Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1217 E. 2022/1895 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1217
KARAR NO: 2022/1895
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2021
NUMARASI: 2021/214 E – 2021/1056 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … Mah. … Cad. No:… Güneşli/İstanbul “adresindeki işyerinde fason tekstil işi ile iştigal ettiğini ve ilk olarak 09/07/ 2013 tarihinde davalı ile alçak gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi ve Elektrik Abone Sözleşmesi imzaladığını, davalı tarafından keyfi uygulama ile müvekkili aleyhine … nolu sayaç ile ilgili … nolu zabıt düzenlendiğini ve 18.158,61 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk edildiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını, davalı tarafından düzenlenen tutanakların yönetmelik hükümlerine uygun olmadığını, fason olarak tekstil atölyesi olarak faaliyet gösteren işyerinde 30-35 adet tekstil makinasının çalıştığını, zaten her ay ortalama 2.000,00 TL – 2.750,00 TL arası elektrik borcu tahakkuk ettirildiğini ve müvekkili tarafından bu borçların zamanında ödendiğini beyanla müvekkilinin söz konusu kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının abonesi ve kullanıcısı olduğu … nolu tesisatın sayacına müdahale edildiği ve doğru ölçüm yapmadığının laboratuvar raporu ile müvekkili tarafından tespit edildiğini, 08/5/2014 tarih ve 288994 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 26.maddesine göre sayaca yapılan bu müdahalenin “kaçak elektrik” kullanımı olduğunu, yapılan kaçak tahakkukunun doğru olduğunu ve davacının bunu ödemekle yükümlü olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce: Davacının söz konusu fatura nedeniyle borçlu olmadığı halde, icra baskısı altında söz konusu bedeli ödemek zorunda kaldığı gerekçesiyle “Davanın kabulüne, davacı tarafça söz konusu tahakkuka istinaden yapılan 18.158,81 TL tutarındaki ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya iadesine ” karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucu tesis edilen 2019/717 Esas- 2021/780 Karar nolu 16/03/2021 tarihli ilamda: Dava, İİK 72 md ne dayalı menfi tespit talebine ilişkin olup dava konusu borç sayaca müdahale suretiyle kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmaktadır. Davalı … 03/12/2014 tarihli cevabi yazısında ;”davacı …’in … Mah. … Cad. No:… Güneşli İstanbul adresindeki işyerinde kurulu … nolu tesisat için 09/07/2013 tarihinde abonelik sözleşmesi imzaladığını, taşınma sırasındaki karışıklık nedeniyle tüm aramalara rağmen abone dosyasına ulaşılamadığını beyan etmektedir. Davalı şirket çalışanlarınca davacının aboneliğinin kurulu olduğu adreste 08/05/2014 tarihinde yapılan kontrolde eksik tüketim olduğu belirlenmiş ve davacının imzasını tutanak ile sayaç değiştirilerek eski sayaç, laboratuvar muayenesine sevk edilmiştir. Laboratuvar inceleme sonucunda düzenlenen 09/05/2014 tarihli tutanakta “ sayacın klemensinin sol yanından delindiği, “R” fazı akım giriş-çıkış ucu sol yanından delinerek “T” fazı akım giriş- çıkış ucunun bakır tel ile ŞÖNTlendiği, bu sebeple sayacın “R” fazında %-78,2 “T” fazında ise %-74,8 eksik kayıt yaptığı” tespit edilmiştir. Akabinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek tahakkuk yapılmak üzere tahak- kuk servisine aktarılmış, sonuçta davacı hakkında dava konusu 546,10 TL’lik kaçak tüketim ve 17.385,40 TL ‘lik ek tüketim tahakkukları yapılmıştır. Kaçak elektrik tüketim miktarının tespiti hususunda, dosyaya ibraz edilen ilk bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığı, 2. kez oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen raporda ise hesaplama yapılmadığı görülmektedir. Mahkemece davacının iddiası, davalının savunması, dosyadaki delil durumuna ve yü- rürlükteki mevzuat hükümlerine göre, dava konusu kaçak elektrik tüketim