Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1287
KARAR NO: 2023/368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2021
NUMARASI: 2016/1087 E – 2021/369 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde; reklam sektöründe tecrübeli, işinin uzmanı bir rek- lamcı olan müvekkilinin davalı şirkette -2007-2015 yılları arasında- 8 yıl genel müdür olarak görev yaptığını,Davacı buradaki görevinden istifa ettikten sonra davalı şirketin sahibi olan … tarafından müvekkiline ortaklık teklif edildiğini, bu kapsamda davalı şirketin brüt kazancı (ciro) üzerinden %30’luk kısmının davacıya ödenmesi, buna mukabil şirketin reklam ve ticari faaliyetlerinin pazarlanmasının ve işlerin yürütülmesi hususunun müvekkili tarafından gerçekleştirilmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, buna ilişkin olarak taraflar arasında 01/04/2015 ve 01/10/2015 tarihli adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, Bilahare davalı tarafça keşide ve tebliğ olunan Beyoğlu … Noterliği’nin 12. Ağustos. 2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile “müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini gereği gibi yerine getirmediği”nden bahisle sözleşmenin feshedildiğini, ancak müvekkilinin davaya konu adi ortaklık sözleşmesinde anılan tüm borç ve yükümlülüklerini layıkı ve fazlasıyla ifa ettiğini, davalının paravan şirketler kurarak söz konusu reklam faaliyetlerinden elde edilen geliri başka şirket- ler üzerinde gösterdiğini, sırf davacının payını vermemek amacıyla sözleşmeyi haksız ve kötü niyetli şekilde fesih ettiğini, bu feshin hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, Taraflar arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin 2023 yılına kadar geçerli oldu- ğunu, davalının haksız feshi sebebiyle müvekkilinin 2023 yılına kadar elde edeceği kazançtan mahrum bırakıldığını beyanla, davacının iş bu ortaklıktan doğan kazanç kaybından kaynaklanan fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300.000,00 TL + KDV alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 25/07/2008 müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, Temmuz 2008- Aralık 2011 döneminde Pazarlama Direktörü, Aralık 2011-Mart 2015 arasında fiilen “genel müdür” olarak görev yaptığını, çalışma süresinin 8 yıl değil 6 yıl 8 ay oldu- ğunu, davalının kendi bağlantıları sonucu … ile 2007 yılında kurduğu ilişkiden pay çıkarmak isteyen davacının yanıltıcı beyanda bulunduğunu, Davacıya ortaklık teklif edildiği yönündeki iddianın da asılsız olduğunu, davacı mü- vekkili şirketten istifa edip ayrıldıktan sonra kendisine dışarıdan danışmanlık, satış ve pazarlama hizmeti vermesi hususunda teklifte bulunduklarını, davacının bu teklifi kabul etmesi üzerine taraflar arasında 01/04/2015 tarihli sözleşmenin imzalandığını, davacının da dava dilekçesinde satış ve pazar- lama hizmeti verdiğini, 2016 yılına kadar danışmanlık hizmeti ödemesi aldığını kabul ettiğini, bu sözleşmenin tipik bir “hizmet sözleşmesi” olduğunu, adi ortaklık sözleşmelerinin hiçbir özelliğini de taşımadığını, 01/04/2015 tarihli sözleşmenin 2.4.1 ve 2.4.2. Maddelerinde % 70- % 30 şeklinde yer … oranının 2016 tarihinde % 75- % 25 olarak değiştirildiğini, bu değişikliğin 2015 yılındaki bir satış hariç tüm satışları kapsadığını, davacının dilekçesinde bu değişikliğe yer vermediğini, Dava dilekçesindeki iddianın aksine, davacının sözleşmenin amaç ve niteliğinden kay- naklanan yükümlülüklerini tam, zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğini, artış bir yana satış bile yapmadığı üst üste satış yapmadığı zamanlar nedeniyle müvekkili şirketin batma aşamasına geldiğini, Davacıya yapılan 1.401.389,00 TL tutarındaki ödeme bir başarı