Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1304 E. 2022/3026 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1304
KARAR NO: 2022/3026
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2022
NUMARASI: 2020/35 E – 2022/30 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 01.08.2017 sözleşme tarihli, 01.09.2017 tedarik başlangıç tarihli olmak üzere 12 aylık elektrik tedarik sözleşmesi imzaladığını, sözleşme sona erme tarihinin 31.08.2018 olduğu, bu dönem içerisinde sözleşme feshedilmediğinden sözleşme madde 7′ ye göre birer yıllık sürelerle kendiliğinden yenilendiği ve elektrik satışına devam edildiği, yenilenen sözleşmenin sona erme tarihinin 31.08.2019 olduğu ancak taraflar arasında düzenlenmiş olan ikili anlaşma sözleşme süresi içerisindeyken davalı abone tarafından süresinden önce haksız bir şekilde fesih edildiği, davalı abone tarafından sözleşmede belirlenen sürelere uyulmadan ve sözleşmede belirlenen edimleri eksiksiz şekilde ifa edilmeden 18.07.2019 tarihinde fesih bildirimi yapıldığı, bu feshin sözleşme madde 7′ de belirlenmiş olan sürede ve koşullarda gerçekleştirilmediği ve kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalı abonenin bu eylemi ile birlikte sözleşmenin 7.1. maddesine istinaden kendisine ceza koşulu fatura düzenlendiğini, yine sözleşmenin 4.5. maddesine göre davalının sözleşmeyi taraflarca birlikte belirlenmiş olan usule uygun olarak fesih etmemesi üzerine sözleşmeyi ihlal ettiğini, buna göre sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, son iki dönem faturalarının en yükseği olan seri … numaralı, 10.07.2019 vade tarihli 24.445,91-TL bedelli faturanın 2 katı alınarak, seri … numaralı, 30.10.2019 vade tarihli 48.911,82-TL bedelli ceza faturası düzenlendiğini, anılan işbu faturanın ödenmemesi sebebiyle İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiği, belirtilen takibe yukarıdaki faturayla birlikte sözleşmenin 42. maddesine göre icra ceza şartı da uygulandığı, bu maddeye göre seri … numaralı 30.10.2019 vade tarihli 48.911,82-TL bedelli ceza faturasının %12 değer hesaplanarak 5.869,42-TL icra ceza şart bedeli açılan takibe eklendiği, ödeme yükümlülüğü bulunan davalının söz konusu icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini beyanla, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile imzalanan elektrik enerjisi satış sözleşmesine göre; her ne kadar 24 ay boyunca elektrik birim fiyatının değişmeyeceği kararlaştırılmış ise de, müvekkili şirkete gönderilen 03.07.2019 tarihli … numaralı faturada elektrik birim fiyatı ve dağıtım bedeli birim fiyatında önceki dönemlere göre fahiş oranda artırım yapıldığını, buna bağlı olarak diğer hesaplama kalemleri ile birlikte fatura bedelinde %100’e varan oranda artış olduğu ve sözleşmenin dayanılmaz hale geldiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu 03.07.2019 tarihli faturada diğer vergiler adı altında enerji fonu, TRT payı, elektrik tüketim vergisi kalemlerinin genel piyasa durumu ile uyuşmadığı ve çok üzerinde olduğunu, müvekkili şirketin aboneliğin başladığı 2017 yılında yıllık tasarruf bedeli hesap edilmiş ve müvekkili şirkete elektrik birim fiyatında indirim yapılmış ise de; son aylarda davacı tarafça yapılması taahhüt edilen indirimin sebepsiz olarak uygulanmaması sonucu davacı şirketle çalışmanın imkansız hale geldiğinden abonelik sözleşmesinin yeni dönem için yenilenmeyeceğinin 01.09.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile ihtar edildiğini, sözleşmenin haklı sebeplerle sona erdirildiği gibi Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde yer alan yasal sürelere de uyulduğu, müvekkili şirketin ömür boyu taraflar arasındaki sözleşmeyi yenileyerek sürdürmesinin kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin devam eden sözleşmeyi feshetmediğini, aksine yeni dönem için sözleşmenin yenilenmeyeceğini davacı kuruma ihtar ettiğini, bu hususta Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin cayma hakkını düzenleyen 13. Maddesine göre sözleşmenin yenilendiği tarihten itibaren 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cayma bedeli ödemeksizin telefonla e-postayla veya yazılı olarak bildirim yapmak suretiyle anlaşmadan cayma hakkı bulunduğu dikkate alındığında müvekkili tarafından sözleşmenin yasaya uygun olarak sonlandırıldığı bu sebeple cayma bedeli ve cezai şart talep edilemeyeceğinin yönetmeliğin emredici hükmü gereği olduğu belirtilerek davanın reddine ve davacı hakkında %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında davacı alacaklı tarafça davalı borçlu hakkında 48.911,82 TL asıl alacak,5.869,42 TL icra ceza şartı,1.059,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.841,00 TLnın