miktarının tespitine ilişkin çelişkiyi giderici, hükme ve yargısal denetime elverişli yeni rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.” denilerek ” Davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-a-6 md gereğince eksikliği belirlenen hususlar tahkikatı gerektirdiğinden dos- yanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Kaldırma kararımız sonrası İlk Derece Mahkemesi’nce bu kez; “Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacının davalıya icra baskısı altında ödemek zorunda kaldığı ve borçlu olmadığı 12.956,48-TL kaçak elektrik bedelinin istirdatı ile 22/10/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu: Hüküm davacı ve davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde: …’ın dava konusu sayacı kendi laboratuvarında incelemesinin doğru olmadığını sayaç üzerindeki ilk incelemenin de tarafsız bir kurum olan İstanbul Bilim Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Sayaç Ayar Bakım Laboratuvarına yaptırılmaması nedeniyle incelemenin objektifliğine gölge düşürüldüğünü, Söz konusu … nolu tesisatın, 09/01/2013’te 0000 endeksiyle takıldığını, davacının ise 09/07/2013’te … ile abonelik sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye tarihine kadar geçen sürede sayacır önceki kiracı tarafından kullanıldığını, Sayaç üzerindeki delik ve şönt iletkenlerin, sayaç mahallinde takılı iken tespit edilmesi ve fotoğraflanması gerektiğini, dosyaya sunulmuş üç fotoğrafta sadece tek delik görüldüğünü, bu de- liğin ne için açıldığının ,söz konusu delikten kablonun geçirilip içerdeki akım uçlarının şöntlenme- sinin nasıl yapılabildiğinin de anlaşılamadığını, sayacın Bakanlık mühürleriyle …’ın kontrolündeki klemens kapağı mühürlerine müdahale edilmediğinu, gövdesi ve klemens kapağının da açılmadığı tespit edildiğine göre şönt işlemlerinin yapılmasının mümkün olmadığını, Sayacın sökümü ve muayenesi usulsüz bir şekilde gerçekleştirildiğinden …’ın muayene raporunun ve bu muayene raporuna dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, Davacının kaçak elektrik kullanmadığını, sayaç değişim sonrasında oluşan cüz’i farklılığın iş hayatının olağan akışında makul görülecek bir değişim olduğunu, sayaç değişimi yapılmadan önce de herhangi bir kaçak tüketim şüphesi oluşturacak bir değerle karşılaşılmadığını, Davalı tarafça yapılan işlem ve tahakkukların hukuka aykırı olduğunu, hesaplamanın da yanlış yapıldığını, 15/07/2014 tarihinde … tarafından davacının elektriğinin kesildiğini,bunun üzerine 22/10/2014 tarihinde 19.155,93 TL olarak ödendiğini, yersiz olarak yapılan bu ödemenin ihtirazi kayıt şartı aranmaksızın iadesinin gerektiğini, Dava henüz devam etmesine rağmen davalının sayacı imha ettiğini ve incelemeye sunmayacağını bildirdiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Dava konusu … nolu tesisata ait mahalde 08/05/2014 tarihinde yapılan kontrolde sayaçtan şüphelenilip … seri nolu Sayaç Değiştirme Tutanağı ile sayaç değiştirildiğini ve sökülen sayacın laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, laboratuvarda yapılan kontrol sonucu düzenlenen raporda “sayacın klemensi sol yandan delinerek ‘R’ fazı akım giriş-çıkış ucu sağ yandan deli- nerek ‘T’ fazı akım giriş-çıkış ucu bakır tel ile ŞÖNT’lenmiş. Sayaç ‘R’ fazında % -78,2, ‘T’ fazında % -74,8 oranında eksik kayıt yapıyor. Kaçak işleminin yapılması uygundur” denildiğini, Laboratuvarda test yapılan cihazların kalibrasyonları yıllık periyotlarla düzenli olarak …’tan akredite firmalar tarafından yapıldığını, ayrıca sayaç test ve muayene işlemlerinde kullanılan tüm elektrikli teçhizat yine Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından kontrol edilerek her biri için ayrı ayrı “Elektrik Sayaçları Tamir ve Ayar İstasyonu Sicil ve Muayene Kartı” düzenlendiğini, Laboratuvar sonucuna istinaden davacı adına düzenlenen …seri nolu