Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1344 E. 2022/1642 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1344
KARAR NO: 2022/1642
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 11/04/2022
NUMARASI: 2021/605 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait işyerinde kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla düzenlenen kaçak tespit tutanağı ve kaçak tutanağı nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı şirketin kullanmakta olduğu elektrik enerjisinin davalı şirketin, davacı müvekkili şirket adına düzenlediği 20/09/2021 tarihli, … no’lu ve 6.169,03-TL bedelli fatura borcundan dolayı kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme 29/09/2021 tarihli ara kararı ile; “1-Davacı tarafça 1.233,80 TL (%20) nakdi teminat veya bu miktarda muteber banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, 20/09/2021 tarihli, … no’lu ve 6.169,03-TL bedelli faturadan dolayı, enerjinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, 2-Kararın 1 nolu ara karar gereği teminat yatırılması mukabilinde tedbir isteyene verilmesine” itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir. İhtiyati tedbir kararına davalının itirazı sonrası mahkemece 11/04/2022 tarihli ara kararı ile; “Dava konusu kaçak elektrik iddiası ve bundan davacının sorumlu olup olmadığı hususunda taraflar arasında yargılamayı gerektirir uyuşmazlık mevcut olup, gündelik hayat için zorunlu olan elektriğin kesilmesi davacı yönünden telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebileceğinden, dosya delil durumu dikkate alınarak davalının tedbir talebinin kabulü kararınına vaki itirazının HMK 394/2 maddesi gereği reddine” istinafı kabil olmak üzere karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların gerçekleşmediğini, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığını, tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olmasının da hukuka aykırı olduğunu,%100 teminat alınması gerektiğini,tedbir kararı ile kamu zararının engellenmesinin önüne geçildiğini,tedbirin sonuçlarının değerlendirilmediğini,Anayasaya aykırı olduğunu belirterek ihtiyati tedbire itirazlarını reddi karara kaldırılarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ihtiyati tedbire itirazın kaldırılması talebine ilişkindir. HMK 389 ve devamı maddelerine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdi ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Dava konusu yerin işyeri olduğu gözetilmelidir. Yapılan değerlendirmede; elektriğin kullanıldığı yer işyeri olup, elektrik kesintisi halinde işletmedeki faaliyetin de kesintiye uğrayacağı, ekonomik yönden mağduriyet yaşanması ihtimali bulunmaktadır.Bu sebeple somut olayda, mahkemece HMK 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.Yine alınan teminat miktarının da her zaman değişen durumlara göre mahkemece değerlendirilebileceği, bu aşamada alınan teminat miktarının da yerinde olduğu görüldüğünden mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu nedenle davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/06/2022