Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1306 E. 2023/811 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1306
KARAR NO: 2023/811
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2021/700 E – 2022/92 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkililerince 25/06/2019 tarihinde … Mah. … Cad. No:…, Pendik/İSTANBUL adresinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edilmiş olup, bu durumun … numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, müvekkili şirket yetkililerince 26/07/2019 tarihinde aynı adreste yinelenen kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edilmiş olup bu durumun … numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, davalı/borçlu … Ticaret Limited Şirketi aleyhine kaçak elektrik kullanımının bedelinin tahsili için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise işbu icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalı/borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptaline, asıl alacağa uygulanacak %3/,00 yıllık ve 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme zammına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaçak elektrik tüketim kullanmadığını, kesilen elektriği açmadığını, davacı tarafa kaçak elektrik kullanımından dolayı borcunun bulunmadığını, dolayısıyla davalı müvekkilinin davacıya karşı ödemekle yükümlü olduğu kaçak elektrik tüketim bedeli bulunmadığını ileri sürerek davanın redidne karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; “İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … E sayılı takip dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde; borçlu vekili tarafından sunulan borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline 22.11.2019 tarihinde e-tebligat gönderildiği, alacaklı vekili tarafından e-tebligatın 22.11.2019 tarihinde açıldığı, mevzuat gereği 27.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, taraflar arasında hak düşürücü süre ve zamanaşımını kesen arabuluculuk görüşmelerinin 27.09.2021 tarihinde başladığı, iş bu itirazın iptali davasının mahkememiz nezdinde 21.10.2021 tarihinde 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı” gerekçeleriyle davanın bir yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığından reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemece, sadece tahkikat aşamasının bitirildiğinin taraflara bildirildiğini, sözlü yargılama aşamasına geçildiğini taraflara bildirilmediğini, davanın esasına yönelik son sözlerinin sorulmadığını yargılama usulüne aykırı bir şekilde tahkikat aşamasını sonlandırıldığını, -Davanın esası yönünden de davalının kaçak elektrik kullanımından sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili talebiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra İflâs Yasası’nın 62/1. maddesi uyarınca “borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur” .İİK. hükümleri gereğince, icra takibi sırasında borçlu tarafından, ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklının, icra takibine devam edebilmesi için, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekecektir. Bu dava borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece, kendiliğinden gözetilecektir. Ancak bu hak düşürücü sürenin başlaması için borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ edilmesi gerekecektir. Somut olayda davalı borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, borçlular süresinde borca itiraz etmişlerdir. İtiraz dilekçesi alacaklı vekiline 27.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı-alacaklı tarafından 27.09.2021 tarihinde arabuluculuğa başvurulmuş, 06.10.2021 tarihinde son tutanak düzenlenmiştir. Eldeki dava ise 21.10.2021 tarihinde açılmıştır. Mahkemece 15.02.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığının tespit edilerek zapta geçirildiği, tahkikatın bitirildiği bildirilerek taraflara söz verildiği, yapılan işlemlerin usule aykırı olmadığı, hak düşürücü süre nedeniyle karar verildiğinden esasa geçilmediği anlaışlmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin hukuki değerlendirmesi bakımından usul yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Davacıdan alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/03/2023