primi olmayıp söz- leşme gereğince satış gelirinden ödenmesi gereken mecburi ödemeler olduğunu, ayrıca bu ödemenin 2014 Aralık tarihinden sözleşmenin feshine kadar olan 20 aylık süreçteki toplam ödeme olduğunu, Davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin bu şartlarda davacı ile hizmet ilişkisini sürdürmek ve zarar etme pahasına ödeme yapma mecburiyeti bulunmadığından sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, Davacının 3. Kişi … ile hiç bir ilgisinin olmadığını, davacının tamamen kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, 15/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile hüküm altına alınmasını istenen dava değeri 2.000.000,00 TL’ye çıkarılmıştır.
KARŞI DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … müvekkil şirketten ayrıldıktan sonra müvekkil şirket ortaklarınca davalıya “kendisine ait bir şirket, satış ve pazarlama ekibi kurarak müvekkil şirkete satış ve pazarlama hizmeti (dışarıdan danışmanlık) vermesi”nin teklif edildiğini, bu kapsamda taraflar arasında davalının müvekkili şirkete satış ve pazarlama hizmeti vermesi ve satış bedeli üzerinden müvekkil şirkete düzenleyeceği fatura karşılığında; imalat, … payı ve ajans komisyonu gibi giderler düşüldükten sonra % 30 pay alması hususunda 01/04/2015 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşmenin konusunun, müvekkili şirketin satış ve pazarlamasında tek yetkili olduğu, 2023 yılına kadar …’tan kiralamış bulunduğu Sabiha Gökçen Havalimanı açık hava mecrasında yer … reklam üniteleri ile … A.Ş. mülkiyetindeki …’ndaki ara- zide yer … reklam ünitelerinin satış ve pazarlamasına ilişkin olduğunu, Taraflar arasındaki 01/04/2015 tarihli sözleşmenin 2.3 maddesinde, her hafta başı … ile paylaşılması zorunlu olan reklam alanları raporunun, davalı tarafından müvekkil şirketin ileti adre- sinden …’a yollanması kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalının bu raporlama işini aksattığını, müvekkili şirkete de reklam ünitelerinin satışı ve pazarlanması faaliyetine dair bilgi ve rapor verme- mekte ısrarcı olduğunu, Davalıya verilmesi taahhüt edilen ücretler pazarlama hizmetini de kapsamına rağmen davalının taahhüt ettiği pazarlama ekibini, pazarlama ağını hiç kurmadığını, çalışmalarını rahat ve disiplinsiz bir şekilde ev ortamından yürütme eğiliminde olduğunu, müvekkili şirketin halı hazırdaki müşterileri ile potansiyel müşterilerine ziyarette bulunmadığını, müvekkili şirket büyük sıkıntıda iken umurmasızca tatil planı yaptığını, Netice itibariyle; davalının sözleşmenin amaç ve niteliğinden kaynaklanan yükümlü- lüklerini tam, zamanında ve gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle müvekkili şirketin satış ve pazarlama gelirlerinin önemli ölçüde düştüğünü beyanla müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle şim- dilik 50.000,00 TL’nin taraflar arasındaki akdin feshedildiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin başarısı, iş performansı ve iş üzerindeki hakimiyetinin dilekçe ekinde sun- dukları belgelerle sabit olduğunu, davalı şirket sahibi tarafından neredeyse son güne kadar teşekkür -takdir maili … müvekkilinin iş performansının düşüklüğünden söz edilemeyeceğini, Dilekçemiz ekindeki satış cirolarında da görüleceği üzere, davacının müvekkil yüzün- den gelir elde edemediği, ciroların düştüğü şeklindeki beyanın hakikatlerden son derece uzak oldu- ğunu, ciroların ve elde edilen gelirler ortada olduğunu, davalının davasının haksız, mesnetsiz kötü niyetli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi’nce: “1-Asıl davanın reddine, 2-Karşı davanın kabulü ile, karşı davadaki talep miktarı ile bağlılık gereği, 50.000,00 TL nin karşı dava tarihi olan 