Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1439 E. 2022/3171 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1439
KARAR NO: 2022/3171
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
NUMARASI: 2020/336 E – 2022/24 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının tedarik şirketi olduğunu, taraflar arasında 01.01.2018 tarihli 01.02.2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye göre müvekkili tedarik şirketi, davalıya elektrik satışı yapacağını davalı da kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, sözleşmenin sona erme tarihinin 31.01.2019 olduğunu, bu dönem içerisinde sözleşme gereği gibi fesih edilmediğinden sözleşme madde 7.1’e göre birer yıllık sürelerle kendiliğinden yenilenmiş ve yenilenen sözleşme dönemi 01.02.2020-31.01.2021 tarihleri olduğunu, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere son on iki dönem faturalarının en yükseği olan Seri… numaralı, 14.01.2020 vade tarihli, 76.633,38 TL bedelli faturanın 2 katı alındığını, Seri … numaralı 05.03.2020 vade tarihli 153.266,76 TL bedelli ceza faturasının keşide edildiğini, anılan bu faturadan takip borçlusunun müvekkili şirket uhdesindeki teminatı düşülerek kalan 53.266,76 TL bedel asıl alacak üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine yaptığı itiraz ile takibin durduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına haksız olarak edilen itirazın iptalini ve takibin devamını, alacağın likit olması nedeniyle %40’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.02.2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık Elektrik Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme döneminde, müvekkili şirket 31.10.2019 tarihli mail ile davacı şirkete 01.02.2020 tarihinde sona erecek olan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince, feshin usulüne uygun yapılmadığından bahisle fesih iradesinin geçersiz olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin fesih iradesinin geçersiz olduğunu bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 01.02.2020-31.01.2021 tarihleri için kendiliğinden yenilenmiş sayılacağının iddia edildiğini, Elektrik satış sözleşmesine sözleşmenin kendiliğinden yenileneceğine veya uzayacağına ilişkin hükümlerin konulamayacağını, 01.02.2020 tarihinde süresi bitecek olan sözleşmenin yeni bir sözleşme imzalanmadıkça yürürlükten kalkacağını belirterek davanın reddini, %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında alacaklı davacı tarafından borçlu davalı hakkında 53.266,76 TL asıl fatura alacağı, 6.392,01 TL icra cezai şart, 710,22 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 60.368,99 TL ye takipten itibaren asıl alacağa yıllık 60,00 oranında faiziyle tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, davalının sözleşme hükmüne aykırı hareket ettiği ve 7.1 maddesinde kararlaştırılan süre içerisinde usulüne uygun bildirim yapmadan sözleşmeyi erken feshettiği ve sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu olduğu, taraflar arasında yapılan özel sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu ve akdedilen sözleşme hükümleri gereğince davacının, davalıya ait on iki dönem faturalarının en yüksek faturasının 2(iki) katı kadar cezai şartı ve icra ceza bedelini de talep edebileceği, bu haliyle sözleşme süresince davalı tarafından en yüksek ödenen … numaralı, 14.01.2020 vade tarihli, 76.633,38 TL bedelli faturanın 2 katı alındığını, ve takibe konu edilen Seri … numaralı 05.03.2020 vade tarihli 153.266,76 TL’lik faturanın düzenlendiği,takip öncesi davalı tarafça ödenen 100.000 TL düşüldüğünde davacının takipte 53.266,76 TL asıl fatura alacağı, 6.392,01 TL icra cezai şart, 710,22 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 60.368,99 TL alacağının bulunduğu gerekçesi ile; “1-Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen devamına, 2-Davacının icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacının aralarında imzalanan 01.02.2018 tarihli Elektrik Tedarik Sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince, feshin usulüne uygun yapılmadığından bahisle fesih iradesinin geçersiz olduğunu bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 01.02.2020-31.01.2021 tarihleri için kendiliğinden yenilenmiş sayılacağını iddia