Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1462 E. 2022/1785 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1462
KARAR NO: 2022/1785
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2022
NUMARASI: 2022/45 E –
DAVANIN KONUSU: Alacak
TALEP: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; dava dışı … A.Ş (…) ile davacı şirket arasında 09.04.2020 tarihinde uzun süreli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinin şartlarının birinin de 2.000.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz banka teminat mektubunun kiracı tarafından kiraya verene teslim edilmesi olduğunu ve buna istinaden davacı tarafından … Bankası’nın 09.04.2020 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun dava dışı …’a verildiğini, 28.05.2020 tarihinde davacı şirketin kira sözleşmesini davalı şirkete devrettiğini ve davalı ile dava dışı … arasında imzalanan sözleşme ile davalının 09.04.2020 tarihinden itibaren kiracı olarak kabul edildiğini, BDDK’nın 01.07.2021 tarihli 9647 sayılı kararı uyarınca davacı şirketin tasfiyesine karar verildiğini, 04.08.2021 tarihinde tasfiye kararı alınmasından sonra dava dışı … tarafından davalının kirayı ödememesi sebebi ile tasfiye halindeki davacı tarafından verilen teminat mektubunun davalının ödenmemiş kira bedeli olarak nakde çevrildiğini, bunun haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve sonuç olarak nakde çevrilmiş olan 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubu ödemesinden doğan alacağın teminatın nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep etmiş olup, İhtiyati haciz yönünden ise; İcra ve İflas Kanunu’nun “İhtiyati Haciz Şartları” başlıklı 257. Maddesine göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir maddesi ve 361 sayılı Kanunun 50A/4 hükmüne göre faaliyet izni kaldırılarak tasfiyesine karar verilen şirketler hakkında 5411 sayılı kanunun 106 ncı maddesinin ikinci, yedinci, dokuzuncu ve onuncu fıkraları 108, 109, 110, 132, 133, 134, 137, 138, 140, 141, 142 madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun ‘Fon ve faaliyet izni kaldırılan bankalara ilişkin malî istisnalar’ başlıklı 140. maddesinin beşinci fıkrasına göre “Fonun, Fon bankalarının ve tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen bankaların iflas ve tasfiye idarelerinin, mahkeme ilâmını alması ve tebliğe çıkartması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmesi ve her türlü ihtiyatî tedbir, ihtiyatî haciz ve tehir-i icra taleplerinde teminat şartı aranmaz.”düzenlemesi bulunduğunu ,anlaşılacağı üzere müvekkili Tasfiye Halindeki … tarafından ihtiyati haciz talebi için teminat yatırılması gerekmemekte olduğunu, aynı Kanun’un 109. maddesine göre de “Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların ana sözleşmelerinde yer alan düzenlemelerin, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi olmaksızın, genel kurul yapılmaksızın değiştirilmesine ve tescil ettirilmesine Fon yetkilidir. Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankaların hâkim ortaklarından ve tüzel kişi ortaklarının sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişi hissedarlarından ve yöneticilerinden, bunların eşlerinden, üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın hısımlarından, evlatlıklarından ve kendilerini evlat edinenlerden kendilerine ait taşınmaz ve iştiraklerini, haczi caiz olan taşınır hak ve alacaklarını ve menkul kıymetlerini, her türlü kazanç ve gelirleri ile yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve ayrıca bildirimden önceki iki yıl içinde ivazlı veya ivazsız olarak iktisap ettikleri veya devrettikleri taşınmaz, haczi caiz taşınır, hak, alacak ve menkul kıymetlerini gösterir birer mal beyannamesi vermelerini istemeye yetkilidir. Mal beyannamesinin en geç yedi gün içinde Fona verilmesi zorunludur. Bu mal beyanının hüküm ve sonuçları hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri geçerlidir. Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankada mevduat ve katılım fonu sahipleri ile diğer alacaklıların haklarını korumaya yönelik olarak gerekli göreceği her türlü tedbiri alır. Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankanın hâkim ortakları ve tüzel kişi ortaklarının sermayesinin yüzde onundan fazlasına sahip gerçek kişi hissedarları ve yöneticilerinin mal, hak ve alacaklarına Fonun talebi üzerine mahkeme tarafından teminat şartı aranmaksızın ihtiyatî tedbir veya ihtiyatî haciz konulabilir, bu kişilerin yurt dışına çıkışları yasaklanabilir. Bu şekilde alınan ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları, karar tarihinden itibaren altı ay içinde dava, icra ve iflas takibine konu olmaz ise kendiliğinden ortadan kalkar. İlgililer hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 11 inci bab hükümlerine göre açılacak iptal davalarında aciz vesikası şartı aranmaz.”. Bu maddede de görüldüğü üzere faaliyet izni kaldırılan yahut Fona devredilen söz konusu Şirketler bakımından, alacaklıların haklarının korunabilmesi için her türlü tedbirin alınması gerekmekte olduğunu, bu durumun herhangi bir şart ve koşula da bağlı olmadığını, huzurdaki dava kapsamında davalı … ve tasfiyeden önceki …’in yönetim kurulu başkanları ile sahiplerinin aynı kişi olduğu gözetildiğinde …’e ait yüklü bir meblağ içeren teminat mektubunun tasfiye kararının hemen ardından paraya çevrilmesinin tedbir alınmasını gerektirmekte olduğunu, bu nedenle Tasfiye Halindeki …’in alacağının korunabilmesi için ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü talep etmiştir. Mahkemece 20/01/2022 tarihli ara karar ile; “talep eden tarafından her ne kadar nakde çevrilen 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubundan dolayı davalı şirketin taşınmazları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş ise de; davalının kira sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, davacıdan devraldığı kiracılık sıfatı nedeni ile dava dışı kiralayan … şirketi’ne kira borcu olup olmadığı ve davalı tarafından kira alacağının karşılığı olarak verildiği iddia olunan 3 adet çekin ödenip ödenmediği, dava dışı … şirketi tarafından işbu çekler yönünden icra takibi yapılıp yapılmadığı ve takibin sonuçsuz kalıp kalmadığı belli olmadığı gibi, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere teminat mektubunu dava dışı kiraya veren … şirketi tarafından kira alacağına karşılık paraya çevrildiği bu hali ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının mahkememizce yapılacak yargılama sonucu ortaya çıkacağı, alacağının varlığı ve miktarının henüz belli olmadığı, bu nedenle muacceliyet koşulunun oluşmadığı, ayrıca borçlunun mal kaçırma eğiliminde olduğu iddiası doğrultusunda da ihtiyati haciz talep eden tarafından da dosya kapsamına somut deliller sunulmadığından HMK 390/3 maddesi uyarınca yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde ispat edilemediğinden İİK 257/2 maddesi uyarınca yasal koşullar oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine” karar vermiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı tarafça gerekli istinaf harçları yatırılmadığından Dairemizce bu hususta dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş, davacı tarafça harçların yatırıldığı anlaşılmakla esastan istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; talep dilekçesindeki hususlar tekrar edilerek, ayrıca Müvekkil Şirketin 01.07.2021 tarihi itibariyle tasfiye sürecine girmiş olup dava konusu teminat mektubuysa 04.08.2021’de nakde çevrildiğini, işbu teminat mektubunun nakde çevrilme işleminin kötüniyetle yapılmış olduğunun açık olduğunu, müvekkili şirketin kamusal tasfiye sürecinde olduğu, ve TMSF’nin üyelerini atadığı tasfiye komisyonu vasıtasıyla tasfiyesini yürüttüğü şirketin alacakları ile diğer tüm haklarının korunması için her türlü tedbiri alacağı, bu hususun 5411 sayılı Kanun’un 109/3 maddesinde düzenlendiğini, buna göre “Fon, faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bankada mevduat ve katılım fonu sahipleri ile diğer alacaklıların haklarını korumaya yönelik olarak gerekli göreceği her türlü tedbiri alır.”