tahsiline yönelik yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.Mahkeme, davalının sözleşmenin 3.1 maddesi hükmüne aykırı hareket ettiği ve 7.1 maddesinde kararlaştırılan süre içerisinde bildirim yapmadan sözleşmeyi erken feshettiği ve sözleşmenin 4.5, 6.4, ve 7.1 maddeleri uyarınca sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu olduğu, taraflar arasında yapılan özel sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu ve akdedilen sözleşme hükümleri gereğince davacının, davalıya ait on iki dönem faturalarının en yüksek faturasının 2(iki) katı kadar cezai şartı ve icra ceza bedelini de talep edebileceği, bu haliyle sözleşme süresince davalı tarafından en yüksek ödenen faturanın … sıra numaralı 10.07.2019 son ödeme tarihli 24.455,91-TL bedelli fatura olduğu ve bu durumun aksini ispat eder yönde bilgi bulunmadığı dikkate alındığında ve sözleşme maddesi hükmü çerçevesinde cezai şart bedelinin 48.911,82.-TL,icra cezai şart bedeli 5.869,42 TL ,takip öncesi işlemiş faiz ve KDV 1.059,76 TL olmak üzere toplam 55.841,00 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile; “Davanın kabulü ile davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin yenilendiği ve sözleşmenin son erme tarihinin 21/08/2018 olduğu,sözleşme imzalanırken 24 ay süre ile elektrik birim fiyatının değişmeyeceğinin kararlaştırılmasına rağmen 03/07/2019 tarihli faturada birim fiyatında fahiş oranda arttırım yapıldığını,sözleşmenin bu nedenle dayanılmaz hale geldiğini,enerji fonu,TRT payı vs giderlerle davalıdan fazla tahakkuk yapıldığını,buna dair bilirkişi raporuna itirazlarımızın değerlendirilmediğini,sözleşme imkansız hale geldiğinden 16/07/2019 tarihli ihtarname ile sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini ancak ceza faturasının düzenlendiğini,sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini,yönetmelik 13.maddede belirtilen 14 günlük süre yönünden yasaya uygun sözleşmenin ceza olmadan feshedilebileceğini,kanunun emredici hükmüne aykırı sözleşme maddelerinin kesin hükümsüz olduğunu,davalının davacıya borcu olmadığını, kötüniyetli takip başlatıldığını, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini,yine yekdem bedeli indiriminin de yapılmadığını,sabit veya indirimli tarifelerde yekdem aktif enerji bedeline dahildir hükmünün faturalarda uygulanmadığını,bu nedenle davacının haksız kazanç elde ettiğini,davalının iradesinin sakata uğratıldığını,sözleşmenin 1 ve 2.sayfasında davalı imzasının bulunmadığını,gecikme faizi uygulama hükmünün bulunmadığını,gecikme faizinin ana paradan yüksek hale gelmesinin sağlandığını,ilk bilirkişi raporunda farklı değerlendirme yapıldığını,ilk ve ikinci bilirkişiden alınan bilirkişi raporlarındaki farklılıklar değerlendirilmeden son rapora göre hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava ,sözleşmenin süresinden önce feshi iddiasına dayalı cezai şart faturası ve icra cezai şart bedelinin tahsiline yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatına yöneliktir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 7.1 maddesinde; “Sözleşme, sözleşmede anılan hallerin dışında ve sözleşme süresi içerisinde abone tarafından feshedilemez. Sözleşme imzalanmasının ardından tedarikçi tarafından herhangi bir dönem faturası çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın abone tarafından sözleşme süresi içerisindeki sözleşmedeki fesih koşutları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte fesih edilmesi yazılı bildirim olmaksızın tahliye edilmesi veya başka bir tedarikçi tarafından talep edilmesi halinde (bu talep bu sözleşme kapsamında süresinden önce haksız fesih anlamı taşıyacaktır.) Abone önceki ya da mevcut tedarikçisine … çıkış dönemine kadar ödemekle yükümlüğü olduğu tüm sayaçlar için her birine ayrı ayrı hesaplanmak üzere son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasını 2(iki) katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder. Eğer abonenin geçmişe dönük on iki fatura dönemi yoksa faturası olan tek dönem veya faturası olan dönemler bu hesaplamada dikkate alınır. Tedarikçiden henüz faturası çıkmadan sözleşme ihlali söz konusuysa tedarikçi abonenin önceki tedarikçisinden kayıt esnasında temin edebildiği faturanın iki katı üzerinden cezai hesaplamayı gerçekleştirir. Abonenin işbu sözleşme ile birden fazla aboneliğini elektrik tedarik edilmesi halinde ceza koşulu ve abonelik için ayrı ayrı yukarıdaki şartlarda uygulanır ve toplu veya sayaç fazla olarak faturalanır. Sözleşmeden kaynaklanan fesih hakları saklı kalmak kaydıyla herhangi bir taraf iş bu sözleşme süresinin doğmasından en az üç ay önceden sözleşmenin yenilenemeyeceğini madde 4.6 ya göre tedarikçi tarafından talep edilen