Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1405 E. 2023/889 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1405
KARAR NO: 2023/889
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2022
NUMARASI: 2020/306 E – 2022/21 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 23/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisinin davalı şirket yetkilileriyle defalarca iletişime geçerek hizmet almaya çalışması ancak verilmesi gereken hizmetin verilmemesi nedeniyle sunulmayan hizmetin bedelinin tahsili için Merkezi Takip Sistemi üzerinden … sayılı dosya ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyanın ikame edilmesi itibariyle takip tutarı olan miktar yönünden müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali, müvekkili şirket aleyhine yürütülen icra takibinin duruşma günü beklenmeksizin, dava sonuçlanıncaya kadar takdiren teminatsız; Mahkeme’nin aksi görüşte olması halinde takdir olunacak teminat karşılığında durdurulmasını, %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasına … Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında tahakkuk edilen ve ödenmeyen fatura olduğunu, 06.01.2020 son ödeme tarihli 13.402,14-TL faturanın tanzim edildiğini, işbu ödemenin yapılmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dava dilekçesinin ekinde verilen whatsapp görüşme detayında da hizmetin verilmediğine dair bir bulgunun olmadığını, davacının hizmeti aldığını, davacının şikayetinin yüksek faturalar olduğunu, yüksek faturaların nedeninin de belirtildiğini, devir hat ile yeni hat arasında fatura tutarının değişeceği bilgisinin verildiğini, hatlardan bazılarının internet aşım yapıldığından aşım ücretinin yansıtıldığının izah edildiğini beyan ederek; davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasına 01/08/2019 tarihinde turkcell mobil telefon hizmetleri kurumsal tip abonelik sözleşmesi düzenlendiği ve davacının …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu hatlara platin prestij tarifesinin, … nolu hatta platin elit tarifesinin tanımlatıldığı, Ağustos/2019-Aralık/2019 dönemleri arasında davacının davalıdan iletişim hizmeti aldığı, dava ve takip konusu faturanın; Aralık/2019 fatura döneminde davacının sözleşmeden caymasıyla davalı kurum tarafından fatura tahakkuk hesabına cayma bedelinin ilave edildiği 25.12.2019 tarihli 3.797,57-TL Tüketim Bedeli ve 9.456,07-TL Cayma Bedeli olmak üzere toplamda 13.253,64-TL faturanın olduğu ve işbu döneme ait herhangi bir fatura bedelinin ödenmediğinin sabit olduğu, önceki aylara ilişkin faturalar konusunda uyuşmazlığın bulunmadığı ve davacı tarafça ödemelerin dosyaya sunulduğu, 29/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının aktif kullandığı dönemler toplamına cayma bedelleri dahil edildiğinde toplamda 20.546,34-TL borcunun bulunduğu belirtilmişse de söz konusu bedelin Ağustos/2019-Aralık/2019 dönemleri arasındaki bedel olup dava konusu uyuşmazlık 25.12.2019 tarihli 3.797,57-TL Tüketim Bedeli ve 9.456,07-TL Cayma Bedeli olmak üzere toplamda 13.253,64-TL faturanın olduğu sabit olmakla; bu fatura kapsamında yapılan değerlendirmede davacının iletişim hizmeti aldığı ve davalı tarafından sunulan belgelerle davacının 3.797,57-TL tüketim bedeli ve 834,01-TL işlemiş faiz alacağı ile beraber genel toplamda 4.781,70-TL’den sorumlu olduğu, cayma hakkı konusunda değerlendirmenin Mahkememize ait olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede tarife ücretlerinin yazmadığı ve belirsiz olduğu, davacının iddia ettiği ve whatsapp görüşmelerinde de açıkça ifade edilen bireyselden kurumsal tarifeye geçen hatlara ilişkin vergiler dahil 89,00-TL olacağı hususlarının sözleşme içeriğinde belirtilmediği, dosyaya sunulan whatsapp yazışmalarının ve davacı ile