05/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak, davalı karşı davacıya verilmesine ” karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: Hüküm asıl davanın davacısı /karşı davada davalı tarafından istinaf edilmiştir. Asıl davanın davacısı /karşı davada davalı vekili istinaf dilekçesinde: Davalı- karşı davacı “müvekkilinin ekip kurmadan çalıştığını, yükümlülüklerini yerine getirmeyerek şirketi zarara uğrattığını”iddia etmiş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsa- mında müvekkilinin ofis açma yükümlülüğünün bulunmadığını, davalının ihtar vs yollarla müvek- kiline böyle bir talep iletmediğini, kaldı ki müvekkilinin yaptığı iş meslekte tecrübeli bir kişi oldu- ğunu, sözleşme ile üstlendiği işi ofis ortamına ve ekibe ihtiyaç duymadan yapabileceğini, buna rağmen … reklamın ofisi bulunduğu gibi aynı zamanda satış alanında (operasyon, montaj, müşteriye fotoğ- raflama, aydınlatma kontrolü, görsel değişimleri için) … ile … reklam adına ajanslara kesilen faturaların ve ajans komisyonlarının takibi, … reklamın yaptığı satışların faturalandırılması için … reklama veren … ile iki de çalışanının bulunduğunu, bu kişilerin daha önce davalı firmanın çalışanları olup davalının talebi doğrultusunda müvekkilinin firmasında işe başladıklarını, Dava dilekçesinin eklerindeki mail yazışmalarında da görüleceği üzere; davalı tara- fından müvekkiline sürekli olarak taktir ve teşekkür mailleri gönderilmiş olup davacının performans düşüklüğünden söz edilemeyeceğini, Performans düşüklüğü işçi-işveren ilişkilerine dayalı sözleşmelerin feshi için haklı bir sebep oluşturabilecek iken adi ortaklık sözleşmesinin performans düşüklüğü nedeniyle feshedile- meyeceğini, Yine bu maillerde görüleceği üzere haftalık raporlama işlerinin düzenli bir şekilde yapıldığını, bu raporların davalıya sunulmak üzere değil, ihale sözleşmesine göre … reklamın kira- layanı durumundaki …’a vermekle yükümlü olduğu raporlar olduğunu, bu raporlarda doluluk ve müşteri dışında bir bilginin bulunmadığını, davalının …’a olan bu yükümlülüklerinin de … reklam tarafından yerine getirilmiş olup bu aşamada ne davalı şirketten, ne de … yetkilisi tara- fından herhangi bir uyarı ve eksik belge, rapor vs. talebi olmadığını,Davacının işini layıkıyla yaptığını, davalı şirkete yüklü miktarlı kazanç sağladığını, ancak davalı/karşı davacı adi ortaklık sözleşmesini tek taraflı olarak haksız bir biçimde feshettiğini,Dava dilekçesi eklerinde sunulan satış cirolarından da görüleceği üzere davalı/karşı davacının zarara uğramadığını, ölü dönem olarak tabir edilen dönemlerdeki düşük kazançların müvek- kilinin başarısızlığıymış gibi addedilemeyeceğini, Taraflar arasındaki 01.04.2015 tarihli sözleşme açık bir biçimde adi ortaklık sözleş- mesi olup davalı/karşı davacının sunmuş olduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin ortaklığa hiç bir şekilde para koymadığından bahsedildiğini, bir an için müvekkilinin ortaklığa parasal anlamda hiç bir pay koymadığı düşünülse bile ortaklığa emek konularak da ortaklıkta yer alınabileceğini Taraflar arasındaki akdi ilişkinin vekalet sözleşmesi olarak tanımlanamayacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için işbu sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğu varsayıldığında bile bu sözleşmenin haksız bir biçimde feshedildiğini ve müvekkilinin 2023 yılına kadar elde edeceği kazançtan mahrum bırakıldığını, bu nedenle zarara uğradığını,Dosyada mübrez raporu hazırlayan bilirkişiler reklam alanında uzman olup işbu davaya konu sektörün açık hava reklamcılığı olduğunu ve normal reklamcılık sektörü ile açık hava reklam- cılığının birbirinden farklı olduğunu, bilirkişi raporunda yer … sektör bilirkişinin