tutanağın aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olduğunu, Davacı taraf “bilirkişi heyetince incelenen fotoğraflarda deliğin görüldüğünü, ancak bunun yeterli olmadığını, sayaç görülmeden kaçak kullanımın ne şekilde yapıldığının anlaşılamadığını, delikli sayacın mahkemeye sunulması gerektiğini” belirtmiş ise de, sayaçta delik olması durumununun sayaca müdahale edildiğinin açık kanıtı olduğunu, sayaca müdahale edilmesinin, özellikle de delik açılmasının ise sayacın eksik kaydetmesini sağlamak yani kaçak elektrik kullanmak amacıyla yapıldığını, sayacın tutanak tarihinde davacı tarafça kullanıldığını, abonenin de davacı olduğunu, Sayaca müdahale ile kaçak elektrik kullanımı sabit olduğundan kaçak bedellerinin davacı tarafça ödemesinin gerektiğini, Bütün sayaç değişiminin ve tutanak tutulması işlemlerinin davacı nezaretinde gerçekleştiğini, Laboratuvar sonucuna göre sayacın 1,04 kat eksik kayıt yaptığı tespit edildiğinden; 08/05/2014 tespit tarihinden geriye son okuma tarihi olan 30/04/2014 tarihine kadar gidilerek bu dö- nem sayaç tüketimi olan 1007 X 1,04 = 1047 kWh tüketim tarife fiyatı olan 0,205645-TL ile çarpılıp bulunan enerji bedeli olan 215,31-TL’na BTV, KDV, ceza bedeli, TRT fon payı, dağıtım bedeli, PSH bedeli, iletim bedeli, enerji fonu, ve kayıp bedeli eklenerek tahakkuk ettirilen 546,10 TL kaçak bedelinin mevzuata uygun olduğunu, Eksik tüketim tahakkuku hesaplamasında da; 30.04.2014-09.07.2013(abonelik tarihi) arası dönem kaçak kullanım için sayaç tüketimi 47048 X 1,04 = 48929 kWh sayacın kaydetmediği tüketim tarife fiyatı ile çarpılıp bulunan 9.874,03-TL’na diğer tarife bileşenleri, fatura vergileri, TRT payı, BTV ve KDV eklenerek toplam bedel 17.385,40 TL olarak hesaplandığını, müvekkili şirket tahakkukları hukuka uygun olarak hesaplandığını, davacının toplam 17.931,50 TL borçlu olduğunu, Tüketim ekstrelerine bakıldığında da davacının kaçak kullanımının görülebildiğini, 29/01/2014-26/02/2014 arası aktif tüketimi 4.270,414 kWh iken, sayaç değişimi sonrası aynı döneme rastlayan 27/12/2014-22/01/2015 tarihinde aktif tüketimin 9.602,683 kWh olduğunu, davacının dönemsel geçmiş tüketimleri ile sayaç değişim sonrası tüketimleri kıyaslandığında tüketimlerinde belirgin bir artış görüldüğünü, davacının sayaç değişimi öncesindeki iniş çıkışlı tüketimlerinin sayaca müdahale edildiğinin göstergesi olduğunu,sayaç değişimi sonrası düzenli bir artış gerçekleştiğini, bu artışın davacının arz talep durumu ile açıklanamayacağını, sayaç değişiminin hemen akabindeki artışın tüketim eğrisi grafiğinde de görüldüğünü, bilirkişi raporunda sayaç değişimi öncesi tüketim ortalaması ile sayaç değişimi sonrası tüketim ortalamasının kıyaslanmadığını, Sonuç olarak:davacı tarafça sayaca eksik kayıt yapmasını sağlamak amacıyla müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı açık olduğundan müvekkil şirket tarafından mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılan hesaplama ile tahakkuk eden bedellerin davacı tarafça ödenmesi gerektiğini, Bilirkişi raporunun eksik; müphem ve çelişkili hususlar içerdiğini, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, çelişkinin giderilmediğini, dava konusunun aydınlanmadığını, Davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın ihtirazi kayıt koymadan ödemede bulunduğu bedellerin iadesini talep edemeyeceğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava konusu … nolu tesisata ait mahalde ,08/05/2014 tarihinde … görevlilerince yapılan kontrolde sayaçtan şüphelenildiği, buna dair … seri nolu Sayaç Değiştirme Tutanağı’nın düzenlendiği, sökülen sayaç üzerinde davalı dağıtım şirketinin Kaçak Takip Müdürlüğü Sayaç Ayar Tamir Bakım Başmühendisliği’nce yapılan inceleme sonucu düzenlenen düzenlenen raporda “sayacın klemensi sol yandan delinerek ‘R’ fazı akım giriş-çıkış ucu sağ yandan delinerek ‘T’ fazı