Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1453 E. 2022/1747 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1453
KARAR NO: 2022/1747
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2022/263 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali -ihtiyati haciz talebi
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davalı tarafından elektrik enerjisi kullanımı sonucu tahakkuk eden faturaların ödenmemesi sonucu davalı taraf aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğü … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu edilen faturaların belge/fatura tarihi:31/07/2019 son ödeme tarihi: 15/08/2019: 236.707,70 TL tutarlı elektrik tüketim faturası, belge/fatura tarihi: 31.08.2019, son ödeme tarihi: 10.09.2019 180.770,60 TL tutarlı elektrik tüketim faturası, belge/fatura tarihi : 13.09.2019, son ödeme tarihi : 23.09.2021 26.730,19 TL tutarlı elektrik tüketim faturası, (19.930,56 TL) tahliye faturasında belirtildiği üzere 115.112,54 TL güvence bedeli mahsup edildiğini, davalının icra dosyasına gerekçesiz ve haksız olarak 10.06.2021 tarihinde borca itiraz etmek suretiyle takibin durmasına neden olduğunu, davalının acziyet içinde olduğunu, davalı şirkete edimlerini yerine getiremediğinin açıkça ortada olduğunu, İşbu dava sonucunda en baştan itibaren alacaklı oldukları gerçeği ortaya konulduğu takdirde süre kazanmaya çalışan davalı mal kaçırma saikiyle tüm hak ve alacaklarını 3.kişilere devretmiş olacak ve alacağımızın tahsili mümkün olamayacağını, bu nedenle davalının takip konusu alacakları karşılamaya yeter menkul, gayrimenkul ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının haciz ve muhafazası için teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, ihtiyati haciz talebinin dayanağı olan sözleşme, faturalar, cari hesap ve icra takibinin borç ikrarını içeren belge niteliğinde olmadığını, tek başına alacağın varlığını ispatlayamadığını, sözleşmeye konu edimlerin yerine getirilip getirilmediği ve faturalarda yazılı bedelin ödenmediği iddiasının ise yargılamayı gerektirdiği, bu haliyle alacağın varlığı ve muaccel hale geldiğinin belirsiz olduğu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257. maddesinde öngörülen koşulların oluşmadığı gerekçesiyle; “1-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, 2-Ara kararın taraflara tebliğine” dair istinafı kabil olmak üzere 26/04/2022 tarihinde karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacı şirket ile davalı arasında abonelik ilişkisi olduğunu,davalı tarafından faturaların ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, davalının elektrik kullanımının endeks bilgileri ile sabit olduğunu, fatura borcunun ödenmediğini,davada ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ödenmediği ileri sürülen elektrik fatura bedellerinin tahsiline yönelik yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir.İİK.nun 257. maddesinde düzenlenen “İhtiyati haciz şartları” düzenlenmiştir. Bu hükme göre, müeccel bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. İstenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı şarttır. Bu haller İİK 257/2 maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. İİK 258. maddesine göre, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında kanaat getirecek delil göstermeye mecburdur. Alacağın varlığını muayyen bir ihtimal dahilinde gösteren vakıaların ispat edilmesi yeterlidir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettilebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir. Dava alacak talebine ilişkin itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Davada dava konusu alacağın tek taraflı düzenlenen fatura alacağına dayalı olması sebebiyle bu aşamada, alacağın varlığına delil olacak başka bir delil sunulmadığı gibi yaklaşık ispat koşulunun varlığına da kanaat oluşturacak bir durumun bu bulunmadığı anlaşıldığından, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/06/2022