tespitlerinin bu dava dosyasına uymadığını, ayrıca bilirkişinin hukuki yorumda bulunarak görevinin dışına çıktığını, hükme esas alınan raporun objektiflik ve bilimsellikten uzak olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; 1-Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ile ilgili olarak; Davacı taraf, taraflar arasındaki akdi ilişkinin adi ortaklık olduğunu, davalı ise hizmet alım sözleşmesi olduğunu iddia etmektedir.Adi ortaklık; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca eriş- mek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK md 620/1). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (katılım paylarını) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur. Buna göre adi ortaklığın unsurları; kişi, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna birlikte çaba (…), katılım payı (sermaye) ve sözleşme bağı şeklinde belirtilebilir. Adi ortaklık sözleşmelerinin kuruluşu bakımından, ortakların esaslı noktalarda uyuş- ması gerekir (TBK md 2/1). Eş söyleyişle, ortakların şahsı, müşterek amaç, müşterek amaç uğruna bir- likte çaba, katılım payının türü ve kapsamı, ortaklık açısından esaslı unsurlar olup, bunlarda uyuşul- ması ortaklık sözleşmesinin kurulması için yeterlidir. Ortaklar, ikinci derecedeki noktalarda uyuşma- mış olsalar bile, ortaklık kurulmuş sayılır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir. İhtilaf halinde, bu ortaklığın var olduğunu ileri süren kişi, iddiasını, HMK’nın 200. maddesi gereğince yazılı delil ile ispat etmelidir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür. … Reklam ile … Reklam arasındaki 01/04/2015 tarihli sözleşme aynen ; “1. İşbu sözleşme … Sokak, No:.., Arnavutköy, Beşiktaş, İstanbul adresinde olan … Ltd. Şti.(kısaca … Reklam olarak anılacaktır) ile, … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, … Sitesi, … Blok D:… Beşiktaş, İstanbul adresinde olan … … Reklam (kısaca … Reklam olarak anılacaktır) arasında; 1.1. …’ın sahibi olduğu ve tek yetkili sözleşme ile 2023 yılına kadar … Reklam’a kiralamış olduğu, Sabiha Gökçen Havalimanı Açık Hava Mecrası’nda yer alan, mülkiyeti … Reklam’a ait mevcut reklam üniteleri(pano, raket, direk banner ve kemer) ile yapılması muhtemel her türlü reklam ünitesi ile tanıtım, organizasyon işlerinin satış ve pazarlaması,1.2…’nin arazi sahibi olduğu, … Reklam’ın ise satış ve pazarlama yetkilisi olduğu …’ndaki arazide yer alan reklam üniteleri ile tanıtım, organizasyon işlerinin satış ve pazarlaması hususlarını düzenler.1.3.1.1 ve 1.2 maddeleri kapsamında … Reklam … Reklam’ı tek yetkili kılmış olup, işbu sözleşme yürürlükte olduğu müddetçe satış ve pazarlamanın yalnızca … Reklam tarafından yapılacağını beyan ve kabul eder. 2. Anlaşma şartları aşağıdaki maddeler uyarınca düzenlenmiştir.2.1. Satış ve pazarlama görüşmelerini … Reklam yapacak olup, satışa ilişkin fatura ve sözleşme … Reklam yetkilisi tarafından imzalanacaktır. … Reklam yetkilisinin imzalamamış olduğu her türlü evrak geçersizdir.2.2. … Reklam, … Reklam’a işbu sözleşme çerçevesinde bir yetki yazısı verecektir. … Reklam söz konusu yetki yazısı ile gerektiğinde, mecranın satış ve pazarlanması hususlarında tek yetkili olduğunu ilgilisine beyan edebilecektir.2.3. … Reklam satışlar ile ilgili kendisine iletilen her türlü konuyu … Reklam’a iletmek ve ortak yol izlemekle yükümlüdür. Her hafta başı … ile paylaşılması zorunlu olan Reklam Alanları Raporu … imzası da, …’in … Reklam ileti adresinden …’a yollanacak, ekinde de … Reklam ileti adresi olacaktır.2.4. Satış bedeline ilişkin fatura … Reklam tarafından müşteri veya ajansına kesilecek, tahsilat ve/veya her türlü kıymetli evrak teslim alımı yine … Reklam adına yapılacak, varsa