Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1451 E. 2023/784 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1451
KARAR NO: 2023/784
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2022
NUMARASI: 2020/448 E – 2022/183 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, toptan ve perakende elektrik satışı ve tedariki alanında faaliyet göstermekte olup, davalı/borçluya elektrik tedariki sağlanmış, karşılığında ise: “1.503,03- TL Bedelli Fatura (Açıklama:31/10/2018 Tanzim ve 19/11/2018 Vade Tarihli A Seri ve … Sıra No’lu 1.503,03- TL Bedelli E-Arşiv Fatura) , 1.961,94- TL Bedelli Fatura (Açıklama: 30/11/2018 Tanzim ve 21/12/2018 Vade Tarihli A Seri ve … Sıra No’lu 1.961,94- TL Bedelli E-Arşiv Fatura) ,2.348,39- TL Bedelli Fatura (Açıklama: 31/12/2018 Tanzim ve 18/01/2019 Vade Tarihli A Seri ve … Sıra No’lu 2.348,39- TL Bedelli E-Arşiv Fatura) 2.624,89- TL Bedelli Fatura (Açıklama: 31/01/2019 Tanzim ve 18/02/2019 Vade Tarihli A Seri ve … Sıra No lu 2.624,89- TL Bedelli E-Arşiv Fatura)” Faturaların keşide edilerek davalı/borçluya iletildiği, davalıdan anılan faturaların bakiyesi olan faiz, masraf ve fer’ iler hariç 8.438,25- TL tutarında fatura alacaklısı olduğunu, ilgili faturalara dayanılarak davalı/borçlu aleyhine İstanbul And. … İcra Md.’ nün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe girişilmiş ise de davalı/borçlunun vekili tarafından yasal süresi içinde yetkiye ve müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığından bahisle haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmiş ve takibin durdurulmuş olduğunu beyanla , itirazının iptali ile takibin devamına, müvekkili şirketin alacağı likit olduğundan davalı/borçlu aleyhine en az %20 icra-inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Mmvekkili davalının davacı ile tüketici olarak sözleşme akdetmiş olup, TTK’ nın 11. Maddesi uyarınca tacirin, belirli gelir sınırını aşan, bağımsız ve sürekli çalışan ve çalışması bedeni gücünden ziyade sermayesine dayanan kişi olarak tanımlanmış olduğunu, Müvekkilinin, TTK anlamında tacir olmayıp adına kayıtlı iş yeri bulunmadığından, müvekkili hakkında açılan davanın görevli mahkeme olan Isparta Tüketici Mahkemelerinde açılması gerekmekte olduğunu, mahkemenin görevine açıkça itiraz ettiklerini ve mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili hakkında açılan icra takibi ve davanın yetkisiz icra dairesinde ve mahkemede açılmış olduğunu, müvekkili tacir olmadığından TTK’ nın 1530. maddesi uygulanmaması gerektiğini beyanla , davanın usulden ve esastan reddine, davacının ret olunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkûm edilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … es. Sayıl dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 8.438,25 TL asıl alacak ile 6.921,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.359,93 TL üzerinden takibin takip şartlarındaki hali ile aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yetki ve görev itirazlarını hukuka aykırı olarak reddettiğini, gerekçeli kararda da görev ve yetki itirazına ilişkin herhangi bir gerekçe yazmadığını, mahkemenin usuliitirazlarının reddine ilişkin kararının açıkça hukuka aykırı olduğunu, mahkemece esasa ilişkin itirazlarının ve bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini ,hukuka aykırı bilirkişi raporu hükme esas alınmakla bu durumun açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiği, müvekkili tacir olmadığından TTK’nın 1530. Maddesinin uygulanması gerektiği, anılan hizmetin müvekkiline sunulduğunun ispatının alacaklıda olduğu, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı şirket, davalı takip borçlusu aleyhine 01.07.2020 tarihinde dayanağı “4 adet e- arşiv fatura” alacağı olan 8.438,25 tl asıl ve takip tarihine kadar işlemiş 7.896,66 tl faiz olmak üzere toplam 16.334,91 tl alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek aylık %5 akdi faizi ile birlikte tahsili için icra takibi yapılmış, itiraz üzerine takip durmuştur.Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 13/07/2020 tarihinde açılmıştır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sa- yılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belir- lemiştir. 6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5 inci maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri ara- sındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan, ilk derece mahkemesi, istinaf ve temyiz aşamasında re’sen incelenir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Uyuşmazlık konusu TTK da belirtilen mutlak ticari davalardan değildir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalının “oyun makinelerinin işletilmesi “faaliyetinden dolayı vergi kaydı bulunduğu, işletme defterine tabi olduğu, ikinci sınıf tüccar hadlerini aşmadığı şeklinde cevap verilmiş, İTO cevabında gerçek kişi işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.Davalı Isparta sanayi sitesinde faaliyet gösterdiğinden,bu adres itibarıyla araştırma yapılması gereklidir. Dosya kapsamında tacir araştırması yönünden yeterli olarak yapılmış bir araştırma bulunmadığı görülmektedir. Buna göre mahkemece; öncelikle, davada davacı ve davalı tarafın vergi kayıtları, vergi matrahları, ticaret sicil ve esnaf oda kayıtlarının celbi, Bakanlar Kurulu’nca çıkartılan, esnaf-tacir arası ayırıma dair kararnamedeki gelir sınırının dosyaya alınması ile tarafların “tacir” ve/veya ” esnaf” olup olmadıkları, işletmelerinin esnaf işletmesi kapsamında kalıp kalmadığı, hangi usule göre defter tuttukları, davanın ticari işletmeleri ile ilgili olup olmadığı, TTK 4 ve 5.md gereğince, ticaret mahkemesi sıfatıyla faaliyet gösteren mahkemenin iş bu uyuşmazlığın çözümünde görevli olup olmadığının, yani göreve ilişkin dava şartının bulunup bulunmadığının tespiti , davanın açıldığı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunun tespiti halinde esasa girilerek delillerin toplanması, görevsiz mahkemede dava açıldığının tespiti halinde ise göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilerek dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle,davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince yukarıda açıklanan hususların tesbiti yeniden yargılama gerektirdiğinden dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/03/2023