veya faturalarına eklenen teminatını tamamlayarak noter kanalı, elektronik imzalı kayıtlı posta adresi veya güncel geçerli imza sirküleri/beyanı ile birlikte ıslak imzalı fesih dilekçesi ile yazılı olarak bildirmediği takdirde taraflar sözleşmenin %1 (yüzde bir) indirim ile bir yıl daha uzamasını kabul ederler… Abonenin yukarıda belirtilen üç aylık süre şartına göre fesih işleminde bulunmaması halinde sözleşme birer yıllık dönemler halinde kendiliğinden uzamaya devam eder.” ibaresi bulunmaktadır… Alınan ilk bilirkişi kök ve ek raporu sonrası mahkemece bu kez başka bilirkişiden kök ve ek rapor alınmıştır.”Tedarikçi ile abone arasında … no.lu aboneliğe ilişkin 01.08.2017 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 01/09/2017- 31/08/2018 tarihleri arası (12 ay) zaman dilimi için geçerli olduğu, tarafların sözleşme kapsamında sözleşmeyi feshetmediğinden dolayı sözleşmenin birer yıllık dönemler halinde kendiliğinden uzamaya devam ettiği (sözleşme 7.1 mad.), 01/09/2018-31/08/2019 tarihleri arası (12ay) zaman dilimi içerisinde sözleşmenin geçerli olduğu, davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi için 16.07.2019 tarihinde davacı tarafa ihtarname gönderdiği ve sözleşmeyi feshettiği, ancak davalının kararlaştırılan süre içerisinde bildirimde bulunmayarak sözleşmenin 7.1 maddesi hükmüne aykırı hareket ettiği, davalının sözleşmeyi tek taraflı fesih etmesine ilişkin teknik anlamda haklı bir sebep tespit edilemediği hususları dikkate alındığında: sözleşmenin 4.5. 6.4, ve 7.1 maddeleri uyarınca davalının sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen cezai şart ve 4.2 maddesinde belirtilen gecikme ve icra ceza bedelinden sorumlu olabileceği, taraflar arasında yapılan özel sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunun kabulü halinde, davacının İstanbul …İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına konu 30.10.2019 vade tarihli 48.911,82 TL Fatura Alacağı (Asıl Alacak), 5.869,42 TL İcra Cezai Şart ve 1.059,76 TL Tkp. Önce. Faiz (Sözleşme m4.2) KDV’si olmak üzere toplam 55.841,00 TL tutarındaki bedeli davalıdan talep edebileceği ” belirtilmiştir. Davaya konu sözleşmenin 01.08.2017 tarihli, 01.09.2017 tedarik başlangıç tarihli Elektrik Tedarik Sözleşmesi olduğu, davalının sözleşmeyi yenilendikten sonra 16.07.2019 tarihli ihtarname ile yenilemeyeceğini bildirdiği görülmüştür.Sözleşmenin 7.1.maddesinde sözleşmeyi fesih süresi 3 ay olarak belirlenmekle,davalı tarafça yasal sürede fesih beyanında bulunulmadığından sözleşmenin sözleşmede belirtilen koşullarla devam edeceği ,son on iki dönem faturalarının en yüksek faturasını 2(iki) katı kadar cezai şart koşulunun bulunduğu,ayrıca icraya konulması üzerine icra cezai şart bedelinin de belirlendiği sözleşme kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece son bilirkişiden alınan bilirkişi raporu kapsamında davalının sözleşmenin 3.1 maddesi hükmüne aykırı olarak 7.1 maddesinde belirtilen sürede fesih bildirim yapmadan ve haklı neden olmadan sözleşmeyi erken feshettiği anlaşılmakla,yine sözleşmenin 4.5, 6.4, ve 7.1 maddeleri gereği sözleşmenin 7.1 maddesinde belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu tutulmasında aykırılık görülmemiştir. Yine Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 9. Madde hükmünün tüketimi düşük serbest tüketiciler ile tedarikçiler arasında hüküm ifade ettiği,davalının yıllık tüketiminin 10.000 kwh dan fazla olduğu,bu nedenle tüketimi düşük serbest tüketici sayılamayacağından bu yönetmeliğin davalı yönünden uygulanamayacağı belirlenmiştir. Sözleşmenin fesihine ait dönemde son on iki aya ait en yüksek bedelli faturanın 10.07.2019 son ödeme tarihli 24.455,91-TL bedelli fatura olduğu,bunun iki katı 48.911,82.-TL cezai şart bedeli ile ,bu cezai şart faturası için icra takibi yapıldığından %12 icra cezai şart bedeli 5.869,42 TL ,takip öncesi işlemiş faiz ve KDV 1.059,76 TL olmak üzere takipte davacının davalıya toplamda 55.841,00 TL borçlu olduğu hesaplanmıştır.Ayrıca ceza bedeli sözleşme ile açıkca belirlendiğinden alacak likit kabul edilmelidir.İcra inkar tazminatı koşulları oluşmuştur.Bu nedenle davacı taraf, cezai şart ve sözleşme ile belirlenen ferileri talep edebilecektir.Son bilirkişi kök ve ek raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ve taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata uygun bulunmuştur.Yeni bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek kalmamıştır.Mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 3.814,49 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 953,63‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 2.860,86 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/11/2022