reklam verenin ajans komisyonu faturası düşüldükten sonra;2.4.1. Sabiha Gökçen için %70 … Reklam – %30 … Reklam2.4.2. … için %70 … Reklam – %30 … Reklam düzeninde, … Reklam’ın … Reklam’a düzenleyeceği fatura karşılığında paylaşılacaktır. (… ile gelir paylaşımı esasına dayalı bir satış yapılmış ise hesaplama, … payı mahsup edildikten sonra yapılacaktır (bu noktada … payınım ödeme vadesi 10(on) gündür)). Karşılıklı olarak anlaşılan farklı bir durum söz konusu değil ise, … Reklam’ın faturasını takip eden 5(beş) işgünü içinde … Reklam fatura bedelinin tamamını … Reklam’a ödeyecektir. Satışa ilişkin pazarlama ve her türlü gider … Reklam uhdesindedir.2.4.3. Üstteki iki maddede belirtilmiş işler haricinde olabilecek işlere ilişkin çalışma şartları ayrıca belirlenecektir. Ayrıca, ilave ve/veya özel imalat gerektiren her türlü gider kalemi de satış bedelinden düşü- lecek, ardından şirketler gelir paylaşımını yapacaktır. Havalimanında yer … sosyal tesis binalarının etrafının çevrilmesine ilişkin maliyet, şayet söz konusu … bir reklam amacıyla kullanılır ve gelir elde edilirse bu sözleşme kapsamına girecek ve maliyet bedeli dikkate alınacaktır. … Reklam’ın … ile arasında olan söz konusu reklam alanlarının kiralanması esasını belirleyen sözleşme aynı çerçevede … Reklam için de bağlayıcı ve geçerlidir. … Reklam mecranın satış ve pazarlamasını yaparken bu sözleşmeye ilişkin hükümleri bilmekte olup, bunlara uyacağını kabul eder, Ancak, söz konusu sözleşmede yer …;3.1. Kira ödemeleri3.2. Elektrik bedeli ödemeleri3.3. Teminat mektubu verilmesi3.4. Reklam ünitelerinin ve altyapılarının kismen veya tamamen yenilenmesi ve/veya tamiratı hususlarına ilişkin sorumluluklar … Reklam’a aittir. … Reklam, yukarıda yer alan giderleri kendi payına düşen gelirlerden karşılayacak olup … Reklam’dan bu giderlere ilişkin bir talepte bulunamaz. Benzer şekilde, … Reklam da satış ve pazarlamaya ilişkin olarak yapacağı giderleri için … Reklam’dan bir talepte bulunmayacağının kabul eder. Ödeme planına ilişkin değişiklikler, kolaylıklar ve benzeri durumlar bunun haricinde olup karşılıklı mutabakat ile çözüme bağlanacaktır.4…. Reklam tarafından satışa ilişkin faturanın düzenlendiği ay içinde … Reklam da … Reklam’a gelir paylaşımına ilişkin faturayı kesecek olup, iki şirket her ay sonu karşılıklı olarak mutabakat yapacaktır.5.İşbu sözleşme kapsamında yapılacak satış ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin bedeller iki şekilde ödenecektir.5.1. … Reklam, 15 Nisan’a kadar 63.495,80TL ile, Mayıs 2015’ten başlamak üzere her ayın 1’i vadeli 59.000TL(elli dokuz bin), yıl sonuna kadar toplam 472.000TL(dört yüz yetmiş iki bin) tutarında 8 adet çeki … Reklam lehine, satış ve pazarlama danışmanlığı hizmeti çerçevesinde, 2015 yılı boyunca düzen- leyecektir. 2016 yılı itibariyte danışmanlık hizmeti bedeli ödenmeyecektir ancak, gelir paylaşımı modeline göre çalışılmaya devam edilecektir. … Reklam, ödemeye ilişkin faturaları her ayın başında kesmekle yükümlüdür. 5.2. Nisan 2015 itibariyle yapılan satışlar 2.4 maddesi çerçevesinde paylaşılacaktır.6.İşbu sözleşme 1 Nisan 2015 itibariyle yürürlüğe girmiş olup;6.1. Taraflardan birinin ya da her ikisinin birden yükümlülüklerini yerine getirmemeleri 6.2. Karşılıklı mutabık kalınması halinde kendiliğinden sona erer. Sözleşme yürürlükte olduğu müddetçe, taraflar karşılıklı mutabık kalmak şartıyla sözleşme şartlarında değişiklik yapabilirler.7.İşbu sözleşme yürürlükte iken şirketin satışı veya benzeri bir konu gündeme gelmiş ise taraflar hali hazırda devam eden mecranın satış faaliyetlerini gözeterek bu konuda karşılıklı istişare yoluyla ortak karar vereceklerdir. Buradaki amaç, şirket satışı esnasında şirketin satışına ilişkin uygun bir teklifin gelmesi halinde mecra satışından elde edilecek gelir ile şirket satışında elde edilecek gelirin karsılaştırılması ve hangi modelin daha karlı olduğunun saptanmasıdır.” hükümlerini içermektedir. 