ettiğini,Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ‘Belirli süreli anlaşmanın süre bitiminde sonra ermesi ve yenilenmesi’ başlıklı 14. Maddesinde (1) Belirli süreli ikili anlaşma, anlaşmada belirlenen sürenin sonunda kendiliğinden sona erer. (2) Belirli süreli ikili anlaşmada, ikili anlaşmanın belirlenen süre kadar kendiliğinden yenileneceğine veya uzayacağına ilişkin hükümler konulamaz. hükmü yer aldığını,buna göre Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’ ne sözleşmenin kendiliğinden yenileneceğine veya uzayacağına ilişkin hükümler konulamayacağını, 01.02.2020 tarihinde süresi bitecek olan sözleşmenin yeni bir sözleşme imzalanmadıkça yürürlükten kalkacağını, her ne kadar yönetmeliğe aykırı olarak fesih bildirimi yapılmadığı takdirde sözleşmenin bir yıl süre ile yenilenmiş sayılacağına ilişkin hüküm koyulmuş ise de , davalı şirketin sözleşme hükümleri gereğince 31.10.2019 tarihinde davacı şirkete gönderdiği mail ile sözleşmeyi yenilemeyeceğini bildirdiğini, , davacı şirketin, feshin usulüne uygun yapılmadığından bahisle fesih iradesinin geçersiz olduğunu bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 01.02.2020-31.01.2021 tarihleri için kendiliğinden yenilenmiş sayılacağını iddia ederek davalı hakkında yaptırım uyguladığını,sunulan mail görüntüsünden anlaşılacağı üzere davalı şirketin fesih iradesini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğu ve sözleşmenin tarafı davacı şirkete bu fesih iradesin ulaştığını,davalı şirketin fesih iradesini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu, fesih irade beyanının ayrıca bir şekle bağlanması ve şekle uyulmadığından bahisle fesih beyanının geçersiz kabul edilmesinin açıkça iyiniyet ve hukuk kurallarına aykırı olduğunu,bu konuda mahkemece hiçbir inceleme ve değerlendirme yapmaksızın hüküm kurulduğunu,adil yargılama ve iyi niyet kuralları çerçevesinde, mahkemece “fesih iradesinin açıkça ortaya koyulması yönünden” değerlendirme yapılması gerekirken bu hususta herhangi bir değerlendirme ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olmasının eksik incelemeye dayandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,sözleşmenin süresinden önce feshi iddiasına dayalı cezai şart faturası ve icra cezai şart bedelinin tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına yöneliktir. Taraflar arasında imzalanan 01.01.2018 tarihli sözleşmenin 7.1 mad. göre “Abone tarafından sözleşme süresi içerisindeki sözleşmedeki fesih koşulları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte fesih edilmesi, yazılı bildirim olmaksızın tahliye edilmesi veya başka bir tedarikçi tarafından talep edilmesi halinde, abone her sayaç ayrı ayrı hesaplanmak üzere son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasının 2(iki) katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder.” maddesine göre son oniki ay içerisinde en yüksek faturanın ise 07.01.2020 tarihli … no.lu 76.633,38 TL tutarlı fatura olduğu anlaşılmış,bu faturanın iki katı 153.266,76 TL.lık faturanın düzenlenmesinden sonra 06.03.2020 tarihinde (50.000,00 TL + 50.000,00 TL) 100.000,00 TL ödeme yapıldığı gözetilerek 53.266,76 TL asıl alacak,ilave olarak icra cezai şart bedeli ve işlemiş faiz talep edilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda davacının 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ,davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (13.03.2020) itibariyle davacının davalıdan 53.266,76 TL alacaklı olduğu, davalı 04.06.2021 tarihli incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından; davalının ticari defter ve belgeleri incelenemediği, 153.266,76 TL. tutarındaki faturanın teknik olarak sözleşme madde 7.1 hükmüne uygun olarak tahakkuk ettirilmiş olduğu, 100 bin TL. teminat mektubunun fatura toplam tutarından düşülerek takibe başlandığı,takibe konu ceza faturasına esas 2 kat olarak dikkate alınan 76.633,38 TL. tutarındaki davalı şirket adına düzenlenen en yüksek tutarlı dönem faturası incelendiğinde; faturada davacı tedarikçi şirketçe taahhüt edilen indirim oranının uygulanmış olduğu, faturadaki tüketimin davalı şirketin diğer dönem tüketimleri ile uyumlu olduğu, fatura bedelinin davalı şirketin aylık tüketimi olabileceği, faturadaki birim fiyatların EPDK onaylı … ulusal tarifesine uygun