davalı arasında yapılan görüşme kayıtlarının incelenmesinde davacının ilk 10 adet hat için vergiler dahil 89,00-TL, diğer yeni hatlarda, bireyselden kurumsala geçişte 95,00-TL olacağını, doğrudan kurumsal tip hat fatura tutarının 145,00-TL olacağını belirttiği lakin whatsapp yazışmalarından davalının işbu indirimlerin girilmediğini ikrar ettiği davacı abonenin ayıplı hizmet aldığı, görüşme kayıtlarında davalı tarafından gerekli bilgilendirmelerin yapılmadığı, şikayetlerin işleme konulmadığı, davacı ile ilgilenecek tek bir kurumsal temsilcinin bulunmadığı, her defasında ilgilenen kişilerin farklı olduğu, aynı sorun hakkında her müşteri temsilcisinin uygulamasının farklı olduğu ve anlaşma yapılan hatlardan birinin yurt dışı aramaya kapandığı ve davacı tarafça bildirilmesi üzerine yurt dışı aramaya açıldığı, davacı tarafça işbu sözleşmenin belirtilen nedenlerle haklı nedenle fesih edildiği ve işbu hatlara cayma bedelinin yansıtılmasının yerinde olmadığı Mahkememizce kabul edilmiş ve Mahkememizce alınan 13/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplama dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğu” gerekçeleriyle Davacı tarafından davalı aleyhine açılan asıl davanın kısmen kabulüne; davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak 9.456,07-TL asıl alacak, 2.081,79-TL işlemiş faiz, 313,28-TL KDV ve 179,88-TL ÖİV olmak üzere toplam 12.031,02-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararın davalı taraf lehine hükmolunan vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı olduğunu, kararda müvekkili şirketin, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu tutarın 12.031,02-TL kısmı yönünden davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edildiğini ve takibin kalan tutarı yönünden talepler reddedildiğini, hükümle birlikte, müvekkil şirketin, davalı şirkete borçlu olduğu tespiti yapılan toplam tutar ise işlemiş faiz ile birlikte 4.775,7-TL olduğunu, yargılama neticesinde kabul edilen kısım ile red edilen kısmın neredeyse 3 katı olmasına karşın, hükmedilen karşı vekalet ücretleri ise her iki taraf açısından hukuka aykırı bir şekilde eşit olarak belirlendiğini, kısmen kabul ve kısmen reddedilen davalarda dava vekalet ücretine hükmedilirken kabul ve reddedilen kısımların dikkate alınması ve belirlemenin bu nispette yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; uyuşmazlık konusunda uzmanluğı olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınarak karar verildiğini, görüşüne başvurulan bilirkişinin elektronik mühendisi bilirkişi olup dosya içerisindeki belgelerde bilirkişinin telekomünikasyon alanında uzmanlığı olduğunu gösterir bir bilgi de bulunmadığını, buna ilişkin talep ve itirazlarının kabul edilmediğini, – Cayma hakkının kullanılmasının haklı veya haksız olduğunun tespitinin mahkemede olduğu kuşkusuz olduğunu, ancak mahkeme tarafından hukuki değerlendirmede bulunabilmek için müvekkil kurum tarafından davacı tarafa verilen hizmetin sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığının tespiti gerektiğini, taraflar arasında telekomünikasyon alanında hizmet ilişkisi mevcut olup işbu hizmetin hangi şartlar altında ve nasıl verildiğinin tespiti uzmanlık gerektirdiğini, -Müvekkilinin davalı taraftan alacaklı olduğu miktarın da alanında uzman bir bilirkişi tarafından hesaplanmadığını, davalıya sunulan hizmette bir kusur olmadığı ve davacı tarafın sözleşmeden dönmesinin haksız olduğunu,-Müvekkilinin defter ve kayılarının incelenmesi defalarca talep edilmesine rağmen kayıtlar incelenmeden hüküm verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, abonelik sözleşmesi gereği tahakkuk ettirilen faturaya dayalı alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.Dosya kapsamından; davacı