01.10.2015 tarihli sözleşmede ise; 1.İşbu sözleşme … Sokak, No:.., Arnavutköy, Beşiktaş, İstanbul adresinde olan … Reklam Tanıtım Ltd. Şti.(kısaca … Reklam olarak anılacaktır) ile, … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, … Sitesi, … Blok, No:…, Beşiktaş, İstanbul adresinde olan … arasında olup, … Reklam hisselerinin satışı ve/veya … Reklam uhdesinde bulunan reklam mecralarının bir bedel karşılığında devri hususlarını düzenler. 2.İşbu sözleşme kapsamında … yukarıda çerçevesi belirlenmiş olan faaliyetleri gerçekleştirmek adına yetkilidir.3.Bahse konu süreç ile ilgili olarak,3.1. Pazarlama stratejileri3.2. Zamanlama3.3. Fiyat tespitiHususları tarafların mutabakatı sonucunda belirlenecek olup taraflar bu kararlara uymakla yükümlüdür.4…. Reklam bu sözleşme yürürlükte olduğu sürece başka bir kişi veya kurum ile haricen bir çalışma yapmayacağını ve de kendisine gelen önerileri …’e aynen ileteceğini taahhüt eder.Yalnızca, … yetkisinde olan sürecin işleyişine katkı sağlayacak görüşmeleri ve faaliyetleri karşılıklı istişare ile birlikte götürecektir.5.Söz konusu satış/devir sürecinin gerçekleşmesi halinde … aşağıdaki düzende satış bedelinden pay almaya hak kazanacaktır.5.1. 10.000.00TL için % 65.2. 10.000.000TL – 15.000.000TL için % 105.3. 15.000.000TL için % 12Buna ilişkin ödemeler, satın alan tarafın … Reklam ortaklarına yapacağı ödeme oran ve vadelerine paralel olacaktır.6.Sözleşmenin süresi 6(altı) aydır. Bu sürenin sonunda satış gerçekleşmemiş ise taraflar karşılıklı mutabık kalmaları halinde bu süreyi karar verecekleri miktarda uzatabilirler. Şayet süre uzatılmaz ve satışa ilişkin süreç yönetimi başka bir kişi ya da kuruma geçerse, satışın gerçekleşmesi halinde … yukarıda belirtilen oranların 1/2’sini almaya hak kazanacaktır. Her şartta … ve … Reklam mecranın azami gelir etmesi amacıyla faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerdir. …’in yapacağı görüşmeler … Reklam ortakları için bağlayıcı olmayıp, sürecin sağlıklı işlemesi, her türlü gizlilik, fiyat pazarlığı vs. gibi hususlar adına … Reklam’ın ortakları üçüncü kişilere karşı bu işbirliğini reddetme hakkına sahiplerdir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. 01/04/2015 tarihli sözleşmenin 5.1 ve 5.2 maddesi birlikte değerlendirildiğinde ; dava- cının sözleşme ile üstlendiği edim , davalının kiraladığı reklam alanlarında mevcut veya yapılması muhtemel her türlü reklam ünitesi ile tanıtım ve organizasyon işlerini satış – pazarlamasının yapıl- ması ve … Koyu’ndaki arazide yer alan reklam üniteleri ile tanıtım, organizasyon işlerinin satış ve pazarlamasının yapılması işidir. Organizasyon/satış/pazarlama işi maddi fiilin yanı sıra, aynı zamanda hukuki işlem yapmayı da kapsamaktadır. Bu sözleşmeye göre davacının asli edimi “bir iş görme “, bunun karşılığında davalının edimi ise” bedel ödeme ” şeklinde belirlenmiştir. TBK’da tarafların “İş görme ” borcu altına girdiği sözleşmeler; “vekalet, yayım, hizmet, eser, komisyon sözleşmesi ” olarak tanımlanmış ise de, tarafların kendi iradeleri ile bu sözleşmelerin dışında sözleşme kurması mümkündür.Karakteristik edimin “iş görme” edimi gözetildiğinde bu noktada iş görme sözleşme- lerinden biri olan vekalet sözleşmesi üzerinde durmak gerekmektedir.Vekâlet sözleşmesi, TBK m. 502/1’de “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekalet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir” şeklinde düzenlenmiştir. Bu sözleşmenin en önemli