olduğu, davalı şirketin bu faturaya itirazının bulunmadığı,davacının davalıdan 60.368,99 TL (53.266,76 TL ana para + 6.392,01 cezai şart bedeli + 710,22 TL gecikme zammı) alacaklı olduğunun” belirlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1 maddesinde; “Sözleşme, sözleşmede anılan hallerin dışında ve sözleşme süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez. Sözleşme imzalanmasının ardından tedarikçi tarafından herhangi bir dönem faturası çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın abone tarafından sözleşme süresi içerisindeki sözleşmedeki fesih koşutları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte fesih edilmesi yazılı bildirim olmaksızın tahliye edilmesi veya başka bir tedarikçi tarafından talep edilmesi halinde (bu talep bu sözleşme kapsamında süresinden önce haksız fesih anlamı taşıyacaktır.) Abone önceki ya da mevcut tedarikçisine EPİAŞ çıkış dönemine kadar ödemekle yükümlüğü olduğu tüm sayaçlar için her birine ayrı ayrı hesaplanmak üzere son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasını 2(iki) katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder. Eğer abonenin geçmişe dönük on iki fatura dönemi yoksa faturası olan tek dönem veya faturası olan dönemler bu hesaplamada dikkate alınır. Tedarikçiden henüz faturası çıkmadan sözleşme ihlali söz konusuysa tedarikçi abonenin önceki tedarikçisinden kayıt esnasında temin edebildiği faturanın iki katı üzerinden cezai hesaplamayı gerçekleştirir. Abonenin işbu sözleşme ile birden fazla aboneliğini elektrik tedarik edilmesi halinde ceza koşulu ve abonelik için ayrı ayrı yukarıdaki şartlarda uygulanır ve toplu veya sayaç fazla olarak faturalanır. Sözleşmeden kaynaklanan fesih hakları saklı kalmak kaydıyla herhangi bir taraf iş bu sözleşme süresinin doğmasından en az üç ay önceden sözleşmenin yenilenemeyeceğini madde 4.6 ya göre tedarikçi tarafından talep edilen veya faturalarına eklenen teminatını tamamlayarak noter kanalı, elektronik imzalı kayıtlı posta adresi veya güncel geçerli imza sirküleri/beyanı ile birlikte ıslak imzalı fesih dilekçesi ile yazılı olarak bildirmediği takdirde taraflar sözleşmenin %1 (yüzde bir) indirim ile bir yıl daha uzamasını kabul ederler… Abonenin yukarıda belirtilen üç aylık süre şartına göre fesih işleminde bulunmaması halinde sözleşme birer yıllık dönemler halinde kendiliğinden uzamaya devam eder.” ibaresi bulunmaktadır.Davalı taraf sözleşmeyi 31/10/2019 tarihli mail ile feshettiğini davacıya bildirdiğini ,bu nedenle sözleşmenin uzamadığını ve usulüne uygun fesih iradesinin iletildiğini belirtmiş isede,mail bildiriminin tamamlanacak teminatla birlikte sözleşmedeki fesih şekillerine uygun olmadığı,süresinde usulüne uygun bir fesih bildirimi yapılmadığı anlaşılmıştır. Davalının yıllık tüketiminin 100.000 kwh civarında olması nedeniyle davalı düşük tüketici vasfında sayılmayacağından Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin ilgili hükümlerinin davalı yönünden uygulanamayacağı açıktır. Sözleşmenin 7.1.maddesinde sözleşmeyi fesih süresi 3 ay olarak belirlenmekle,davalı tarafça yasal sürede usulüne uygun fesih beyanında bulunulmadığından, sözleşmenin sözleşmede belirtilen koşullarla devam edeceği ,son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasının 2(iki) katı kadar cezai şart koşulunun bulunduğu,ayrıca icraya konulması üzerine icra cezai şart bedelinin de belirlendiği sözleşme kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi heyet raporu kapsamında davalının sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen sürede fesih bildirimi yapmadan ve haklı neden olmadan sözleşmeyi erken feshettiği anlaşılmakla,yine sözleşmenin 4,6 ve 7.1 maddeleri gereği sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu tutulmasında aykırılık görülmemiştir.Bu nedenle davacı taraf, cezai şart ve sözleşme ile belirlenen ferileri talep edebilecektir.Bilirkişi heyet raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ve taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata uygun bulunmuştur. Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 4.123,80 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.036,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.087,80 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/12/2022