. Şeklinde düzenlendiğini, şirket tüzel kişiliği ve borçlarından dolayı bu tüzel kişilik ile sorumluluğu devam etmekle birlikte Kanun metninden anlaşılacağı üzere tasfiyeye girmiş şirketin her türlü alacak ve menfaatlerinin korunması için gereken her türlü tedbirin alınması hususunda TMSF yetkili olup üyelerini atadığı tasfiye komisyonu vasıtasıyla bu yetkiyi kullanarak şirket kontrolünü sağlayacağı, dava konusu teminat mektubunun bozdurulmasının davalı şirketin mal kaçırma saiki ile hareket ettiğini gösterdiğini , BDDK kararıyla tasfiye sürecine giren ve tasfiye süreci TMSF tarafından yürütülen müvekkili Şirketin banka hesabından borçlu lehine tasfiye kararı sonrası ödeme yapılmasının hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirket tarafından tasfiye kararı alınmasından önce alınan ticari karar sonucunda imza altına alınan 28.05.2020 tarihli Kira Sözleşmesinin Feshi ve Yeni Şartlar Sözleşmesi ile Hedefevimin 09.04.2020 tarihli Uzun Süreli Kira Sözleşmesi ile kiracı sıfatıyla üstlenmiş olduğu yükümlülükleri davalı taraf olan … Ltd. Şti.’ye devretmiş olduğu,buna göre imza altına alınan 28.05.2020 tarihli sözleşme ile keşidecisi yeni kiracı (… Ltd. Şti.) olmak üzere seri numaraları: …-…-… olan üç ayrı çekin kiralayana teslim edildiği, sonuç olarak …’a teslim edilen çeklerin icra yolu ile kiracı olan … Ltd. Şti.’den tahsil edilmesi gerekirken müvekkili şirket’in banka hesabından asıl borçlu olan davalı … lehine tasfiye kararı sonrası ödeme yapıldığı, asıl borçludan borcun tahsili mümkün iken teminat mektubunun nakde dönüştürülmesi suretiyle müvekkil i şirketten borç tahsil edilmiş olduğunu, Müvekkili şirketin 28.05.2020 tarihli sözleşmede kefil olarak yazılmasının geçerli bir hukuki işlem olmadığı, hukuka aykırı olarak kurulan kefillik ilişkisine dayalı olarak verilen teminat mektubunun bozdurulmasının hukuka aykırı olduğu, davalı şirket mal kaçırma saikiyle hareket ettiğinden, ihtiyati haciz kararı verilmesinin kamusal tasfiye sürecinin yürütülmesi bakımdan elzem olduğu, mahkemenin ihtiyati tedbir talep eden tarafın zarar görebilme ihtimalini değerlendirmeden karar verdiğini, nitekim taraflarınca, BDDK’nın aynı kararı ile tasfiyesine karar verilen bir diğer şirket olan … Tic. A. Ş. adına şirket eski yetkililerine karşı İstanbul And. 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/772 D. İş dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, talebin kabulüne karar verildiğini, ilgili karar gerekçesi incelendiğinde, ihtiyati haciz talebinde bulunan şirket ile aleyhine ihtiyati haciz talep edilen şirket yetkililerinin aynı kişiler olması hususunun dikkate alındığı, yaklaşık ispat kuralının yerine getirildiğinin değerlendirildiği ve 5411 sayılı kanun hükümlerine yapılan atıf sebebi ile teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verildiği ,somut olayda da aynı hususların mevcut bulunduğu ,ayrıca huzurdaki dava kapsamında müvekkili Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin her türlü harçtan muaf olduğu,bu sebeplerle kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; derdest dava , para alacağı talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; talep dilekçesi ekinde,kira sözleşmesi, teminat mektubu ve paraya çevrildiğine ilişkin banka dekontu sunulmuştur. İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayen yerleşim yeri yoksa, 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muaccelliyet kesbeder” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda ,davacı tarafça tarafı olduğu ancak daha sonra devrettiği kira sözleşmesi yapılırkan davalıya 2.000.000,-TL bedelli teminat mektubu verildiği ve bunun davalı tarafça yeni kiracının ödenmeyen kira borçları sebebiyle nakde çevrildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz bir geçici koruma tedbiri olup,yukarıda ibraz edilen belgeler ile yaklaşık ispat koşulunun gerkeçkleştiği ,bu sebeple talebin kabulüne karar verilmesi gerekiken reddine karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla ,davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ara kararın kaldırılmasına ve davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulü ile,istinafa konu ara kararın HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden; 1- Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin kabulü ile , İİK 257. maddesi uyarınca davalının menkul ve gayrımenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine 2.000.000,- TL ile sınırlı olmak üzere dava sonuna kadar İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, İlgili mevzuat uyarınca TMSF’nin açtığı dava ve talepler yönünden teminattan muaf olduğu, iş bu davanın ise şirket adına açıldığı anlaşılmakla , %15 oranında nakit veya kesin -süresiz teminat mektubunun davacı tarafça yatırılmasına, Teminatın ilk derece mahkemesince alınmasına, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 32,50 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/06/2022