unsuru, vekilin vekâlet verene karşı iş görme borcu altına girmesidir. İş görme edimi, vekâlet verenin menfaatine uygun ve sonucun gerçekleşmemesi rizikosundan bağımsız olarak yerine getirilir. Ücret| unsuru ise vekâlet sözleşmesinin zorunlu bir unsuru olmayıp TBK m. 502/lll uyarımıca “Sözleşme veya teamül varsa vekil, ücrete hak kazanır”. Yasal tanım uyarınca vekâlet sözleşmesi doktrinde, vekilin sözleşme ile vekalet verenin menfaatine ve iradesine uygun olarak sözleşme ile belirlenen işi görmeyi, işlemi yapmayı, zaman kaydına bağlı olmaksızın ve sonucun elde edilmemesi rizikosu kendisine ait olmamak üzere borç- landığı ve bu iş görmenin yasaların diğer hükümleriyle düzenlenen sözleşmelerden herhangi birinin kapsamına girmediği, buna karşılık teamül gereği veya sözleşmede kararlaştırılmış olması şartıyla ücrete hak kazandığı bir sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Vekâlet sözleşmesinin hem müvekkil hem vekilin yararına kurulması da mümkündür. Yine vekilin, müvekkilin elde ettiği yarara katılması da kararlaştırılabilir. Özellikle somut olayda olduğu gibi vekilin, müvekkilinin sağladığı faydaya katıl- ması halinde vekâlet sözleşmesinin adi ortaklık sözleşmesine yaklaştığı düşünülebilir. Bu noktada her iki sözleşmenin birbirinden ayırt edilebilmesi için görülen işin kime alt olduğunun belirlenmesi gerekecektir. Vekâlet sözleşmesinde, görülen iş müvekkile aittir. Adi ortaklıkta ise ortaklığı temsil edeni kimse hem kendi işini hem diğer ortaklar adına ve hesabına görür. Taraflar arasındaki sözleşmenin m. 1.1 hükmünde, … Reklam’ın …’tan kiralamış olduğu reklam ünitelerinin satış, pazarlaması ve … Reklam’ın satış pazarlama yetkilisi olduğu …ndaki reklam ünitelerinin tanıtım, organizasyon ve pazarlamasının yapılması işinin yalnızca davacı tarafından yerine getirileceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 2.maddesinde, davalının imzalamadığı hiçbir belgenin geçerli olmayacağı, davacıya satış ve pazarlama konusunda tek yetkili olduğuna dair yetki belgesi verileceği, buna ek olarak, her hafta …’a raporlama yapılacağı ve satış bedeline ilişkin faturanın davalı tarafından müşteri veya ajansa kesileceği; tahsilât veya her türlü kiymetli evrak tesliminin davalı adına yapılacağı düzenlenmiştir. Bu hükümler değerlendirildiğinde, taraflar arasında ortak bir amacın bulunmadığı, taraflardan birinin menfaatinin kiraladığı reklam panolarının satış, pazarlama ve organizasyonun yapılması ve bu sayede gelir elde etmek olduğu, diğer taraf olan davalının ise kendisine bu yönde yüklendiği edimin gereğini yerine getirerek sözleşmede kararlaştırılan bedeli elde etmek olduğu, davacı tarafından yapılan/yapılacak tüm işlemlerin davalı adına ve hesabına görüleceği sonucuna ulaşılmaktadır. hükümlerine göre çözülmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. 2- Sözleşmenin feshi hususunda;Somut olayda davacı/karşı davacının talebi, davalı/karşı davalı ile aralarındaki sözleş- menin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle haksız fesihten sonraki bir yıllık dönemde kazanç kaybın- dan kaynaklanan zararının tazmininden ibarettir.Davalı/karşı davalı ise, davacı/karşı davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini gereği gibi ifa etmediği, sözleşmede belirlenen payının düşürüldüğü, uyarılara rağmen sonuç alına- madığı, davacı/karşı davalının bu davranışları ile zarara sebebiyet verdiği, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinden bahisle tazminat talep etmektedir. Taraflar arasındaki 01/04/2015 tarihli sözleşmede ; “6.1. Taraflardan birinin ya da her ikisinin birden yükümlülüklerini yerine getirmemeleri 6.2. Karşılıklı mutabık kalınması halinde kendiliğinden sona erer. Sözleşme yürürlükte olduğu müddetçe, taraflar karşılıklı mutabık kalmak şartıyla sözleşme şartlarında değişiklik yapabilirler.