akım giriş-çıkış ucu bakır tel ile ŞÖNT’lenmiş. Sayaç ‘R’ fazında % -78,2, ‘T’ fazında % -74,8 oranında eksik kayıt yapıyor. Kaçak işleminin yapılması uygundur” denildiği, Söz konusu sayacın davacının huzurunda söküldüğü, sayaç değiştirme tutunağının davacı tarafça imzalandığı, sayacın incelendiği laboratuvarın ise akredite edilmiş ,Bilim ve Sanayı Bakanlığı’nca da kontrolü yapılan bir laboratuvar olduğu, sayacın bu laboratuvarda incelenmiş olması tek başına sayaç raporunun objektifliğini etkileyen bir durum olmadığı, tarafsızlık şüphesi oluşturacak bir delil de bulunmadığı dikkate alındığında söz konusu sayaç raporu doğrultusunda kaçak tespit tutanağı düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Diğer yandan kaçak tespit tutanakları da aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup davalı tarafça tutanağı hükümden düşürecek delil ibraz edilmemiştir. Davacının tesisatından sökülen sayacın imha edilmesi nedeniyle yargılama sırasında yeniden incelenmesi mümkün olmasa da, davalı tarafça sunulan fotoğraflar bilirkişi kurulunca incelenmiş sayaç raporunda sözü edilen kaçak bağlantısı açıkça tespit edilmiştir. Elektrik Mühendisi …’ın 13/02/2017 tarihli raporunda ve YTÜ Elek. Müh. Bölüm Baş. Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 19/12/2017 tarihli rapor da davacının tesisatından sökülen sayacın R fazı le T fazının bakır telle şöntlendiği açıkça belirtilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere; dava, kaçak elektrik tüketildiği iddiasıyla davalı şirket tarafından yapılan kaçak ve ek tüketim tahakkuku nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08/05/2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetme- liği’nin 26. maddesinin (b) fıkrasında; “gerçek veya tüzel kişilerin, “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,” kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak tanımlanmış olup, kaçak elektrik enerjisi tüketimi halinde tüketim miktarının hesaplanmasına yönelik; Aynı Yönetmeliğin 28. maddesinde ise; “ (1) 26 ncı maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamındaki kaçak olarak tüketilen elektrik enerjisi miktarı, tüm tüketiciler için, a) Öncelikle tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, b) Tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerinin bulunmaması durumunda, ihtilafsız aynı dönemki tüketim miktarına göre, hesaplanır. (b) bendi kapsamında, kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki aynı dönem, ihtilafsız dönem olarak kabul edilir. (2) Birinci fıkra kapsamında doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa, kullanım yerinin müstakil trafolu olup olmamasına bakılmaksızın; a) Meskenlerde, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere bağlantı gücüne ve ortalama günlük çalışma saatine göre, yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak, b) Diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama günlük çalışma saatlerine göre, hesaplanır. Bu tür hesaplamaların yapıla- maması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda; davacının, davalı şirketin elektrik abonesi olduğu, 08/05/2014 tarihli kaçak tespit tutanağı ile davacının sayaca müdahalede bulunmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, tutanağa istinaden kaçak ve ek tahakkuk işlemi yapılarak dava konusu borcun tahakkuk ettirildiği,kaldırma kararımız sonrasında ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda EPTHY hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucu ” çizelge 1-A de görüleceği üzere, davacının, sayacın takılma tarihinden itibaren ki ortalama tüketim değeri, tutanak sonrası tüketimlerine göre düşüktür. Yönetmeliğin 29.maddesinde ‘ kaçak tüketimi ile kaçağa ilişkin normal tüketim hesabında esas alınacak sürelerin toplamının, 12 ayı geçemeyeceği belirtilmiştir. Endeks dökümleri incelendiğinde