranın asıl değil “aslı gibidir” kaşeli bir örnek olduğunu, bu sözde faturanın en alt kısmında eksiksiz teslim eden ve eksiksiz teslim alan kısımlarının da imzasız olduğunu, Telekominikasyon Uzmanı ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavir tarafından hazırlanan raporda; “Her ne kadar zaman zaman taksitle alınan cep telefonlarının spot piyasada peşin satılarak bir çeşit kredi olarak kullanılması yaygın olsa da, satış fiyatlarının ödenen bedelin yarısı olama- yacağı, 18.000,00 TL ödenecek 6 adet telefonun 9.000,00 TL ye satılmasının hayatın olağan akışına aykırıdır” şeklinde tespitinin bulunduğunu, müvekkilinin ticaret hacmine göre böyle bir yola tevessül etmesinin imkansız olduğunu,Mahkeme hakimi 24/11/2020 tarihli 5 nolu ara kararı ile “sözleşmeye aykırı olarak cihaz bedellerinin teslim olmadığı halde faturaya yansıtıldığı iddia edilmekle, davacının ödemiş oldu- ğu sözleşmeye aykırı fatura bedellerinin miktarının hesaplanması yönünde ek rapor alınmasına” karar vermişken 23/3/2021 tarihli celsede bu kararından vazgeçtiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, GSM aboneliğinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden; davacı şirket ile …’un bayisi olan … şirketi arasındaki görüşmeler sonucu öncesinde … ve …’un abonesi olan davacı şirketin dava konusu taahhütname gereğince …’den hizmet almaya başladığı, taahhüt süresinin 24 ay ödenecek bedelin ise aylık 2.150,00 TL olarak kararlaştırıldığı, Bilahare dava dışı … tarafından taahhüdünü ihlal nedeniyle davacı şirket adına 9.000,00 TL + KDV’den ibaret 9.763,53 TL tutarında cayma bedeli tahakkuk edildiği, sonrasında bu faturanın davacı tarafından 02/02/2015 tarihli fatura ile “hizmet bedeli” olarak davalı … şirketine yansıtıldığı ve 06/02/2015 tarihinde banka vasıtasıyla … tarafından davacı şirkete söz konusu fatura bedelinin ödendiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket eldeki davada, cihaz taahhütnamesinde yer alan cihazların kendilerine teslim edilmediğini, bu yönde düzenlenmiş hukuki bir belge bulunmadığı halde cihaz bedelinin kendilerinden tahsil edildiğini beyanla yersiz olarak tahsil edilen ödemenin iadesini talep etmektedir. … şirketi tarafından temlik satışı açıklaması ile davacı … şirketi adına dü- zenlenen … olarak yazılı ancak sıra nosu yazılı olmayan 06/02/2015 tarihli temlik satışı açıklamalı faturada, …, …, …, …, …, … IMEI nolu 6 adet … model cihazın her biri 2.542,37 TL’den toplam 15.254,24 TL + 2.745,76 TL KDV’den ibaret 18.000,00 TL bedel ile davacıya satıldığına dair fatura düzenlendiği, fatura üzerinde … şirketinin imza ve kaşesi ile aslı gibidir şeklinde yazının yer aldığı, ekte sunulan fatura görüntüsünde ise aynı fatura üzerinde cihazların birim ve toplam fiyatı ile ilgili değişiklik yapıldığı, fatura bedelinin 16.560,00 TL olarak düzeltildiği, her iki fatura üzerinde de eksiksiz teslim eden ve eksiksiz teslim alan ibarelerinin yer aldığı kısım- larının boş olduğu, imza ve kaşenin bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosya içeriğinde söz konusu cihazların davacı tarafa teslim edildiğine dair bilgi ve belge yer almadığı gibi mali bilirkişi tarafından 18.000,00 TL ve 16.500,00 TL’lık faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, fatura içeriğinin teslim edilip edilmediğine ilişkin bir değerlen- dirme yapılmamıştır. Davacının şikayeti üzerine dava konusu olay ile ilgili olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2017/80692 nolu dosya üzerinden soruşturma açıldığı ve soruşturmanın halen derdest olduğu anlaşılmış olup söz konusu dosya celp edilerek cihazların davacıya teslim edilip edilmediğine ve cihazların davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığına ilişkin soruşturma dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelenmemiştir. Buna göre; mahkemece öncelikle soruşturma dosyasının celbi ile iddia ve savunmalara ilişkin elde edilen delillerin incelenmesi, sonrasında bilirkişi kurulundan taraf defterleri üzerinde yapılacak ek inceleme ile 18.000,00 TL ve 16.500,00 TL bedelli fatura içeriği ürünün davacıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmemişse davacı tarafça cihaz bedeli olarak tahsil edilen ödemelerin tespiti hususunda ek rapor alınması, tüm dosya kapsamına göre hasıl olacak sonuç dairesinde karar tesisi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince tespit edilen eksiklikler yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/10/2022