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya içeriğinden taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı mutabakat ile değil, dava- cının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle davalı tarafça ve tek yanlı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu noktada davacı/karşı davalının sözleşme konusu işin görülmesi için ekip oluşturma- dığı, raporların zamanında gönderilmediği olguları ileri sürülmektedir.a.)Davacı/karşı davalı, taraflar arasındaki sözleşmede işin görülmesi için ekip oluştu- rulmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığını, kaldı ki davacının iş tecrübesinin sözleşmeden kaynak- lanan tek başına görmeye elverişli olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan işin görüldüğünü iddia etmektedir.Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelendiğinde; davacıya dava konusu işin görülmesi için ekip oluşturması hususunda bir düzenleme yapılmadığı görülmekte ise de, taraflar arasında e-mail yoluyla yapılan 10/09/2015 ve 10/10/2015 tarihli yazışmalardan davalı tarafça , davacıdan ekip ve yatırım yapılmasının talep edildiği, davacının da bunu kabul ettiği, ekip ve yatırım sonrasında gelirin artacağı yönünde taahhütte bulunduğu, yapılacak işin niteliği gereği davacı/karşı davalının söz konusu ekibi kurmasının gerektiği, ancak dosya kapsamından bu ekibin kurulmadığı anlaşılmaktadır. b.) Davalı taraf taraflar arasındaki 01/04/2015 tarihli sözleşme, her hafta başı … ile paylaşılması zorunlu olan reklam alanları raporunun, davacı tarafından müvekkil şirketin ileti adre- sinden …’a yollanması kararlaştırılmış olmasına rağmen, davacının bu raporlama işini aksattığını, müvekkili şirkete de reklam ünitelerinin satışı ve pazarlanması faaliyetine dair bilgi ve rapor verme- diğini iddia etmektedir. Sektör bilirkişisi tarafından yapılan inceleme sonucu; davacının sözleşme dönemini kapsayan 7.12.2016-4.7.2016 tarihleri arasında söz konusu haftalık raporları birden fazla ve farklı uzunlukta zaman dilimleri arasında yolladığı,1.4.2015 tarihinden itibaren ise bu raporların yollanma- dığı, davacı/karşı davalının sözleşme konusu işin görülmesinde gereken özeni göstermediği, edim- lerini eksik ifa ettiği ve sözleşmeye aykırı davrandığı anlaşılmaktadır.Davalı-karşı davacı tarafından … verilmemiştir. c.) Mali bilirkişi tarafından davalı şirketin mali tabloları üzerinde yapılan incelemeye göre; davalı şirketin 2016 yılı satışlarında -2015 yılına göre- 285.977,00 TL karında 380.852,37 TL azalma olduğu ve davacının sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle zarara uğradığı tespit edilmiştir.Dosyaya ibraz olunan bilirkişi raporlarının dosya içeriğine uygun, hükme ve yargısal denetime elverişli olduğu değerlendirilmiştir. İlk derece mahkemesince; davacı/karşı davalının asıl davadaki kazanç kaybından kay- naklanan tazminat talebi reddedilmiş, davalının karşı davasındaki talebi doğrultusunda sözleşmenin haksız şekilde feshinden doğan zararına karşılık 50.000,00 TL tazminat hüküm altına alınmıştır.Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değer- lendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davacı/karşı davalının istinaf baş vurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmektedir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacıdan alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 934,58-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 754,68-TL’nin istinaf eden davacı-karşı davalıya karar kesinleş- tiğinde isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/02/2023