ile davalı arasına 01/08/2019 tarihinde turkcell mobil telefon hizmetleri kurumsal tip abonelik sözleşmesi düzenlendiği ve davacının …, …, …, …, …, …, …, …, …, … nolu hatlara platin prestij tarifesinin ,… nolu hatta platin elit tarifesinin tanımlatıldığı, Ağustos/2019-Aralık/2019 dönemleri arasında davacının davalıdan iletişim hizmeti aldığı, dava ve takip konusu faturanın; Aralık/2019 fatura döneminde davacının sözleşmeden caymasıyla davalı kurum tarafından fatura tahakkuk hesabına cayma bedelinin ilave edildiği 25.12.2019 tarihli 3.797,57-TL Tüketim Bedeli ve 9.456,07-TL Cayma Bedeli olmak üzere toplamda 13.253,64-TL tahakkuk ettirildiği hususlarında ihtilaf yoktur. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporlarında; Taraflar arasında sözleşme içeriğinde …, … tarife paketlerinin seçili olduğu, bu tarifelere uygulanacak ücretlerin belirtilmediği, taraflar arasındaki watsapp yazışmalarının raporda listelendiği, üçüncü ek raporda davacının ödemesi gereken fatura bedeli ile cayma bedelinin talep edilip edilemeyeceğine göre seçenekli olarak rapor hazırlandığı görülmektedir. Mahkemece, cayma hakkı konusunda yapılan edğerlendirmede taraflar arasında düzenlenen sözleşmede tarife ücretlerinin yazmadığı ve belirsiz olduğu, davacının iddia ettiği ve whatsapp görüşmelerinde de açıkça ifade edilen bireyselden kurumsal tarifeye geçen hatlara ilişkin vergiler dahil 89,00-TL olacağı hususlarının sözleşme içeriğinde belirtilmediği, dosyaya sunulan whatsapp yazışmalarının ve davacı ile davalı arasında yapılan görüşme kayıtlarının incelenmesinde davacının ilk 10 adet hat için vergiler dahil 89,00-TL, diğer yeni hatlarda, bireyselden kurumsala geçişte 95,00-TL olacağını, doğrudan kurumsal tip hat fatura tutarının 145,00-TL olacağını belirttiği lakin whatsapp yazışmalarından davalının işbu indirimlerin girilmediğini ikrar ettiği davacı abonenin ayıplı hizmet aldığı, görüşme kayıtlarında davalı tarafından gerekli bilgilendirmelerin yapılmadığı, şikayetlerin işleme konulmadığı, davacı ile ilgilenecek tek bir kurumsal temsilcinin bulunmadığı, her defasında ilgilenen kişilerin farklı olduğu, aynı sorun hakkında her müşteri temsilcisinin uygulamasının farklı olduğu ve anlaşma yapılan hatlardan birinin yurt dışı aramaya kapandığı ve davacı tarafça bildirilmesi üzerine yurt dışı aramaya açıldığı, davacı tarafça işbu sözleşmenin belirtilen nedenlerle haklı nedenle fesih edildiği ve işbu hatlara cayma bedelinin yansıtılmasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.Davalı bilirkişinin uzmanlık alanı olmadığını ileri sürmekle beraber alacağın faturaya dayalı olduğu, faturanın cayma bedeli haricindeki kısımlarında ihtilaf bulunmadığı, cayma bedelini ve sözleşme hükümlerinin mahkemece de değerlendirileceği, bu değerlendirmeye davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının etki etmeyeceği, sözleşme ve taraflar arasındaki görüşmeler kapsamında yapılan değerlendirmenin usule uygun olduğu anlaşılmakla mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur.Davacının vekalet ücretine yönelik istinaf itirazları yönünden ise, davacı tarafça davanın kabul ve reddedilen kısmına göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de bu oranlamanın yargılama giderleriyle ilgili olarak yapılacağı, vekalet ücretinin ise karar tarihine yürürlükte olan AAÜT gereğince belirleneceği, mahkemece yapılan hesaplamanın tarife hükümlerine uygun olduğu görülmektedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, tarafların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 821,84-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 124,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 697,08-TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/03/2023