müdahale konusu … seri nolu sayacın 2/7/2013 tarihinde takıldığı anlaşılmaktadır. Kaçak iddiası sayaca müdahale olduğundan, sayacın takılma tarihi öncesine gidilerek eksik tüketim hesaplama yapılmasının manası / teknik gerekçesi bulunmamaktadır. Buna göre; 2/7/2013 (müdahaleli sayacın takılma tarihi) – 30/04/2014 arasındaki 302 günlük dönem için davacının kaçak ek tahakkukundan sorumlu tutulabileceğine kanaat getirilmiştir “denilmiştir. Sonuç olarak, davacı 546,10 TL kaçak tahakkuku + 4.428,92 TL kaçak ek tahakkukundan ibaret toplam 4.975,02 TL kaçak tahakkukundan sorumlu olduğu, davalı tarafça 17.931,50 TL tahakkuk yapılmış olmakla 12.956,48 TL itibariyle davacının borçlu olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Raporda tüketim endeksleri incelenmiş, ihtilafsız dönem tüketiminin olup olmadığı , kaçak elektrik kullanım başlangıç tarihinin doğru bilgi ve bulgularda tespit edilip edilemeyeceği değerlendirilmiş olup yeterli teknik incelemeyi içeren, hükme ve yargısal denetime elverişli olduğu anlaşılan raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmemiştir. Dosya içeriğine göre , davacı taraf dava konusu tahakkuklar ile ilgili olarak 19.155,93 TL ödeme yapmış olup davacının istirdat talebi 18.158,61 TL ile sınırlıdır. Söz konusu ödemenin iadesi için itirazi kayıt ile ödeme yapılması gerektiği yönündeki yüksek yargı görüşü terk edilmiş olmakla bu yöndeki davalı itirazları yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince kurulan hükümde dava konusu faturalar ve bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş olup yapılan ödeme tutarı dikkate alınmamıştır. Netice itibariyle (18.158,61 TL -4.975,02 TL )= 13.183,59 TL itibariyle istirdat kararı verilmelidir. (Faiz oranı türü ve başlangıç tarihi yönünden istinaf başvurusu yoktur.) Açıklanan nedenlerle, 1-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine, 2-Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yargılama gerektir- mediğinden HMK 353/1-b-2 md gereğince, esasa ilişkin olarak yeniden, “davanın kısmen kabulüne, davacı tarafça dava konusu kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku nedeniyle yapılan 18.158,61 TL tutarındaki ödemenin 13.183,59 TL’lik kısmının 22/10/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine, B-Davacının istinaf talebinin kabulüyle HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında; 1- “DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davacı tarafça dava konusu kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku nedeniyle yapılan 18.158,61 TL tutarındaki ödemenin 13.183,59 TL’lik kısmının 22/10/2014 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya veril- mesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” 2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kaldırılmasına karar verilen mahkeme kararı gereğince yazılan harç tahsil müzekkeresinin yatırıldığına ilişkin makbuz davalı tarafça dosyaya ibraz edildiğinde talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 3-Davacı tarafından yatırılan 310,15-TL peşin harç masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacının yaptığı 5.445,88-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderin üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki A.A.Ü.T göre hesaplanan ve takdir edilen 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa ödenmesine, Sair istinaf taleplerinin reddine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Alınması gereken 900,57 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 221,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 679,27 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacının istinaf aşamasında yapmış olduğu 89,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının istinaf aşamasında yapmış olduğu istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/06/2022